Anasayfa
İzmir
"İzmir'in malları" kavgasında son perde: İtirazların tamamına ret

"İzmir'in malları" kavgasında son perde: İtirazların tamamına ret

Kent merkezinde değeri trilyonlarca lirayı bulan İl Özel İdaresi mirası taşınmazların yarattığı kavga bitmek bilmiyor. İzmir Valiliği'nin tahsis yetkisine İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin plan yetkisiyle karşılık verdiği ve mahkemeye taşınan İzmir'in mallarıyla ilgili çıkmaz giderek artıyor. Belediyenin planlarda satışın önüne geçmek amacı ile hizmet alanına çevirdiği taşınmazlara ilgili valilikten ve resmi kurumlardan bugüne kadar 20'yi aşkın itiraz gelirken, taleplerin tamamı reddedildi. "İzmir'in malları" kavgasında son perde

Ege Postası
03.08.2015 - 09:08

ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından kent merkezinde yer alan ve Valilik kararıyla Hazine'ye devredilen taşınmazlar üzerinde yaptığı plan değişikliğinin üzerinden bir yıl geçmesine karşın, itiraz süreci ise ancak sona erdi. Geçtiğimiz hafta yargıdan gelen haber sonrasında Valilik'in büyük tartışmalara yol açan tahsis kararlarından bazıları iptal edilirken, İzmir'in malları ile ilgili çıkmaz ise halen devam ediyor.

İZMİR'İN MALLARI İÇİN PLAN SAVAŞI

Geçtiğimiz yılın sonunda kent merkezinde rant değeri yüksek alanlarda yer alan mülklerle ilgili plan değişikliğine giden ve yetkisi dahilinde taşınmazlarda son söz hakkını kullanan Büyükşehir Belediyesi’nin hazırladığı imar planlarına dair itiraz süreci tamamlandı. Büyükşehir Belediyesi'nin satışını engellemek amacı ile planları değiştirerek kullanım kararlarını sınırladığı kent merkezindeki eski Özel İdare mülkleri için itiraz eden Valilik ısrarını sürdürürken, söz konusu hamle "İzmir'in malları satılacak mı'" sorularını akıllara getirdi.

İTİRAZLARIN TAMAMI REDDEDİLDİ

İl Özel İdare’den kalan taşınmazların kendi tasarrufuna bırakılmaması üzerine kent merkezinde bulunan rant değeri yüksek gayrı menkullerin imar haklarında kısıtlanmaya giden İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hazırladığı beş binlik imar planlarına geçtiğimiz yıl içerisinde itiraz yağmış, İzmir Valiliği, Defterdarlık, Milli Eğitim Müdürlüğü, İzmir Müftülüğü, Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı gibi kurumlar belediyenin bu kararına itiraz etmişti. Belediyenin planlarına gelen itirazların tamamı reddedilirken, Konak, Gaziemir ve Menderes başta olmak üzere, çeşitli ilçelerde içlerinde yurt binası, idari yapılar, garaj ve şantiye tesislerinin de yer aldığı araziler yerel idare tarafından belediye hizmet alanına çevrilmişti.

BELEDİYE TESİS DEDİ, BAKANLIK CAMİ YAPTI

Söz konusu gayrı menkullerin kullanım şartlarını belediye hizmet binası, belediye şantiyesi, belediye araç garajı, depo ve atölye gibi kesin şartlarla çizen Büyükşehir'in bu hamlesine karşılık ilk yanıt merkezi idareden gelmişti. İzmir Kent merkezindeki rant değeri yüksek alanların özelleştirme yolu ile satışının da önüne geçmeyi planlayan belediyenin yaptığı imar değişikliği çerçevesinde Çınarlı'da bulunan İl Özel İdaresi'ne ait eski hizmet binasına dair üst ölçekli plan değişikliğine giden Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İzmir Müftülüğü'nün talepleri doğrultusunda taşınmazları dini tesis alanına çevirmiş ve bölgede yapılması planlanan protokol camisi projesinin önünü açmıştı.

YARGI BÜYÜKŞEHİR'İ HAKLI GÖRMÜŞTÜ

Diğer yandan, plan tartışmaları tam gaz devam ederken, taşınmazlarla ilgili yaşanan kriz yargıdan gelen karar sonrasında sil-baştan olmuş ve Büyükşehir Belediyesi açtığı davaların bazılarından zaferle ayrılmıştı. Valilik tarafından dağıtımı yapılan taşınır mallar ve Özel İdare'den kalan iş makinelerinin tahsisleriyle ilgili kararların tamamı iptal edilirken, Pınarbaşı Yarış Pisti, Foça Polen Tatil Köyü, hizmet binası olarak inşa edilen Hisar Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi, Bergama Şantiyesi, Kaynaklar Spor Tesisleri konusunda belediyenin itirazları haklı görülmüş ve İzmir Valiliği'nin aldığı komisyon kararları da iptal edilmişti.

KOCAOĞLU “ALIN BELEDİYE BİNASINI DA SATIN” DEMİŞTİ

Geçtiğimiz aylarda kriz yaratan paylaşım kararlarına tepki gösteren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Bu mallar İzmirlinin tasarrufudur. Bu mallar İzmir’de kalmasın, Büyükşehir Belediyesi ya da ilçe belediyelerine gitmesin demek bu kente iyilik değildir. Bize o malların kuruşu bile gelmese, iş makinelerinin kuruşu bile gelmese, hizmetlerimiz aynen devam edecek" şeklinde açıklamada bulunarak, “İl Özel İdaresi için yeni yapılan hizmet binası bize verilmiyor, ben gidiyorum ayda 100 bin TL’ye bina tutuyorum. Burada ihtiyacımızı karşılayamadım. Binayı güçlendirmem lazım, nereye güçlendireceği? Bu kent iki defa büyüdü. Bu kent 11 misli büyüdü. Yetki alanım 1 milyon 250 bin hektara çıktı. Belediye aynı belediye… O bina bize verilse, oraya taşınsak, burayı da restore etsek… Bu belediye binası da merkezden gelen para ile yapıldı. Alın burayı da satın... Burada çok güzel 5 yıldızlı otel olur. Hatta bundan daha güzel otel de olmaz. Bunlar yanlış işler” demişti.