Yıldırım’la A’dan Z’ye
AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım, katıldığı bir televizyon programında birçok konuyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. CHP’nin mitingini değerlendiren Yıldırım, “Kayıtlar ve görüntüler var. İçerden ve dışarıdan gelenler var” dedi. Yıldırım konuşmasında CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin, CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel ve CHP’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Aziz Kocaoğlu’nu da sert sözlerle eleştirdi
- Ege Postası
- 23.03.2014 - 10:47
"ÖDEMİŞ'E YILDIRIM MÜJDELER"HABER İÇİN TIKLAYINIZ
AĞRIMA GİDİYOR
Kendisine yönelik yargısız bir infaz yapıldığını belirten Yıldırım, “Şimdi benim şaştığım bir nokta var. İnsanların itirazını anlayabilirim ama şunu anlayamıyorum. Bu da ağırıma gidiyorum. Hakkını arayanların suçlu muamelesi görmesi benim ağrıma gidiyor. Suçluları kim koruyo? Buna yataklık eden suç işlemesine teşvik edenler alkışlanıyor vay twittera nasıl dokunursun diye kıyamet koparılıyor” dedi.
BENİ İLGİLENDİRMİYOR
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın twit atmaya devam etmesi ile ilgili bir soruya Yıldırım “Onlar ne yaptı ne yapmadı beni ilgilendirmiyor” yanıtı verdi.
VİCDANLARA SESLENİYORUM
“Beni milletimizin vicdanına sesleniyorum” diyen Yıldırım, şunları söyledi:
“Benim yasaklama gibi zihniyetim olsa bu alt yapıyı Türkiye’ye getirmezdim. Bunu Türkiye’ye ben getirdim. İnsanları mahkum eden, yargısız infaz eden bir araca, suç makinesi dönüşmesi için bunu yapmadım. Hereksin görmesi lazım. Twitter’ın erişimine engellemesine yönelik dünya uygulamaları. ‘Hesap bilgi talebi, kaldırma talepleri. Telif hakları’ uygulamaları var. Sadece Türkiye’de mi oluyo? ABD itiraz edecek, ‘twitter ben yapmayacağım’ diyecek. Mahkeme kararı bile istemiyor. Hemen yerine getiriyorlar. Siz mahkeme kararı alıyorsunuz ama iplemiyor. Türk hukukun verdiği kararı uygulamaya ‘canın sağolsun’ mu diyeceksini? Yasaklama dışında başka bir yöntem var. Ama görüşmeye gelmediler. Bu geçici bir durumdu. Her şey denendi sonuç alınamadı. Bu sefer sonuç alındı. Ben seçim kampanyası yürütüyorum. Yapmamız gerekin yaptım. Mahkeme gittik. Mahkemeden karar çıkardık. Ondan sonrası beni ilgilendirmiyor. Biz kamu nezdinde bu suçlamaları kabul etmiyoruz dedik. Kapatmak doğdu değil ama sizin kanunlarınızı iplemeye karşı da yapmanız gereken şey var. Çifte standart kabul edemez. Başka ülkelerin taleplerini hiç sorgulamadan kabul edeceksiniz. Türkiye itiraz edince ıslık çalacaksınız. Yok öyle şey. Seçime 5 var, adaylar hakkında karalama kampanyası yapıyorsunuz. YSK’nın da bu karşı bir tedbir alması lazım. Bizim mücadelemizden önce. Youtube’da yaşadığımız örneğin benzeridir. Bu adamlar T.C içinde faaliyet gösteriyorsa bu ülkenin kanunlarına itaat etmek zorundalar. Mağdur eden insanların haklarını korumak varken, ama onların mağdur edenlerin yanında yer alınması bana göre doğru değil. Başbakanımız hakkında montajlar tapeleri toplum görüyor. Biz demiyoruz ki yayınları engelleyin. Bir doğrulama sistemi olması lazım. Bazı ülkelerde bunu yaptılar. Gizleniyorsun karanlıktan taş atıyorsun. Seçimi etkilemek, seçime karşı sokak hareketlerini teşvik etmek bu rahatlıkla yapılabiliyor. 2011’de İngiltere Başbakanı sokak olayları arttı, bunu kapatacağım’ dedi. Harekete geçtiler. Biz hayırlı bir işe vesile olduk. Bizi muhatap oldular. Suç işleyebilir ama sonucuna katlanmaya razı olacak”
KOCAOĞLU’NUN KENDİSİNDEN BAŞKA DOSTU YOK!
İzmir’in son 10 yılda yalnızlaştığını öne süren AK Partili Yıldırım, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Aziz Kocaoğlu’nu eleştirdi. Yıldırım, “Bu şehri yönetenler şehri yalnızlaştırdılar. Bir yalnızlaştırma senaryosu hazırladılar. ‘Çekin İzmir’den elinizi. İzmir kendine yeter’ gibi bir takım ideolojik söylemlerle, İzmir günden güne kan kaybetmeye başladı. Yapması gereken hamleleri yapamadı. Alt yapı sorunları gideremedi. Gecekondu önlenmesi yerine teşvik edildi. İzmir’in planları yok. Başarısızlıkları örtmek amacıyla ‘hükümet yardım etmiyor’ diye söylem geliştirdiler. Aziz Kocaoğlu’na göre dostu yok. Vali düşman. ‘Hükümet İzmir’e şaşı bakıyor’ diyor. Kendi partisinde bir milletvekili hariç hepsiyle kavgalı. İlçe belediye başkan adaylarının aday olmasını engelledi. Kedisinden başka dostu yok. İnsanlar bir umut diye seçti. Birinci dönem olmadı, ikinci dönem yapar diye umut verdi. İkinci dönem aynı sözleri verdi. Şimdi, ‘vallahi billahi yerine getireceğim’ diyor. Onun karşılaştığı bürokrasiyle ben de karşılaştım. Bürokrasiyle 11 yıl ben de savaştım. Bunları anlatsam 10 cilt kitap olur. Ama ben mazeret üretmem, iş üretirim. Diyelim hükümet vermedi. Gerçek o mu acab? İzmir’e çok yatırım yaptık. İzmirli bizim hizmetlerimizi görüyor. Göreve geldiğimde 1990’da başlanmış bir çevre yolu vardı, şimdi onu bitirdik. İzmir’e yakışan havalimanını biz yaptık. Konak tünellerinin yapımı devam ediyor” dedi.
‘306 KİLOMETRE METRO YAPACAĞIM’ DİYOR AMA BU HIZLA ANCAK 600 YILDA BUNU TAMAMLAR!
İZBAN’la ilgili tartışmalara değinen Yıldırım, şunları kaydetti:
“Devlet demiryollarının bir hattı var. Demiryollarını çift hat haline getirdi. Alt yapıyı yaptı. Sinyalizasyon ve elektrikasyonunu yaptı. Hattı hazır hale getirdi. 1994’te belediye ile o dönemin hükümeti protokol yapmış. ‘Şunları belediye yapsın, şunları devlet demiryolları yapsın’ denmiş. Projeyi bitirememişler. 1999’da bir teşebbüs olmuş ama devam etmemiş. Biz göreve geldik. Çağırdık bunu tamamlayalım dedik. N yaptı? Mevcut hattı çift hatlı hale getirdik. Üst yapı yenilendi. Sinyalizasyon elektirikasyon yapıldı. Metro standardına hattına çekildi. Belediye de istasyonları da sen yap, bir da bakım ve depo atölyesi yap. İZAN diye şirket kurduk. Harcanan paraya göre kursak belediyenin yüzde 20 demiryollarını yüzde 80 hakkı olurdu. Ama ikisi de kamuya ait. O tarafına takılmadık. Hala bunun kavgası veriliyor. Metroyla ilgili ilk teklifi İzmir’e biz yaptık. Belediye başkanı, ‘ben yaparım’ dedi. ‘Onun primi, getirisi bana olsun’ dedi. Ama hala bitiremedi. Taksit taksit metro yapıyor. ‘93 kilometre raylı sistem yaptım’ diyor. Demiryollarının yaptığı işi kendi hanesine yazdı. Sen ilk önce 3 kilometreyi yap ondan sonra konuş. Sürekli yüklenici değişiyor. Belediye başkanı 18 sefer açılış tarihi verdi. Proje yanlış başlangıcı yanlış. Yer altında beklenmedik sorunlar var. İçerde ne olup bitiyor çok fazla bilinmiyor. İzmirli bekleye bekleye iflahı söküldü. İzmirli 2005’ten beri bekliyor. Yılda 400 metre metro yapıyor. 306 kilometre yapacakmış. Bu hesaba göre 600 yılda ancak yapacak. Bu hızla gelirse o kadar sürecek”
İZMİRLİLERE HAKARET ETMİŞ
CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin’in, AK Parti mitingine katılanlarla ilgili olarak, “Midyeyi kabuğu ile yiyenleri, İzmirli olmayanları alana getirdiler” sözlerinin hatırlatılması üzerine Yıldırım, “Bu sözleri çok yadırgadım. Bunu İzmirlilere hakaret olarak kabul ediyorum. İki türlü İzmirli mi va? Midyeyi kabuğu yiyeler ve yemeyenle’ diye. 30 Mart’ta İzmirli bunun yanıtı verir” dedi
DIŞARIDAN ADAM GETİRDİLER KAYITLARDA VAR
CHP’nin İzmir mitingiyle ilgili konuşan Yıldırım, şunları söyledi:
Kayıtlar ve görüntüler var. İçerden ve dışarıdan gelenler var. Etkinliği küçümsemek yerine bu demokrasi şölenidir. Bir hafta arayla iki miting yapıldı. Güzel olan ciddi bir sıkıntı yaşanmadan başarıyla yapılmasıdır. Senin ki fazlaydı benim ki eksikti kabuğu ile midyeyi yiyenler vardı…bunlar bu ülkenin, İzmir’in hoşgörüsüne, duruşuna hiçbir katkı sağlamaz. İzmir’i körfezin etrafından ibaret sanıyorlar. Bizim mitingimize Kınık, Kiraz, Bergama’dan geldi. O insanlar tabi taşınacak. Koşa koşa geldi. İzmir’den geldi iddia ile söylüyorum. Herkes heyecanla gelip Başbakanımızı karşıladı. İzmir’in demokrasi bayramını hep birlikte yaşadık. Gayet güzel oldu. Heyecan, ilgili vardı. İzmir oradaydı. Hem dış ilçelerinden hem de merkezden yüzbinler geldi” dedi.
YÜKSEL’İ ELEŞTİRDİ TARTAN’I ÖVDÜ!
CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel’in, DSP Konak Belediye Başkan adayı Hakan Tartan için, “Kendi oturduğu Alsancak'ta bile bulunmayan birisinin, 'CHP, odun koysalar alırız diye düşünüyor' şeklinde söz söylemeye hakkı yok. Eğer biz 'Odun koysak kazanır' deseydik, adaylığa onu koyar onunla devam ederdik” söylediği sözleri değerlendiren AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım, “O çirkin bir şey. Önceden neden koymuşlar. Önce odun değil de şimdi mi odun old? Hakan Tartan güzelce hizmet etmiş, başarılı işlerin altına imza atmış bir arkadaşımız. Bu ülkenin bakanlığını yapmış insan. DSP’den milletvekilliği yapmış. DSP CHP birbirine uzak parti değil. Çirkin bir benzetme bulmuş. Seçmeni aşalayan arkadaşlarını kırıcı bir üslubu ancak onlara yakışır. Çok yazık. Önceki koyduğunu nasıl izah edecek. Ama ben bunu İzmirlilerin çok iyi değerlendireceğini düşünüyorum. Bu kadar şımarıklığın dersinin verilmesi lazım. Bu şehir bunlara mahkum değil. Hiçbir şey yapmayacaksın, içi boş laflarla şehrin 10 yılını çaldılar. Hizmet yok, başarı yok. Ama konuştular mı şehrin sahibi gibi konuşuyorlar. Burada ne CHP ne AK Parti yarışıyor. Burada şehri yalnızlaştıran Kocaoğlu sahnede. Artık ama değişecek” dedi.
İZMİR’İ HİZMETSİZLİĞE MAHKUM ETTİLER
İzmirlilerin hayat tarzına karışacakları iddiaları ile ilgili Yıldırım, şunları söyledi:
“İzmir’de yaşayanları bir anlamda zorku salarak siyaset rekabete önlemeye yönelik fiyakalı bir yalan. Hayat tarzıyla bir meselemiz olsa 1994’ten beri İstanbul’da iktidardayız. Beyoğlu, Etiler Taksim..Buralarda yaşam tarzının İzmir’den ne farkı var. Orada daha ileri. İnsanlar daha uzun zaman eğlenebiliyor. Bu kocaman bir yalan. Yaşam tarzına müdahaleyi Türkiye 28 Şubat’ta yaşadı. Kız öğrencilerin başörütüleri çekilip alınmadı. Bu rezaleti ortadan kaldıran, isteyen istediği gibi giysin diyen iktidar hangis? Yaşam tarzına müdahaleyi ceza kanunumuza soktuk. Müdahale 1 ile 3 yıl arasında mahkumiyet öngörene düzenleme yapıldı. Bunu suç sayan ve bu konuda ceza getiren düzenleme yapar mıyı? İki tane gelinim var. Kızım var. Bizim aile içerisinde bile aynı düşünmüyoruz. Başı açık alan kapalı olan. Farklı düşünen var. Biz bu farklılığı sorun olarak görmezken, İzmir’de bunu niye yapacağı? Buna kim inanır. İzmir’de yerel yöneticilerin tek başarılı olduğu yer kutuplaştırma. İzmir ayrı bir şehirdir. İzmir kendi değerlerine sahip çıkar. İzmir hükümete de herkese de karşı çıkar şeklinde söylemle İzmir’i hizmetsizliğe yoksunluğa mahkum ettiler. Bu şehrin yetişmiş insanları burada yaşamıyor. Beyin göçü veren bir şehir gelişmez. Biz ne yapacağız, beyin göçünü geri getireceğiz. İzmir’i dünyanın incisi yapacağız. İzmir 1912-1914’te İzmir futbol takımı kurmuş. 1950’lerde Avrupa başarılı olan İzmir takımlarının şuan adı anılmıyor. Odun diye tabir ettikleri Hakan Tartan’ın kurduğu kadın futbol takımı Avrupa’da başarı elde etti. İzmir’in kadınları farklıdır. İzmir’in kadınları çok başarı haklarını en iyi şekilde arıyorlar. Gelecek İzmir’in başarısında İzmirli kadınların çok büyük etkisi olacak. Bu seçimlerde bu farkı ortaya koyacaklarını izmir’in geleceğine dönük hem kendileri hem çocukları için gereğini yapacak”
RAKİP OLDUK BİRDEN KÖTÜ ADAM OLDUK!
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı iken Kocaoğlu’nun kendisini övdüğünü hatırlatan Yıldırım, “Kocaoğlu ben bakanken ‘Ankara’da işlerimi kolaylaştırıyor’ diyordu, aday olduk, rakip olduk birdenbire kötü adam olduk. Bizim burada projeleri geleceği konuşmamız lazım. Ben herkesle konuşu, görüşürüm. Düşüncelerini rahatlıkla söylerim. Başkalarını fikirlerini bana rahat ifade edebilmelerini sağlarım. Vatandaşları dinlerim. Ben çok iyi dinleyeceğim. Az konuşur çok iş yaparım” dedi.
ATATÜRK’ÜN ARKASINA SAKLANIYORLAR
Yıldırım, kentin farklı noktalarına Atatürk’ün sözlerinin asılması ile ilgili bir soruya ise şöyle yanıt verdi:
“Aynısı 2011’de de oldu. Seçime bir hafta kala açık alan mecralarını Atatürk posterlerini ve Atatürk’ün İzmir’le ilgili sözlerini koydular. Bu dikkatlerden kaçmıyor. Seçimin hemen arifesinde ne mesaj verilmeye çalışıyorlar anlatma zorluk çekiyorum. Atatürk’ten medet umar hale geldiler. Kimsenin Atatürkçülükle ilgili geçiş özelliği yok. Ben Atatürk’le ilgili mücadeleyi yaparken, ‘sanene’ diyenler seçim arifesinde Atatürk’ün portesini arkasına sığınıyorlar. Atatürkçülük bu ülkeye hizmet etmekle olur” dedi.
SAYEMİZDE UCUZA ALDI!
Kılıçdaroğlu’nun Gündoğdu mitinginde Kocaoğlu’nun yerli malına destek vermesi ile ilgili sözlerini değerlendiren Yıldırım, “İstanbul büyükşehir belediyesinin Bayındır’da aldığı çiçek miktarının 5’te 1’ini ancak alabiliyor. İki hafta İstanbul Büyükşehir Belediyesi Bayındır’la 20 milyon liralık anlaşma imzaladı. Kocaoğlu’nun aldığı 6 milyon çiçek almış. Otobüsleri Polonya’dan aldı. Genel başkan bilmeyebilir. Kocaoğlu ya yanlış ilgi verdi ya da kendisi bilmiyor. BMC orada yatıyor. İflasa gitti. O otobüsleri dışarıdan aldı. Gemileri de dışarıdan alıyordu ona müdahale ettik. İzmir kamuoyu ayağa kalktı. 70 milyon euro daha ucuza Alındı. Böyle bir katkımız oldu” dedi.
Yorum Yazın