Dolar 32,3044
%0.15
Euro 34,7167
%0.02
Altın 2.400,780
%0.02
Bist-100 10.338,00
%0.01

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
İTO ve EBSO'dan faiz arttırımı değerlendirmesi

İTO ve EBSO'dan faiz arttırımı değerlendirmesi

İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, Amerikan Merkez Bankası'nın (FED) faiz artırım kararını değerlendirip, "Bu artış zaten piyasa tarafından satın alınmıştı" dedi. EBSO Başkanı Yorgancılar'dan da çarpıcı açıklama geldi.

  • Ege Postası
  • 15.12.2016 - 13:23

Amerikan Merkez Bankası'nın faizleri 0.25 puan artmasını değerlendiren İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, bu artışın beklenen bir artış olduğunu söyledi. Demirtaş, FED'in faiz artışını şu şekilde değerlendirdi:

"Bu artış zaten piyasa tarafından satın alınmış ve fiyatlara girmişti. 2017'ye girmeye hazırlanırken, FED Başkanı Yellen '3 kez artış olabilir' diyerek, yine piyasaları kendisine odaklanmasını sağlayacak. 2017 yılında yüzde 1.375, 2018 yılında yüzde 2.125, 2019 yılında da yüzde 2.875'lik faiz projeksiyonu kısa vadede dolara yönelme ve dalgalanma yaratabilir. Yellen'in 3 kez daha faiz arttrımı yapacaklarını söylemesi bu yönelmeyi arttıracaktır. Ama ülkemizde 'dolarizasyon'un kimseye faydası olmaz. Bu dalgalanma mutlaka duracaktır. Üyelerimize de tavsiyemiz işlemlerini mümkün olduğunca TL ile yapsınlar, döviz cinsinden gelirleri yoksa döviz cinsinden borçlanmasınlar."

Ve Fed faiz oranını artırdı

"BİZ DE ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPMALIYIZ"

Ege Bölgesi Sanayi Odası yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, ABD Merkez Bankası (FED) nın  faiz artırım kararını değerlendirdi. Yorgancılar yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Trump’ın seçilmesi ile birlikte başlayan kurlardaki yukarı yönlü çıkış, FED’in faiz artışı kararı ile devam ettiğini vurguladı. FED’in özellikle de 2017 yılı için 3 faiz artırımı daha yapacağının sinyalini vermesinin gelişmekte olan ülkelerin işini oldukça zorlayacağını ifade eden Yorgancılar, “Türkiye açısından da farklı bir şey söylemek mümkün olmamakla birlikte bu ilk adım zaten beklentiler doğrultusunda idi ve piyasalar tarafından satın alınmıştı. Önemli olan 3 faiz artışının gelip gelmeyeceği ve keskin artışların olup olmayacağıdır. Küresel gelişmeler ve içerde yaşanan başta terör ile ilgili sorunlarımızı halledemediğimiz sürece 2017’nin bizler açısından zor geçeceğini söylemek kahinlik olmayacaktır. Sonuç ne olursa olsun, bizler önümüze bakmak ve ülkemizin dinamiklerine güvenmek zorundayız. Bununla birlikte tedbiri de elden bırakmamalı, içerdeki sorunlarımızı çözme noktasında sonuç odaklı olmalıyız” dedi.  

KAYNAK BULMAK ZORLAŞACAK

Türkiye için FED faizlerindeki artıştan ziyade, 2008 krizinden bu yana piyasaya sürdüğü likiditeyi geri çekmeye başlamasının çok daha büyük sorun olacağını kaydeden Yorgancılar şu görüşleri dile getirdi:  “FED’in faiz artışının bizim gibi ülkelere yani dış kaynak bağımlısı ülkelere yansıması önem taşıyor. Çünkü, para artık vatanına yani ABD’ye yönelecek ve Türkiye’nin dış kaynak bulması zorlaşacaktır. Daha da önemlisi kaynak bulabilmek için daha yüksek faiz ödemek zorunda kalınacaktır. Türkiye ekonomisinin başka ülkelerin faizlerinden etkilenmeyecek noktaya gelmesi en büyük dileğimizdir. Bunun için de dış kaynak bağımlılığının azaltılması yani iç tasarrufların yükseltilmesi ve ihracatın ve rekabet gücünün artırılması gerekiyor. Bunun yolu da, güçlü bir sanayi sektörü yani yüksek katma değerli teknolojik ürünler üreten sanayi 4.0’ı gerçekleştirmiş bir ülke olmaktan geçiyor. Bu çerçevede sıcak para çıkışına yol açacak söylem ve eylemlerden kaçınılması bu süreçte önem taşıyor. Ne yazık ki, özel sektörün ödemek zorunda olduğu kısa vade içindeki borçları bu süreçteki en büyük endişemizdir. Bununla birlikte kurlardaki yukarı yönlü artışın devamı sadece artan borç açısından sıkıntı yaratmamaktadır. Dövize bağlı hammaddeden, kullanılan elektriğe kadar her şeyin fiyatı artacağı için özel sektörün katlanması gereken maliyet çok daha büyük meblağlara ulaşmaktadır ki asıl sorun da budur. O nedenledir ki, sanayicimiz ve yerli girişimcilerimizin, kur risklerine karşı kullanabilecekleri enstrümanları yani hedge tekniklerini daha iyi bilmesi ve etkin olarak kullanması gerekiyor. Herşeyi devletten bekleyerek değil, bizler de üzerimize düşeni yaparak, döviz gelirlerimizle orantılı döviz cinsinden borçlanarak, kısa vadeli borçlarla uzun vadeli yatırımları finanse etmeyerek, rekabetçi üretim yaparak gerçekleştirebiliriz.”

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.