Kılıçdaroğlu'ndan belediye bakanlarına teşekkür
Partisinin İzmir'de düzenlenen belediye başkanları toplantısında konuşan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, iktidara sert eleştirilerde bulundu. Belediye başkanlarına teşekkür eden Kılıçdaroğlu," Sıradan bir iş yapmıyorsunuz. Sıradan bir görevde üstlenmediniz. Bulunduğunuz beldenin sorunları çözmede halk size yetki verdi. Ama bu yetkileri uygularken birileri sizi engelleyebilir. Ama azim ve kararla bunların üstesinden gelebilirsiniz. belediyeyi devralan arkadaşlarıma sesleniyorum, belediyenin borç batağında olduğunu gördüler. Ama enkaz edebiyatının altına da saklanmadılar. Bu nedenle hepsine teşekkür ediyorum." dedi. Kılıçdaroğlu: Enkaz edebiyatının altına saklanmadılar
- Ege Postası
- 22.11.2019 - 12:07
YUSUF TOMRUK/EGEPOSTASI - 31 Mart yerel seçimlerinde 252 belediye kazanan CHP, Afyonkarahisar'ın ardından ‘Yerel Yönetimler Çalıştayı’nın ikincisi İzmir’de düzenledi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in ev sahipliğinde gerçekleşen Kardeş Kentler Çağdaş Kentliler ‘Yerel Yönetimler Çalıştayı’nın açılışını CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yaptı.
Yarın da devam edecek, 'Kardeş Kentler Çağdaş Kentliler' temalı çalıştaya CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve ev sahibi İzmir Büyükşehir Başkanı Tunç Soyer'in yanı sıra, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile çok sayıda ilçe belediye başkanı ve partililer katıldı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın yer almadığı toplantıda, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen de hazır bulundu.
Açılış konuşmasını İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer yaparken, arkasından Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ve daha sonra Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu konuştu. Yaklaşık bir saat geç başlayan programa ilgi yoğun oldu. Hem belediye başkanları hem de gazeteciler erken saatlerde salonu doldurdu.
Genel Başkan Kılıçdaroğlu konuşmasında iktidara sert eleştirilerde bulundu. Sakarya’da Katar’a kiralandığı belirtilen tank palet fabrikasıyla ilgili olarak ’25 yıllığına peşkeş çekmek Türkiye Cumhuriyeti’ne ve tarihine ihanettir’ dedi. CHP lideri Kılıçdaroğlu, yerel seçim sonrası 7 ayı devirdiklerini söyledi. Geçen 7,5 aylık sürede çok güzel şeyler olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Birlikte mücadele ettik. Yanlışları düzeltip, doğruları büyütmeye çalıştık. Ortak hedefler belirlendi. Yerel yönetimlerde ilkleri yazıyoruz. Bu da bize nasip oldu. Sıradan bir iş yapmıyorsunuz. Bulunduğunuz beldenin sorunlarını çözmede yetki aldınız. Yetkinin gereğini yerine getiriyorsunuz. Önünüze engeller çıkabilir, önemi yok. Azim ve kararlılıkla sonuçları elde etmek mümkün. Belediye başkanları olarak birlikte mücadelenin, vatandaşa hizmet mücadelesinin değerli olduğunu herkese anlatacağız" diye konuştu.
SOYER 4 İLKEYİ AÇIKLADI!
Toplantıda açılış konuşmasını yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Belediye hizmetlerinin dünyadaki gelişimi 4 temel konunun üzerine yoğunlaşıyor. İnsan bilgi kültür ve doğa. Büyükşehir bu kavramları yeni stratejik planına temel ilkeleri olarak tayin etti. Şehrideki insanların talep ve beklentileri kentsel ve kırsal yaşamın her geçe gün farklılaşan koşullarına göre değişiyor. Bu değişimi iyi okuyabilmek şeffaf demokratik katılımlı bir yönetim anlayışı insan odaklı bir belediyeciliğin özünü oluşturuyor. Bu birinci ilkemiz nedeniyle biz insanlarımız sadece vatandaş değil ülkemizin geleceğine yön veren bir kaynak olarak değerlendiriyoruz. İkinci temel ilkemiz bilgi odaklı olmak. En temelde yönettiğimiz şehrin bilgi birikimini iyi analiz etmeli, toplumsal çözümler üretmek zorundayız. Ölçülemeyen icraatlar anlatılamayan başarılar olarak tarihe geçeceğini biliyoruz. Yöneticisi olduğumuzu şehirlerin her biri yüzeler binlerce yıllık bir tarihsel sürecin sonunda bu duruma gelmiş. Bu köprü geçmiş kültürü, sosyal yaşamı, ilişkileri davranış biçimlerini beslemiş ve bu yönleriyle her bir şehrin kimliğini oluşturmuş. Bu nedenler üçüncü İlkemiz kültür odaklı bir yerel yönetim anlayışı kendi toplumsal belleğimize sahip çıkmak anlamına geliyor. Bu kültürün özünde tüm çeşitliliğiyle bir arada yaşama iradesi var. Kendini doğanın sahibi gören anlayışın sonunda bugün hem yerel hem de küresel anlamda ciddi bir ekolojik krizin ortasındayız. Yaşam alanlarımız ve geleceğimiz ciddi tehditlerle karşı karşıyayken mevcut politikaları yerelden değiştirerek başlamak zorundayız. Doğa insanın en berrak aynasıdır. O hastaysa bizde hastayız, o iyiyse bizde iyiyiz. Doğa odaklı yönetim anlayışı en temel ilkelerimizden biri olmak zorunda. Bu 4 temel ilke çerçevesinde yerel yönetimlerde kentlerin işleyişi de değişiyor, ekonomik siyasi kültürel roller yükleniyor. Eskiden sadece devletler arası işler olurken artık dünyadaki farklı kentler arasında ortaklıklar gerçekleşiyor. Kent diplomasisi adı altında yeni bir alan açılıyor. Ankara’da masa başında hazırlanan yerel yönetimler paketi umarım dünyadaki bu gelişmeleri görmezden görmezden gelmez ve bu fırsatları iyi değerlendirir. Aksi durumda bu taslak ülkemiz için reformdan ziyade halkımızın beklentilerini boşa çıkartacak bir geriye gidiş olacak” dedi.
‘İKTİDARA GELMEK ZORUNDAYIZ’
Ordu milletvekili Seyit Toru, seçmen bize son seçimde çok büyük görev ve sorumluk verdi’ diyerek “Tüm yurttaşlarımızın yaşam kalitesini artırmak zorundayız. Saray belediyeciliğinin yapmadığı, yapamadığı her işi vatandaşlarımız bizden bekliyor. Ülkemizin ekonomik durumu bırakın insanların yaşam kaliltesini yükseltmeyi, vatandaşın hayatta kalmasını zorlaştırmaya başladı. İnsanlar ekmek, su, sağlık ihtiyaçlarının karşılanması için zor şartlarda yaşam mücadelesi veriyor bazen de bu mücadeleyi kaybediyor. 7 aydır halkımıza umut olmaya çalışıyoruz. Önce israfı engelledik. Sadece israfı önlemekle kalmadık yeni kaynak yarattık. En küçük belediyeden en büyüğüne kadar belediye başkanlarımız israfa son verdi. Belediyelerimiz artık halkımıza ucuz su, öğrencilere ucuz ulaşım, çocuklarımıza ücretsiz süt veriyor. Gereksiz harcamalara topluma dayatılan büyük bütçeli çılgın projelere son veriyoruz. Halkın yararına olmayan bilimsel ve ekonomik olarak girişimleri iptal ediyoruz. Ekonomik anlamda da sosyal ve siyasi anlamda da biz üzerimize düşen sorumluluktan kaçmayacağız. Yerel ekonominin düzelmesi belediyenin işi gücü dahilinde değil. Belediye işsizliği de engelleyemez, doları da düşüremez. Bunun için iktidara gelmek zorundayız” dedi.
‘BELEDİYE YETKİLERİNİ ELE GEÇİRMEYE ÇALIŞIYORLAR’
‘CHP belediyelerin olduğu bölgelerde oylarımızda artış sürüyor” diyen CHP’li Torun “Ankara İstanbul İzmir’de birçok büyükşehrimiz başta olmak üzere kayda değer yükselişler var. Saray bu gerçeği görüyor. Bunu durdurmak için muhalif belediyelerini baskı altına almaya çalışıyor. Saray HDP belediyelerini kayyumla ele geçirirken, bizim belediyelerimizin de yetkilerini alarak kuklaya çevirmek istiyor. Tek adam yönetimi belediyeleri yetkisiz bırakıp imkânsız hale getirmek istiyor. Önce TBMM’yi etkisiz hale getirdiler şimdi belediyelere yapmaya çalışıyorlar. Yerel yönetimler yurttaşların günlük meselelerinin çözüm adresidir, kapısını ilk çaldığı sesini duyurabildiği yer belediyelerdir. Hukukun üstünlüğünü hiçe sayarak etkisiz hale getirmek istiyorlar. Çevre Şehircilik Bakanlığı ile imar yasasında kent planlamasına kadar tüm belediye yetkilerini ele geçirmeye çalışıyorlar. Bunlar seçmenin verdiği yetkiyi gasp etmek demektir. Bunun örneğini Boğaziçi imar yasasında gördük. Asla yılmayacağız. Enerjimizi kendi kaynaklarımızı yaratmaya vereceğiz. Bizi her ne kadar borçlanmaya zorlasalar da yılmayacağız” dedi.
KILIÇDAROĞLU’NDAN BAŞKANLARA TEŞEKKÜR
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, belediye başkanlarına teşekkür ederek konuşmasına başlayarak, “Sıradan bir iş yapmıyorsunuz. Sıradan bir görevde üstlenmediniz. Bulunduğunuz beldenin sorunları çözmede halk size yetki verdi. Ama bu yetkileri uygularken birileri sizi engelleyebilir. Ama azim ve kararla bunların üstesinden gelebilirsiniz. Birlikte mücadelenin, bir hak mücadelesinin ne kadar değerli olduğunu halka anlatmaya çalışıyoruz. Devraldığınız özellikle başka partilerden belediyeyi devralan arkadaşlarıma sesleniyorum, belediyenin borç batağında olduğunu gördüler. Ama enkaz edebiyatının altına da saklanmadılar. Bu nedenle hepsine teşekkür ediyorum. Enkaz edebiyatının arkasına sığınılırsa, ben görevimi yapamıyorum algısı ortaya çıkar. Mali çıkarlar ne kadar zor olursa olsun biz görevimizi yapabiliriz dediniz. Başka bir şey daha yaptınız. İsraf haramdır diyoruz. Saraydakiler de israf haramdır diyor. Hangi inançtan olursan olsun israf haramdır diyor. Ama israf denizinde yüzüyorlar. Siz tasarruf yaptınız. Bir beldenin, belediyenin hak ve hukukla nasıl yönetileceğini gösterdiniz. Sade bir belediye başkanlığı, güven veren bir belediye başkanlığı. Şatafattan ve israftan kaçınıldığı an sokakta daha rahat yürüyeceksiniz. Meclis toplantılarını halka açık yapıyorsunuz. Düne kadar yoktu bunlar. Düne kadar saydamlık denilen bir şey yoktu” diye konuştu.
‘İBB'İN YAPTIĞI BİR ÇALIŞMA BELKİ DE SİYASİ TARİHİN BİR İLKİ OLACAK’
Kılıçdaroğlu sözlerine şöyle devam etti: “Hep şunu dedik, Birlikte yöneteceğiz. Bunu da yerine getiriyoruz. Meslek kuruluşları ile projeler yapıyoruz. İBB'in yaptığı bir çalışma belki de siyasi tarihin bir ilki olacak. Bu ne demek her şeyi ben bilirim demenin sonu. Eğer sosyal yardım yaparken muhtarı göz ardı ediyorsanız olmaz. Dolayısıyla başkanlarımız yeni bir sayfa açtılar. Bir örnek vereceğim, İstanbul Büyükşehir Belediyesi bu yıl dar gelirli, yoksul 30 bin üniversite öğrencisine burs verecek. Miktarı 96 milyon lira. Nereden bulduğu bu parayı israfı önleyerek. İsrafı önlüyoruz, tasarrufu halk için kullanıyoruz.”
‘800 BİNDEN FAZLA KİŞİ BİN LİRANIN ALTINDA AYLIK ALIYOR’
Bin liranın altında emekli maaşı alan var mı yok mu tartışması için dul ve yetim aylığı alan kişilerin sayısı verdiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Dediler ki böyle bir şey yok. En başta bin liranın altında emekli maaşlar var. Ben doğru söyledikçe onlar kandırmaya çalışıyorlar. Hangi televizyonları ve gazeteleri olursa olsun doğruları söylemek zorundayız. 800 binden kişi bin liranın altında aylık alıyor. 17 yıldır bu ülkeyi yönetenler Türkiye'yi ne hale getirdiler. Vatandaş için değil cepleri için çalıştılar. Biz kimin için çalışıyoruz vatandaş için çalışıyoruz. Birlikte başlattık birlikte yürüteceğiz. Ahlaklı ve adaletli bir siyaset” dedi.
"İBB BÜTÇESİNDEN BEŞ KURUŞ ÇIKMADAN KREŞ YAPACAK"
Kılıçdaroğlu, CHP’li belediyelerin yaptığı çalışmalardan bahsederek, “Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin 250 bin öğrenciye yol ücretini azalttı. Bu çok önemli. Bazı belediye başkanlarımız kendi bölgelerinde aile sigortasının bir benzerini uygulamaya çalıştı. Ankara Yenimahalle, Adana Seyhan Belediyelerimiz bunu yaptı. Şimdi Ankara bunu kat üzerinden bütün Ankara için yapacak. Ülkeyi yönetenler bunu beceremiyorlar ama biz yerel yönetimlerde bunu yapıyoruz. Bu kimin garibanın, yoksulun yanında olduğunu gösteriyor. Kreş yapacağız. Yoksul mahallelerden başlayarak her mahalleye kreş yapacağız. Çoğu belediye başkanımız yaptı, yapmaya da devam ediyor. Şehir hastanelerinin benzeri değil ama. İstanbul'un yapacağı 150 kreş için belediye bütçesinden beş kuruş para çıkmayacak."
‘KAYYUMLARA BİR KEZ DAHA TEPKİ GÖSTERDİ’
Demokrasi kültürü geliştikçe bu ülkede kişi başına düşen gelirin artacağını vurgulayarak, “Yargı bağımsızlığı olmadığı için, adalet duygusu zedelendiği için, parası olanın hapisten çıktığı için... Parası olanın hakkında iddianame bile hazırlanmayan bir dönem yaşıyoruz. Sizler belediye başkanı oldunuz, seçildiniz, daha koltuğunuz bile ısınmadı, bir vali görevden alınsın diye dilekçe yazıyor. Bu doğru değildir. Her siyasi parti doğal olarak bir başka partinin rakibidir. Ama her partinin ortak hedefleri vardır. Herkesin iş güç sahibi olması gibi. Eğer siz beğenmediğiniz bir partinin belediye başkanlarını neredeyse topluca görevden alıp yerine kayyım atıyorsunuz. Vatandaş hangi gerekçeyle oy kullandı pek? Sandığı koymasaydınız. Belediye meclisi var, maden başkanı görevden aldınız, belediye meclisi seçsin. Ona da izin vermediler. Türkiye Cumhuriyeti devletinde hiç kimsenin can ve mal güvenliği yoktur. Ben bunu söyleyince kızıyorlar sanıyorlar ki ben bir sırrı ifşa ettim. Hayır, arkadaşım, bütün dünyanın bildiği bir şey bu. İster Amerika'ya ister battığı söylenen İskandinavya'ya gidin. Bu gerçekler bizim canımızı acıtıyor.Sanki ben konuşunca dünyanın kulakları açılıyor. Dünyanın neresinde konuşursanız konuşun en geç 10 saniye içerisinde dünyanın diğer ucuna gider” ifadelerine yer verdi.
‘SAHADA KAZANDIĞIMIZI MASA BAŞINDA KAYBETMEYECEĞİZ’
‘CHP belediyelerin sarayın kuklasına dönüşmesine asla izin vermeyecektir’ diyen Kılıçdaroğlu “Seçmenimize verdiği yetkiyi sonuna kadar kullanacağız. Demokrasi yerelde güçlenmesini sağlayacağız. Sahada kazandığımızı masa başında dönen oyunlarda kaybetmeyeceğiz. Yerel yönetim yasa tasarısını hep beraber hazırlayacağız. Bu buluşmayı yerel yönetim yasa tasarısının üzerimizde yarattığı karamsarlığı aşmak için büyük bir fırsat olarak görüyoruz.
‘TÜRKİYE CUMHURİYETİ VE TARİHİNE İHANETTİR’
Uzun süredir gündemde olan Katar’a işletme hakkı devredildiği bilinen Sakarya Tank Palet Fabrikası hakkında konuşan Kılıçdaroğlu “Biz ülkemizin bütün varlıklarına sahip çıkarız. Ama birileri ülkemizin en değerli varlıklarını başka bir orduya ve ülkeye peşkeş çekiyorsa bunu dillendirmek buna karşı çıkmak namus borcumuzdur. Tank Palet Fabrikası’nın değeri 20 milyar dolar. 1 milyon 88 metrekarelik bir alanda Sakarya’da bulunuyor ve Avrupa’nın konusundaki en büyük entegre tesisi, tank palet entegre tesis. Bu şu anda Katar Ordusu’nun hem de bedava. Bedava verildi satılmadı. Önce diyordu ki özelleştirme yok burada. Şu soruyu sordum sormaya da devam edeceğim... Dünyanın hangi ülkesinde kendi silah fabrikasını 25 yabancı bir orduya 25 yıllığına bedave veren bir ülke var m? Hatta parayla veren ülke var m? İkinci kararnameyi resmi gazetede yayınlamadılar. Ama ben bulurum, bu memlekette binlerve vatansever insan var. Böyle bir kararname yoktur diyemiyor. Biz satmadık diyor... satsaydın karşılığında para alacaktın, parayı görecektik... Kiralamadık diyor... zaten kiralasan bedelini öğrenceğiz... İşletme hakkını devrettik diyor.. Sen burayı kaça devrettin yanıt yok... madem ki devrediyorsun 25 yıllığına ihaleyi ne zaman yaptın'.. Bunu yapmak Türkiye Cumhuriyeti’ne ihanettir. Bir daha söylüyorum Katar Ordusu’na Avrupa’nın en büyük fabrikasını 25 yıllığına peşkeş çekmek Türkiye Cumhuriyeti’ne ve tarihine ihanettir. Göz göre göre bu kadar büyük bir hukuksuzluk bizim tarihimizde yoktur. Türk Telekomu da yanı şekilde devrettiler 6,5 milyar dolara... Burada 25 yıllığına işletme bedelini bedavaya veriyorsunuz... Kime veriyorsunu? Bu Katar ordusunun arkasında kim va? Eminim Katar da bundan rahatsızdır. Sonun kadar bununla mücadele edeceğim. Sözlerimi son verirken bütün belediye başkanlarıma gönülden teşekkür ediyorum. Hesabını veren bir belediye başkanı olacaksınız, fakirden fukaradan yanan olacaksınız, her şeyden önce adaletli bir belediye başkanı olacaksınız” dedi.
Yorum Yazın