Dolar 32,3430
%-0.05
Euro 34,7911
%0
Altın 2.389,730
%-0.3
Bist-100 10.229,00
%0.2

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Koltuk benim değil örgütün

Koltuk benim değil örgütün

Bayraklı CHP İlçe Başkanı Cemalettin Alper, Radyo Egepostası'nda konuştu. Alper, Bayraklı'da CHP'nin yükselen ivmede olması ve örgüt içindeki uyumu 'aile' gibi olunmasına bağladı. Alper, “Koltuk benim değil örgütün” dedi. Alper, Belediye Başkanı Hasan Karabağ'ın parti için önemine dikkat çekti. CHP Bayraklı İlçe Başkanı Alper Radyo Egepostası'na konuştu

  • Ege Postası
  • 24.02.2017 - 09:20

EGE POSTASI - Bayraklı CHP İlçe Başkanı Cemalettin Alper, Radyo Egepostası'na konuk oldu. Alper, Ege Postası köşe yazarı Mithat Umutoğulları'na Bayraklı, parti içi ve referandum özelinde açıklamalarda bulundu.

Alper'in programdaki konuşmasından satır başları şöyle;

BAYRAKLI CHP'NİN KALESİ
Biz referendum startını verdiğimizde bir yurttaş sıfatıyla toplantı yaptık. Parti rozetimi bir kenara bırakarak ilçe başkanı olarak değil ayyıldızlı rozeti takıp bütün yurttaşları kucaklayacak bir yapının oluşması için ve kendi dikta rejimini yaratan bir iktidara karşı referandumda hayır sonucunu çıkarmak için çalışıyorum.Bayraklı’da yaptığımız toplantıya destek veren bütün Bayraklı halkına teşekkür ediyorum. Göstermiş olduğumuz birliktelik, Cumhuriyet Halk Partisi’nin Bayraklı’da bir kale olduğunu, Mustafa Kemal Atatürk’ün değerlerine sahip çıkıldığını, bayrağımızı indirmeye kimsenin gücünün yetmeyeceğinin göstergesidir.

CHP BAYRAKLI'DA İLELEBET OLACAK

Biz bugün varız yarın yokuz ama CHP Bayraklı’da ilelebet olacaktır.
Bayraklı’nın kendi içinde dengeleri var. Belediye başkanıyla da uyum içinde çalıştığımız için hiçbir sıkıntımız yok. Belediye Cumhuriyet Halk Partisi’nin belediyesi. Biz kimi? Cumhuriyet Halk Partisi’nin örgütüyüz. Kendi seçtiğimiz, kendi desteklediğimiz ve iktidara taşıdığımız biriyle kavga etmek kime ne fayda getiri? Bu kavgayı görmek isteyenlere biz fırsat vermediğimiz için kıskanılıyoruz. Bu kavgayı yaratmak isteyenlerin kişisel menfaatlerinin önünü kestiğimiz için kıskanılıyoruz. Varsın kıskansınlar, onların kıskanması bizim umrumuzda değil. Bizim umrumuzda olan tek şey ülkemizin bekası ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin devamlılığıdır.

KOLTUK BENİM DEĞİL ÖRGÜTÜN

Ben Bayraklı’da bir üyeyken, mahalle temsilcisiyken kapılarda beklediğim günleri de hatırlıyorum. 3 dönem ilçe yöneticiliği, 1 dönem il yöneticiliği yaptım ve 2 dönemdir ilçe başkanıyım. İlçe başkanı olduğum gün randevuyu kaldırdım, özel görüşmeleri kaldırdım. Orası halkın yeri, herkes gelip düşüncelerini rahatça ifade edebiliyor. Ben yorula yorula, ezile ezile, basamakların bedelini ödeyip partimden kopmamanın onuru ve özgüveniyle ilçe başkanlığı koltuğunda oturuyorum. Ve o koltuk benim değil, örgütün koltuğu.Bütün ilçe yöneticilerimle, kadın kollarımla, gençlik kollarımla, meclis üyelerimle, belediye başkanımla, mahalle temsilcilerimle, partililerimle biz bir aileyiz.

CUMHURİYET İÇİN ÜLKE İÇİN 'HAYIR' DİYECEĞİZ

Referandum sürecinde yılmadan, korkmadan cesur bir şekilde herkes alanda olmalı. Kim ne için evet diyor benim umrumda değil, biz neden hayır dediğimizi biliyoruz. Ama evet diyenler neden evet dediğini bile bilmiyor.Referandumda elbette hayır diyeceğiz. Hayatta herşeye evet derseniz zaten var olamazsınız. Hayır demesini bilirseniz yükselir ve güçlenirsiniz. Sindirilmiş, ne yapacağını bilmeyen, kararını veremeyen, ortada gidip gelen hep ortada kalır. Bizim fikrimiz net. Dar ağacına asılacağımızı bilsek Cumhuriyet için, ülkemiz için, Mustafa Kemal Atatürk için “hayır” diyeceğiz. Bu mesele parti meselesi değil ülke meselesidir. İnsanları incitmeyen, ayrıştırmadan referendum çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Biz bu zihniyete de hayır diyoruz.
Çok yetki insanı bozar. Bu ülkeyi ve Cumhuriyeti kuran Mustafa Kemal Atatürk bile kendine bu kadar yetki almamış. Bütün Türkiye’nin yönetimi tek bir kişiye verilemez. Bu hangi parti olursa olsun, Cumhuriyet Halk Partisi olsa da karşıyız biz bu duruma. Bu mesele Recep Tayyip Erdoğan meselesi değildir. Biz bu kadar geniş yetkinin bir kişide olmasına karşıyız.

BAYRAKLI'DA DERDİMİZ PARTİYİ BÜYÜTMEK

Beni Bayraklı’da diğer partilerden arkadaşlarım eleştirse de cevap verme gereği duymuyorum. Bu onları küçümsediğim için değil. Ben örgütümle birlikte Bayraklı’ya nasıl daha fazla hizmet verebiliriz diye düşünüyoruz. Kimin ne yaptığı benim umrumda değil. Biz ne yapacağız, biz Bayraklı’da partiyi nasıl büyüteceğiz. Bizim tek derdimiz bu.

HASAN KARABAĞ GİBİ DEĞERLERE İHTİYAÇ VAR

CHP’de Hasan Karabağ gibi değerlere her zaman ihtiyaç vardır. Parti kültüründen gelip, herşeyi göze alıp, bu parti için çaba sarfedim mikrofonu eline aldığında Türkiye’nin yaşam gerçeğini dile getiriyor.  Biat kültürüyle siyaset yapılmaz. Ben bir belediye başkanını çok savunuyorsam, doğrularını söylüyorsam, eksiklerini dile getiriyorsam ben ona biat edip ona bağlıyım algısı yaratılmamalı örgütün içinde. CHP İlçe başkanları herkese bağlıdır, bir yandan da kimseye bağlı değildir. Bağlı olduğu yer Mustafa Kemal Atatürk’ün emaneti olan altıoktur. Bayraklı’da Büyükşehir'in açılışında protokolde yanlış yapılmıştı. Hasan Karabağ yalnız değil, sahipsiz de değil. Orada Cumhuriyet Halk Partisi var. Biz belediye başkanımızı 1-2 kişinin egosuna yedirmeyiz. Herkesin içi rahat olsun. Kendisi için değil partisi ve insanlar için çalışan belediye başkanımızı biz başımızın üstünde taşırız.

AZİZ BEY'İN 1 ÇAYINI İÇTİM
Aziz Bey’e gelince ben 4 tane il başkanı eskittim. Onun büyükşehir belediye başkanı olmaması gerektiği günlerde bile ben Bayraklı’da ilçe sekreteriyken kendi ilçe başkanıma tavır almış çıkıp basın açıklaması yapacak kadar yürekliyim. Biz o günün konjektörü Aziz Kocaoğlu olduğu için çıktık onu konuştuk, Aziz beyi düşündüğümüz için değil. Biz Aziz beyi savunduk diye onun adamı mı oldu? Ben bu güne kadar Aziz Kocaoğlu’nun bir çayını içtim.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.