Sendikalardan genel grev ilanı
Soma'da gerçekleşen ve tüm Türkiye'yi yasa boğan maden kazası sonrasında DİSK Genel Merkez yöneticileri ve diğer demokratik kitle örgütlerinin temsilcileri ile bir basın toplantısı düzenleyen DİSK Genel Başkanı Kani Beko, şok iddiaları da gündeme taşıdı. Gece boyunca Soma'da gelişmeleri takip eden Beko, gelişmelerden hükümeti sorumlu tutarken, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ı istifaya davet ederek, genel greve çıakcaklarını duyurdu
- Ege Postası
- 14.05.2014 - 12:38
''AVUKATLAR SOMA'YA GİTTİ''HABERİ İÇİN TIKLAYINIZ...
“ESAS SEBEBİ ÖZELLEŞTİRME VE TAŞERONLAŞTIRMA”
Soma’da yaşamını yitiren işçilerin ailesine başsağlığı ileterek sözlerine başlayan DİSK Genel Başkanı Kani Beko, sendikalar adına hazırlanan ortak basın açıklamasını kamuoyuna şöyle aktardı: “Geçtiğimiz haftalarda işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili düşüncelerimizi yine bir çalıştayda aktarmıştık. Çalışma Bakanı bizim yaptığımız açıklamalara her zaman olduğu gibi yine şaşı gözle baktı. Bizim bugüne dek özelleştirmeye ve taşeronlaşmaya karşı verdiğimiz asıl mücadelenin nedeni işte bu kazalardır. İşyerlerinde işçi arkadaşlarımız ölmesine yol açan iş cinayetlerine son verin diyorduk. Araştırmalar açık şekilde ortada. Özelleştirmeler ve taşeronlaştırmalar başladığından bu yana iş kazalarında Avrupa’da birinci, dünyada ise üçüncü olduk. Afganistan, Irak, Pakistan gibi ülkelerin bile önüne geçtik. İnsanların iş kazalarında ölmesini istemiyorsanız kesinlikle taşeron sistemi yasaklanmalıdır dedik. Taşeron cumhuriyetin karşı mücadelemizi yükseltemezsek, önümüzdeki dönemde bunu yok edemezsek, iş kazalarını bizim durdurmamız mümkün değil” dedi.
MECLİSTEKİ ÖNERGEYİ HATIRLLATTI
Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın dün gece “timsah gözyaşları” döktüğünü söylemek isterdim ama fdün gece yeri ve zamanı değildi diyen DİSK Genel Başkanı Beko, “Dilerim bu kaza son kaza olur. Dileriz ki bundan sonra analar, babalar, çocuklar ağlamaz” diyerek acısını dile getirdi. TÜRK-İŞ, KESK, TMMOB, TTB ile görüşmeleri sonrasında yarından itibaren ülke genelinde genel greve çıkacaklarını kaydeden Beko ayrıca, “Yarın Türkiye genelinde üretimden gelen gücümüzü kullanarak greve çıkacağız. TÜRK-İŞ, KESK ve diğer kurumlar da farklı şekilde demokratik tepkilerini koyacaklar. KESK’e bağlı kamu çalışanlarıyla birlikte yarın alanlarda olacağız” dedi.
“HÜKÜMET ÜÇ MAYMUNU OYNUYOR”
Geçtiğimiz yıllarda Zonguldak’ta meydana gelen benzer bir faciada dönemin çalışma bakanı tarafından dile getirilen “Öldüler ama, güzel öldüler” sözlerini hatırlatan DİSK Genel Başkanı Beko, 15 gün önce TBMM’de CHP’li milletvekilleri tarafından Soma’daki tehlikeye dair gündeme gelen fakat reddedilen önergeyi de hatırlatarak , “Soma’da yaşanan bir doğal afet değildir. Kaza dedikleri göz göre göre gelen bir katliamdır. Bu katliamın faili özelleştirme ve taşeronlaştırma politikalarını hayata geçirenlerdir. Yıllarca kamu eliyle üretimin yapıldığı bu sahalar özel sektöre devredildikten sonra iş kazalarında patlama yaşanmıştır. 2002 yılından 2011 yılına kadar kömür madenlerindeki iş cinayetlerini yüzde 40 artış göstermenin nedeni özelleştirme, taşeronlaştırma sonucu TTK bünyesinde çalışan işçi sayısının üçte bir oranında azalmasıdır. Katliamın faili, kuralsız çalıştırma nedeniyle madende çalışan işçi sayısını bile tespit edemeyenleridir. Katliamın faili, çalışan işçi sayısını bilmeyen ancak “işletmede her türlü önlem alınmıştı” diye açıklama yapan zihniyettir. Katliamın faili 15 yaşında çocuğun ölüm haberinin geldiği madenle ilgili "mevzuata aykırı durum” olmadığını açıklayan Çalışma Bakanlığı’dır. Katliamın faili, yapılan uyarılara rağmen Soma’da bu tür iş kazalarından kurtarılan işçilerin tedavisine dönük devlet tarafından yapılmış özel bir sağlık birimi kurmayanlar, hastanelerde yanık ünitesi açmayı “maliyet” olarak görenlerdir. Katliamın faili, iş sağlığı ve güvenliği yasasıyla bu alanı da özelleştiren, tüm uyarılarımıza rağmen bu alandaki denetim yetkisini bağımsız emek ve meslek örgütlerine vermeyi reddeden hükümettir. Katliamın faili, daha önce madenlerde yaşanan iş cinayetleri sonrası, “güzel öldüler”, “Bu mesleğin fıtratında ölüm vardır” diyerek yeni katliamları meşrulaştıran AKP hükümetidir. Katliamın faili, Soma’daki madenlerdeki iş cinayetlerinin araştırılması ile ilgili önergeyi 6 ay boyunca gündeme almayanlardır. Geçtiğimiz sene 9 iş cinayetinin yaşandığı Soma madenleriyle ilgili önergeyi 2 hafta önce reddeden AKP’li vekillerdir. Katliamın faili, kömürün tonunun maliyetini 130 dolardan 23 dolara indirdiklerini övünerek anlatan işverendir. 130-140 dolardan 28 dolara indirilmiş maliyetin tamamı iş güvenliğine ilişkindir ve kömürün maliyeti işçi canıyla düşürülmüştür” diye konuştu.
GENEL GREV İLANI
Taşeron konusunun çok ciddi bir olgu olduğuna vurgu yapan Beko, taşeronlaştırmayı kansere benzeterek, “Kanserli dokuyu insan vücudundan ayırmamız gerekiyor. Taşeronlaşmayı iş yerlerinden kovamazsak, bir gün gelir bu taşeronlar bizim iş yerlerimize hakim olur ve işimizi ekmeğimizi alabilirler. Taşerona karşı hazırladığımız dosyaları mecliste grubu bulunan tüm partilerin başkanvekillerine sunduk ve taşeronlaştırmanın yasaklanması gerektiğini de illettik. Mecliste gurubu bulanan partilerden bir komisyon oluşturmalarını ve torba yasa ile vahşi bir şekilde çalıştırılan işçi kardeşlerimizin iş güvencesi ve sendikal haklarını yerine getirmesini istiyoruz” dedi.
“HESAP SORACAĞIZ”
DİSK Genel Başkanı Beko son olarak “Taşeron çalıştırmayı yasaklamayan, madenleri yeniden kamulaştırmayan, iş güvenliği yasasını çöpe atıp tüm denetim yetkisini emek ve meslek örgütlerine vermeyenler, yeni katliamlar için yola devam ettiklerini ilan etmiş olacaktır. DİSK ve DİSK’e bağlı sendikalar, işçi katillerini affetmemek, unutmamak ve hesap sormak için mücadeleyi yükselteceklerdir” dedi.
ŞOK İDDİALAR VE İSTİFA ÇAĞRISI
DİSK Genel Başkanı Kani Beko, maden ocaklarının kapısında can pazarı yaşandığını belirterek, “Konuştuğumuz sendikacı arkadaşlarımız trafo patlamasının aslında bir grizu patlaması olduğunu belirttiler. Patlama sonrası madenlerin çöktüğü bölgede bine yakın insan vardı. Net bir rakama ulaşamıyoruz. Eline maskesini fenerini kapan madenlerin içerisine giriyor, işçileri kurtarabilmek için o oraya giden ama orada çalışmayan işçi yakınları ve köylüler de var. Ölü sayısı hakkında kimse net bir şey söyleyemez. Orada 205 ölü olduğu bize söylendi ancak, çıkartılan işçilerin yüzlerine maske takılıyor ve ambulanslar içerisinde götürülüyorlar, ölü mü değil mi bilemiyorsunuz. İnsanlar hastaneye kaldırıldıktan sonra yakınlarına bile gösterilmiyorlar. Söylenecek tek bir şey var. Sayın bakan bu madenlerin kurdelesini kendisi kesti. Yüreğimiz kan ağlıyor, yeter artık deyip isyan ediyoruz. Bu bir kader değil, alın yazısı değil. İhmal sonrasında kardeşlerimiz orada can verdi. Bir katliam yaşandı. Dünya bunu bilimle, teknoloji ile önlemler alıyor. Oraya kimsenin ve kaç kişinin girdiği belli değil. odalarda birçok patlamış ve ulaşılamayan birçok yer var. Yangınlar devam ediyor. Bilirkişilerin söylediğine göre, içeriye verilen oksijen yangını körükleyebilir. Bu durum 2-3 gün daha devam edecektir” dedi ve Enerji Bakanı Yıldız’a şu sözlerle seslendi: “Enerji bakanının mecliste görmezden gelinen bu rapordan sonra istifa etmesi gerekiyor. Buna dair verilen önerge reddediliyor. On beş gün sonra da 215 arkadaşımızın ölümüne neden oluyor. Orada 200’ü aşkın arkadaşımız maden şehidimiz oldu. Bunlar ilk değil, son da değil. Bundan sonra da aynı şeyler yaşanacak. Bu ülkede üzücü bir katliam yaşanmıştır.”
“HÜKÜMET GERÇEKLERİ SAKLIYOR”
Soma’daki son gelişmeler hakkında teknik bilgiler veren DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ise, kaza sırasında maden ocağında 780 işçi bulunduğuna dikkat çekerek, 280 işçi yukarıda tehlikenin az olduğu bölgede, 520 kişi de yerin altındaydı. Resmi olarak ölü sayısı 215 ölü, ancak Kırkağaç ve civarındaki tüm soğuk hava depoları boşaltıldı. İşçilerin naaşları soğuk hava depolarına götürülüyor. Hastaneye gitmiyor. 300’e yakın insan madenlerde aşağıda. 2 kilometreye kadar ulaşıldığı bilgisi geldi. 4 bin 500 metreden sonrasına ise ulaşılamıyor. Hükümet ölümlerin sayısını kısmen düşük tutuyor bunun sebebi infial yaratmamak için gerçekleri bizden saklamalarıdır” dedi ve “Akşam saat 18:00’da katliamlardan hesap sormak için “Katilleri tanıyoruz, biliyoruz” adı altında Basmane’den Konak’a yürüyeceğiz” diyerek demokratik kitle örgütlerine ve İzmir halkına çağrıda bulundu.
Yorum Yazın