Dolar 32,5920
%0.32
Euro 35,0059
%0.1
Altın 2.451,220
%0.62
Bist-100 9.792,00
%0.77

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
AK Parti’den 'Başkanlık' kılavuzu

AK Parti’den 'Başkanlık' kılavuzu

AK Parti Siyasi ve Hukuki İşler Başkanlığı, "Cumhurbaşkanlığı sistemi"nin anlatıldığı 18 maddelik bilgilendirme kılavuzu hazırladı.

  • Ege Postası
  • 23.12.2016 - 12:47

AK Parti, “başkanlık” tartışmalarına yol açan anayasa değişiklik teklifine ilişkin hazırladığı bilgilendirme kılavuzunda “diktatör” iddialarına yanıt verirken, mevcut durumda yaşanabilecek sistem krizi de otomobil örneğiyle anlatıldı. Kılavuzda, “Halkın seçtiği ve yürütme ile ilgili yetkileri olan Cumhurbaşkanı ile yürütmenin başında bulunan halkın seçtiği Başbakan, adeta bir arabanın direksiyonundaki iki şoför gibidir. Farklı siyasi eğilimlerde oldukları ya da aralarında uyum olmadığı takdirde direksiyonun farklı taraflara çevrilmesi durumunda o arabanın devrilmesi mukadderdir” denildi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı’nın başkanlık sisteminin vatandaşlara anlatılması amacıyla hazırladığı 18 maddelik kılavuz milletvekillerine dağıtıldı.

Kılavuzda, özetle şu görüşlere yer verildi:

GERİYE DÖNÜŞ OLAMAZ

“Cumhurbaşkanının doğrudan millet tarafından seçilmesine ilişkin düzenleme, bir taraftan vesayetçilerin müdahale zeminini ortadan kaldırmış, öte yandan hükümet modelini, Başkanlık Modeli yönünde tahkim etmiştir. Evrilen bu noktadan geriye dönüş olamaz, ilerleme bu noktada olmalıdır. Teklifle, başkanlık yürütme modelinin, ‘Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ olarak isimlendirilmesi, son derece isabetli bulunmaktadır. Gerçekten bu tanım, ‘başkanlığı’ aşkın daha kuşatıcı bir içeriğe sahiptir. Devlet Başkanı, devletin başıdır. Devlet dediğimiz yönetim aygıtını, Millet inşa eder. Cumhurbaşkanı ise, Cumhurun-Milletin başı demektir.

YÜRÜTME YETKİSİ CUMHURBAŞKANINA AİT

Anayasa değişikliği teklifimizin en önemli özelliği, yürütmeyi iki başlı olmaktan çıkarmasıdır. Cumhurbaşkanının halkoyu ile seçilmesi nedeniyle halka karşı siyasi sorumluluğunun bulunması ve geniş icrai yetkileri nedeniyle gelecekte, yürütmenin diğer tarafı olan Başbakan ve Bakanlar Kurulu ile yaşanabilecek muhtemel devlet krizini ortadan kaldıran bir değişikliktir. Değişiklik teklifine göre Yürütme yetkisi halkoyu ile seçilen Cumhurbaşkanına ait olacaktır. Cumhurbaşkanı bu yetkisini yardımcıları ve parlamento dışından atayacağı bakanlar ile kullanacaktır. Yasama yetkisi ise münhasıran Meclis’te olacaktır.

FİİLİ DURUM DEĞİL ANAYASAL YETKİ

2007 Anayasa değişikliği ile Cumhurbaşkanının görev ve yetkileri ile, yasama ile yürütme arasındaki ilişkileri düzenleyen hükümlerde bir değişiklik yapılmamış olması, Cumhurbaşkanına tanınan yetkiler nedeniyle zaten ‘zayıf parlamenter sistem’ olarak anılan hükümet sistemimizi ‘yarı-başkanlık sistemine’ çevirmiş, ‘başkanlık sistemine’ yaklaştırmıştır. Cumhurbaşkanını halk seçtiği için halka karşı siyasi sorumluluğu vardır, anayasada yürütme ile ilgili olan yetkilerin önceki Cumhurbaşkanları tarafından kullanılmaması nedeniyle alışık olmadığımız şekilde Sayın Cumhurbaşkanımızın anayasal yetkilerini kullanması bazı çevrelerde ‘fiili durum’ eleştirisine yol açmıştır. Oysa söz konusu olan fiili durum değil kaynağını mevcut anayasadan alan yetkilerin kullanılmasından ibarettir.

BİR DİREKSİYONDA İKİ ŞOFÖR

Günümüzde sistem krizinin olmamasının nedeni, Cumhurbaşkanımızın kurucu lideri olduğu AK Parti’nin parlamentoda çoğunlukta olması, Başbakanımızla uyumlu bir çalışma sergilenmesidir. Şu andaki uyumun sonsuza kadar devam edeceğini düşünebilir miyi? Farklı bir siyasal tabloda çıkması muhtemel gerilimlerin anayasal mekanizmalar içinde çözümü çok zor olacaktır. Parlamenter sistemde bile 2001’de Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile Başbakan Bülent Ecevit arasında çıkan gerilimin ülke ekonomisine nelere mâl olduğunu unutmamamız gerekir. Halkın seçtiği ve yürütme ile ilgili yetkileri olan Cumhurbaşkanı ile yürütmenin başında bulunan halkın seçtiği Başbakan adeta bir arabanın direksiyonundaki iki şoför gibidir. Farklı siyasi eğilimlerde oldukları ya da aralarında uyum olmadığı takdirde direksiyonun farklı taraflara çevrilmesi durumunda o arabanın devrilmesi mukadderdir.

DİKTATÖR İDDİASININ MANTIKİ İZAHI YOK

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde Parlamento daha güçlüdür. Parlamentonun koyduğu kanunlar çerçevesinde icrai görev yapabilen, parlamentonun onayladığı bütçe ile sınırlı olarak halka hizmet eden, seçimle gelip seçimle gidecek olan Cumhurbaşkanın diktatör olacağını iddia etmenin mantıki hiç bir izahı yoktur.”

KILAVUZUN 18 BAŞLIĞI

AK Parti'nin hazırladığı kılavuzda, mevcut sistemin sıkıntıları, yeni sistemin avantajları şu 18 başlık altında anlatılıyor:

"Türkiye'nin Anayasa sorunu", "Anayasa yapmak, millete ait tekel bir haktır", "1982 Anayasası sistem karmaşası içeren bir Anayasadır", "2007 referandumunda millet iradesini ortaya koymuş, oyunu bozmuştur", "Yürütmeyi iki başlı olmaktan kurtarmak gerekir, gelecekte muhtemel devlet krizini ortadan kaldıran bir değişiklik", "Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı güçlendiriliyor", "Ülkemizde cumhurbaşkanlığı seçimleri krizlerle anılmaktadır", "367 dayatması ve cumhurbaşkanının halkoyu ile seçilmesi", "2007 Anayasa değişikliği hükümet sistemini başkanlık sistemine yaklaştırmıştır", "Türkiye'de rejim sorunu yoktur", "Fiili durum eleştirileri haksız ve dayanaksızdır. Cumhurbaşkanı Anayasa'da var olan yetkilerini kullanıyor", "Bugün uyum var, sistem krizi yok", "Anayasa'da mümkün olana uygun yürütme modeli belirlemek zorunludur", "Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, kuvvetler ayrılığı ilkesine en uygun hükümet sistemidir", "Diktatörlük eğilimi olmayan bir hükümet sistemi", "Önerilen model, hükümet kurma sorunlarını ortadan kaldırmaktadır", "Üniter yapımızı koruyarak Türkiye'ye özgü bir hükümet sistemi', "Önerilen sistemde seçimlerin denetleyici üstünlüğü esas alınmıştır." 

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.