Dolar 32,5004
%0.08
Euro 34,6901
%-0.12
Altın 2.496,860
%0.5
Bist-100 9.693,00
%1.77

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
CHP'li Akgül: Elimize yüzümüze bulaştırdık

CHP'li Akgül: Elimize yüzümüze bulaştırdık

Radyo Ege Postası’na konuk olan CHP İzmir İl Başkan Yardımcısı Şirin Akgül, Mithat Umutoğulları ile CHP ve İzmir kent ve siyaset gündemini değerlendirdi. 

  • Ege Postası
  • 04.10.2017 - 14:42

Delege seçimlerinde sıkıntı yaşanan Çiğli’de barış hareketi başlatan ancak beklediği sonucu alamayan Şirin Akgül, Radyo Egepostası'nda, "Egepostası ile Gündem Özel'de Mithat Umutoğulları'nın sorularını yanıtladı. Sancılı seçim sürecini değerlendiren Akgül, “Barış sürecini başlatmamızın nedeni şu; Her şey siyaset değil. İncitici, kırıcı olmamak lazım. Ben çıkmışım sandıktan sen çıkmışsın. Fark eden bir şey yok. Hazmetmek gerekiyor. Elimize yüzümüze bulaştırdık. Bizi şey altında bıraktılar. Hem üzüldük, hem ezildik. 29 il yöneticisi arkadaşıma ve il başkanıma mahçup oldum. Çünkü bilseydim böyle olacağını, böyle bir şeye girişmezdim” dedi. 

DELEGE OLMUŞSUN NE OLUR, OLMASAN NE OLUR'

Delege seçimlerindeki kişisel hırsı anlamanın mümkün olmadığını vurgulayan il yöneticisi Şirin Akgül, “Her gün yüz yüzeyiz. Hata yaparsak birbirimizin yüzüne nasıl bakarız. İnanın değmez. Değmez. Bir gönül kırmaya değmiyor. Tüm samimiyetimle söyleyeyim değmez. Karşındaki senin partilin kardeşim. Senin yoldaşın. Senin beraber hareket ettiğin insan. Yazık günah. Delege olmuşsun ne olur, olmasan ne olu? Bir kere ilçe başkanlığı için oy kullanacaksın' Madalya mı takacaksı? Burada ufacık bir mahkeme olayını tartışıyoruz. Tartışacağımız konular bunlar olmamalıydı” ifadelerini kullandı. 

BÖYLE GİDERSE ON İLÇE DAHA KAYBEDERİZ 

CHP İzmir İl yönetimi olarak kaybedilen 8 ilçenin nasıl geri kazanılacağı üzerine çalıştıklarını belirten Akgül, önümüzdeki yerel seçimleri işaret ederek, ‘şımarıklık’ yapma lükslerinin olmadığını dile getirdi: 

“Biz yerel seçimlerden önce 30 ilçe bizde. Biliyorsunuz. Şımardık ve 8 ilçeyi kaybettik. Biz böyle gidersek, 8 ilçeyi nasıl alırız çalışmasını yapıyoruz şu anda, yalnız bırakmıyoruz, biz milletvekillerimiz, belediye başkanlarımızla bunları kurtarmaya çalışıyoruz. Ama böyle giderse biz on ilçe daha kaybederiz. Bir an evvel aklımızı başımıza almalıyız. Faturası ağır oluyor. Menderes’te yaşananlar, Kemalpaşa’da, Kiraz’da, Aliağa’da yaşananlar ortada. Seçimler  bizim iken kendi elimizle başkalarına teslim ettik. Torbalı’da AK Parti’nin alması mümkün müydü' Menderes’te mümkün müydü' Herkes fesini çıkarıp iyi düşünmesi lazım. Biz il yönetimi olarak oradayız. Arkadaşlarımız her gün oralarda çalışmalar yapıyor. “

İŞTE PROGRAMDAN SATIR BAŞLARI: 

Şirin Akgül: Bütün işlerimizi bir kenara koyup parti içindeki çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Sürdürürken de daha az parti adına sıkıntı yaşanmasına efor sarf ediyoruz. 

Mithat Umutoğulları: Ciddi anlamda üye oy kullanıyor. Koordinasyon özveri istiyor. CHP’de siyaset yapmak gerçekten zor. AK Parti’de birini tutup ilçe başkanı yapıyorlar. Sizin partide ilçe başkanı olmak da delege olmak da zor. 

Şirin Akgül: Yorucu da olsa güzel. Bizim partide demokrasi var. Tavandan tabana kadar herkes konuşup hakkını arayabiliyor. Toplantılarımız çok yoğun. Arkadaşlarımız büyük bir özveriyle eksiksiz katılmaya çalışıyor ve üzerine düşeni yapıyor. Gönülleri rahat arkadaşlarımızın. İyi ki olmadım diyen bile var. Zorlarına da gitmiyor. Demokrasi kazandı diyorlar. 

Mithat Umutoğulları: Zaman zaman gerginlik oluyor. 3. başkanla çalıştınız. Asuman bey’i nasıl değerlendiriyorsunuz. 

Şirin Akgül: Son derece iyi niyetli, barışçıl, partiyi kucaklayan bir insan. Asuman başkanımın bu örgüt için büyük emekleri olan, gecesini gündüzüne katan, yılmadan çalışan, işini gücünü bırakıp tamamen partinin işleriyle uğraşıyor. Parti kimliğini koruyanbir kişi. 

Mithat Umutoğulları: Çok çatlak olurdu il yönetimlerinde. Son dönemde müthiş bir uyum var. 

Şirin Akgül:  Doğru görüyorsunuz. Ben liste delerek geldim biliyorsunuz. İkinci dönemim oluyor. Tüm partili delege dostlarımıza teşekkür ediyorum. Ama hakikaten yani ben Nevzat Kavalar’ın listesinden geldim. 30 üye de çalışkan dürüst insanlardır. 

Mithat Umutoğulları: Zaman zaman parti içinde aykırı sesler çıkıyor. Arzu etmediğimiz olaylar oluyor. İl yönetimi olarak ince eleyip sık dokuyorsunuz' 

Şirin Akgül: Aslında biz istemiyoruz. Partide disiplinle uğraşmak istemiyoruz. İhtiyaç olmasın. Arkadaşlarımız ve bizler üzülüyoruz. Kendi partilisini disipline göndermek hoş şeyler değil. Zaman zaman bazı arkadaşlarımız, özellikle sosyal medya üzerinde bazı arkadaşlarımız kırıcı davranıyor, olumsuz şeyler yazıyor. Ama parti suçu işleyince disipline gönderiyoruz. Gönül ister ki hiçbir arkadaşımız disipline gelmesin, böyle bir şey olmasın. Biz Atatürk’ün kurduğu bir partinin üyeleriyiz. Ona layık bir siyaset yapmamız lazım. Ama bazen olumsuz şeyler oluyor. 

Mithat Umutoğulları: Birçok kişi bizi şu anda dinliyor. Yakın zamanda isminiz bir olayla gündeme geldi. Bir uzlaşı adamı olarak gündeme geldi. Çiğli’de son dönemlerde siyaset yaptığınız bir bölge ciddi sıkıntılar var. Delege seçimleriyle biraz daha zirve yaptı. Bu tartışmalara değinelim ama sizin zaman zaman müdahale ettiğiniz durumlar oluyor. Feodal ilişkilerin çok yaşandığı bir bölge. 

Şirin Akgül: Hem arada kalıyorum hem üzülüyorum. Özellikle son günlerde hakikaten çok üzüldüm yani. Yani şu anda orada iki liste yarışıyor. Mavi liste de beyaz listede de bizim. Şahsım adına ve il yöneticilerimiz ve il başkanımız adına şunu söyleyebilirim; biz tarafsız olarak, ben mavi listeyi destekliyorum ama sandık başına gittiğimde bunu unutuyorum ve kenara koyuyorum ve doğru olan neyse onu yapmaya çalışıyorum. Kimse taraf tuttu demesin diye elimden geleni yapıyorum. İl başkanımız da kesinlikle tarafsız ve adaletli olun diyor. 

Mithat Umutoğulları: Çiğli zor bir yer siyaseten. Disiplin süreci başlatıldı. Ataşehir mahallesi seçimleriyle birlikte. Ataşehir’i konuşalım. Seçime itirazlar yapıldı. Parti içi mekanizma işliyor zaten. Konu il yönetimine geldi, ilçenin verdiği doğrultuda bir karar çıktı. İtirazlar makuldur muhtemelen. Onu değerlendirelim. Seçim iptal oldu. Bir sürü gürültü patırtı koptu. Arkasından bir mahkeme süreci başlatıldı. Alaattin Yüksel de mahkemeye gidilmesini doğru bulmadı. Bu süreci nasıl değerlendireceksiniz' 

Şirin Akgül: Ataşehir olayı kesinlikle ilçe önce incelemiş, bakmış, bir karar vermiş. Sonra ile sevk edilmiş. İlde de bizden önce divan toplayıp iptal nedenlerini incelemişti. Sonra da biz iki eksikle yani 28 il yöneticisi ve il başkanımızla beraber bu gerekçeleri göz önüne aldığımız zaman gerçekten iptal olması gereken bir seçimdi. O konulara girmek istemiyorum. Bizim partinin bu tür sırları parti içinde kalmalı, mahkemelere yansımamalı. Kendi sorunlarımızı kendi içimizde çözeriz. Mahkemelere gitmeye gerek yok. Ben kesinlikle buna karşıyım. Ama bazı arkadaşlarımızın kişisel hırsı bu noktalara getiriyor. İster beyaz kazansın ister mavi kazansın. 

Daha önce Nihat kazandı, sonra Utku Gümrükçü kazandı. Bence ilçe başkanlığı toparlayıcı olmalı. Herkesi kucaklamalı. Delege hangi listede olursa olsun o çıkacak adayın doğru kararı vereceğine eminim. Kimsenin etkisinde kalmayacağın da biliyorum delegenin. 

Mithat Umutoğulları: Mahkemeye veren arkadaş avukat mesela. Sonuç alma gayreti içinde. Oysa parti içindeki parti içinde kalmalı. Mesela dün bir ilçe başkan yardımcısını savcı davet etmiş. 

Şirin Akgül: O zaman disiplin kurulları olmasın. İl yönetimine de gerek yok. Herkes dilediğince hareket etsin. Neyin sonucunu değiştirebili? O yüzden kişisel hırs yapılmamalı. Sadece o arkadaş için demiyorum. O da bizim arkadaşımız. 

Mithat Umutoğulları: Çiğli’de bir anda bütün rüzgar tersine döndü. Bütün suların durulduğu, barış havasının estiği bir ortam oldu. Ne old? Çiğli’deydim, enteresan şeyler duydum. İl yönetiminde uzun konuşuldu. Güzel şeyler oldu. 

Şirin Akgül: Çiğli’de siyaset yapan arkadaşların hepsi birbirinden değerli insanlar. Çiğli’de ben Aziz Buğa ile uzun yıllara dayalı bir dostluk ve arkadaşlığım, samimiyetim var. Beraber siyaset de yaptık. Sağlam bir dostluğumuz var. Siyaseti katlayıp kenara koymuşuz. Aziz dostum beni aradı, 'Benim senden ricam var. Sulha bağlayalım' dedi. Ben de rica etmene gerek yok. Sizin yaptığınız gayet güzel bir şey. Çiğli için, parti için. Elimden ne geliyorsa elimi taşın altına koyarım dedim. Bu işi tatlıya bağlarız dedim. İl yönetim kurulu ve başkandan rica ettim. Onlar da kırmadılar. İlçeye barış gelecekse, kaosu kaldıracaksak biz de ne gerekiyorsa onu yapalım mantığıyla destek verdiler. İl başkanı da tamam dedi. Biz dosyayı iade ettik, süreci kapatalım dedi. Aziz bey de söz dedi. Ben davaları geri çektireceğim, kardeşçe siyaset yapsın herkes dedi. Ama her ne hikmetse.. Kesinlikle belediye başkanının, ilçe başkanının, Niyazi Arslan’ın ben ile Aziz beyin dışında kimsenin haberi yoktur. Bizim ikimizin arasında gelişen bir olay. Hasan Başkanın, Niyazi’nin, Mertoğlu’nun haberi yoktur. İlçe yönetiminin haberi yoktur. 

Mithat Umutoğulları: Biz haberi yaptığımızda ilçeden arayıp haberimiz yok dediler. 

Şirin Akgül: Oradaki arkadaşlarıma güveniyorum. Ben dedim ki biz doğru adım atıyoruz. Bu doğru adıma da herkes destek verecektir. Kimse de yadırgamaz, tam tersi herkes bizi destekler. Böyle de oldu. Birçok arkadaşımız 'Doğru yaptınız, Çiğli’nin beraberliğe, kardeşliğe ihtiyacı var' dedi. Delege seçimlerimizi barışçıl tamamlayalım. Akrabayız, eşiz, dostuz, komşuyuz. O beyaz o mavi liste diyor. Ama elimize yüzümüze bulaştırdık. Hem üzüldük, hem ezildik. 29 il yöneticisi arkadaşıma ve il başkanıma mahçup oldum. Çünkü bilseydim böyle olacağını, böyle bir şeye girişmezdim. 

Mithat Umutoğulları: Ne oldu' 

Şirin Akgül: Aziz Bey beni aradığında, disiplin sürecini kaldırın dedi. Biz de kalktık uzlaşı olsun, barış olsun diye Süleyman kardeşimiz ben dilekçe verdim, çektim dedi. İki gün sonra bana ‘ben dava hiç açmamışım ki.’ dedi Hadi açmamışsın diğer davanı şey yap. O da dedi ‘yapamıyorum’. Biz ezildik, bu işin altında kaldık. Süleyman Bey ile yüz yüze de görüştüm. Hatta konuştuğumuzda Yüksel Bey, son derece barışçı-kavga istemeyen bir insan, onun da olduğu toplantıda sohbet ettik. Süleyman dedim, gençsin, avukatsın, bilgili ve birikimlisin, partimizin böyle insanlara ihtiyacı var, Süleyman bizim kardeşimiz, onun zeval görmesini de istemiyorum, meclis üyemiz. 

Aziz Bey, birçok haksızlığa uğradığı halde sesini çıkarmamıştır. Ama engellemesi gerekiyordu tabii. Bizim kendi parti içi sorunları biz kendimiz halletmeliyiz. Sana bir saygısızlık yapabilir, hakaret edebilir. Partinin mercileri var. Disiplin kurulu, il ve ilçe yönetimi var. Çözemez mahkemeler. Hiçbir şekilde. Biz bu sorunları kendimiz aşarız. Bir arkadaşımızın hak ihlali varsa biz ona sahip çıkarız. Bunları biz yaparız. Burada demokrasi, özgürlük var. Üye geliyor ta il başkanının odasına girip anlatıyor. Biz eğer bu görevi üstlenmişsek, biz bu partinin hamallarıyız. Biz yapamıyorsak, metal yorgunluğu başlamışsa daha genç ve güçlü, çevik olan gelsin o görevi üstlensin. 

Mithat Umutoğulları: Çok aceleci davranılıyor Çiğli’de. Bu tehlikeli değil m? Aziz Bey ile konuştunuz. Sonra ne oldu' 

Şirin Akgül: Kendisi de üzüldü. Ben nasıl üzüldüysem o da üzüldü. Aziz Beyin adına bir şey diyemiyorum. 

Mithat Umutoğulları: Aziz Bey ılımlı ama etrafındaki arkadaşların hırçın bir tavrı var. Ya samimi değil ya da yanındakileri kontrol edemiyor denmez mi'

Şirin Akgül: Bence bunu yapan arkadaşlar da pişmandır şimdi. Kendileri bilir, onlar adına konuşamam. İl başkanımız tamamen barıştan yana. Üzülüyor il başkanım. Biz bir adım attık, üzerimize düşeni yapalım dedik, ama neden böyle oluyo? Bu konuyla ilgili hassas ve en ufak bir şeyin çıkmasını istemiyor. Sadece Çiğli’de değil, tüm ilçelerde. 

Mithat Umutoğulları: Bundan sonra partiyi tartışmaya açacaklarla ilgili yönetimin tavrı ne olacak' 

Şirin Akgül: Disiplin süreci işliyordur. Ben kimsenin disipline gitmesini istemiyorum. Yönetim de istemiyor, il başkanı da. Ama bir insan haddini aşıyorsa bence gerekenin yapılması lazım. Ben partinin kurumsal kimliğine zarar veriyorsam benim de disipline gitmem lazım. 

Mithat Umutoğulları: İki arada bir derede kaldınız' 

Şirin Akgül: Her gün yüz yüzeyiz. Hata yaparsak birbirimizin yüzüne nasıl bakarız. İnanın değmez. Değmez. Bir gönül kırmaya değmiyor. Tüm samimiyetimle söyleyeyim. Geçmişte bazı partilerde siyaset yaptım. Bir tane üyeyi üye yapmak için on defa ayağına giderdik. Çünkü onu  üye yaptığınızda o sorumluluk altına giriyor. Sahiplenince akrabasını çevresini getirip üye yapıyor. Bizim bir an önce partide bunu yaşatmamız gerekiyor. İktidar olmanın yolu dostluk, kardeşlik, barış, dayanışma. Sokak sokak, ev ev çalışıp insanları partiye getirmek ve bu partiyi insanlara anlatmak lazım. 

Mithat Umutoğulları: Biraz şımarık mı davranıyoru? Partinin İzmir’de uzun zamandır iktidar olmas? Kişileri hedef alan broşürler dağıtılıyor bu arada'

Şirin Akgül: Şiddetle kınıyorum bunu. Zaten bu tür şeyler kutuplaştırıyor. Ne demek broşür. Neyin mücadelesini veriyorlar. Referandum sürecinde herkes kuzu kuzu geldi. Partimizin il, ilçe yönetimleri canı pahasına sandıkları korudu. Sonuçları ile ve genel merkeze ulaştırıncaya kadar canlarını siper ettiler. Delege seçimleri kadar ateşli değildi. Şimdi farklı bir atmosfer var. Karşındaki senin partilin kardeşim. Senin yoldaşın. Senin beraber hareket ettiğin insan. Yazık günah. Delege olmuşsun ne olur olmasan ne olur. Bir kere ilçe başkanlığı için oy kullanacaksın'  Madalya mı takacaksı? Burada ufacık bir mahkeme olayını tartışıyoruz. Tartışacağımız konular bunlar olmamalıydı. 

Mithat Umutoğulları: Diyelim ki il sekreterini mahkeme kusurlu buldu. Ve ceza aldı. Yarın AK Parti milletvekili ya da il başkanı bu sahtekarlık mevzundan dolayı mahkeme kararını gösterse kim bunun hesabını verecek' 

Şirin Akgül: Onu yapanlar düşünsün. Biz yerel seçimlerden önce 30 ilçe bizde. Biliyorsunuz. Şımardık ve 8 ilçeyi kaybettik. 8 ilçeyi nasıl alırız çalışmasını yapıyoruz şu anda, yalnız bırakmıyoruz, biz milletvekillerimiz, belediye başkanlarımızla bunları kurtarmaya çalışıyoruz. Ama böyle giderse biz on ilçe daha kaybederiz. Bir an evvel aklımızı başımıza almalıyız. Faturası ağır oluyor. Menderes’te yaşananlar, Kemalpaşa’da, Kiraz’da, Aliağa’da yaşananlar ortada. Seçimler  bizim iken kendi elimizle başkalarına teslim ettik. Torbalı’da AK Parti’nin alması mümkün müydü' Menderes’te mümkün müydü' Herkes fesini çıkarıp iyi düşünmesi lazım. Biz il yönetimi olarak oradayız. Arkadaşlarımız her gün oralarda çalışmalar yapıyor. Bunlar ilçenin dışına çıkamazlar. Gidemezler ama..

Kimi kime kötülüyorsun ya. Aynı sünnete, düğüne, cenazeye gidiyorsun. Bunlar ayıp şeylerdir. Böyle şeyler yapmayalım. Git konuş ikna et senin listene destek versin. Ama bu broşür çok çirkince bir şey ya. Bizim pazarlığımız barış. Neyin pazarlığını yapacağız yani…

 

 

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.