Dolar 32,5728
%0.1
Euro 34,9833
%0.44
Altın 2.428,800
%0.23
Bist-100 9.722,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
CHP'li kadınlardan nikah tepkisi

CHP'li kadınlardan nikah tepkisi

Müftülerin de resmi nikah kıyabilmesi için sunulan kanun tasarısına bir tepki de İzmir Kadın Kolları başkanlığından geldi. CHP'li kadınlardan nikah tepkisi

  • Ege Postası
  • 31.07.2017 - 14:50

Halit UMUTOGULLARI / EGEPOSTASI – Müftülere nikah kıyma yetkisi veren kanun tasarısı CHP İzmir İl Kadın Kolları tarafından protesto edildi. CHP İzmir il binasında basın toplantısı düzenleyen Kadın Kolları Başkanı Nursen Balcı “Biz kadınlar için bir şeyler yapmak, bir şeyler söylemek istiyorlarsa kadına şiddetin önlenmesiyle ilgili bir şeyler yapsınlar. Kadınlar kıyafetleri yüzünden yapılan saldırıları önlesinler. Kadınlar için en tehlikeli 10 ülke içinde Türkiye 9.sırada” dedi.

Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nın müftülere nikah yetkisi vermesine bir tepki de CHP İzmir Kadın Kolları Başkanlığı’ndan geldi. Basın açıklaması yapan CHP İzmir İl Kadın Kolları Başkanı Nursen Balcı ve diğer ilçelerin kadın kolları başkanları, tasarıya tepki gösterdi.

Kadın Kolları Genel Merkezi’nin yaptığı açıklamayı, Balcı okudu. Balcı, “Ülkede çok acil çözümlenmesi gereken sorunlar varken, iç ve dış borçların trilyon dolarlara yaklaştığı, işsizliğin- aşsızlığın had safhaya ulaştığı, her dört gençten 1’inin işsiz olduğu, terörün her gün yüreklerimizi kasıp kavurduğu, basının ve bilimin dört duvar arasına hapsedildiği bir süreçte; yapılacak hiçbir iş kalmamış gibi, 

iktidar yine nikâhı kimin kıyacağı ile uğraşmaya başladı. İktidarın müftülüklere de, resmi nikah kıyma yetkisi veren kanun tasarısını tekrar tekrar gündeme getirmesi, yaşamakta olduğu çöküşü, sistematik tehditlerle bertaraf etmeye çalışmasıdır” dedi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Kadınlar her gün öldürülüyorken, her gün tacize, tecavüze, şiddete uğruyorken, yoksulluk içindeyken,

çalışma hakları ellerinden alınıyorken, özgürlükleri gasp ediliyorken, tek sorunumuz, evlenme akdinin müftü aracılığıyla çözüme kavuşturulması mıdır'

NEDEN RAHATSIZ OLUYORSUNUZ!

Mevcut şartlarda, Türkiye’de evlendirme memuru sayısında bir sorun yok. Buna rağmen müftülüklere de bu yetkinin verilmesi sosyal hayata dini tahakkümün dayatılması içindir. Türkiye’de çocuk istismarlarının ve tecavüzlerin büyük çoğunluğunun dini nikah kisvesi altında yapıldığı düşünüldüğünde bu tasarının nasıl bir gaflet olduğu daha rahat görülecektir. 12 yaşında imam nikahına, 6 yıl sonra imamın kıydığı resmi nikaha, çocuk gelinlere izin vermeyeceğiz.

Müftülük kurumu İslam ile özdeştir. Resmi nikahın müftülerce kıyılabilmesinin önünün açılması Türkiye’deki aile yapısına dini bir dayatmadır. Bu topraklar dinine sahip çıkan, geleneklerine ve göreneklerine bağlı olan insanların evidir. Bu insanların yüzde 90’dan fazlası zaten Müslümandır. Ancak Türkiye Cumhuriyeti bir Hukuk Devleti’dir. Kadınlar evlenirken Medeni Kanunla hakları güvence altına alınmıştır. Evlilik akdinin müftülerce yapılmasının önünün açılması din ve devlet işlerinin birbirine karıştırılmasıdır.Bu da laiklik ilkesine aykırıdır. Ancak endişe ile görüyoruz ki; iktidar bu ve bunun gibi uygulamalarla laik düzeni yavaş yavaş ve sinsice yok etmeye çalışıyor. Bir arada yaşamamızı sağlayan laikliğe açılan her gedik, toplumsal kutuplaşmayı derinleştirecektir. Bugün daha net görüyoruz ki siyasi iktidarın son yıllarda ‘dava’ dediği şey laik düzenin yıkılması davasından başka bir şey değildir. Türkiye’de kadınların sosyal statüsü 1926 medeni kanunu ile resmen tanımlanmıştır. Bizlere düşen, bu medeni kanunu daha ileriye taşımaktır.

Biz Atatürk devrimlerinin uygulayıcısı kadınlar olarak, kadını toplumdan dışlayan her tür uygulamanın karşısında olduğumuzu ve mücadelemize devam edeceğimizi bir kez daha duyuruyoruz. Bu düzenlemeyi derhal geri çekin. Yaşasın tam bağımsız laik sosyal hukuk devleti, yaşasın kadınlar, yaşasın hak, hukuk, adalet.”

TEHLİKELİ SEYAHAT

İl Kadın Kolları Başkanı Nurşen Balcı da iktidara seslendi, “illa biz kadınlar için bir şeyler yapmak bir şeyler söylemek istiyorlarsa, kadına şiddetin önlenmesiyle ilgili bir şeyler yapsınlar. Kadınlara kıyafetleri yüzünden yapılan saldırıları önlesinler. Çocuk gelinleri, kadına yönelik tacizleri önlesinler. Yalnız seyahat eden kadınların tehlike yaşadığı ülkeler sıralamasında Türkiye dokuzuncu sıradaymış. Bunu önlesinler. Kadınların sosyal, ekonomik, kültürel, eğitim ve öğretim anlamında gelişimleri sağlansın. Kız çocukların okula gitmesi sağlansın. Genç nesli yetiştirecek olan biz kadınlarız. Ülkemizi yönetenler artık kadınlar üzerinden siyaset yapmasın. Kadınların üzerinden çekin elinizi. Bedenimizden çekin elinizi. Düşüncelerimiz, özgürlüğümüz, kılık kıyafetimiz, nasıl yaşadığımız, kaç çocuk doğuracağımız, nasıl doğuracağımız, nasıl yaşayacağımız konusunda kararlarımızı kendimiz verebiliriz” dedi. Balcı, Atatürk’ün “Mümkün müdür bir toplumun yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça diğer kısmı göklere yükselebilsin. Kadınları geride bırakan toplumlar geride kalmaya mahkumdurlar” sözlerini hatırlattı.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.