Dolar 32,5550
%0.03
Euro 34,8451
%-0.06
Altın 2.434,670
%0.19
Bist-100 9.722,00
%0.8

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Çok konuşulacak sözler: Delican'ın dayısı kim

Çok konuşulacak sözler: Delican'ın dayısı kim

Egetürk TV’de yayınlanan Egepostası ile Gündem programında, İzmir’de referandum süreci konuşuldu. Programın en öne çıkan sözleri, AK Parti İl Başkanı Bülent Delican için söylenen, “Teşrifat müdürü gibi çalışıyor”, “Dayısı kim”, Referandumdan sonra görevden alınabilir” şeklindeki sözler oldu. Egepostası ile Gündem’de çok konuşulacak sözler

  • Ege Postası
  • 20.03.2017 - 12:52

EGEPOSTASI – Egepostası yazarı Mithat Umutoğulları ile Egetürk TV Genel Koordinatörü Refik Pak, “Egepostası ile Gündem” programında, İzmir’deki referandum sürecini geniş bakış açısıyla masaya yatırdı, tüm partilerin çalışmalarını değerlendirdi. Programda, CHP İl Başkanı Asuman Ali Güven, AK Parti İl Başkanı Bülent Delican ve MHP İl Başkanı Necat Karataş’ın referandum performansları sert dille eleştirildi. 

Refik Pak, milletvekillerinin İzmir’de çalışmadığını, genel başkanlarının peşinden gittiğini, İzmir’e sadece liderler geldiğinde seçim havası estiğini söyledi. Mithat Umutoğulları ise özellikle bazı CHP’li belediye başkanlarının alanda olmamasını değerlendirirken, “Başkanlar üzerinde iktidar baskısı mı va? Referandumda evet oyu çıkarsa, hükümet baskı yapar mı şeklinde bir baskı mı hissediyorlar” dedi. Programın, il başkanlarının referandum performansının değerlendirildiği bölümde, Umutoğulları, CHP İzmir İl Başkanı Asuman Ali Güven’e çarpıcı sözlerle yüklendi.

CEZASININ BİTMESİNİ BEKLEYEN MAHKUM GİBİ…

Umutoğulları, “Güven, emanet il başkanlığı mı yapacak, gerçekten il başkanı mı olaca? Koltuğa oturduktan sonra o da ne yaptığını bilmiyor açıkçası. İl başkanı hiç olmayacak bir şey yaptı. İki bölgeye koordinatör atadı. Yani İzmir’de üç tane il başkanı var. Birinci bölgede Ednan Arslan, ikinci bölgede Okan Karlıdağ, bir de kendisi, yani üç tane il başkanı var. Ortada kalmış il başkanı. İl başkanının işinin zor olduğunu düşünüyorum. Bir onu seçmiş bir yapı, bir de ona karşı olan yapı var. İki yapıyı idare etmek çok zor. İl başkanı kendi yönetimi içinde kaybolmuş, sessiz biçimde işini yapmaya çalışıyor. Cezasının bitmesini bekleyen mahkumlar olur ya.. Bugüne kadar bir ya da iki basın toplantısı yaptı.  İzmir bu anlamda daha aktif olması, öne çıkması gereken bir il. İl başkanının tatmin edici görev yaptığını düşünmüyorum. CHP referandum sürecinde hazırlıksız” dedi.

TEŞRİFAT MÜDÜRÜ GİBİ

Umutoğulları, AK Parti’de ise il başkanlığı dışında farklı organizasyon olduğunu belirtirken, “Milletvekilleri, belediye başkanları organizasyon yapıyor, bakanı, başbakanı geliyor. İl Başkanı Bülent Delican’ın koltuğu çok tartışılıyor. Referandumdan sonra görevden alınacağı iddiaları var” dedi.

Refik Pak da bu bu bölümde,  7 Haziran seçimlerinden sonra da Bülent Delican’ın görevden alınacağının konuşulduğunu belirtirken, “İki yıldır konuşuluyor ama ortada bir şey yok. Onu da anlamış değilim. Ona oy veren partili istemiyor, genel merkez istemiyor, başbakan ile yaşadıklarını son iki seçimde biliyoruz. Peki Delican’ın dayısı kim” diye sordu.

Umutoğulları, AK Parti’nin zor süreçten geçtiğini 1 Kasım seçiminden sonra İzmir’de revizyona gidileceği söylenirken, darbe girişimi olduğunu anlattı, “Enteresan bir süreçten geçildi. Bu süreç, 3.5 yıl süreyle, sayın il başkanını o koltukta oturttu. Biraz daha oturursa İzmir’de Ali Aşlık’tan sonra en uzun süre il başkanlığı yapan isim olarak tarihe geçecek” diye konuştu. Umutoğulları Delican ile ilgili görüşlerini şöyle sıraladı:

“Kadın ve gençlik kollarıyla da problemleri var. AK Parti il başkanının istemediği isimlerdi. Hatta sonradan atanan ilçe başkanları da istemediği isimlerdi. 56. maddeden görevden aldığı isimleri başka ilçelerde ilçe başkanı olarak atadılar. İl başkanının istemediği çok şey oluyor. Referandum tanıtım toplantısına gidilirken gençlik kollarında yaşanan olaylar, il başkanının otobüsleri durdurması, il başkanı ve il gençlik kolları başkanının karşı karşıya gelmesi, il kadın kollarıyla sorun yaşaması… Daha vahimi var. Daha önce görevden aldığı ismi SKM’nin başına getirdi. Belki gidişini yavaşlatmak adına hamle yapıyor. O süreç geldiğinde Delican’ın kesinlikle görevden alınacağını düşünüyorum. Aziz Kocaoğlu olmasa Bülent Delican ne yapardı. Aziz Bey ile gündeme geliyor. Çok pot kırdığı zamanlar oldu. Basın açıklamaları, Twitter paylaşımlarıyla partiyi çok zor durumda bıraktı.”

Refik Pak da Delican için “Biraz teşrifat müdürü gibi oldu. İki günde bir bakan geliyor, onları karşılama, uğurlama işleriyle uğraşıyor” dedi.  

Umutoğulları, Kerem Ali Sürekli, Atilla Kaya, Hamza Dağ gibi, teşkilattan gelen milletvekilleri ilçe ilçe dolaşıp panellerde konuştuğunu, teşkilatı toplayıp moral, motivasyonu yükseltmeye çalıştığını anlattı, “Burada bir yanlış var. Bu vekilin görevi değil.Ancak o vekiller,alanda eksiği gördükleri için bunu yapıyorlar. Bu yetkiye haiz insanları niye kullanamıyorsunuz. Neden sizinle çalışmıyor. İl başkanını beraber çalıştığı insanlara güveni yok. İl başkanı ‘Bana görevi cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan verdi’ der. Ona sadakatini gündeme getirir. Erdoğan’ı 10 bin kişiyle karşıladığınızda topu niye o zaman valiye attınız. Medyayı davet etmeyeceksiniz, STK ile görüşmeyeceksiniz. O zaman sana ne ihtiyaç var. Başbakan bu kadar önemsediği İzmir’de il başkanının daha aktif olması gerekmez mi” dedi. Umutoğulları sözlerini şöyle sürdürdü:

TEMEL YILDIRIM’A DİKKAT EDİN

“Güzel bir il binası yapmakla olmuyor. Ömer Cihat Akay zamanında Salhane’deki il binası seçildi. FETÖ operasyonları patladıktan sonra o binanın boşaltılması gerekiyordu. Ahmet Küçükbay tutuklandığında bir gecede apar topar boşaltıldı, harabe binaya girildi, aylarca öyle oturuldu. Daha önce boşaltılması gerekmez miydi. İktidar partisinin il başkanından, il binasından söz ediyoruz. Onu daha önceden düşünecektin. Adının FETÖ’den tutuklanan kişiyle yan yana gelmesine engel olacaktın. Kritik noktalardaki hamleleri hep partiye eksi yazdı. Bugün Allahtan Kerem Ali Sürekli gibi, Atilla Kaya, Hamza Dağ gibi isimlerin teşkilat deneyimi var. Buca, Bayraklı, Konak gibi aktif ilçe başkanları var. Bu arada Konak İlçe Başkanı Temel Yıldırım çok enteresan. Önümüzdeki dönem herhalde il başkanı olmak istiyor. Lobisini oluşturmaya başladığını görüyorum. Ak partililer dikkat etsinler. Temel Yıldırım’ın başbakanın prensi olan İzmir Milletvekili Atilla Kaya’ya çok yaklaştığını görüyorum. Hiç yanından ayrılmıyor. AK Parti’de sanki işler biraz daha iyi gidiyor. Milletvekillerinin çalışmalarını ve belediye başkanları başarılı buluyorum.”

MHP’NİN İŞİ ZOR

Umutoğulları, MHP ile ilgili değerlendirmede ise eski genel başkan adayı Musavat Dervişoğlu ‘nun ‘Hayır’ çıkışına dikkat çekti, “Bazı isimler vardır, ihraç etseniz bile isimleri hep kalır. Müsavat Dervişoğlu MHP açısından çok önemli bir isim. MHP’de içinde Murat Taşer’in olduğu bir değişim hareketi var. Bu ayrılığın referandum sonrası sertleşeceğini düşünüyorum. Dervişoğlu şimdi Meral Akşener ile birlikte hareket ediyor. Şimdiki il başkanından daha fazla etkili olacağını düşünüyorum. CHP İzmir’de, AK Parti Türkiye’de iktidar. İzmir’de en rahatı MHP. En kolayı muhalefet yapmaktır. Dervişoğlu gibi konuştuğunda İzmir’de etki yaratacak isimlere ihtiyacı yok MHP’nin. İki milletvekili çıkarır, o da partiye yetiyor. MHP’nin referandum sürecinde tabana çok hakim olamayacağını düşünüyorum. MHP’nin işi zor. Ne yaparsa yapsın, tabanını kaybeder. MHP ideolojik parti kimliğini kaybetti. Oktay Vural ve Ahmet Kenan Tanrıkulu iki aklıselim insan. Aylardır yoklar. Referandum dolayısıyla Tanrıkulu geldi, Oktay Vural hala yok. Onun genel merkezle aralarında sıkıntı var. Ayrı düşündüğü için gelmiyor olabilir. MHP’de kurultay rüzgarıyla birlikte ciddi ayrılıklar yaşandı. İl yönetimini paldır küldür değiştirmişler kimsenin haberi yok. MHP’ye sempati duyanların AK Parti’ye döndüğünü, biraz özgürlüklerine düşkün olanların CHP’de kaldığını görüyorum. MHP’nin tabananın güçlü kalması için gerekçe yok. Bir tane belediyesi var. Teşkilatların büyük sorunları var. Kendi ilçesinde ikiye üçe bölünmüş MHP tabanı var” dedi.

HER PARTİYE BÖYLE VEKİL LAZIM

AK Parti’nin milletvekili açısından şanslı dönem yaşadığını kaydeden Umutoğulları, şunları söyledi: “Başbakana yakın olan bir isim Atilla Kaya işi göğüslemiş görünüyor. İl gençlik kolları başkanlığı yapmış Hamza Dağ, yıllarca teşkilatta görev almış Kerem Ali Sürekli, bir de Hüseyin Kocabıyık var. Kocabıyık zeki bir siyasetçi. Attığı twitlerle gündemi değiştiriyor. Her partiye böyle bir vekil lazım. Bu dönem bu işleri çok iyi yaptığını düşünüyorum. Belediye başkanlarını değerlendirirsek, Ödemiş ve Torbalı belediye başkanlarını performansı iyi değil. Kemalpaşa belediye başkanı inanılmaz aktif. Bayraklı ve Kemalpaşa belediye başkanı hücre çalışması yapıyor. Salonda kendi kitlene konuşmanın bir manası yok. Önemli olan ikna edemeyeceğin insanların evine gitmek.  Referandumda göreceğiz Kemalpaşa’da da Bayraklı’da da kendileri açısından çok iyi sonuçlar çıkacak. Kemalpaşa’da arif uğurlu oylarını artırır.  Yüzde 50,60 oy çıkarsa kimse şaşırmasın. Bayraklı’da da MHP ve HDP tabanı hayıra dönerse yüzde 65-70 oy çıkacağını düşünüyorum. Menemen, Karşıyaka, Narlıdere, Balçova’nın işin şeklini değiştirebileceklerini düşünüyorum. CHP buralarda beklenen oyları almazsa, belediye başkanları alana inmezse AK Parti sürpriz yapabilir. AK Partili vekillerin bu işi iyi yaptığını düşünüyorum. AK Parti’de alanda olan iki eski vekilin de hakkını vermek lazım, Ali Aşlık ve Rifat Sait. Aydın Şengül’ü alanda göremiyorum, bu da enteresan. Böyle isimlerin alana çıkması gerekiyordu. İbrahim Turan da kayıplarda.

ALTIOK’A ELEŞTİRİ

CHP’de Zeynep Altıok, Zekeriya Temizel yok. CHP’nin temel sorunu o. Kimlik üzerinden siyaset yapmaya çalışırsanız, taban sizi affetmiyor. Vatandaş her şeyi görüyor. Düğün salonu hikayesi vardı, Altıok üç kez koşa koşa geldi. Referandum o kadar önemli değil demek ki… Bu zihniyette bir partinin iktidar olma şansı var mı. Bu kafayla olmaz… CHP iktidar olmayı kafasına koysa, kaç tane bakanlık yapacak isim var. CHP’de niteliğiniz, yapabilecekleriniz önemli değil. önemli olan kimin adamısınız. Güçlü birinin adamıysanız her şey olma şansınız var.Aziz Kocaoğlu’nun İzmir’de bir mevkiye getiremeyeceği adam yok yerel ölçekte. Kime elini atarsa onu siyaseten kalkındırır, büyütür. Çünkü Kocaoğlu’nun hükmü örgütün çok üzerinde.  AK Parti’de ise biraz daha samimiyet, sadakat var. Parti onaylamadıkları bir tutum içinde olsa bile bunu kendi içinde çözmeye çalışıyor. Başbakan değişti, kabine değişiyor, tık yok. CHP içinde ise bir koltuğa geldikten sonra herkes bacaklarından tutup onu aşağı çekmeye çalışıyor. Belediye başkanı oluyor, son bir yıl kala kendi partilisi ihbar ediyor. Başkanlar arasında da dayanışma yok. Belediyede çalışan çöpçünün bile elinde dosyası var. CHP’de bu iç savaş olduğu sürece yüzde 25, 26 alır. “

TRAMVAY ÇİLESİ

Programın büyükşehir çalışmalarının değerlendirildiği bölümünde, Karşıyaka’da tramvay çalışmalarının bir türlü bitmemesi ve trafikte yarattığı karmaşa da konuşuldu. Mithat Umutoğulları, 5 dakikalık yolun 45 dakikada alındığını belirterek, “Aziz bey kredi çekmez, borca girmez. Böyle bir şey var m? Sen trilyonları biriktirsen ne olur. Hizmet et. Bayraklı’da vatandaş senden şikayetçi. Muhtar sosyal medyadan bangır bangır bağırıyor. Niye bağırtıyorsun adamı. Senin sosyal medyaya bakan adamın yok mu. 11 yılda yapmadığın işi niye son iki yıla sığdırıyorsun. Büyükşehir belediye başkanı rahat. Senede bir o mahalleye açılışa gidiyor, konuşuyor, çıkıp geliyor. Olan garibim ilçe belediye başkanına oluyor. Büyükşehir neler yapmış, hepsi tartışmalı. Fuar, teleferik, Mithatpaşa geçidi.

BUĞRA GÖKÇE’NİN KUYUSU KAZILIYOR

Büyükşehir'de bürokratlar arasında dışarıdan gelenlerle yerliler arasında gerginlik var. İhtiyaç duymuş ki Çankaya belediyesinden bürokrat getirmiş. Şu anki genel sekreteri orada başkan yardımcısıydı. Bülent Tanık'ı da danışmanı yaptı. Buğra Gökçe'den sonra hareketlilik yaşandı. Sayın başkanın eski bürokratlarına, bak bu adamlar geldi çalışıyor, siz niye çalışmıyorsunuz dediğini de duydum. Başkanın fırçasından sonra bazı bürokratlar Buğra Gökçe'nin kuyusunu kazmaya başladılar. Hatta, bir gazetede Gökçe ile Çiğli ana jet üssünde fetöden tutuklanan, ordudan atılan tuğgeneralle fotoğrafı vardı. Bu fotoğrafın belediye içinden gazeteye verildiği söylendi. Genel sekreter bu şartlarda çalışıyorsa, helal olsun."

 

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.