Dolar 32,6014
%0.27
Euro 34,7943
%0.38
Altın 2.409,410
%-0.96
Bist-100 9.645,00
%-0.5

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Erol'dan çarpıcı Kocaoğlu mesajları!

Erol'dan çarpıcı Kocaoğlu mesajları!

CHP Parti Meclisi Üyesi Gürsel Erol, Radyo Ege Postası'na konuk oldu. Erol, hem anayasa değişikliği teklifi ve referandum sürecine yönelik hem de İzmir siyasetine yönelik çarpıcı mesajlar verdi. Erol, Kocaoğlu için "PM üyesi olarak 1 oyum var. O da her zaman Kocaoğlu'na" dedi. CHP'li Gürsel Erol'dan İzmir siyasetiyle ilgili flaş sözler:

  • Ege Postası
  • 07.02.2017 - 09:37

EGE POSTASI - CHP Tunceli Milletvekili ve Parti Meclisi(PM) Üyesi Gürsel Erol, Radyo Ege Postası'na konuk oldu. Erol, Ege Postası Genel Yayın Yönetmeni Sercan Avcı ve Köşe Yazarı Mithat Umutoğulları'na hem anayasa değişikliği teklifi ve referandum sürecine yönelik hem de İzmir siyasetine yönelik çarpıcı mesajlar verdi.

Erol'un programda öne çıkan konuşmaları şöyle;

DEĞİŞİKLİĞE İHTİYAÇ VAR AMA BU DEĞİL"

"Bu günkü rejim, gerçekten rejim demeyelimde yönetim anlayışı Türkiye'nin yönetim anlayışı değil. Bana göre  bir değişikliğe ihtiyaç var ama ihtiyaç duyulan değişiklik bu 18 maddelik teklifle yapılmak istenen değil. Bu değişiklik tamamen 15 Temmuz darbe girişiminden sonra halkın iyi niyeti sağ duyusu farklı şekilde kullanılarak tek adamlık dönemine geçişle ilgli hukukun, yargının ve parlamentonun görev yetkilerini bir kişiye devredilmesiyle ilgili bir süreç...Ben İçişleri Bakanlığımızın bütçe görüşmelerinde bir konuşma yaptım o konuşmamda özellikle şunları belirtmiştim. Ve demiştim ki konjönktöre ve kişiye dayalı bir güçle değil, rejime, hukuka dayalaı bir güç ile ülke yönetilmeli. 

82 ANAYASASINA HALK KARAR VERMİŞTİ

Kenan Evren'i örnek vermiştim 1980'li yıllarda gittiği Türkiye'nin her ilinde müthiş konvoylarıyla heyecanla karşılanan bir Cumhurbaşkanıydı adı caddelere, okullara, meydanlara verildi ama öldüğü zaman eğer resmi törenle defnedilmeseydi tabutunu tutacak 4 tane sivil yoktu. Yani geçmişte kahraman olanlar hainlikle suçlanabilir bugün hain olanalar  gelecekte kahraman olabilirler.Şimdi Anayasa değişikliği mesela 1982 anayasası Kenan Evren'in anayasası yüzde 92 oyla kabul edildi. Siz yüzde 92 oyla kabul edilen anayasayı bugün yüzde 51 ile değiştiririz iddiası içerisizndesiniz. Hep deniyor ya işte halk karar vermeli yüzde 92.7'yide halk karar vermemişmiydi. Siz yüzde 92'yi yüzde 51 ile değiştirdiğiniz zaman bunun meşruiyeti tartışılmaz mı.

CUMHURBAŞKANININ İKİ İDDİASI VAR

Bence mesele sadece anayasa değişikliği değil, rejim değişikliği de değil... Bana göre bugünkü sayın Cumhurbaşkanımızın iki iddiası var birincisi Türkiye Cumhuriyetinin ismini Türkiye İslam Cumhuriyeti olarak değiştirmek ikincisi İslam dünyasının lideri olmak. Ben iddia ediyorum eğer referandum geçerse bir kaç ay sonra halifelik gündeme gelecek. 

SOKAK DİLİNİ KULLANMALIYIZ

Biz anayasa değişikliğiyle ilgili ne akademik dil kullanmalıyız nede siyasi bir dil kullanmalıyız. Vatandaşın anlayabileceği sokak dilini kullanmalıyız bu süreç nedir, ülkeyi nereye götürüyor ve biz ne yapmalıyız. AKP'nin ne yapmak istediği anayasa değişikliğinin hukuki gerekçelerini anayasal gerekçelerini saydığım dillerle değil sokak dilini kullanmalıyız anlatırken. Evet oyu kullanırsa nelerle karşı karşıya kalacağını anlatmalıyız bu oyların kendi yaşantısını nasıl değiştireceğini anlatmalıyız. Yani hayır oyunu bu gerekçeden dolayı kullan dememeliyiz evet kullanırsa başına gelecekleri anlatmalıyız.

PARTİNİN KURUMSAL KİMLİĞİ ÖNEMLİ

Ben CHP'nin siyasetinde aykırı davranan bir milletvekiliyim... Ben şunun farkındayım ki biz CHP için bedel ödemiş milyonlarca insanın emeğinin üzerine seçilmiş insanlarız. Şuanda CHP kimliğini taşıyarak seçilmiş hiç bir Belediye Başkanı, Milletvekili partinin kurumsal kimliğinin üzerinde değildir.Partinin kurumsal kimliği hem biz milletvekillerinin hemde diğer tüm seçilmişlerin üzerindeki bir kurumsal kimliktir. Öncelikle hepimiz haddimizi bileceğiz Cumhutiyet Halk Partisinin kurumsal kimliği kişisel kimliklerimizin ve ünvanlarımızın önündedir herkes bu konuda haddini bir bilecek.  Partinin kurumsal kimliği bizim önümüzdedir hiç kimse bunun önüne geçmemeli. Herkes aklına geleni parti politikası olarak anlatmayacak. Mesela Tunceli'deki insanın siyasetten ve Cumhuriyet Halk Partisinden beklentisi farklı  Diyarbakır'dakinin farklı Ege'dekinin farklı Trakya'dakinin farklı Karadeniz'deki vatandaşımızın farklı. 

 YALAKALIK KÜLTÜRÜ OLUŞTU

CHP'ye 30 yılınız vermiş birisiyim, ben siyasete birşey olmak için mücadele veren birisi değilim ne yazık ki 1995 yılından sonra partimizde yeni bir kültür yaratıldı 'Yalakalık' kültürü siyaseten kendisini ifade edip başarılı olmak yerine lidere 'yalakalık' yapma endeksiyle siyaset yapma anlayışı yerleşti.Ve bu süreçle dava adamlığı bu partide bitti ben dava adamıyım nasıl yani sosyal demokrat çizgide siyaset yapan ben hiç bir zaman siyasi geleceğimle ilgili kaygu yaşayarak siyasi bir tavır almadım doğru bildiğim herşeyin arkasında durdum yanlış kararlarda vermiş olabilirim kararlı bir şekilde durdum bundan sonraki davranışımda böyle olacak. Eğer dava adamlığını CHP'de yaygın hale getirirsek bu parti için geçmişte emek veren insanları unutmazsak onlara saygı duyarsak olur.

BİR ÜYE ÇOK ADAYA OY VERMEMELİ

Önseçimle ilgili parti içerisinde en keskin mücadeleyi vermiş adamım 7 Haziran’da aday gösterildiğim halde önseçim yapmadınız diyerek aday olmadım. 1 Kasım’da gel müracaatını yap dediler önseçim yapmazsanız aday değilim dedim. 1 Kasım’da Türkiye’de önseçim yapılan tek il Tunceli. Sürecin işleyişine bakıyorum merkez yoklaması da tek başına doğru bir karar değil, bu şekilde önseçim de doğru bir karar değil. Örnek vereyim Tunceli’de seçilmiş bir milletvekiliyim orada 1600 oy aldım 2200 üyemiz oy kullandı 2200 kişiden 1600’ünün oyunu aldım. Bu 1600 oyun 970 tanesini tek oy aldım yani üye geldi tek tercih kullandı. Birde Büyükşehirlere bakıyorum İzmir'de 1. Bölge’de 13 milletvekili var delege geliyor 13’ün en az 8’ine oy veriyor bu adaletsizlik bir üye o kadar aday olan kişiye oy veremez.Ne oluyor bu yapı içerisinde etnik dayanışma , bölgesel dayanışma, siyasi dayanışma, pazarlıklar herşey yaygınlaşıyor ve doğru bir sonuç çıktığı kanaatinde değilim. Bir üye bir kişiye oy vermeli ön seçim böyle olmalı tek kişiye oy vererek olmalı. Ben tek kişinin oyunu alıyorsam buradaki milletvekili’de tek kişinin oyunu alsın bir üye bir kişinin oyunu almalı o zaman ne olacak az önce saydığım şeyler olmayacak gerçekten emek veren değere endeksli bir sonuç ortaya çıkacak. 

GÜCÜN YETİYORSA BAĞIMSIZ ADAY OL

Öyle Belediye Başkanlarımız var ki anketler yaptırıyorlar kendi oylarını partimizin oylarının üzerinde görüyorlar. İşte diyorlar ki benim yüzde 60 oyum var partinin yüzde 40 ya da yüzde 50 oyu var. Sen kimsin! Benim eğer PM üyeliğim devam ederse tabi kulağımıza gelen böyle anket yaptıran belediye başkanları var ben orada olmaya devam edersem bu anketi bu şekilde yapan arkadaşlarımızın adaylıklarının dahi değerlendirilmemesi için gerekirse kavga ederim gücü yetiyorsa bağımsız olsun gitsin seçilsin diyorum.

GENEL BAŞKAN'LA 25 YILLIK DOSTLUĞUMUZ VAR

Bizim sayın Genel Başkanla siyaseten gelen bir yakınlığımız yok geçmişe dayalı 25 yıllık dostluğumuz var. Ben siyasi tavırlarımda Genel Başkan’ın yanında siyaseten değilim vicdanen yanındayım. Nasıl yani geçmişe dayalı dostluklarımıza asla saygısızlık yapmam ama verdiği her kararıd a doğru olarak algılayıp yanında yer almam. Aleyhinde asla olamam, karşısında asla olmam ama doğru bulmadığım bir karar verdiği zaman bu kararında içinde olamam. 

KOCAOĞLU ÇOK BAŞARILI

Ben size  İzmir siyaseti nasıl olmalıyı anlatayım. Önce şunu belirteyim İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Aziz Kocaoğlu kim ne derse desin bana göre İzmir tarihinin gelmiş geçmiş en başarılı belediye başkanı. Eğer İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yapılan operasyonda başkanlıkta Aziz Kocaoğlu dışında bir başkası olmuş olsaydı CHP’ye ikinci İSKİ olayını yaşatacaklardı. Altından girdiler üstünden girdiler kamuoyunda algı yaratacak hiç bir şey bulamadılar. Aziz Bey'in yatırımlarına bakıyorum deniz otobüsleri, feribotları vapurlar raylı sistem ESHOT’taki araçların yenilenmesi ulaşım sorununun çözülmesi, metro, üst geçitler yeni yollar diğer taraftan artıma tesisleri, dünyanın en büyük hayvanat bahçesi hükümetten bile uluslar arası kredi puanın yüksek olması... Belediye borcu yok kamulaştırmalara dünya kadar para harcamış bütün ilçe belediyelerinin yatırımlarına destek veren bir belediye müthiş bir başarı öyküsü var.

1 OYUM VAR O DA KOCAOĞLU'NA

Kim ne derse desin siyaseten eleştirilir Aziz Bey'in davranışları ama belediye başkanı olarak Aziz bey son derece başarılı... Bir tek hatası var biraz o konuda devletçi bir yaklaşımla yaklaşıyor para harcamamak için yaptığı işleri anlatmıyor. Yani onu anlatmak için para harcayacağı yerde o parayı da yatırıma çeviriyor, anlatabilse yaptığı işleri müthiş işler yapmış başarılı işler yapmış. Mesela İstanbul’a gidin yeşil alan yok hepsini imara açmışlar koca koca blokları yaptırmışlar Ankara’ya gidin aynı şekilde ama İzmir öyle değil.İzmir kendi kendini koruyor bakın körfez kokudan gelinmezdi şimdi körfez tertemiz olmuş balıklar yeniden işte suda yaşayan canlıların sayısı artmaya başlamış. Aziz Bey İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne aday olduğu sürece PM üyesi olarak 1 oyum var. O oyu da her zaman açık ve net gönül rahatlığıyla Kocaoğlu lehine kullanırım.

İZMİR SİYASETİNİ DAHA AKTİFLEŞTİRMEK LAZIM

Ama İzmir’de siyasetinde değişmesine inan birisiyim. Belediye başkanlıklarıyla ilgili vazgeçilmez diye görünen arkadaşımızdan da vazgeçileceğini görüyorum hiç kimse kendisini vazgeçilmez olarak görmemeli, kimse kendisini partinin kurumsal kimliğinin üzerinde görmemeli.Bununla ilgili önümüzdeki süreçte İzmir siyasetinin çok değişeceğini görenlerden birisiyim. Biraz daha siyaseti aktif hale getirmek lazım , pozitif hale getirmek lazım, katılımcılığı yükseltmek lazım bir şey olmaya endeksli değil bir şey yapmaya endeksli siyasetçilerin dahil edilmesi lazım... Bulunduğu mevki ve makamda nasıl başarılı olabilirim diye düşünen insanların değil kamu hizmeti olarak görüp kamu hizmetiyle ilgili partinin politikalarını nasıl genişletebilirim diye gören insanların olması lazım.

KÖKLÜ DEĞİŞİKLİKLER OLACAK

Köklü değişikliklerin olacağının sinyallerini şimdiden kendi adıma verebilirim. Ancak dediğim gibi Aziz Bey konusunda her kesinde merak ettiği odur ki ben Aziz Bey'i başarılı buluyorum. Onunla ilgilide her zaman olumlu referansımı kullanırım. Diğer arkadaşlarımızla ilgili bir çoğuyla ilgili İzmir'in sürpriz yaşayacağı düşüncesindeyim bu mesajı da vermiş olayım.

POTANSİYEL ADAYLAR AZİZ BEY'DEN İYİ DEĞİL

Mesela bir ilçe belediye başkanının bir çalışma arkadaşının yerine aday olmasını doğru bulmam. Bir büyükşehir belediye başkanı varken bir ilçe belediye başkanı 'Ben Büyükşehir’e nasıl aday olurum' diye böyle bir planlama yapıp çalışması doğru değil. Sen bulunduğun belediye de bir başarı hikayesi oluşturursun başarılı olursun kamuoyu seni ister senin ismini tartışır ve sen orada bir çıkış yaşayarak yakalayabilirsinde... Ancak İzmir'de ilçe belediye başkanlarımızın Büyükşehir’e adaylıklarıyla ilgili ben şunu söyleyeyim; Hiçbir ilçe belediye başkanımızın Büyükşehir Belediye Başkanlığını alabilecek, Aziz Bey'den daha iyi götürebilecek işi ilçelerinde yaptıkları kanaatinde değilim.

DÜRÜST, PARTİYE BAĞLI VE BAŞARILI

Bugünkü haliyle ben bir PM üyesi olarak mevcut isimler değerlendirmeler arasında kim olabilir dendiği zaman tartışmadan inisiyatifimi Aziz Kocaoğl'una kullanırım. Ben onun dürüstlüğüne ve partiye olan bağlılığına ve aslında yapmış olduğu hizmetlerin başarısına inanıyorum."

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.