Dolar 32,5510
%0.2
Euro 34,9531
%-0.05
Altın 2.448,050
%0.49
Bist-100 9.717,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Havana'da Atatürk var, İzmir'de Castro'ya yer yok

Havana'da Atatürk var, İzmir'de Castro'ya yer yok

Birol Soylu ile 10'uncu Köy programında bu hafta İzmir'de Havana'da Atatürk büstünü yaptıran Fidel Castro'nun büstünün yapılması ve CHP'deki delege seçimleri konuları ele alındı.  Birol Soylu, Radyo Egepostası'nda gündeme getirdi

  • Ege Postası
  • 29.09.2017 - 12:11

EGEPOSTASI - Balçova'da bir grup CHP'linin İzmir'e Fidel Castro'nun heykelinin yapılması için kurdukları platform aracılığıyla İzmir'deki CHP'li belediye başkanlarıyla yaptıkları görüşmelerden olumsuz sonuç almasını eleştiren Birol Soylu, Burhan Özfatura döneminde İzmir ve Havana'nın kardeş şehir protokolü imzaladığını anımsatarak, "Nasıl Havana'da bizim Atatürk'ümüz var. Burada da kardeş şehir olan İzmir'de Fidel Castro heykeli olmasında ben bir mahsur görmüyorum. Başta büyükşehir belediye başkanımıza veya bu konuda gerçekten iyi niyetli, bunu parkımıza koyalım diyebilecek bir ilçe belediye başkanına ihtiyaç var" dedi.

Radyo Egepostası'nda, "Birol Soylu ile 10. Köy" programında çarpıcı değerlendirmelerde bulunan Soylu, bu konuda şunları söyledi: 

ÖZFATURA DÖNEMİNDE HAVANA VE İZMİR KARDEŞ ŞEHİR OLDU VE...

"Hepimizin hayranlıkla baktığı Türkiye Cumhuriyeti Başkanının bile önünde poz verdiği Havana'daki Che Guevara anıtını bilirsiniz. Hepimizin kalbinde gönlünde ayrı bir yeri vardır. Ne vardır Havana'da Mustafa Kemal Atatürk heykeli. Fidel Castro koymuştur. 'Biz devrim yaptık ama onun yaptığı çok daha büyük bir şey. Atatürk'ün yaptıklarını biz yapamazdık. Atatürk dünya emperyalizminin hepsine karşı ulusal kurtuluş savaşını yapmış biri' demişti. Balçova'da bir grup arkadaşımız İsmail Yıldız ve arkadaşları bir platform kurdular. Havana'da Atatürk heykeli var. Neden Fidel Castro'nun heykeli olmasın dediler. Arkadaşların yapmış olduğu çalışmalar sonunda bu gündeme geldi. Bununla ilgili bir platform oluştu. Castro öldü. Bununla ilgili bazı belediyelerle görüşme yapmaya başladılar. 1996 yılında Havana ve İzmir Büyükşehir Belediyesi kardeş belediye olmuş. Burhan Özfatura var o zaman. Sağcı bir belediye başkanı. Duy da inanma! Kararlar da zabıtlarda var. Castro heykelinin İzmir'de olmasına bu protokoldür sebep aslında. Birkaç belediyeye gidiyorlar. Biri de çok sevdiğim bana yoldaş diye hitap eden solculuğuyla övünen bir belediye başkanı. Bu arkadaşlara konuya sıcak bakmadığını ifade etmiş. Ne işi var Fidel Castro'nun diyor."

Birol Soylu, belediye başkanlarının bu projeye sahip çıkmasını isterken, "Başta Aziz Kocaoğlu. İzmir'imizde kimlerin heykeli yok, nerelerde bulvar isimleri yok. Aliyev de var. Olsun. Meksika Sokağı'nda girşiteki büstü görüyorsunuz. Olsun da itirazım yok. Kimseyle de görüşmedim bunu. İlk kez burada konuşuyorum. Bunu yapmalıyız. Bence yapılmalı. Havana Parkı ya da Küba. Netice itibariyle İzmir enterasyonal fuarıyla anılan bir dünya şehridir. Neden olması? Bu arkadaşların çalışma ve emeklerine teşekkür ediyorum. Bu projenin takipçisi olacağım. Belediye başkanlarıyla yüz yüze de konuşacağım. Olur mu olmaz m? Sonra dinleyicilerimizle paylaşacağım" diye konuştu. 

VATANDAŞ HER YERİYLE GÜLÜYOR, KAVGALI EVE KIZ VERİLİR Mİ' 

CHP'deki delege savaşlarının artık sona ermesi, birlik ve beraberlik içinde hareket edilmesi çağrısında da bulunan Birol Soylu, CHP'nin kavgalı ev görüntüsünden artık kurtulması gerektiğini vurguladı ve "Başkanlık sisteminde başkan olsa ne yazar mahallende delege olmadıktan sonra. Ulusal delege savaşları devam etmektedir. Belki ironi yapıyorum ama gerçekten bu delege seçimlerini bir bölünmüşlük var, çatlağı daha da büyütüyor. Lütfen birbirimizin yüzüne bakamayacak açıklamalar yapmayalım. Biz partiliyiz, yoldaşız, biz yol arkadaşıyız, biz bu faşizme karşı omuz omuza mücadeleyi birbirimizi yiyerek mi yapacağız. Nedir bu kepazelik, rezilli? Vatandaş gülüyor. Her yeriyle gülüyor. Kavgalı eve kız verilir m? Niye bize kız vermiyorla? Kavgalıyız. Ne zaman iktidar mücadelesine odaklanacak benim partim'" diye sordu. 

BELEDİYE BAŞKANLARI GENEL BAŞKANIN TALİMATINA UYSUN 

Açıklamalarını, "Ne zaman belediye başkanlarım benim adamım ilçe başkanı olsun kavgasını bırakaca? Biz Tayyip'e kızıyoruz ya bizde bir sürü minyatür Tayyip var.. Şapkamızı önümüze koyalım. Delege olsan ne olu? Kaç ilçeyi ele geçiriri? İli nasıl ele geçiriri? Kaç kurultay delegesi alırım, Ankara'da ne kadar borumu öttürürü? Ondan sonra büyükşehire giden yolları nasıl açarı? Herkesin hesabı kitabı bu. Bu ülkede nasıl iktidar oluruz hesabı yapmazsanız belediye başkanı olsan ne olmasan ne'" şeklinde sürdüren Soylu, kırgınlık ve küskünlüklere bir an önce son verilmesi gerektiğini söyledi: 

"Kırgınlık ve küskünlükleri bir kenara bırakalım. Bir sürü renk olur. Mavi de beyaz da sarı da biziz. Ama belediye başkanlarını bir kez daha bir kez daha rica ediyorum. Genel başkanın verdiği talimatlara uysunlar. Uyuyormuş gibi yapmasınlar. Bazı belediye başkanları son derece örgütle barışık hakim, örgütle samimi, kucaklaşmış. Bazıları var örgütle kavgalı, kendi partilisiyle, esnafıyla, kendisiyle kavgalı. İşte onda sıkıntı çıkıyor. Bazısı da var gerçekten örgüt içinde başkan olmuş ama örgüt ve delege içinde gücü yok. Ben karışmıyorum, hangisi gelirse gelsin diyor. Kim kazanırsa kazansın oraya gelen senin partilin. Oraya gelen delegeyi de ben kaç kişi ele geçiririm, kaç kişiyi işe sokarım değil. Foça'da lafın gelişi 3 bin 500 üye mi var. Kardeşim bırak gitsinler seçsinler" dedi. 

ÜNAL BAŞKANI TEBRİK EDERİM 

"Foça'da tüm delegeler çarşaf listeyle seçilecek. Tam demokrasi" diyen Mithat Umutoğulları'nı olumlayan Soylu, "Ünal başkanı tebrik ederim, tam demokrasi" yanıtını verdi. 

CHP'DE KUTUPLAŞMA TEPEDEN BAŞLIYOR 

İzmir'de kutuplaşmanın tepeden başladığını savunan Soylu, ilçe başkanları ve beldiye başkanlarının taraf tutma ve delege seçimlerine müdahale etme tutumlarından vazgeçmesi çağrısında da bulundu: 

"Biz salon devrimcisi değiliz. Miting alanlarından geldik. Araya girecek kimse yok. Otorite yok. Bir abi. Herkesin gördüğü zaman tamam diyeceği biri yok. Kutuplaşma tepeden başlamış. Aziz Bey, Alaattin Bey, Ali Engin ve arkadaşları ve diğer taraf. Ben burada Çiğli'yi konuşabilirim. Yanlışlığı kim yapsa konuşurum. Kardeşim de yapsa konuşurum. Dolayısıyla biz kardeşlik bağımızı zedeleyecek hiçbir davranış içine girmemeliyiz.Bu bir demokrasi şölenidir kim kazanırsa kazansın. Ama ilçe başkanları ve belediye başkanları da kantin kuntin işleri bıraksın. Bırakın üyeyi serbest bıraksın. Kim seçilirse seçilsin. Ben belediye başkanı olsam, vallahi gider kahvemi ve çayımı içer işime bakardım. Basına bir açıklama yapardım. Örgütüm serbesttir, kim ilçe başkanı olursa olsun benim başkanım odur, saygılar sunarım. Gelecek ilçe başkanı beni destekler mi desteklemez m? Adam olsan seni herkes destekler zaten. Sen öyle bir hizmet yap ki, öyle bir sevdir ki kendini .. Seni halk seni esnaf sevecek. İzmirli seni bağrına bastı mı kimse koparamaz, bırakmıyor. Bence delegeye, siyasete oynamak yerine belediye başkanları hizmet etmeye ve halka kendini kabul ettirmeye oynamalı. CHP'li yoldaşlarıma sesleniyorum. Bu delege savaşlarını savaşa dönüştürmeden bir ve birlikte olalım. İktidar mücadelesi vereceğiz hep birlikte. Başka partilerde seçim zamanı gidip koşturanlar delege zamanı geldiğinde gelip aslan kesiliyorlar. Yan gelip yatanlar ortalıkta görünmeyenler delege seçimlerinde arkadaş pilot oluyorlar..."

BENCE ÜÇ DÖNEM DOĞRU 

Birol Soylu, birden fazla dönem başkanlık yapılması düşüncesine de olumlu baktığını belirterek, açıklamalarını şöyle sonlandırdı: 

"İki değilse de üç olmalı. İki dönem belediye bakanlığı yaptı, bu işi çok iyi yapıyor. İhtiyaç var ona. Bence üç doğru. Üç dönem bunun kararıdır. Üçüncü dönem şovunu yapar. Çıraklık, kalfalık, ustalık."

 

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.