Dolar 32,2081
%-0.11
Euro 34,8604
%0.17
Altın 2.446,320
%0.57
Bist-100 10.219,00
%-0.49

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
İzmir iş dünyası AP'nin kararını değerlendirdi

İzmir iş dünyası AP'nin kararını değerlendirdi

Avrupa Parlamentosu'nun (AP), Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasındaki üyelik müzakerelerinin geçici olarak dondurulmasına ilişkin kararının ardından iş dünyasından açıklamalar geldi.

  • Ege Postası
  • 24.11.2016 - 17:33

İzmir iş dünyası, Avrupa Parlamentosu'nun (AP), Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasında 3 Ekim 2005'te başlatılan üyelik müzakerelerinin geçici olarak dondurulmasına ilişkin kararını değerlendirdi. Kararın bağlayıcı olmamasına rağmen, Türkiye'nin önemli ihracat alanlarından biri olan Avrupa Birliği ile gerginliğin tırmandırılmadan her iki tarafın da sağduyulu olması gerektiği vurgulandı.

Avrupa Parlamentosu'nun, AB ile Türkiye arasındaki üyelik müzakerelerinin geçici olarak dondurulmasına ilişkin kararının her ne kadar bağlayıcı olmasa da, İzmir iş dünyası gerginliğin tırmandırılmaması gerektiğini savundu. Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgacılar, kararın hoş olmadığını ve mutlaka düzeltilmesi gerektiğini dile getirip, "Tavsiye kararı neticede bağlayıcı değil ama bunun bu şekilde olması da iyi bir şey değil. Hükümetimizin ve ilgili bakanımızın görüşmeler yapıp bunu düzelteceğine inanıyorum. Avrupa Birliği, Türkiye'nin önemli ihracat alanlarından biri, bunun göz önünde bulundurulması gerekiyor" dedi. 

"KARAR İKİ TARAFI BİRBİRİNDEN UZAKLAŞTIRIR"

Türkiye ile Avrupa Birliği tam üyelik müzakerelerinin uzun bir süredir bir maskeli baloya dönüştüğünü vurgulayan İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli şunları söyledi: 

"İki taraf birbiriyle sağlıklı iletişim kurmadıkça ilişkilerin olumsuz etkilenmesi kaçınılmaz olacaktır. Alınan karar, bu tavrın bir adım daha ileri götürülmesinden ibaret ve bir değeri yok. Ancak bu tür adımlar iki tarafı, sürdürülmek zorunda olan bir ilişkide birbirinden uzaklaştırmak dışında bir işe yaramaz. Bu kararın etkilerine gelince; Evet, Türkiye dış finansman ve dış yatırım ihtiyacı olan bir ülke. Elbette bu atmosferin menfi psikolojik etkileri olacaktır. Ama biz bugünlere AB müzakereleri sayesinde gelmedik. Bu gelişmeyi, karşılıklı ilişkilerin daha sağlam ve gerçekçi bir zemine oturmasına vesile olacağına inanıyorum. Çünkü bütün maskeli balolar bir an gelir biter." 

"İLİŞKİLERİMİZİ SÜRDÜRMEMİZ GEREKİYOR"

Batı Anadolu Sanayici İşadamları Dernekleri Federasyonu (BASİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Levent Akgerman, kararın diplomatik ve siyasi bir karşılığı olmadığını kaydetti. Akgerman, "Tavsiye kararının uygulanmasını AB Komisyonu belirleyecek. AB Komisyonu, bu tavsiye kararında bunun mekanizmasını nasıl işletir bilemeyiz. Bizim de diplomatik bir şekilde ilişkilerimizi sürdürmemiz gerekiyor. Her iki tarafın da dış ilişkileri iç politikaya malzeme yapmaktan vazgeçmesi gerekiyor. AB ve Türkiye olarak herkesin gündemi çok farklı. Gündemde aş, iş var. Lüzumsuz gerginliklere mahal vermemek, sağduyulu olmak lazım. Coğrafyamızı etkileyen sorunlar için daha yakın işbirliğine girmemiz gerekiyor. El Bab'daki saldırı da Türkiye'nin zor bir dönemeçten geçtiğini gösteriyor. Bu zorlu dönemeçte biz haklı durumumuzu diplomatik yaklaşıma pekiştirmeliyiz. Haklıyken haksız duruma düşmemeliyiz. Karşılıklı olarak kavga etmeyi bırakmamız sürecin kısa sürede çözülmesine önemli rol oynayabilir. Diplomatik yaklaşımı esas almamız gerekiyor" diye konuştu.

"UZUN VADEDE RAYINA OTURACAKTIR"

Kararın tek başına bir anlam taşımadığını söyleyen Ege Sanayicileri ve İşadamları Derneği (ESİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Güçlü, her şeyin uzun vadede rayına oturacağına inandığını belirtip şunları kaydetti:

"Başta Merkel olmak üzere, önemli AB ülkelerinin devlet ya da hükümet başkanlarının Türkiye ile kanallarının açık tutulması gerekiyor. Bu karar tek başına bir anlam taşımıyor. Asıl karar mercii AB Komisyonu ve komisyonu şekillendiren ülkelerin hükümetleridir. İletişim kanallarının açık olması bütün tarafların lehinedir. Çok acele ve kırılganlığı artıracak bir tutum içine girmemek gerekiyor. Soğukkanlı olmak lazım. Avrupa ile coğrafi, tarihi ve ekonomik ilişkilerimiz var. İlişkileri bütünüyle koparma, askıya alma, dondurma şansımız yok. Bu, tarafların yararına değil. Bu sıkıntıların geçici olduğunu düşünüyorum. Uzun vadede doğru bir şekilde ilişkilerin rayına oturacağına inanıyorum."

"MÜZAKERELER İKİ TARAF İÇİN DE ÖNEMLİ

Avrupa Birliği müzakerelerinin her iki taraf içinde önemli olduğuna değinen Ege İş Kadınları Derneği (EGİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Betül Elmasoğlu sürecin zamanla düzelmesi gerektiğini söyledi. Sorunların çözülmemesi halinde Avrupa Birliği ve Türkiye'nin ekonomik olarak zarar göreceğini dile getiren Elmasoğlu, "Geçmişten bugüne ekonomik, kültürel ve sosyal açıdan uyum sağladığımız AB ile ilişkilerimizin ivedilikle düzeltilmesi gerekiyor. Komşularımızla olan politik sorunların üzerine AB ile bir sorun yaşamamız halinde iş dünyası olarak ciddi bir kaygı duymaya başlayacağız. Ekonomik kaygılarımız git gide artıyor. Hükümetin gerekli önlemleri almasını bekliyoruz. Diplomatik sorunlar ekonomik sorunlara davetiye çıkaracaktır. Geçmişte bunların örneklerini görebiliriz" diye konuştu.

"AB ARTIK DÜRÜST OLMALI"

İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş ise "AB ile ülkemizin, daha AB'nin temellerinin başka isimlerle atıldığı günden bu yana köklü bir geçmişi var. Elbette, AB ile ilişkilerimizin kopmasını istemeyiz. Diğer yandan ithalatta da ihracatta da AB bir numaralı ekonomik partnerimiz. Avrupa Parlamentosu'nun son aldığı karar da kuşkusuz bu açıdan önemli. Dün Merkez Bankası'nın faiz artırımına rağmen, Avrupa Parlamentosu kararı ile doların sıçraması da ekonomimiz üzerinde etkileri olabileceğini gösteriyor. Ama sonuçta bu köklü ilişkilerin, karşılıklı büyük dış ticaretin, yatırımların, Avrupa'da ciddi ekonomik güç oluşturan vatandaşlarımızın varlığı nedeniyle ekonomik ilişkilerde bir kopma olacağını düşünmüyorum. Avrupa bunu göze alamaz. Belki yatırımlar üzerinde bir etkisi kısa süreli olabilir ama kalıcı olmayacaktır. AB'nin artık ülkemize karşı daha dürüst olması, verdiği sözleri yerine getirmesi gerekiyor. Bizim de Avrupa'ya kentimizi daha iyi anlatmamız gerekiyor. Kısa vadede bazı sıkıntılar olsa da AB ile ekonomik ilişiklerimiz sürecektir, sürmelidir de. Bu karar AB'yi bağlayıcı değil ancak siyasi etkisi olacaktır. Bizim iş alemi olarak beklentimiz AB'nin müzakereleri dondurması değil hızlandırması. Ülkemizi kendisinden uzaklaştırmasını değil, daha yapıcı bir yaklaşım içinde olmalıdır. AB elbette, kendi yapısını sorguladığı bugünlerde ve ekonomik sıkıntı içinde iken Türkiye'yi kendine yakınlaştırması en akıllı yoldur. Türkiye, Avrupa'nın gençlik aşısıdır. Türkiye'nin yokluğu onlara fayda değil zarar verir. Biz zorluklara alışkın bir milletiz. İstiklal Savaşı veren bir ülkeyiz. AB ile batılılaşmaya başlamadık. 200 yıl önce Tanzimatlarla başlayan çağdaşlaşma ve batılılaşma devam edecektir. Dileğimiz bu kararın AP kararı olarak kalması ve ilişkilerin artarak devam etmesidir" dedi.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.