Uğurlu: Kocaoğlu'yla Türkiye-AB gibiyiz!

Arif Uğurlu...

İzmir'in en genç belediye başkanlarından...

AK Parti'nin yerel seçimlerde kazandığı ilçeler arasında olan Kemalpaşa'da, başkanlık koltuğunda 2,5 yılı geride bıraktı.

Belediye başkanları arasında en çalışkan isimler arasında üstlerde...

Kemalpaşa'ya kısa zamanda büyük adımlar attırmaya başladı. Dev adımlar içinse prestij projeleri yolda.

Gününün yarısını sokakta vatandaşla geçiriyor. Sokağın nabzını iyi tutuyor. 

Başkan Uğurlu, Ege Postası Genel Yayın Yönetmeni Sercan Avcı, Köşe Yazarı Mithat Umutoğulları ve muhabir Erman Şentürk'ü ağırladı.

KİMLİK KAZANDIRDIK

Adayken "Kemalpaşa'ya kimlik kazandıracağım" diyordunuz...Geride kalan görev sürenizde bu kimliği kazandırdınız mı'

Kimse ayranım ekşi demez. Bize göre  bu kimliği kazandırdık. Kimlik vatandaş tarafından da görülmeye başlandı.  

Neydi bu kimli? Kemalpaşa deyince İzmirlinin aklına önce kiraz gelir, sanayi gelir. Öyle bir Kemalpaşa kurgulamalıydık ki kiraz üzerinden doğal güzellikleri göstermeliydik,  aynı zamanda sanayi ilçesi olan Kemalpaşa'yı hem iş yapılıp üretilebilen hem de yaşanabilir bir konuma dönüştürmeliydik.

Muazzam doğal güzelliklerimiz var. Bu yeşilliği göstermek için insanları getirmeniz gerek. Sadece Kiraz bahçelerinde gezdiremezsiniz. Öyle şeyler yapmalıydık ki sanayici için Kemalpaşa ne kadar kıymetliyse yaşamak içinde kıymetli olsun. Tüm projelerimizi buna göre endeksledik. Yaptığımız projelerle de Kemalpaşa bu kimliğe döndü.

Başkan olduğumda saat 7'den sonra ilçede hayat  duruyordu. Şimdi gece 2'lere kadar kafeler açık, canlı müzik var. Aileler oturuyor. Yaşayan bir Kemalpaşa dönüşümü yaptık. Sanayiciler sadece fabrikasına gelmiyor dağların eteklerindeki evlerinde yaşamaya başladılar. 

DERTLENECEKSİN

Ciddi projeler hayata geçirildi...Bir çoğu da yolda...İlçe belediyesi olarak borçla aldığınız belediyeyle yatırımları nasıl gerçekleştirdiniz'

Kurucu Genel Başkanımızın bir sözü var. Eksiklikler imkan kısıtlılıkları bize asla bahane olamaz. Kemalpaşa ülkenin 2011 yılındaki dönemine benziyordu. İktidar değişimi olduğunda ekonomik kriz vardı. Merkez bankası rezervleri dip yapmış, işçisine maaş ödemek için deprem fonları kullanılıyordu. İMF kapılarında gezen Türkiye...Dönün 2014'e personeline trilyonlar borcu olan belediye, bırakın yatırımı borçlarını döndüremeyecek noktada bir belediye.. 2002'den 2017'ye kadar dış ülkeler bize karşılıksız geri istemeksizin al sana şu kadar demedikleri halde, dünyaya ilkleri enleri yaşatan Türkiye ekonomisi varsa Kemalpaşa'da başarabilir dedik.

Yeter ki iyi bir finansal yönetim uygulansın. Gerekirse önemli olan şeyleri 40 defa tekrarlayacaksız. 37 milyonluk bütçe devraldık karşılığında 40 milyonluk boprç vardı. İzmir'deki bir metropol ilçeyi kıyasladığında 350 milyonluk bütçeye karşı 400 milyon borçla hizmet üretmek demek. Böyle borçları olmayan belediyelerin yaptıklarına baktığınızda dönüp Kemalpaşa'da yapılanlara baktığınızda en doğru kıyaslamayı yaparsınız. 

Ciddi bir mali disiplin politikası uyguladık. Kemalpaşa Belediyesi'ni bir şirket gibi gördük. Gelirleri arttırma gayretindeyken giderler nasıl azalırın peşine düştük. Belediyemizin bir noktada aylık 600 bin liraya mal olan işini maliyetini 6 bin liraya indirerek devam ettirdik. Bunların sayısını da çoğaltınca bütçeniz bir yerlere geliyor.

İZSU'ya en borçlu ilçe belediyesiydik. Bugün İZSU'dan tekrar para alır pozisyona geldik. Belediyeyi sahipleneceksiniz. Sabah geleyim akşam 5'te gideyim değil. Mali yapınızı disipline edene kadar emek verdik alın teri döktük. Dertlendik. İlk 7 ay gece 3'lere kadar toplantılarım sürdü. 

Ay sonu geldiğinde maaş ödeme korkumuz yok. Firmalarla rahat rahat konuşur olduk. Peşin satan konumuna geldik. Kemalpaşa Belediyesi'nin ihalelerine ödeme zorluğu nedeniyle girmiyordu şirketler. Şimdi bir çok şirket ihaleye giriyor. Çünkü tıkır tıkır ödeniyor parası.

Nüfusu bizden az bütçesi çok olup personel maaşı ödeyemeyen ilçeler var. Bir de üstelik vizyon projeler yaptık. 20 bin metrekare park alanı yaptık mahalle aralarına. 200 dönümlük bir alanda kentin en nitelikli park ormanını yaptık. Türkiye'nin en güzel göl park projesinin 2 etabını bitirdik. Sıfırdan belediyede en zor şey proje yapıp ihale sürecine çıkmaktır. İhale süreci zordur. Sıfırdan proje geliştirdik. İhale ettik. Bizden 3-4 sene önce başlayıp hala kültür merkezi bitiremeyenler var. 

Nasıl oluyo? Ekibinle birlikte dertleneceksin. Vatandaşın içinde olacaksın. Kemalpaşa Beleidyesi'nin şuan bütçesi 45- 50 milyon. Emin olun kaynağınızı tasarrufluk kullandığınızda bu rakamlarla iyi projeler imza atabilirsiniz. Siz halkın malına sahip çıkın Allah bereketini veriyor. 

Kemalpaşa Belediyesi 40-50  milyon bütçeyle kongre merkezleri, kültür merkezleri, park orman, göl park, meydanlar, sosyal marketler, yüzme havuzları yapabiliyorsa bütçesi 300 milyon olan hayli hayli yapar. Yeter ki dertlensinler. Üstelik benim bir kamyonum bir mahalleden diğerine giderken kilometrelerce yol yapıyor. 

29 köy var, düğün salonları meydanlar, halısahalar yaptık. 2 beldemize yarı olimpik havuz yaptık. İzmir'de kaç tane ısıtmalı SPA merkeziyle yüzme havuzlu kompleks var. Buna da başladık. Kemalpaşa'nın sosyal ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyoruz. Buradan merkeze giden değil. Merkezden Kemalpaşa'ya İzmirlilerin gelmesini sağlıyoruz. 

İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. 15 Temmuz'dan sonra şunu gördük. Bu millet baş tacı yapılacak millet. Bu millete ne hizmet edersen azdır. Bizi dertlendiren de bu oluyor. 

AKILLI İNSAN HERKESİN AKLINDAN YARARLANIR

'Ortak akıl' belediyeciliğinizin neresinde'

Her projenin temelinden bitişine kadar her anıyla ilgileniyorum. Çoğulculuğa ses veririm. Projelerimin sunumunu meclise yaparım. Muhalefetin görüşünü alırım. 

Akıllı insan her şeyi bilen değildir. Akıllı insan herkesin aklından yararlanandır. Ben göl park projesinde 1,5 yıl önce meclis üyelerimizi alana götürdüm. Hepsi fikir koydu ortaya daha güzel şeyler çıktı. 

Her başkan 'burayı halkla yöneteceğim' der bu sözü bir sonraki dönem yapar. Biz bunu ilk günden beri uyguluyoruz. Kendimizde heyecanlanıyoruz vatandaşı da heyecanlandırıyoruz. Konumunuz ne olursa olsun insani ilişkiler önemli. Başkan gibi değil hizmetkar gibi davrandığınızda fark yaratıyorsunuz. 

40-50 milyonluk bütçelerle Büyükşehir ölçeğinde projeler yapıyoruz. İddialı söylüyorum. 1 yıl sonra devam eden projelerin yüzde 90'ı bitmiş olacak. 'Bu projeler İzmir'de örnek projeler' dedirteceğiz. 

TÜRKİYE-AB GİBİYİZ

Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile aranız nası? Kemalpaşa, üvey evlat m? Yoksa diğer ilçeler gibi eşit hizmet alıyor mu'

Bizim ilişkimizi AB (Avrupa Birliği) ile Türkiye ilişkisine benzetiyorum... Liderler çok güzel mesaj veriyor ama bir türlü fasılları açamıyoruz. 

Aziz Başkan'la her görüştükten sonra mutlu ayrılıyorum ama bir türlü fasılları açıp o konuştuğumuz şeyleri realiteye dönüştüremiyoruz. 

Arada sırada Sırrı Ağabey balı tattırıyor. 5 binlik planlarda Sırrı Bey'in gayreti odu. Benim 5 binlik planlarım yapılıyor diye mutluyum. Sanırsın Büyükşehir Kemalpaşa'ya milyonluk yatırım yapıyor. Foça'ya yaptığı gibi sahil yolu yapıyor. Bornova'ya Buca'ya yaptığı gibi dev hizmet yapıyor. Dönüyorsun 5 binlikler yapılıyor. Buna seviniyorum.

Realitenin bu olmaması lazım. Benim 5 binlik plana sevinmemem lazım. Niye dile dökmüyorum. AB'nin de bize içinden söyleyecek sözler geçiyor Türkiye'nin de içinden geçiyor ama ilişkiler ve irtibat o kadar iç içe geçmiş ki herkes nazik bir dil kullanarak bunu yapıyor. 

Büyükşehir'le, bürokratlarla koordinasyon nası? Başkan Kocaoğlu'yla sık bir araya gelebiliyor musunuz'

Farklı bir örnek vereceğim. Bana göre en güzeli bakanların dışarıdan atanması. Niye; Çünkü  Cumhurbaşkanı, başkan seçilen kişi bir siyasi partinin anlayışın temsilcisi olacak. Ama bakan dışarıdan olduğu zaman seçim bölgesinde hesap verirliliği olmayacak. Bu nedenle bakan bürokratlarını oluştururken  hizmet endeksli oluşturacak. Bunu yaparken bürokrat siyasallaşmayacak. 

X bir bürokrat çok iyi çalışıyor ama bölgenin siyasi erkleriyle kavga ettiğinde bu erkler bakana baskı yapınca başarılı bürokrat görevden alınabiliyor. Hizmette aksama oluyor. Bakanın böyle bir sorumluluğu olmayınca iş yapan bürokratı tutar. İş yapmayanı kenara alır. 

Bürokratın siyasallaşmaması lazım. Yerelde bu çok yoğun hissediliyor. Başkan siyasi parti temsilcisi, öteki tarafta ona bağlı başka bir siyasi partinin temsilcisi var. Bazen tümü için değil azınlıkta da olsa belli bir bürokrasi anlayışı kraldan çok kralcı dediğimiz anlayış var ya üst tarafa daha sempatik gözükeceğini düşündüğünden ötekileştirip  ötekine çok farklı bir muamele yapabiliyor. Bu olunca da karşılıklı diyalog kapısını kapanınca ortaya absürt projeler çıkıyor. 

Senin acil ihtiyacın 'x' iken acil ihtiyacın olmayan 'y' projesine kaynak aktarılıyor. Sen tepki gösterince ilişki daha da kopuyor. Bana göre bundan kaynaklanan sıkıntı var. Aziz Bey'in de lafı ; at sahibine göre kişner. Keşke Büyükşehir Belediye Başkanının belirleyeceği bir isim köprü olsa...Böyle bir ismi ortaya koysa Aziz Bey...Çözüm alamazsanız da 3 ay da bir toplanalım dese...

Ben bunu önerdim. Aziz Başkan 'Ben belediye başkanlarımla arama kimseye koymam' dedi. Kulağa hoş geliyor ama 3 yıl içinde Aziz Başkan'la toplam 3 toplantı yaptık. Keşke araya birini koysaydı. 

Boğazı geçerken yüzmek zorunda kalıyoruz. Köprü yok. İletişim eksikliği ve koordinasyon eksikliği ortaya çıkıyor. Ben Sırrı Bey üzerinden derdimi aktarmaya çalışıyorum.  

3 yıl içide Kemalpaşa Belediyesi, Büyükşehir'den ne aldı. Ören'de bir itfaiye binası dışında en ufak bir şey almadı. 

Dönüp diğer ilçelere yapılan yatırımlara baktığınızda 30 ilçe kardeş işe bu şehrin babası Büyükşehirse Kemalpaşa'ya verilenle diğer kardeşlere verilene bakıp her birimiz öz olsak da üvey muamelesinin yapılıp yapılmadığını görürsünüz. Bence hepimiz öz kardeşiz ama üvey evlat muamelesi yapılıyor m? Bu ortada. 

YASA DOĞRU, SIKINTI KULLANIMINDA

Bütünşehir Yasası...Zaman zaman şikayetiniz oluyor! yasanın uygulanmasında mı sıkıntı var'

Yasanın getirdiği güzellikler var. Ben ilçe belediyesi olarak şehire yön veremiyorum şehirleşme adına. Çünkü planlama yetkisi Büyükşehir'in elinde...Ama geçmişte yerel dinamiklerle planlama yapıldığında görüyorsunuz daracık yollar şehir görüntüsünden uzak mahalleler. 

Makro düzeyde planlamanın Büyükşehir'de olması, temel hizmetlerin tek elde olması projelerin bütüncülüğü açısından doğrudur. 

Bütünşehir Yasası'nın yüzde 95'i  doğru. Ancak önemli olan yetkileri elinde olanın bu yetkileri doğru kullanması. 

İzmir'in yüzde 60'ını 5 binlikleri yok. Modern gecekondulaşma yapıyoruz. Yıkıyoruz ama alt yapı aynı alt yapı. Bütünşehir Yasası'nın kullanımında problem var. Çözüm n? Çok basit. 

Bizler aile reisi olarak dört çocuğu çağırırız ihtiyaçlarını sorarız.  Elimizdeki bütçeye bakar ihtiyaçlara göre pay ederiz. Burada da 30 ilçeyle toplantı yaparsın. Hatta dörde bölersin 7'şer toplarsın. İlçelerin taleplerini not alırsın. 2 ay dersine çalışırsın. Nüfus oranlaması yaparsın. Hangi talepleri yerine getirebileceksin, anlatırsın. Tarih takvim de açıklarsın. 

Çok mu zor bunları yapmak değil. Muhtarları topladım. Talepleri aldım. Dersime çalıştım. Bir sonraki toplantıda hangilerini yapacağımı anlattım. Her talep yerine getirilecek diye bir kaide yok. Önemli olan neyin ne olacağını bilmek. Ben bütün köylerin sorunlarını çözdüm mü' Hayır. Ama neyi ne zaman ne kadar çözebileceğimi anlattım.

Bir çok projede de gözünüz kulağınız Ankara'da...Ankara'nın hayata geçireceği projeler vard? Onlar ne durumda'

2014 yerel seçimlerinde mitinglerde seçim vaatlerimizi anlattık. Ben 5 tane vaatte bulundum. Altıncısı yok. 

Kemalpaşa'yı Ankara asfaltına bağlayacak yok...Yiğitler Barajı....Halilbeyli yolu....Kentsel dönüşüm ve TOKİ....

Ankara asfaltı bitti açılışı yapıldı. Yiğitler Barajı ümidimizi kesmiştik. Mekik dokuduk, Kalkınma Bakanlığı'nın şerhi kaldırıldı. Mayıs ayında ihalesi yapıldı. Bugün yarın temeli atılacak. 

Kentsel dönüşümde topa en son girdik. Planlar bakanlıkta. Bugün yarın onaylanır. Mahalle toplantılarına başladık. Anlatıyoruz vatandaşa...

TOKİ, araziyi bulduk. TOKİ başkanına gittik. Durumumuzu anlattık. Burayı gösterdik. İşin peşini bırakmadık. Ocak-Şubat gibi ihalesi bitecek. 

Halilbeyli yolu...2017'nin programına alındı. Yolu Karayolları yapacak. Genişletilmesi noktasında mülk sahiplerini toplayacağız. Kamulaştırma kısmını vatandaşla işbirliği içinde yapacağız. 

Bunların üstüne biz ne koyduk; Kapalı yüzme havuzu, kültür merkezi, park orman, göl park projesi, kongre merkezi, düğün salonları, spor kompleksi, meydanlar, sosyal market. 

Bir gününüz nasıl geçiyor. Vatandaştan en çok hangi istek, şikayetle karşılaşıyorsunuz'

Sabah 7 gibi kalkarım 8 gibi dışarıya çıkarım. Çorbacıya giderim. Nereye gittiysem oradaki esnafla birlikte çorba içer sohbet ederim. Dertlerini dinlerim. Memleket meselelerini konuşuruz. 3'e, 4'e kadar mahalleleri gezerim. Gerçek veriyi bu gezmem de alırım. Beni durdurup talep ilettiklerinde insanların bana ilettikleri taleplerin yüzde 95'i Büyükşehir'le ilgili...Otopark sorunu, trafik sorunu, imar, alt yapı, İZSU...