Dolar 32,2408
%-0.01
Euro 34,7528
%0.22
Altın 2.400,760
%0.31
Bist-100 10.248,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

Acı başkasına aitken ne kadar da hoş!

Hastane koridorlarında bir yığın insan...

Herkes pürdikkat aynı yöne bakıyor, sıranın kendisine gelmesini bekliyor.

Değişen isimler heyecan yaratırken, aynı isimde takılı kalanlar öfkeye neden oluyor.

Elimde fişle sıramı bekliyorum. Bir aksilik olsa gerek, bür türlü sıra bana gelmiyor.

Telefonla da vakit geçmiyor...

Hemen önümde iki yaşlı amca sohbet ediyor. Saçlarını inceliyorum. Boyunlarında oluşan kırışıklıklar ilgimi çekiyor. 

Kırışıklıklar zamanın en güncel takvimi...

Yeni tanışmışlar belli.

Heyecanla konuşuyorlar. Hayat hikayeyelerini anlatıyorlar sıra sıra. Birbirlerinin dertlerine iç çekiyorlar.

Hoş bir terapi... 

Şöyle diyor biri:

"Her başın bir derdi var, ama kimsenin derdi bir diğerine benzemez"

Ne güzel bir tespit!

Ne kadar duru, ne kadar yalın bir ifade...

Yani dert öznesine içkindir. 

Dert de acı da kıyas taşır.

İnsan çoğu zaman kendi hissettiğini bilir ve bu çoğu zaman diğerlerine göre dayanılmaz gelir. 

Ve bu kıyasın mağduru ya da galibi genellikle öznenin kendisidir. 

Kendi hikayesinde kurban olan özne, Sontag'ın da dediği gibi çoğu zaman başkasının acısına, hikayesine ihtiyaç duyar.

Dertlerimizi yarıştırmayı severiz. 

Bazıları sahip olduğu dertlerle yaşama tutunur: 

Ahmet Kaya'nın söylediği gibi, "Acı çekmek özgürlükse, özgürüz ikimiz de"

Ya da başka bir şarkıda söylendiği gibi 'acılara yürür ama  korkmazlar'

Yani  acılar, bir tür hayatta kalma amacı verir böyle hisseden insanlara. 

Mağduriyete sığınan, kendisine acınarak merhamet edilmesini uman, dertlerini köpürten ne çok hikaye var. 

Bazıları da kurban avına çıkar.

Başkalarının acısını görmek, izlemek, duymak gizli bir haz uyandırır.

Acı başkasına aitken ne kadar da hoştur.  

İçin için mutluluk duyarsın, şükredersin senin başında olmadığı için.

-Bir kadın bıçaklandı, kadın balkondan düştü, kadın boğuldu, kadın yandı, kadın ormanda bulundu, çocuk öldü,bir bebek tecavüze uğradı, kedi ezildi, köpek yandı, domuz avlandı, bir travesti sokakta ölü bulundu, travesti linç edildi, bir adam gasp edildi, adam trafikte öldürüldü, küfür ölümle bitti, depremden binlerce insan öldü, selden binlerce insan boğuldu, toprak kaydı, hortum çıktı, asansör düştü, insanlar 'şehit' edildiler...

Sonra yüzeysel dokunuşlar, sözler, teselliler...

+++

Aralığın son günleri...

Yeni bir yıl öncesi...

Ne çok acı yaşandı değil mi?

Peki sen hangisisin?

Acının kurbanı mı yoksa avcısı mı?

Belki de üçüncü bir seçenek...