Bilgin kadar onurlu ol
İzmir'de son günlerin modası CHP'li belediyelerde yaşanan “bankamatik” tartışması oldu. Konu ise aldı başını gidiyor...
“Bankamatik” İlçe Başkanı Zeynel Mertoğlu'nun dün yaptığı açıklamada olduğu gibi, “Bazı basın yayın organları kendi kendine gündem yaratmaya çalışıyor. 2 tane gazetecimiz cezaevlerinde özgürlüklerine kavuştu. Ülkenin gündemi bu kadar karışıkken, Hasan Başkan ve benim üzerimden haber yapmaya çalışıyorlar” diyerek bir de bu konuyu gündeme taşıyan biz gazetecilere ayar çekiyor...
Peki, Sayın Başkanın bu eleştirisini alıp bir kenara koyuyoruz...
Oysa bu tartışmanın başlamasının en temel nedeniyse, Belediyede çalışmak değil, kamuoyuna yalan bilgi verilmesi... Çiğli Belediye Başkanı Hasan Arslan ve İlçe Başkanı Zeynel Mertoğlu'nun olayların patlak vermesinden sonra verdikleri çelişkili açıklamalar ise tam anlamıyla skandal...
İlçe Başkanı Mertoğlu, gün yüzüne çıkan gerçeklere rağmen hala kaçak dövüşmeye devam ediyor... Olayın gerçekliğinden söz etmek ve özür dilemek yerine saçma sapan ne dediği anlaşılmayan bir açıklamayla insanların zekasıyla oynamaya devam ediyor...
Siyasetçi kimliğine yakışmayan bir tavır...
Öte yandan yaptığı açıklamayla tartışmanın fitilini ateşleyen Başkan Hasan Arslan’la ne olduğunu tam olarak anlayamadığımız açıklamalar yapan İlçe Başkanı Mertoğlu’nu nereye götüreceğini bütün kamuoyu gibi ben de merak ediyorum.
Ancak; her iki başkanın verdiği yanlış beyandan sonra Çiğli'de İlçe Başkanı Zeynel Mertoğlu'nun “bankamatik” olarak çalıştığının ortaya çıkması İzmir siyasi yaşamında sanıyorum bir ilk... Bu nedenle konu bu kadar ciddi tepki aldı. Ve bırakın yerel basını, ulusal medyada bile ciddi yankı buldu.
CHP Genel Merkezi’nde Genel Başkan Kılıçdaroğlu ile görüşerek Çiğli'de yaşananları anlatan meclis üyelerinin ardından ulusal düzeyde böyle bir skandalın gündeme gelmesi Çiğli için tam anlamıyla rezalet...
Ve bu rezalete kim dur diyecek inanın bunu çok merak ediyorum.
Oysa CHP'li diğer belediyelerde olduğu gibi İlçe Başkanı Zeynel Mertoğlu'nun belediyede çalışmasında bir sıkıntı yok. İzmir bu konuda bu durumu çoktan aşmış durumda. Ve geçmişte bu tartışmaların yaşandığı ilçelerde konu çok fazla dillendirilmemiş ve kısa tartışmalar sonucunda konu kapanıp gitmişti...
Ancak; İzmirlilerin affedemediği ortaya çıkan yalan...
Evet, İlçe Belediye Başkanı ve İlçe Başkanı’nın ortaya attığı yalan... İzmirli bugüne kadar bu konularda nasıl tepki vermişse bu konuya siyasetçisiyle, gazetecisiyle ve vatandaşıyla tepki gösterdi. Bence tepkisini ortaya koymaya da devam edecektir...
Çiğli'de olayın bu kadar büyümesinin altında yatan tek gerçek hem ilçe Belediye Başkanı Hasan Arslan hem de İlçe Başkanı Zeynel Mertoğlu'nun kamuyonda insanların gözlerinin içine baka baka yalan söylemeleri oldu. Bu konuda yapılması gereken Belediye Başkanı Hasan Arslan ve İlçe Başkanı Mertoğlu'nun çıkıp kamuoyundan özür dilemeleridir...
Bu kamuoyunun bu isimlere karşı olan öfkesini biraz olsun hafifletebilir…
Ancak; bırakın özür dilemeyi İlçe Başkanı Mertoğlu'nun “pişkin pişkin” İzmirlilerle alay eder gibi yaptığı açıklamayı şaşkınlıkla okudum…
Ne diyor İlçe Başkanı; “Ben ilçe başkanlığına aday olduğumda çıkıp, KAFESAN şirketindeki görevimden istifa ediyorum’ dedim. Böyle bir açıklama yaptım. Ama sonuçta bizlerde çalışıp evimize ekmek götürmek zorundayız. Bir ay sonra KAFESAN Şirket Müdürü beni arayarak benimle çalışmak istediklerini söylediler. Ben de şirketin merkezinde şirketle belediye arasındaki eş güdümü sağlamak, sorunlarla ilgilenmek üzere görev edindim. Buna devam ediyorum.” diyerek kendisini savunuyor...
Yani anlayacağınız kamuoyunu kandırmasının ve aldatmasının bir anlamı yok. Yaptığı çok normalmiş gibi davranıyor. Kimse kusura bakmasın bu konuda bir İzmirli olarak bu tiyatronun oynanmasına seyirci kalamam. Ve tepkimi ortaya koyacağım ve koymaya da devam edeceğim...
Yaptığı açıklamada neymiş efendim, şirketin ihtiyacı varmış, çalışmak istemişler, buna kargalar bile gülmez... Yaptığı açıklamada neymiş “şirketin merkezinde şirketle belediye arasındaki eş güdümü sağlamak, sorunlarla ilgilenmek üzere görev edindim.” diyor çok merak ediyorum hangi eş güdümü sağlıyor, hangi evrakta imzası var. Bırakın şirkette imza atmasını acaba şirket binasının yerini biliyor mu'
Neyse bu açıklamalara daha fazla yorum dahi yapmaya gerek yok. Yalanlar üzerine kurulmuş bir yapı acaba ne kadar gider... O ilçeye gelen partililer İlçe Başkanı’nın sözlerine nasıl inanacaklar... Yalan rüzgarının estiği Çiğli'de bu konuda onurlu davranan insanların olduğunu dün yaşanan bir olayla hep birlikte gördük...
İl Başkanı Zeynel Mertoğlu'nun, İl Başkan Yardımcısı Dilek Bilgin kadar haysiyetli ve onurlu olmasını bekliyorum.
Dilek Bilgin “ben belediyede çalışmıyorum” dememesine rağmen tartışılmanın hem partisini hem de partinin belediyesini yıpratmasına izin vermemek adına dün haberinin çıkmasından bir kaç saat sonra Çiğli Belediyesi’ndeki danışmanlık görevinden istifa etti.
Kendi kişisel çıkarını partisinin üstünde görmedi ve kendisine yakışanı yaptı..
Bu onurlu davranışından dolayı birçok partilinin gönlünde taht kurdu...
Yalanla dolanla arkadan dolanarak, laf ebeliği yaparak bu konuda bir savunma geliştirmedi...
Cumhuriyet Halk Partisi’ne olan saygısını ve sevgisini çok net bir şekilde ortaya koydu. Peki, Belediye Başkanı ve İlçe Başkanı neden bu kadar onurlu ve haysiyetli davranmadı... Siyaset geçinme aracı mıdır'
Siyasette iki tane yol vardır...
Ya ekonomik olarak güçlü olacaksın ya da onurlu haysiyetli olup siyasette saygı kazanarak yapacaksın. Bu iki özelliğe sahip olmayanların siyasette her türlü entrikanın içinde olacağını düşünüyorum...
Aksi takdirde İlçe Başkanı Mertoğlu'nun kendi patronu olan Belediye Başkanı Hasan Arslan'a Grup Başkanlığı yapabilir m? Ekonomik olarak bağlı olduğu kişiye karşı siyasi hamle yapabilir mi'
Bu yaşanan tartışmalar ancak, Belediye Başkanı Hasan Arslan ve İlçe Başkanı Zeynel Mertoğlu'nun çıkıp kamuoyunda özür dilemesiyle son bulur, aksi takdirde kesinlikle uzar gider... İlçe Başkanı Zeynel Mertoğlu eğer biraz da olsa Cumhuriyet Halk Partisi’ni seviyorsa, ya İlçe Başkanlığı’ndan ya da Belediyedeki iiinden istifa eder.
Ancak, bu kamuoyunun tepkisini biraz olsun dindirebilir. Aksi halde İlçe Başkanı Mertoğlu o koltukta rahat oturamayacaktır...
Tabi tartışmaların odağında olan Çiğli Belediyesi’nde çalışan siyasetçiler sadece İlçe Başkanı, İl Yöneticisi ile de sınırlı değil daha ileri gidin CHP PM Üyesininde maaş aldığını söylersem ne dersiniz...
Gerçi Başkan Hasan Arslan bunu da inkar eder... Ya da bu konudan haberi yoktur.
Nasıl olsa İzmirliler Başkan Arslan'ın bu açıklamalarına alıştı. Yarın bir gün radyo açıklamasında yaptığı “İlçe Başkanı’nın ekmeğiyle oynadılar” açıklamasında “ben ilçe başkanın çalışmadığını söylemedim” diye açıklama yaparsa şaşırmam...
“Bankamatik” İlçe Başkanı Zeynel Mertoğlu'nun dün yaptığı açıklamada olduğu gibi, “Bazı basın yayın organları kendi kendine gündem yaratmaya çalışıyor. 2 tane gazetecimiz cezaevlerinde özgürlüklerine kavuştu. Ülkenin gündemi bu kadar karışıkken, Hasan Başkan ve benim üzerimden haber yapmaya çalışıyorlar” diyerek bir de bu konuyu gündeme taşıyan biz gazetecilere ayar çekiyor...
Peki, Sayın Başkanın bu eleştirisini alıp bir kenara koyuyoruz...
Oysa bu tartışmanın başlamasının en temel nedeniyse, Belediyede çalışmak değil, kamuoyuna yalan bilgi verilmesi... Çiğli Belediye Başkanı Hasan Arslan ve İlçe Başkanı Zeynel Mertoğlu'nun olayların patlak vermesinden sonra verdikleri çelişkili açıklamalar ise tam anlamıyla skandal...
İlçe Başkanı Mertoğlu, gün yüzüne çıkan gerçeklere rağmen hala kaçak dövüşmeye devam ediyor... Olayın gerçekliğinden söz etmek ve özür dilemek yerine saçma sapan ne dediği anlaşılmayan bir açıklamayla insanların zekasıyla oynamaya devam ediyor...
Siyasetçi kimliğine yakışmayan bir tavır...
Öte yandan yaptığı açıklamayla tartışmanın fitilini ateşleyen Başkan Hasan Arslan’la ne olduğunu tam olarak anlayamadığımız açıklamalar yapan İlçe Başkanı Mertoğlu’nu nereye götüreceğini bütün kamuoyu gibi ben de merak ediyorum.
Ancak; her iki başkanın verdiği yanlış beyandan sonra Çiğli'de İlçe Başkanı Zeynel Mertoğlu'nun “bankamatik” olarak çalıştığının ortaya çıkması İzmir siyasi yaşamında sanıyorum bir ilk... Bu nedenle konu bu kadar ciddi tepki aldı. Ve bırakın yerel basını, ulusal medyada bile ciddi yankı buldu.
CHP Genel Merkezi’nde Genel Başkan Kılıçdaroğlu ile görüşerek Çiğli'de yaşananları anlatan meclis üyelerinin ardından ulusal düzeyde böyle bir skandalın gündeme gelmesi Çiğli için tam anlamıyla rezalet...
Ve bu rezalete kim dur diyecek inanın bunu çok merak ediyorum.
Oysa CHP'li diğer belediyelerde olduğu gibi İlçe Başkanı Zeynel Mertoğlu'nun belediyede çalışmasında bir sıkıntı yok. İzmir bu konuda bu durumu çoktan aşmış durumda. Ve geçmişte bu tartışmaların yaşandığı ilçelerde konu çok fazla dillendirilmemiş ve kısa tartışmalar sonucunda konu kapanıp gitmişti...
Ancak; İzmirlilerin affedemediği ortaya çıkan yalan...
Evet, İlçe Belediye Başkanı ve İlçe Başkanı’nın ortaya attığı yalan... İzmirli bugüne kadar bu konularda nasıl tepki vermişse bu konuya siyasetçisiyle, gazetecisiyle ve vatandaşıyla tepki gösterdi. Bence tepkisini ortaya koymaya da devam edecektir...
Çiğli'de olayın bu kadar büyümesinin altında yatan tek gerçek hem ilçe Belediye Başkanı Hasan Arslan hem de İlçe Başkanı Zeynel Mertoğlu'nun kamuyonda insanların gözlerinin içine baka baka yalan söylemeleri oldu. Bu konuda yapılması gereken Belediye Başkanı Hasan Arslan ve İlçe Başkanı Mertoğlu'nun çıkıp kamuoyundan özür dilemeleridir...
Bu kamuoyunun bu isimlere karşı olan öfkesini biraz olsun hafifletebilir…
Ancak; bırakın özür dilemeyi İlçe Başkanı Mertoğlu'nun “pişkin pişkin” İzmirlilerle alay eder gibi yaptığı açıklamayı şaşkınlıkla okudum…
Ne diyor İlçe Başkanı; “Ben ilçe başkanlığına aday olduğumda çıkıp, KAFESAN şirketindeki görevimden istifa ediyorum’ dedim. Böyle bir açıklama yaptım. Ama sonuçta bizlerde çalışıp evimize ekmek götürmek zorundayız. Bir ay sonra KAFESAN Şirket Müdürü beni arayarak benimle çalışmak istediklerini söylediler. Ben de şirketin merkezinde şirketle belediye arasındaki eş güdümü sağlamak, sorunlarla ilgilenmek üzere görev edindim. Buna devam ediyorum.” diyerek kendisini savunuyor...
Yani anlayacağınız kamuoyunu kandırmasının ve aldatmasının bir anlamı yok. Yaptığı çok normalmiş gibi davranıyor. Kimse kusura bakmasın bu konuda bir İzmirli olarak bu tiyatronun oynanmasına seyirci kalamam. Ve tepkimi ortaya koyacağım ve koymaya da devam edeceğim...
Yaptığı açıklamada neymiş efendim, şirketin ihtiyacı varmış, çalışmak istemişler, buna kargalar bile gülmez... Yaptığı açıklamada neymiş “şirketin merkezinde şirketle belediye arasındaki eş güdümü sağlamak, sorunlarla ilgilenmek üzere görev edindim.” diyor çok merak ediyorum hangi eş güdümü sağlıyor, hangi evrakta imzası var. Bırakın şirkette imza atmasını acaba şirket binasının yerini biliyor mu'
Neyse bu açıklamalara daha fazla yorum dahi yapmaya gerek yok. Yalanlar üzerine kurulmuş bir yapı acaba ne kadar gider... O ilçeye gelen partililer İlçe Başkanı’nın sözlerine nasıl inanacaklar... Yalan rüzgarının estiği Çiğli'de bu konuda onurlu davranan insanların olduğunu dün yaşanan bir olayla hep birlikte gördük...
İl Başkanı Zeynel Mertoğlu'nun, İl Başkan Yardımcısı Dilek Bilgin kadar haysiyetli ve onurlu olmasını bekliyorum.
Dilek Bilgin “ben belediyede çalışmıyorum” dememesine rağmen tartışılmanın hem partisini hem de partinin belediyesini yıpratmasına izin vermemek adına dün haberinin çıkmasından bir kaç saat sonra Çiğli Belediyesi’ndeki danışmanlık görevinden istifa etti.
Kendi kişisel çıkarını partisinin üstünde görmedi ve kendisine yakışanı yaptı..
Bu onurlu davranışından dolayı birçok partilinin gönlünde taht kurdu...
Yalanla dolanla arkadan dolanarak, laf ebeliği yaparak bu konuda bir savunma geliştirmedi...
Cumhuriyet Halk Partisi’ne olan saygısını ve sevgisini çok net bir şekilde ortaya koydu. Peki, Belediye Başkanı ve İlçe Başkanı neden bu kadar onurlu ve haysiyetli davranmadı... Siyaset geçinme aracı mıdır'
Siyasette iki tane yol vardır...
Ya ekonomik olarak güçlü olacaksın ya da onurlu haysiyetli olup siyasette saygı kazanarak yapacaksın. Bu iki özelliğe sahip olmayanların siyasette her türlü entrikanın içinde olacağını düşünüyorum...
Aksi takdirde İlçe Başkanı Mertoğlu'nun kendi patronu olan Belediye Başkanı Hasan Arslan'a Grup Başkanlığı yapabilir m? Ekonomik olarak bağlı olduğu kişiye karşı siyasi hamle yapabilir mi'
Bu yaşanan tartışmalar ancak, Belediye Başkanı Hasan Arslan ve İlçe Başkanı Zeynel Mertoğlu'nun çıkıp kamuoyunda özür dilemesiyle son bulur, aksi takdirde kesinlikle uzar gider... İlçe Başkanı Zeynel Mertoğlu eğer biraz da olsa Cumhuriyet Halk Partisi’ni seviyorsa, ya İlçe Başkanlığı’ndan ya da Belediyedeki iiinden istifa eder.
Ancak, bu kamuoyunun tepkisini biraz olsun dindirebilir. Aksi halde İlçe Başkanı Mertoğlu o koltukta rahat oturamayacaktır...
Tabi tartışmaların odağında olan Çiğli Belediyesi’nde çalışan siyasetçiler sadece İlçe Başkanı, İl Yöneticisi ile de sınırlı değil daha ileri gidin CHP PM Üyesininde maaş aldığını söylersem ne dersiniz...
Gerçi Başkan Hasan Arslan bunu da inkar eder... Ya da bu konudan haberi yoktur.
Nasıl olsa İzmirliler Başkan Arslan'ın bu açıklamalarına alıştı. Yarın bir gün radyo açıklamasında yaptığı “İlçe Başkanı’nın ekmeğiyle oynadılar” açıklamasında “ben ilçe başkanın çalışmadığını söylemedim” diye açıklama yaparsa şaşırmam...