Dolar 32,3787
%0.19
Euro 35,0430
%-0.06
Altın 2.325,750
%0.23
Bist-100 9,09
%0.09

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

Engin'den abesle iştigal

Alaattin Yüksel'in il başkanlığından istifa etmesinin ardından yaşananları yakından takip etmeye çalışıyorum.

Günlerdir hemen hemen herkesle iletişim içinde olmaya çalışıyor ve okuyucularıma doğru bilgiler aktarmak için çaba sarf ediyorum

Her şeyden önce kaleme aldığım son iki köşe yazımda yapmış olduğum değerlendirmeler de CHP'den aldığım tepkilerin çok olumlu olduğunu ifade etmem gerekiyor...

Şimdi gelelim dananın kuyruğunun kopacağı MYK toplantısına...

Bütün örgüt MYK'dan çıkacak kararı kilitlenmiş durumda. Buradan çıkacak karara göre herkes gardını alacak... Yüksel'in istifasından sonra örgüt içinde farklı beklentilerin olduğunu günlerdir yazıyorum. Buna yeniden girmeye gerek yok.

CHP'de bu süreçte neler olacağını hep birlikte göreceğiz.

Bugün yapılması beklenen MYK'da neler yaşanabileceğini toplantıdan sonra nasıl olsa öğreneceğiz...

Yüksel'in istifasından sonra bazı medya organlarının Yüksel ve il yönetimiyle ilgili kamuoyu oluşturmak için çabalarına bazı siyasetçilerin alet olduğunu görüyorum...

Ve aslında bu süreçte çok şaşırmadığımı da ayrıca ifade etmek istiyorum. CHP Genel Merkeziyle Yüksel arasında yaşanan krizden rol kapmaya çalışıyor...

Bunların en başında ise İl eski Başkanı Ali Engin geliyor... Hiç kimsenin aklında olmayan bir isim. Görevi yok, kendisini ilgilendiren bir durum yok ama kendi kendine görev edinmiş. İstifa eden Alaattin Yüksel’e destek olma ihtiyacı duymuş. Kesin Yüksel onu arayıp teşekkür etmiştir. (Bence Yüksel’in buna ihtiyacı yok ya) Engin'in yaptığı açıklamaya bir göz atmak lazım... Sanki Alaattin Yüksel görevden alınmış gibi destek açıklaması yapmış. Ben açıklamasında ciddi çelişkilerin olduğunu düşünüyorum. Şimdi Engin'in yaptığı açıklamaya göz atalım.

ENGİN'İN AÇIKLAMASI

"Zaman zaman partimizde bu tür istifalar olabilir. CHP demokratik bir parti, diğer partiler gibi değil. Ayrılışı da son derece medeni bir açıklamayla oldu. Başkasını suçlamadan gayet güzel bir ifadeyle ayrıldı. Yine tüzüğe uygun olarak yeni il başkanı seçildi. Bir siyasetçiye ya da partiye hemen böyle suçlayıcı davranışlara girmemek lazım. Ben eleştirileri doğru bulmuyorum. Biraz birbirimize anlayış göstermemiz lazım. Olabilir herkesin, hepimizin eksik ve hataları vardır. Bunu süreç içinde değerlendirmek lazım. Görevini tüzük gereği bırakmak durumunda kalmış arkadaşımıza ötesini söylemek olmaz.” diyerek açıklamasına devam ediyor...

Ben açıklamasından ne söylemek istediğini çok anlayamadım… Anlaşılan o ki çok inanarak yaptığı bir açıklama değil. Birilerine yaranmak için yapılmış bir açıklama olduğunu düşünüyorum.  

Şimdi İl eski Başkanı Ali Engin'in açıklamasından Yüksel'in istifasına "kılıf uydurmaya çalışmış". Oysa Yüksel istifasında Genel Merkez’in tavrından dolayı istifa ettiğini açık açık ifade etmişti.

Arkasında Büyükşehir Belediye Başkanı, çok sayıda ilçe belediye başkanı ve ilçe başkanı Seferihisar’a giderek CHP Genel Başkanı’na net bir şekilde mesaj verildi. Bu nedenle bu gelişmelerden sonra medya önünde Yüksel ile ilgili bir açıklama yapmak “abesle iştigal” etmekten başka bir şey değildir.

Diğer taraftan ise, İl yönetiminin seçilmesiyle ilgili yaptığı açıklama…

İl yönetimi kendi içinde başkanını seçerek doğru ve tüzüğe göre hareket edilmiş bir seçim olduğunu ifade ediyor. Peki, kendisi istifa ettiğinde yönetim kurulunda başkan seçilmesine izin vermedi. Bu konuda Genel Merkez kararına uyulmasını bekledi. Ve kendisine yakın olan il yöneticilerini arayarak Genel Merkez tarafından atanan Bedri Serter'e destek vermesi yönünde telkinlerinde bulundu.

Bu nasıl bir çelişkidir…

Bir diğer çelişkiyse “CHP demokratik bir parti, diğer partiler gibi değil” diyerek açıklama yapıyor. Ama kongrede delegenin karşısına çıkarak iki yıl il başkanlığı yapmak için vize alan Yüksel'in istifa etmesinden sonra “Bazı partililerin örgütü yarı yolda bıraktığını” düşündüğü Alaattin Yüksel’le ilgili eleştirileri demokratik bir hak olarak görmüyor.

Bu nasıl demokrasi, adamına göre demokrasi mi olur'

Şunu açık bir şekilde ifade etmek isterim ki, medya üzerinden "Yüksel'in avukatlığını yapmak" il başkanlığı gibi önemli bir görev almış Engin’e yakışmadığını düşünüyorum. 

Ve örgüt içinde Engin'in açıklamasına ciddi tepkiler olduğunu görüyorum. CHP örgütünü yakından tanıyan biri olarak bu açıklamasının önümüzdeki dönem Engin'e ciddi zarar vereceğini düşünüyorum. Zaten bugüne kadar Engin'in siyasette başarılı olamamasının altında yatan en önemli gerekçeyse kendisini çok ilgilendirmeyen konulara müdahil olmasıdır.

Engin, uzun yıllardır siyasetin içinde olmasına rağmen hiçbir zaman kendi ayaklarının üzerinde duramamış ve dolayısıyla bir ekip yaratamamıştır.

Engin, sürekli birilerinin ekiplerine sırtını dayayarak siyaset yapmaya çalıştı. Ve hep güçten yana olduğunu gördük. Ve bu siyasi tavrından dolayı kendisine inancı olan insanlar onu terk etti. Ve her zaman örgüt içinde yalnız kaldığını gördük.