'Abdullah Gül ile 12 yıl'ın artçıları: İncinme doğru
GAZETECİ Ahmet Sever’in, ‘Abdullah Gül ile 12 Yıl’ kitabında yer alan detaylar, dönemin tanıklarının anlatımlarıyla netleşiyor. Adalet Bakanlığı’nın Cumhurbaşkanlığı Yasa Tasarısı’nda olmayan “Mevcut cumhurbaşkanı yeniden seçime giremez” düzenlemesinin bizzat Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından parti kurmaylarına eklettirdiği ortaya çıktı.
- Ege Postası
- 16.06.2015 - 09:58
KÖŞK’TEN GÖRÜNMEYEN BOYUTLAR
Hürriyet’in edindiği bilgiye göre Ergin, Sever’le görüşerek olayın Çankaya Köşkü’nden görünmeyen boyutları olduğunu, kitaptaki bilginin doğru olmasına rağmen farklı geliştiğini anlattı. Adalet Bakanlığı’nın yasa tasarısında tekrar seçilmeye engel teşkil edecek bir düzenleme bulunmadığını vurgulayan Ergin, düzenlemenin TBMM’de kurulan Alt Komisyon’da kendisinin ve bakanlığının olumsuz tavrına karşın, AK Partililerin önergesi ile eklendiğini hatırlattı. Gül’ün devreye girdiği iddiasına da itiraz eden Ergin, Gül’ün kendisi için itiraza tenezzül etmediğini, tartışmanın AK Parti içinde yaşandığını aktardı.
ÖNERGEDEN ÖNCE VAZGEÇİLDİ
Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine ilişkin anayasa değişikliğinin ardından, mevcut Cumhurbaşkanının bir daha aday olup olamayacağı tartışılmıştı. Adalet Bakanlığı 2012’de cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili bir tasarı hazırlayarak TBMM’ye sunmuştu. Tasarı metnine göre 7 yıl cumhurbaşkanlığı yapan birinin, 5 yıl için bir daha aday olmasının önünde hiçbir engel yoktu. Ancak, tasarı Anayasa Komisyonu altında kurulan komisyonda görüşülürken, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın isteği ile AK Partililerin oluşturduğu bir istişare komisyonu ikinci kez aday olmayı engelleyen bir önerge hazırladı. Mustafa Şentop, Bekir Bozdağ, Burhan Kuzu, Haluk İpek ve Ahmet İyimaya gibi hukukçular ile Ergin ve Adalet Bakanlığı bürokratlarından oluşan bu komisyon, 7 yıl cumhurbaşkanlığı yapmış birinin ikinci kez aday olup olmayacağını tartıştı. Ergin, bu düzenlemenin doğrudan Gül’ü hedef aldığını savunurken, düzenlemenin anayasaya da aykırı olacağını söyledi. Ergin, “Genel Kurul görüşmeleri sırasında muhalefet ‘Gül size ne yaptı’ diye sorarsa yanıtını da verirsiniz” diye çıkışınca tartışma bitti ve önergeden vazgeçildi.
ERGİN GİDİNCE YENİDEN KONULDU
Ancak Ergin’in, bürokratlarıyla birlikte bakanlığa dönmesinin ardından diğer komisyon üyeleri durumu Erdoğan’a anlatıp, önergenin tasarıya eklenmesinde fayda olacağını ilettiler. Bunun üzerine Erdoğan da “Ekleyin” talimatı verdi.
YENİDEN MAHCUP OLMAYALIM
AK Parti kaynaklarının verdiği bilgiye göre, Cumhurbaşkanlığı Yasası ile ilgili bu konu, bir kez daha 11 Ağustos 2014 günü AK Parti MKYK toplantısında görüşüldü. Gül’ün “Partime dönerim” açıklamasını yaptığı sırada devam eden AK Parti MKYK, büyük kongrenin 27 Ağustos günü, yani Gül’ün görevini devretmesinden bir gün önce yapılmasını kararlaştırdı. Bu, Gül’ün, partinin başına dönmesinin önüne geçen kritik bir hamleydi. Bu duruma bazı 3 dönemlik MKYK üyeleri tepki gösterdi. Bunlardan biri de Ergin’di. Ergin, “Cumhurbaşkanlığı meselesindeki mahcubiyetimiz ortadayken bir kez daha bizi mahçup edecek bir adım atmayalım. O gün orada olan arkadaşlarımızın hepsi burada. Anayasaya aykırı dedik. Dinletemedik. Mahkemeden döndü, mahçup olduk. Kongre tarihini iki gün ertelemeliyiz” görüşünü dile getirdi.
Ne dediler
AİLE İÇİNİN DIŞARI VURULMASI
Taner Yıldız (Enerji ve Tabii Kaynakları Bakanı) “Gül ve Erdoğan arasında bir ayrılık oluştuğu intibasını vermektedir bazı cümleler. Ben buna katılmıyorum. İki samimi insanın arasına bu tür cümleler girmez, giremez. Böyle bir kitabın bu şekliyle, üslûbunun esasının daha önüne geçecek şekilde yayımlanmış olması da enteresandır. (Sever’in, Bülent Arınç’ın istifa etmek istemesinin ardından dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den randevu talep ettikleri iddiası) Ben, diğer iki arkadaşımız, şu anki Sayın Başbakanımız ve Sayın Ömer Çelik’le beraber doğru olduğuna inandığımız ve bizim birliğimizin, beraberliğimizin korunması açısından da böyle bir girişimimiz tabii ki oldu. Girişimlerimizin bugün
de doğru olduğuna inanıyorum. Böyle bir kitapla beraber oluşturulmaya çalışılan tartışmalardan kimler hangi şekilde nemalanmaktadı? Danışmanlıkların, aile içi yapının dışarı vurulması anlamında tercüme edilmemesi lazım.”
PARTİMİZE EL BOMBASI
Şamil Tayyar (AK Parti Gaziantep Milletvekili) “Doğru olan kısımları olabilir ama önemli bir kısmının yanlış olduğunu düşünüyorum. Yönlendirici bir kitap gibi geldi bana. Mesela Ruşen Çakır gözaltı listesinde yoktu. Kitabı iyi niyetli bir çalışma olarak görmüyorum. Partimize bir el bombasını atmak istediğini görüyoruz.”
Ahmet Gündoğdu (AK Parti Ankara Milletvekili) “Kitaba, gazeteye, deftere sonra bakacağız. Şu anda önümüzde bir sorumluluk var, gereğini yerine getirelim, sonra kitapları inceleriz.”
Ali Özkaya (AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili-Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatı) (Sayın Gül ile Sayın Cumhurbaşkanı arasında bir gerilime şahit oldunuz mu, sorusu üzerine) “Hayır, öyle bir şeye şahit olmadım, asla.”
Gül size ne yaptı derlerse
Arkadaş ya atıyor ya karıştırıyor
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Başdanışmanı Ahmet Sever tarafından yazılan kitapta Gül’e 1 Mart tezkeresinin toplumda kabul görmesi için camilerde vaaz verilmesini önerdiği ve “Dini bu işe karıştırmayın” yanıtı aldığı öne sürülen dönemin MGK Genel Sekreteri Tuncer Kılınç, “Külliyen yalan. Aramızda böyle bir diyalog geçmedi” dedi.
‘Abdullah Gül ile 12 yıl’ adlı kitapta dönemin Başbakanı Gül ile arasında geçtiği iddia edilen diyaloğu sormak için Kılınç’ı telefonla aradık. Kitabı henüz okumamıştı. O bölümü anlattığımızda şaşırdı: “Allah Allah... Atıyorlar... Tezkerenin görüşüleceği yer Meclis. Camiyle, Diyanet’le ne ilgisi va? Maalesef ya bu arkadaş atıyor ya da görüştüğü kişiyi karıştırıyor. Bahsedilen orgeneral ben değilim.”
Kitapta geçen, “Gül sert bir ses tonuyla, ‘Dini bu işe karıştırmayın’ diye kestirip attı” cümlesine de itiraz eden Kılınç, “Dini toplumun her yerine karıştıran birileri mi bana, ‘Dini bu işe karıştırmayın’ demiş. Dini karıştırmadıkları yer mi kaldı” diye konuştu.
Kitapta o bölüm şöyle: ‘2003 yılı Şubat ayı. 1 Mart Tezkeresi’nin TBMM’den geçmesi için kamuoyu oluşturmanın önemini anlatan Kılınç, ‘Halkı buna hazırlamak için, Diyanet’e bir talimat verseniz. İmamlar cuma hutbelerinde tezkerenin kabul edilmesinin ülke menfaatine olduğuna dair vaaz verseler’ dedi. Gül’ün yüz ifadesi birden değişti. Sert bir ses tonuyla, ‘Dini bu işe karıştırmayın’ diye kestirip attı.”
Erdoğan karşı çıkmış
Ahmet Sever’in kitabının gün ışığına çıkardığı çok çarpıcı bir bilgi, Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı olarak 6 Eylül 2008 tarihinde yaptığı tarihi Erivan ziyaretine dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın karşı çıkmış olması. Gül, Serj Sarkisyan’ın 2008 yılı başında Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra kendisine kutlama mesajı gönderince, Sarkisyan bu jeste beklenmedik bir adımla karşılık vererek, kendisini 6 Eylül 2008 tarihinde Erivan’da oynanacak Türkiye-Ermenistan milli maçına davet ediyor. Kitaba göre, Gül’ün Erivan’a gitmesi ve stadyumda maç izlemesi Ankara’da büyük kaygılara yol açıyor. Dışişleri Bakanlığı, bu geziye hem güvenlik hem de Azerbaycan ile ilişkiler bakımından soğuk bakıyor, Gül’ün yakın ekibi de kararsız kalıyor. Sever’e göre, Başbakan Erdoğan da bu geziye mesafeli duruyor. Hatta Başbakan, 30 Ağustos davetinde Cumhurbaşkanı’nın bir başdanışmanına orada bulunan Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’u işaret ederek “Sayın Cumhurbaşkanı’na söyleyin, o da Erivan’a gitmesine karşı” diyor.
Yorum Yazın