'Arap Baharı kolay ve hızlı bir demokratikleştirme getirmeyecek'
Mısır’daki durumu değerlendiren Zirve Üniversitesi Orta Doğu Stratejik Araştırma Üyesi Yrd. Doç. Dr. İsa Afacan, "Mısır’da genelde siyasal istikrar ve özelde İslamcı siyasetin geleceğinin bu yaşanan olaylarla zorlu bir sürece girmiştir."...
- Ege Postası
- 04.07.2013 - 12:46
"Askerin müdahale şekli ve derinliği, istikrar ve Müslüman Kardeşler'in Mısır siyasetindeki gelecek on yılları etkileyecek bir süreci belirleyecektir." ifadelerini kullanan Afacan, Mısır ordusunun kendisini gerek Mübarek döneminde gerekse Mursi döneminde toplum ve hükümetten bağımsız bir yerde tanımlamakta, tarihi süreç içinde elde ettiği ekonomik ve sosyal imtiyazlardan kolay feragat edecek gibi görünmemekte olduğunu belirtti. Afacan, Mısır’daki süregelen olayların genel olarak üç önemli sonucu olduğuna dikkat çekti.
Arap Baharı’nın kolay ve hızlı bir demokratikleştirme getirmeyeceğini vurgulayan Afacan, “Demokrasiyi sadece seçimlerden ibaret görmek, Mursi’nin kendisine oy vermeyen kesimleri yeterince dinlememesi bir muhalif hareket olarak 30 Haziran hareketinin sokaklara dökülmesine netice vermiştir. Mursi’nin ihmal ettiği nokta, demokratikleşme süreci her aşamada müzakere, uzlaşma ve konsensüs üretme bunun sonucunda da meşruiyet devşirmedir.” dedi.
Mursi’nin bir yılı doldurduğu cumhurbaşkanlığı süresince günlük ihtiyaçları karşılamak, ekonomiyi düzlüğe çıkarmak, hayatı normalleştirmek en önemli ve çabuk meşruiyet üreten araçlarda ciddi bir başarı gösteremediğini ifade eden Afacan, Mısır’da yaşanan olaylarda bu durumun önemli bir etken olduğunu vurguladı. "Yüz günde yapmayı vaat edilen şeylerin bir çoğunun bir yıl gibi bir sürede bile yerine getirilmemesi, muhalif blokunu genişletti ve büyüttü." diyen Afacan, şu tespiti yaptı: "İlginç olan ultra İslamcı selefilerin Nur Partisi, Tahrir’de yapılan Mursi karşıtı yapılan gösterilere katılmamalarına rağmen erken seçime gidilmesi ve teknokrat hükümeti kurulmasını fikrini savunmaktadır."
"ÇOĞUNLUKÇU POLİTİKALARLA ÜLKE YÖNETMEK ZOR BİR SÜRECE GİRİYOR"
Artık Ortadoğu’da da toplumun bütün kesimlerinin endişeleri ve beklentilerini dinleyen ve çözmeye çalışan çoğulcu bir siyaset dilinin geliştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Afacan, aksi takdirde memnuniyetsiz kesimlerin kendilerini ifade edecekleri meydanlar ve bunun sonucunda oluşan siyasal, ekonomik ve sosyal etmenlerin ülke yöneticilerini zor durumda bırakacak gibi görüldüğüne işaret etti. Afacan, "Mübarek’i deviren Tahrir’deki devrimci gösteriler, aynı yolla Mursi’yi ve ondan sonra gelecek yöneticileri 'meydanın yeniden keşfedilen gücü' ile zor durumda bırakma ve uzlaşmaya zorlama potansiyelini göstermektedir." ifadelerini kullandı.
Yorum Yazın