Dolar 34,0973
%0.24
Euro 38,0933
%0.1
Altın 2.875,160
%1.62
Bist-100 9.900,00
%-0.76

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
'Başbakan dinlendiğini neden şimdi açıklıyor'

'Başbakan dinlendiğini neden şimdi açıklıyor'

MHP Lideri Devlet Bahçeli, Başbakan'ın ofisinde bulunan dinleme cihazlarına değinerek "Başbakan neden bunu şimdi gündeme getirme gereği duymuştur" dedi. Bahçeli, yasadışı dinlemelere ilişkin komisyon kurulmasını da önerdi.

  • Ege Postası
  • 31.12.2012 - 09:46

ANKARA - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

 Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, dinlendiğine ilişkin sözlerini ''Başbakanın dinlenmesi doğal ve malum bir akıbettir'' şeklinde değerlendirdi.

 Hangi ülke olursa olsun, bir başbakanın dinlenmesi, özel veya siyasi konuşmalarının kayıt altına alınmasının bir skandal olduğunu vurgulayan Bahçeli, olayın 1 yıl öncesine dayandığını belirterek, ''Başbakan Erdoğan madem dinlenmiştir, madem karanlık niyetler çalışma ofisine, özeline ve dibine kadar nüfuz etmiştir, o halde bunu neden şimdi gündeme getirme gereği duymuştur''' diye sordu.

Bahçeli, şunları belirtti:

''Açıkça söylemek lazımdır ki Başbakan'ın dinlenmesi milli güvenlik sorunudur ve şayet tarafı olduğu diyaloglarda devlet veya hükümet sırları seslendirilmişse bunlar belirli mahfillerin eline geçmiş demektir. Kim ya da kimler hangi amaçla Türkiye Cumhuriyeti Başbakanını dinlemiş ve hakkında bilgi toplamıştır Yoksa gündem belirlemenin başbakan olmak için şart olduğunun düşünülmesi yeni bir gündem mimarisini mi gerektirmiştir

 

Başbakan Erdoğan'ın yanına kadar sokulmuş, başucuna kadar girebilmiş, odasında bulunma yetki ve iznini alabilmiş kişi ya da oluşumların ellerinde ne tür bilgi ve ses kayıtlarının olduğu muammadır. Bize göre Türkiye açık bir tehdidin ve çok yönlü bir kuşatmanın altındadır. Başbakan Erdoğan'ın dinlendiğine dair iddiaları, adalet bakanının 'Ben de dinlendim' sözleri bir şeyleri kapatmaya veya tevil etmeye çalışmanın telaşı ve ön alması olarak da yorumlanmalıdır. Yürüyen bazı darbe davalarında gizli dinlemelerle elde edilen bilgilerin kullanılması ve hukuki neticelere etki yapması bu sayede normal karşılanacaktır. Anayasa Mahkemesi'nin hukuka uygun olmayan dinlemelerin delil sayılamayacağıyla ilgili kararının nasıl sonuç doğuracağı ise yakın zamanda net olarak anlaşılacaktır.

 

'BAŞBAKAN'IN DİNLENMESİ DOĞAL BİR AKIBETTİR'

Türkiye; ya yabancı istihbarat örgütleri tarafından bölgesel dizayn amacıyla meşgul edilmekte ve tartışmalara gömülmek istenmektedir. Ya da Başbakan'ın izah edemeyeceği ilişkileri, açıklayamayacağı sözleri ve milli varlığımıza aykırı karar ve hareketleri vardır. 'Böceği devam ettirmeyelim' açıklaması aslında sakladığı, örtmeye çalıştığı bir şeylerin varlığına delalettir.

 

Başbakanın dinlenmesi doğal ve malum bir akıbettir. Bu yolu kendisi açmış, bu mecranın kapısını bizzat kendisi aralamıştır. Dinleme, gözetleme ve özel hayatı kayıt altına alma rezillikleri AKP'yle her tarafa yayılmıştır.''

 

Partisine tuzak kuranların hala ortaya çıkarılmadığına işaret den Bahçeli, şöyle konuştu:

 

''Başbakan Erdoğan; genelkurmay başkanları dinlenirken rahatsız olmamıştır. İnternette çarşaf çarşaf yayımlanan konuşmalardan hicap duymamıştır. Mahkemelerdeki beyanların sızdırılmasından, tanık ve sanık ifadelerinin deşifre edilmesinden gocunmamıştır. Ana muhalefet partisi genel başkanlığı yapan bir şahsiyetin özel hayatı ahlaksızca didiklenirken hiç müdahalede bulunmamış, aksine bunu siyasi malzeme yapmıştır. Ve partimize kaset tuzakları kurulurken, parti binamızın etrafında siyah camlı dinleme araçları gezerken suspus halde hiç renk vermemiştir.

 Siyasete şekil vermek, siyasete istikamet çizmek, partilerin ahlaksızca itibarsızlaştırılmasına sessiz durmak, aynı zamanda darbe vurulmasına ve buhrana sürüklenmesine ön ayak olmak ara rejim yönetimlerinin bile aklına gelmeyen kepazelik ve çirkefliktir. MHP'ye kurulan tuzakların failleri, özel hayatları hercümerç eden pespayelerin kimlikleri henüz tam anlamıyla netliğe kavuşmamıştır.

 'DİNLEMELERLE İLGİLİ KOMİSYON KURULSUN'

AKP hükümeti, demokrasiye sürülen kara lekeyi üzerine almamış olacaktır ki yaşanılan rezaletleri görmezden gelmiş ve belirsizliğe bırakmıştır. Kaset tezgahında, sanal alem kanalıyla yürütülen fitne ve dedikodu sarmalında şüpheli olarak gündeme getirdiğimiz AKP'li bazı kişiler hakkında ne yapıldığı, hangi kalıcı tedbir ve önlemlerin alındığı vuzuha ermemiştir.

 Partimizin bazı eski yöneticileriyle ilgili ahlaksızca yapılan dinleme ve gözetleme iğrençliklerinin sürüncemeye bırakıldığı ve yürüyen tahkikatın hala yerinde saydığı ayrı bir kördüğüm olarak karşımızdadır.''

 Bahçeli, konuşmasında TBMM'nde bir araştırma komisyonu kurularak geniş çapta dinleme ve gözetleme suçlarının üzerine gidilmesini ve ''Türkiye'nin bağrının böcek, sinek, akrep ve yılanlardan temizlenmesini'' istedi.

 'ODTÜ'DE BİLEREK ORTAM HAZIRLANDI'

Bahçeli, Göktürk-2 uydusunun fırlatılması öncesinde Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nde yaşanan olaylara değinerek cereyan eden taşkınlıkların tabiatıyla uydu fırlatılmasının önüne geçtiğini söyledi.

 ''Öğrenci oldukları ileri sürülen kalabalıklar polisle çatışmış, ortaya çok ilkel ve kabul edilemez görüntüler çıkmıştır'' diyen Bahçeli, ''Üniversitede olay çıkacağının, bu yönde hazırlıkların ve kışkırtmaların yapılacağının neden istihbaratı önceden alınamamış ve gerekli tedbirler niçin geliştirilememiştir. İster istemez aklımızın bir köşesinde, AKP'nin bilerek ve isteyerek böylesi bir ortamı sağlamak için planlar yaptığıyla ilgili ihtimaller yer etmiştir'' iddiasında bulundu.

 Bahçeli, ''ODTÜ, ilim ve irfan merkezlerimizden birisi olup, teröristlerin sığınacağı ve eylem sahası haline getireceği bir yer değildir ve olmamalıdır. Ne var ki ODTÜ'de Kandil uzantıları, yasa dışı Marksist-Leninist örgütler zehirlerini kusmuşlardır. Kaldı ki PKK, ODTÜ'deki şiddet sahnelerini selamlamış ve destek vermiştir. Bize göre ODTÜ'deki saldırganların öğrencilikle bağlantısı ve ilişkisi yoktur'' diye konuştu.

 Başbakan Erdoğan'ın öğretim üyeleriyle ilgili kullandığı ifadelerin yakışık almadığını belirten Bahçeli, olaylardan sonra bazı üniversitelerden yapılan açıklamaları da eleştirerek, ''ODTÜ yönetimini eleştiren ve hükümet dalkavukluğuna soyunan üniversite yönetimleri, bu zamana kadar acaba hangi önemli konularda görüş belirtme gereği duymuşlardır '' diye sordu.(Ntvmsnbc)

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.