"Benim tek ricam, tek isteğim, tek arzum var"

Erdoğan, Boşnak Ulusal Azınlık Konseyi'ni ziyaret etti, Konsey Başkanı  Sulejman Ugljanin'ı kabul etti.

 Ardından Boşnak Ulusal Azınlık Konseyi'nde hitap eden Erdoğan, Sancak  sakinlerini ve Sırbistan'daki Boşnak azınlığı sadece yakın akraba olarak  görmediklerini söyledi.

Boşnak azınlığın haklarını Avrupa ülkeleri arasında en gelişmiş  mevzuatlardan birine sahip olan Sırbistan'ın yasaları ve anayasası çerçevesinde  arayabileceğini düşündüğünü belirten Erdoğan, Boşnak Ulusal Azınlık Konsey  Başkanı Sulejman Ugljanin'ın bu konudaki çabalarını takdir ettiğini ifade etti.

Erdoğan, bu hakların aranması sırasında yapıcı ve birleştirici bir dil  kullanmanın herkesin yararına olacağına işaret ederek, aksi durumda uç çevrelerin  ekmeğine yağ sürmüş olunacağını kaydetti.

Salonda bulunanlara, "Bulunduğunuz ülkelerde toplumsal hayata katılım  sağlamanız, siyasi ve ekonomik bakımdan da güçlü olmanız en büyük temennimizdir"  sözleriyle seslenen Erdoğan, bölgedeki istihdam sorununa değinmek istediğini  belirtti.

 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sırbistan'da resmi rakamlara göre işsizlik  oranının yüzde 17 olduğunu ancak Sancak'taki işsizliğin bunun neredeyse iki katı  düzeyinde bulunduğunu ve bunun yarıdan fazlasını genç nüfusun oluşturduğunu  söyledi.

"5 bin ton et ithaline yönelik bir adım attık"

Türk yatırımlarının Sancak'ta artırılması için çalışıldığını ve bunu  teşvik ettiklerini kaydeden Erdoğan, dün Belgrad'ta iş forumunda konuştuğunu  hatırlattı.

Erdoğan, Türk İş adamlarının Sırbistan'a daha çok yatırım yapma  iradesini büyük bir memnuniyetle gözlemlediğini aktardı.

Sağlık, eğitim, altyapı gibi pek çok alanda iki ülkenin birlikte  çalışması gerektiğinin altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti:

"TİKA'nın ve Yurt Dışı Türkler Başkanlığımızın Sırbistan genelinde  sağlık, tarihi eserlerin restorasyonu, eğitimde kapasite artırımı ve altyapı gibi  alanlarda hayata geçirdiği projelerin büyük önem taşıdığını düşünüyorum. Dün  özellikle Sırbistan'dan et ithalatında 5 bin ton et ithaline yönelik bir adım  attık. Bunun belli bir kısmının da özellikle Novi Pazar'a tahsisini de ifade  ettim. bugün burada attığımız imzalarda da aynı şekilde gerek kereste ithalinde  gerekse mobilyaya yönelik... Burada mobilya fabrikası da kurabileceğine dair  beraber görüştük."

Erdoğan, bölgede mobilya fabrikası kurarak yeni bir istihdam alanı  üretmeyi, hatta Türkiye ve Avrupa'ya mobilya ihracatına teşvik edebileceklerini  belirtti.

"Gelişme ve hareketlenme getireceğini değerlendirdik"

Belgrad-Saraybosna otoban konusuna da değinen Erdoğan, şunları  söyledi:

"Bir hattının Sancak'a, bir diğer hattının ise Tuzla üzerinden  Saraybosna'ya ulaşmasının bu bölgeye ayrı bir gelişme ve hareketlenme  getireceğini değerlendirdik. Bununla ilgili de Ulaştırma Bakanlığımızın bir  çalışma yapmasını, müteahhit firmalarla da bu konuyu değerlendirmek suretiyle bu  işin fizibilitesinin ne olacağını, maliyet hesapları... Burada ne gibi bir  çalışmayı yapabiliriz, bunların üzerinde duracağız. 'Tuzla başlarsa burası ihmal  edilir' diye bir endişe var. Biz böyle bir yaklaşım içerisinde değiliz. Tam  aksine her ikisinin de beraber yürütülebileceğine inanıyoruz. Yeter ki bu işi  koordine edelim. "

Bu konuda Türkiye ve Sırbistan'ın ilgili bakanlıklarının beraber  çalışacağını anlatan Erdoğan, "Ben diyorum ki, Sırbistan-Türkiye iş birliği  içerisindeki, şimdi Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliğini de imzaladık, bu konuda  daha çok birbirimize dayanarak güçlü bir adımı atarız." dedi.

"Novi Pazar'ın geleceği çok daha güçlü olsun"

Erdoğan, ziyaretinde bazı iş birliği projelerine dair protokoller  imzaladıklarını da vurgulayarak, tüm bu kalkınma ve kültürel projelerin Sancak'a  ve Novi Pazar'a hayırlı olmasını diledi.

Sancaklıların esenliği için Sırbistan makamlarıyla birlikte çalışma  kararlılığını bir kez daha ifade etmek istediğini vurgulayan Erdoğan, şunları  kaydetti:

"Benim tek ricam, tek isteğim, tek Arzum var o da şu, Novi Pazar bir  olsun, iri olsun, diri olsun, kardeş olsun hep birlikte Novi Pazar olsun çünkü  ayrılıkta zafiyet var, birlikte kuvvet var. İnşallah bu ayrılıkları bir kenara  koyacağız, bir beraber olacağız ve Allah'ın izniyle ondan sonra da gücün,  kuvvetin burada olduğunu bulacağız, göreceğiz. Özellikle bu işte işin önünde olan  kardeşlerimden bunu hassaten rica ediyorum ve böylece de istiyorum ki Novi  Pazar'dan çok daha farklı sesler duyalım ve Novi Pazar'ın geleceği çok daha güçlü  olsun."