'Bu operasyonla Türkiye oyuna yeniden döndü'

Türkiye'nin operasyonla Suriye'deki oyuna yeniden bir aktör olarak döndüğünü söyleyen Gürcan, "Türkiye'nin yeni esnek stratejisi başarılı oluyor. Bundan sonra Kuzey Suriye'de tıpkı Kafkasya modeli bir düzen olur. Yani herkes kendi bölgesinde hakim olur, ama başkasının üzerinde hakimiyet kuramaz" dedi.

Emekli özel kuvvetler binbaşısı ve güvenlik uzmanı Metin Gürcan, TSK'nin uçaklar ve topçu birlikleri ile başlattığı Cerablus operasyonunun, Türkiye'nin değişen Suriye politikasını gösterdiğini söyledi. Gürcan, harekatın bu değişen politikanın başarılı olmaya başladığını kanıtladığını da vurguladı.

OPERASYONA KİMLER KATILIYOR'

Metin Gürcan, öncelikle bu operasyona TSK'ya bağlı uçakların, topçuların ve ÖSO ile hareket eden özel kuvvetler mensuplarının katıldığını söyledi. Gürcan özel kuvvet mensuplarının yaralı tahliyesi ve uçaklar için hedef belirleme gibi görevleri yürüttüğünü dile getirdi. 

BU OPERASYON NE ANLAMA GELİYOR'

Gürcan bu operasyonun ne anlama geldiğini ise şöyle anlattı:

"Öncelikle bu beklenen bir gelişmeydi. Opernasyonun iki önemli sonucu var. İlki; 24 Kasım'dan bu yana Rus uçağının düşürülmesinden sonra Türk Hava Kuvvetleri'ne kapatılan Suriye hava sahası, ilk kez bu harekatla açılmış oldu. Bu çok önemli. Yani 9 aydır Suriye'de oyun dışında kalmış olan Türkiye, artık oyuna yeniden dahil oldu.

İkinci önemli sonuç ise; Türkiye'nin Suriye politikasındaki köklü değişiklik. Bu harekat ile 'Esad gitsin de nasıl giderse gitsin' ilkesine dayalı Suriye politikası artık terk edildi. Onun yerine daha esnek, sahayı koklayan, diplomasiye ağırlık veren, sürekli diyalog ilkesine dayalı yeni bir stratejiye geçilmiş oldu. Bence bu strateji de kısa vadede başarılı sonuçlar vermeye başladı. Nitekim Türkiye bir süredir ABD, İran ve Rusyla ile mekik diplomasisi yürütüyordu. Bu harekat, bu diplomasinin başarılı sonuçlar vermeye başladığını kanıtladı."

HAREKATIN AMACI NE'

Gürcan, harekatın görünen amacının Türkiye'nin kendi güvenliğini tehdit eden IŞİD'in sınırın en yakın noktasından sürülmesi ve bu bölgeye ÖSO güçlerinin yerleştirilerek çatışmaların önlenmesi ile muhtemel yeni bir mülteci akınını engellemek olduğunu söyledi. Buna karşın geri planda ise farklı hedeflerin yattığını söyleyen Gürcan şu değerlendirmeyi yaptı:

"Ancak geri planda Menbiç'in benim 'makyajlı YPG' dediğim Suriye Demokratik Güçleri tarafından alınmasından sonra Türkiye'nin kırmızı çizgi olarak ilan ettiği Fırat'ın Batı'sına bu güçlerin geçmesini engellemek yatıyor. Yani bir Kürt koridorunu Türkiye istemiyor. Bu harekat da YPG'nin bu koridoru kurmasını önlemeye dönük."

Gürcan şimdi PYD'nin tavrının çok önemli olduğunu belirterek, "PYD, ABD'nin kendine çizdiği sınırlar içinde mi harekat edecek yoksa kendi hedeflerine mi odaklanaca? Bunu göreceğiz. Çünkü ABD'nin YPG'den asıl beklediği Rakka operasyonu. Eğer YPG güçleri Rakka bölgesine yoğunlaşırsa biz anlayacağız ki, Kürt koridoru konusunda Rusya ve ABD Türkiye'nin beklediği yönde bir karar almışlar" diye konuştu.

KUZEY SURİYE'DE GÜÇ DENGESİ NASIL DEĞİŞİR'

Gürcan, Suriye'nin kuzeyinde kurulacak yeni güç dengesinin ise Kafkasya modeli olduğuna işaret etti. Gürcan şöyle devam etti:

"Yani tıptı SSCB dağıldıktan sonra Kafkasya'da oluşan herkesin kenti etnik bölgesinde kendi silahlı gücü ile hakimiyet kurması ve diğer bölgeler üzerinde kuramaması. Suriye'nin kuzeyirde de özellikle ÖSO hedef bölgelere yerleştirildikten sonra YPG kendi bölgelerinde, ÖSO bileşenleri kendi bölgelerinde hakimiyet kuracak. Bu silahlı güçlerin birbiri üzerinde hakimiyet kurmaları ise engellenecek. Biz buna Kafkasya modeli diyoruz."