'CHP Kurultayı' soruşturması sürüyor...: YDK üyesi Özkan Tice de ifade verdi

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından CHP'nin 38. Olağan Kurultayı'na ilişkin Siyasi Partiler Kanunu'nun 112. maddesi ve ilgili diğer mevzuat hükümlerine göre yürüttüğü soruşturmada kapsamında, CHP Parti Meclis Üyesi Baki Aydöner şüpheli sıfatıyla ifade verdi. Aydöner, iddialara karşı siyasi rekabet ortamında kaybedenlerin husumet kaynaklı uydurduğu gerçek dışı beyanları olduğunu öne sürdü.

ÖZKAN TİCE: PARA DAĞITILDIĞINI DUYMADIM

Şüpheli sıfatıyla ifade veren CHP Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Özkan Tice ise 2018-2023 yılları arasında İzmir İl Başkan Yardımcılığı görevini yürüttüğünü, 38. Olağan Kurultay'da delege olarak oy kullandığını aktardı.

Tice, "İddia edildiği gibi kurultay sürecinde, öncesinde ve sonrasında delegelere herhangi bir menfaat sağlandığını duymadım, görmedim. Siyasi faaliyetler dışında herhangi bir davranışım olmadı. Delegelerden hiçbirine Özgür Özel'in desteklemeleri amacıyla para dağıtmadım, para dağıtılması olayını da duymadım." dedi.

'13 YIL KILIÇDAROĞLU'NU DESTEKLEDİM ANCAK DEĞİŞİM GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNDÜM'

CHP Parti Meclis Üyesi Ali Haydar Fırat ise kurultay döneminde delege olmadığını siyasi faaliyetler dışında seçme ve seçilme hakkından öteye giden bir eyleminin bulunmadığını ifade etti.  MASAK raporunda geçen kurultay döneminde banka hesaplarındaki hareketliliğe ilişkin Fırat, "Bu hareketlerin bireysel gelir ve tasarrufları. Yaptığım televizyon yayınlarından telif gelirlerim var. Ayrıca SGK'dan emekli maaşım var. Ayrıca, eşim de Çankaya Belediyesinde memur. Dosya konusu soruşturma dönemine ilişkin olarak benim aldığım veya sattığım herhangi bir menkul, gayrimenkul ile taşıt yoktur. Yine soruşturma konusu döneme ilişkin benim birinci ve ikinci derece yakınlarımdan CHP'li belediyeler ile onların iştiraklerinde işe başlayan bir yakınımda yok. Ben 13 yıl boyunca önceki Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun danışmanlığını gönüllü olarak yürüttüm. Ancak gelişen siyasi olaylar sonucunda partide bir değişim olması gerektiğini düşünmeye başladım. Kurultay delegesi olmadığım için doğrudan kurultaylarda oy kullanma imkanım olmadı. Ancak partide gerçekleşen değişim sürecinde yeni genel başkan adayı olan Özgür Özel lehine fikir beyan ettim. Ayrıca, gelişen olaylar hakkında da bir gazeteci kimliğim ile yorumlar yaptım. Yaptığım bu yorumlar ve fikir beyanlarımın karşılığında Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel'in bulunduğu ekip veya bir başkasında herhangi bir para veya bir menfaat temin etmedim. Bana bu mahiyette teklif de yapılmadı." savunmasını yaptı.

"KENDİMİ TANITIP OY İSTEDİM"

CHP Parti Meclis Üyesi olan şüpheli Ozan Işık da 2012'den beri CHP üyesi olduğunu uzun yıllar partinin gençlik kollarında ve çeşitli kademelerinde görev yaptığını son olarak da Parti Meclisi üyesi olduğunu ifade etti. İfadelerde yer verilen İBB'ye ait market kartlarını kurultay delegelerine dağıttı iddiasını reddeden ve iftira olduğuna öne süren Işık, "Tanığın söyledikleri tümüyle iftiradır. İBB'ye ait market kartı bulunup bulunmadığını bilmediğim gibi, ben böyle bir kartın biri ya da birileri tarafından dağıtıldığını görmedim duymadım." dedi.

Işık, kurultayda aday olması nedeniyle parti delegelerine kendisini tanıtıp oy istediğini, kimseye herhangi bir para ve menfaat temin etmediğini savundu. Işık, Özel'e oy vermeleri için delegeleri ikna ettiği ve sonrasında yakınlarının CHP'li belediyelerde işe alındığı iddiasını reddederek, "Kardeşim, İBB Kariyer Bürosuna internet üzerinden iş başvurusu yaptı. Gerekli sınav ve mülakatlara girdi. Sınavlarda başarılı olması sonucunda İBB'ye  Bağlı İGDAŞ iştiraki şirketine makine mühendisi olarak işe başladı. Bu konunun benim referans olmamla bir alakası yoktur." ifadelerini kullandı. (BirGün)