Dolar 34,6781
%0.22
Euro 36,6859
%0.2
Altın 2.959,530
%0.84
Bist-100 9.640,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
'Cenazesi çuvalda taşınan çocuk' soruşturmasında karar

"Cenazesi çuvalda taşınan çocuk" soruşturmasında karar

Kararda yer alan bilirkişi raporunda, görevlilerin olayda kusur ve ihmallerinin bulunmadığının, müştekinin çocuğunun hastalığı için yardım talebini zamanında yapmadığının tespit edildiği belirtildi

  • Ege Postası
  • 13.01.2018 - 07:59

Van'ın Gürpınar ilçesine bağlı Yalınca köyü Çeli mezrasında yolların kardan kapalı olması nedeniyle hastaneye kaldırılamadığı için yaşamını yitiren ve cenazesi babasınca çuvalda taşınan 2 yaşındaki Muharrem Taş'ın ölümünde ihmali olduğu ileri sürülen kurumlardaki görevliler hakkında, "kovuşturmanın yapılmasına yer olmadığı" kararı verildi.

Van Cumhuriyet Başsavcılığı, Muharrem Taş'ın 2 Şubat 2014'te yolların kardan kapalı olması nedeniyle hastaneye kaldırılamaması sonucu hayatını kaybetmesinde ihmali olduğu iddia edilen 112 Acil Komuta Merkezi, jandarma ve dönemin özel idare çalışanları hakkında, "taksirle ölüme neden olmak" ve "görevi kötüye kullanmak" suçlarından yürüttüğü soruşturmayı tamamladı.

Müşteki ve dosyada ihmali bulunduğu öne sürülen kurumlardaki görevlilerin ifadeleri ile bilirkişi raporlarını alan başsavcılık, şüpheliler hakkında kovuşturmanın yapılmasına yer olmadığına karar verdi.

Olay günü yaşananların detaylarının paylaşıldığı kararda, yaşamını yitiren Taş'ın babası Abdulvahap Taş'ın da Çeli mezrasında hayvan otlatarak, kışın da köylü vatandaşların bıraktığı hayvanlara bakarak geçimini temin ettiğini, okula giden çocuklarını Van'da ikamet eden annesine bıraktığı şeklinde ifadesi yer aldı.

Daha önce bir rahatsızlığı bulunmayan oğlunun olay günü öksürmeye başladığını, durumunun ağırlaşması üzerine gece saatlerinde hayatını kaybettiğini anlatan Taş'ın kararda yer alan ifadesinde, yardım için köy korucusunun dışında bir yetkiliyi aramadığını, cenaze için Van'da ikamet eden ağabeyi ve diğer akrabalarını haberdar ettiğini belirtti.

Çocuğunun vefatını haber vermesine rağmen yakınlarından başka kimsenin kendisini aramadığını kaydeden Taş, çocuğunun hastalığı sırasında, vefatından sonra yolları açmayan, sağlık yardımında bulunmayan tüm yetkililerden şikayetçi oldu.

"ULAŞIMIN OLMADIĞI BİLİNİYOR"

Zanlılardan İl Özel İdaresinde görevli personel, kararda yer alan ifadelerinde, o dönemlerde Çeli mezrası gibi yerlerde 11'inci aydan sonra herhangi bir ulaşım olmadığının bütün köylülerce bilindiğini, bu sebeple kış gelmeden o bölgelerin halk tarafından boşaltıldığını anlattı.

Şikayetçi Taş'ın ikametgahının Van merkez gözüktüğünü, bu bölgede ulaşımın mayıs ayı sonuna kadar mümkün olmadığının kendisi tarafından da bilinmesine rağmen mezraya çıktığına dikkati çeken zanlılar, olayda ellerinden geleni yaptıklarını bildirdi.

Dosyada ifadeleri yer alan diğer zanlılar da olayda bir ihmallerinin bulunmadığını ifade ederek, üzerlerine atılı suçları işlemediklerini savundu.

Muharrem Taş'ın 11 Mart 2014 tarihli adli tıp raporunda akciğerinde zatürre rahatsızlığının tespit edildiğine yer verilen kararda, 1-3 Şubat 2014'teki meteorolojik verilerde sıcaklığın sıfırın altında 4-10 derece, olay yeri inceleme tutanağı ve tanık ifadelerinden de kar kalınlığının 1-4 metre arasında olduğuna dair bilgilerin yer aldığı vurgulandı.

"HELİKOPTERİN İNİŞ YAPMASI ZOR"

Kararda yer alan Van Jandarma Filo Komutanlığının 7 Aralık 2016 tarihli yazısında da kışın helikopter iniş yerinin kardan temizlenmesi yığma yapmadan alanın dışına atılması veya karların ezilerek sıkıştırılması gerektiği bildirildi.

Kar kalınlığının 50 santimetrenin üzerinde olması durumunda da sert ise iniş yapılabileceği ancak iniş yerlerinin kömür ve toprakla işaretlenmesi, karın savrularak pilotların görüşünü engellememesi için tedbir alınması gerektiği kaydedilen yazıda, haberleşmenin bile sınırlı olarak yapıldığı Çeli mezrasında iniş şartlarının sağlanmasının zor görüldüğünün anlaşıldığı anlatıldı.

"MEZRADA KALDIKLARI EV ÇOCUK İÇİN UYGUN DEĞİL"

Soruşturma kapsamında alınan 13 Aralık 2017 tarihli bilirkişi raporunda, 6 Şubat 2014'te başlanan Sıcaksu-Çeli mezrası arasındaki 9 kilometrelik kapalı yolun açılması çalışmalarının 8 Şubat 2014'te saat 06.00'da tamamlandığı belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:

"Yol boyunca kar kalınlığı 1-4 metre arasında değişiklik göstermiştir. Çeli mezrasının Van'a uzaklığı 112,5, Gürpınar ilçesine 87, Yalınca köyüne 12,5 kilometredir. Abdulvahap Taş'ın resmi ikametgah yeri Van olmakla birlikte Yalınca köyü Çeli mezrasında toprak damlı taş yapı, bir adet bitişik tandır odası evde, konuşma tutanaklarından ateş düşürücü şurup dahil hiçbir ilaç kullanılmamış, olay yeri araştırmasında hiçbir ilaca rastlanmamıştır. Olayın gerçekleştiği tarihte Muharrem Taş'ın 2 yaşında olduğu, ailenin Van'da ikameti sırasında Edremit 014 Aile Hekimliğince 13 Aralık 2013 tarihinde yapılan muayenesinde AKUT faranjit, 24 Kasım 2013'te Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi acil polikliniğinde gastroenterit ve 1 Ağustos 2013 tarihinde üst solunum yolu enfeksiyonu tanıları ile tedavi aldığı, dolayısıyla vefatından bir yıl önce üst solunum yollarından rahatsızlık geçirdiği anlaşılmaktadır. Çeli mezrasında kaldıkları evin, ağır kış şartlarının olduğu bir coğrafyada bir sene önce solunum yollarından rahatsızlık geçiren 2 yaşındaki bir çocuk için uygun olmadığı göz önünde bulundurulmalıdır."

TEDAVİ İÇİN GEREKLİ İHTİMAM GÖSTERİLMEMİŞ

Muharrem Taş'ın aniden üşütme ve soğuk almaya bağlı üst solunum yolu enfeksiyonundan sonra 10 saat içinde vefat etmesinin düşündürücü olduğunun vurgulandığı bilirkişi raporunda, halk arasında "ortalık hastalığı" tabir edilen bu rahatsızlığın evveliyatının bulunduğuna dair kanıtların olduğu ve ebeveynlerince gerekli ihtimam gösterilip tedavi yoluna gidilmediği, çocuğun kış süresince ailenin diğer fertleri gibi Van merkezde kalması gerektiği aktarıldı.

Hakkında soruşturma yapılan 112 Komuta Kontrol Merkezi personelinin görevlerini yerine getirirken yaşanan olay ve süreçte ihmallerinin bulunmadığının kaydedildiği 13 Aralık 2017 tarihli bilirkişi raporunda, Muharrem Taş'ın vefatından sonra cenaze nakli için ambulans talebinin de doğru bir davranış olmadığı, bu konudaki talepleri yerine getirmeyen görevlilerin gereğine uygun davrandıkları bildirildi.

Yalınca Jandarma Karakolundaki askerlerin, 112 Komuta Kontrol Merkezi görevlilerinin, Özel İdare yol ekiplerinde görevli personelin de görevlerinde kusur ve ihmallerinin bulunmadığı, kamu zararına ya da kişi zararına sebebiyet vermediklerinin kaydedildiği raporda, müştekinin, çocuğu Muharrem Taş'ın hastalığı için yardım talebini zamanında yapmadığı, gerekli yardımın ağır meteorolojik koşullar, teknik şartlar ve öncelikle zaman kaynaklı fiili imkansızlık nedeniyle karşılanamadığının belirlendiği ifade edildi.

Kararda, dosya kapsamında bulunan bilgi, belgeler ve bilirkişi raporu dikkate alındığında zanlıların üzerine atılı suç yönünden atfı kabil kusurları bulunmadığı anlaşıldığından haklarında "Kamu adına kavuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir." ifadesi yer aldı.

AİLENİN AVUKATI: İTİRAZ EDECEĞİZ

Van Cumhuriyet Başsavcılığı, ihmali olduğu iddia edilen kamu görevlileri hakkında 'kavuşturma yapılmasına yer olmadığı'na karar verirken ailenin avukatı ve aynı zamanda Van Boro Başkanı olan Murat Timur, sonuna kadar hukuki sürecin takipçise olacaklarını söyleyerek şöyle konuştu:

"Bu dosya burada sona ermeyecek. Biz hukuki sürecin sonuna kadar takipçisi olmaya devam edeceğiz. Bu dosyada kovuşturmaya yer yok denilmesinin sebebi de bilirkişi raporuna dayandırılıyor. Yaklaşık 1 ay önce alınan bilirkişi raporunda bizim bu olayda sorumluluklarının olduğunu düşündüğümüzü kamu görevlilerinin sorumluluklarının olmadığına dair bir takım değerlendirmeler yapılmış. Bir bilirkişi heyeti hakime kanaat getirecek, yol gösterecek hukuki mütalaa veremez. Burada hukuki bir takım değerlendirmeler yapılmış, özellikle soruşturmayı yürüten savcının yapması gereken bir takım değerlendirmeleri bilirkişi yapmış, bu bilirkişinin değerlendirmelerini de Cumhuriyet Başsavcılığı gerekçe gösterip, olayda hiç birinin kusurunun olmadığını, hiç bir kamu görevlisinin kusurunun olmadığı ifade edilmiş. Dosyada da bir takım değerlendirmeler yapılmış. Sağlık Bakanlığının elinde gece görüşlü ambulans bulunmadığı, paletli kar araçlarının arızalı olduğu, mezranın bulunduğu yerde yolun açılmasının çok uzun bir zaman alacağı gibi tespitlere yer verilmiş. Tam da bizim söylemek istediğimiz şeyler bunlar, devlet olmanın gerektirdiği bir takım araçlar gereklidir. Devlet bu araçlar ve organizasyonu ile devlettir. Burada devletin içindeki bir kısım kurumunun devlet için gerekli olan araç ve teşkilatı iyi bir şekilde bulundurmadığından dolayı burada ihmalin olduğu açıkça görülüyor."

Kamu görevlilerinin açık ve net bir ihmali bulunduğunu savunan Timur, "İhmale karşı ilgililer hakkında dava açılması ve Van Cumhuriyet Başsavcılığının kovuşturma kararına da önümüzdeki hafta itiraz edeceğiz. Buradan belki bir sonuç çıkmaz ama gerek Anayasa Mahkemesi gerekse de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yoluyla mücadelemize, hak arayışlarımıza devam edeceğiz" dedi. 

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.