'Dünyanın 10. büyük tarım ülkesi Türkiye'
İzmir'de 17. Agroexpo Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Fuarı'nın açılış törenine katılan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, "Ülkemizi dünyanın tarımsal üretim üssü yapmak için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Yerli ve milli elektrikli traktörü seri üretime hazır hale getirdik. Türkiye, 25 milyar dolarlık ihracat ve 48 milyar dolarlık tarımsal hasılasıyla dünyanın en büyük onuncu tarım ülkesi" dedi.
- Ege Postası
- 02.02.2022 - 16:40
Gaziemir Fuar İzmir'deki açılış törenine, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, Katar Devleti Belediye Bakanı Abdullah bin Abdulaziz bin Turki Al-Subaie, Orion Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Tan, Ege İhracatçı Birlikleri Yönetim Kurulu Başkanı Jak Eskinazi, İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ve Köy Koop Birlik Başkanı Neptün Soyer katıldı.
Bakan Pakdemirli, Fuar İzmir'de, Türkiye'nin tarımsal üretim hedeflerine yönelik açıklamalar yaptı. 17. Agroexpo Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Fuarı'nın Türkiye'nin en büyük, Avrupa'nın ise dört büyük tarım fuarından biri olduğunu belirten Pakdemirli, "İzmir'in ve ülkemizin tarımsal potansiyelini gün yüzüne çıkaran bu fuarı çok önemsiyorum" diye konuştu.
"DÜNYANIN 10. BÜYÜK TARIM ÜLKESİ TÜRKİYE"
Pandemi ve iklim değişikliği ile tarım anlayışının yeni bir boyut kazandığını belirten Bakan Pakdemirli, şunları söyledi:
"Tarımsal üretimi, son 20 yıldır olduğu gibi siyaset üstü bir mesele şeklinde görerek adımlarımızı attık. Ülkemiz doğu ile batının, kuzey ile güneyin tam kesiştiği özel bir konuma sahip. Dünyanın tam merkezinde yer alıyor. Hava, kara ve deniz yollarının tam birleştiği noktada. Bu konum, ülkemize ticaret açısından önemli avantajlar sağlamaktadır. Ülkemiz, 1,5 milyar insana ve 20 trilyon doların üzerindeki ticaret hacmine sadece 4 saatlik uçuş mesafesinde. Ülkemiz, Akdeniz'i Karadeniz'e bağlayan; Balkanlar, Kafkaslar ve Orta Doğu'yu birleştiren bir köprü vazifesi görüyor. Bu avantajlara sahip olan ülkemizi dünyanın tarımsal üretim üssü yapmak için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Fındıkta, kirazda, incir ve kayısı üretiminde dünya lideriyiz. Küçükbaş ve büyükbaş hayvan varlığında Avrupa'da birinciyiz. Su ürünleri yetiştiriciliğinde Avrupa'da birinci sıraya yükseldik. Tarımsal alan bakımından dünyada 31. sırada olmamıza rağmen tarımsal hasılada Avrupa'da lider, dünyada ilk on ülke içindeyiz. Diğer bir ifadeyle; Türkiye, 25 milyar dolarlık ihracat ve 48 milyar dolarlık tarımsal hasılasıyla dünyanın en büyük onuncu tarım ülkesi."
"YERLİ TRAKTÖR SERİ ÜRETİME HAZIR"
Türkiye’nin küresel tarım ekonomisinde güçlü bir aktör olduğunu söyleyen Pakdemirli, şöyle devam etti:
"Tarım ve hayvancılık yatırımları düşünüldüğünde, bu bölgede en uygun ve en avantajlı ülke Türkiye'dir. Kıtaların ve çıkar mücadelelerinin kesiştiği bir coğrafyada yer alan ülkemizin tarım sektörünü, yaptığımız çalışmalarla bölgesinde lider, dünyada söz sahibi konuma getirdik. Son 20 yılda, reel rakamlarla toplam 462 milyar lira destek ödemesi yaptık. 2017 yılında 12,9 milyar lira olan tarımsal destek miktarını 2 kat artırarak 2022 yılında yaklaşık 25,8 milyar liraya çıkarmıştık. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, bu haftaki kabine toplantısı sonrası, 2022 yılında 25,8 milyar lira olarak planladığımız tarımsal destekleme bütçesini 3,2 milyar liralık ilave ile 29 milyar liraya çıkardığımızın müjdesini verdi. Böylece tarımsal destekleri son 3,5 yılda yüzde 125 oranında artırmış olduk. Türkiye'nin ilk yerli ve milli elektrikli traktörünü seri üretime hazır hale getirdik. Geçen yıl lansmanını yaptığımız Elektronik Hayvan Takip Sistemi’miz, yani diğer adıyla Elektronik Küpe, ülkemizin milli sermaye ve milli AR-GE ile geliştirilen ilk hayvan takip sistemidir.
"CUMHURİYET TARİHİNİN REKORU KIRILDI"
AK Parti hükümetleri döneminde sürdürülebilir bir ivme yakalayan tarım sektörü, oluşturduğumuz güçlü altyapı ile son 20 yılda önemli bir tarımsal büyüklüğe ulaştı. Tarımsal hasılamız ise son 3 yılda yüzde 78 artışla 2020 yılında 337 milyar liraya ulaşarak Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. 2021 yılında ise tarımsal ihracatımız, geçen yıla göre yaklaşık yüzde 21 artışla 25 milyar dolara, dış ticaret fazlamız ise yüzde 31 artışla 7,2 milyar dolara yükseldi. Ayrıca Uluslararası Ticaret Merkezi’nin (ITC) 2020 yılında yayınladığı ülkeler bazında kendi kendine yeterliliğe baktığımızda; Çin'de yüzde 46, Almanya'da yüzde 78, ABD'de yüzde 88 iken bu oran Türkiye'de yüzde 136 olarak gerçekleşmiştir. "
"İZMİR'E 22,5 MİLYAR TARIMSAL DESTEK VERDİK"
İzmir'e yönelik tarımsal yatırımlarla ilgili de konuşan Bekir Pakdemirli, şunları söyledi:
"Ege’nin incisi İzmir'imizi, Bakanlık olarak bu coğrafyayı, daima stratejik tarımsal üretim alanlarından biri olarak görüyoruz. İzmir'e son 19 yılda 22,5 milyar lira tarımsal destek verdik ve yatırım yaptık. Kırsal kalkınma desteklerimiz kapsamında İzmir'e yaklaşık 232 milyon lira hibe desteği ödedik. Son 19 yılda 155 milyon fidanı toprakla buluşturduk. 65 mesire yeri ve 22 bal ormanı tesis ettik. Yine son 19 yılda İzmir'e toplam 7,2 milyar lira yatırım yaparak, 4 içme suyu, 33 baraj, 8 gölet, 570 bin dekar arazinin sulanmasını sağlayan 44 sulama tesisi ve 100 taşkın koruma tesisini hizmete aldık. Tabii bundan sonra da İzmir'i bölgesinin parlayan bir yıldızı olarak görmek için destek ve yatırımlara devam edeceğiz.
TUNÇ SOYER'E MESAJ: FİKİRLERİ VARSA BİZİMLE PAYLAŞSIN
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in konuşmasına değinen Bakan Bekir Pakdemirli, sözlerini şöyle tamamladı:
"Sayın başkanım (Tunç Soyer'i kastediyor) bahsetti. 'Başka bir tarım mümkün' dedi. Fikirleri varsa gelip bizimle paylaşsın. Biz, belediyelerin de bu işlerin içinde olmasını katkı olarak görürüz. Belediyelerin genel itibariyle oy kitlesine güzel gözükmek için ilgili ve alakalı olduğunu biliyoruz. Bir şeyler yapma gayreti içindeler. Bu gayretlerin belediye bütçelerinden yüksek paylarla yapılmasını arzu ediyorum. Yapılan iyi işleri alkışlarız. Bakanlık ve hükümet olarak bu işlere ciddi kaynak ayırıyoruz. 30 milyarın üzerinde bir kaynak ayırdık. Sulama, sübvanse kredilerini de düşünün, belki 60 milyar liraya varan kaynak ayırdık. Belediyelerin de ekstra kaynak ayırması, vatandaşın ayağına gitmesi bizi memnun eder. Ancak yapılan işlerin ayak izinin daha büyük olmasını arzu ediyoruz. Değerli başkanımdan da arzu ediyorum. Yapılan işlerde alkışlamayı bilir, başkanın yanında oluruz. Medyaya gösterdiğimiz kısmından daha büyük ayak izlerinin olmasını arzu ediyorum. Bir İzmirli olarak bunu arzu ediyorum."
TUNÇ SOYER: "ATALIK TOHUMLARLA VE KÜÇÜK ÜRETİCİLERİMİZLE ŞEHİRLERİ DOYURABİLİRİZ"
Avrupa ve Türkiye'nin en büyük tarım fuarlarından biri olarak gösterilen İzmir 17. Agroexpo Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Fuarı açıldı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, "Biz, İzmir'de gördük ki atalık tohumlarla ve küçük üreticilerimizle şehirlerdeki nüfusu pek ala doyurabiliriz. Şimdikinden daha iyi, adil ve temiz bir gıda üretim zinciri kurabiliriz" dedi.
“Tarım ve İklim Stratejileri” temasıyla 2-6 Şubat tarihleri arasında düzenlenecek fuarda yaklaşık 400 bin ziyaretçi bekleniyor. Bin 50 katılımcının yer aldığı fuarda yerli ve yabancı binlerce alım heyeti bir araya gelecek.
İzmir'de hayata geçirdikleri 'Başka bir tarım mümkün' vizyonu ile ilgili bilgi veren Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, şöyle konuştu:
"Türkiye'nin en büyük modern fuar alanında bu buluşmaya ev sahipliği yapmaktan gurur duyuyoruz. Geçtiğimiz yıl düzenlenen Agroexpo Fuarı, 80 ülkeden 774 marka katılımcıyı ve 126 binden fazla ziyaretçiyi misafir etmişti. Bu yıl da 17. Agroexpo'da 2 milyar dolarlık iş hacmi hedefiyle 90 ülkeden bin 50 katılımcı ve 390 binin üzerinde ziyaretçi ağırlamayı hedefliyoruz. Bu yılki Agroexpo'nun ana konusu tarım ve iklim stratejileri. İklim krizinin etkilerini derinden hissettiğimiz bu günlerde fuarın tarım sektörünü dönüştürmek için çok önemli bir fırsat yaratmasını diliyorum. Agroexpo katılımcılarının İzmir ve İzmirlilerden, üreticilerden ilham alacakları çok şey var. Biz, 'Başka bir tarım mümkün' derken tam olarak neyi değiştiriyoruz, bundan bahsetmek istiyorum. Birincisi; atalık tohumları ve yerli hayvan ırklarını desteklemek. İkincisi; küçük üreticiyi desteklemek. Dünya nüfusunu atalık tohumlar ve küçük üreticinin besleyemeyeceği yönünde çok yaygın bir görüş olduğunu biliyorum.
"TARIMDAKİ SIKINTILAR AZALACAK"
Biz, İzmir'de gördük ki atalık tohumlarla ve küçük üreticilerimizle şehirlerdeki nüfusu pek ala doyurabiliriz. Şimdikinden daha iyi, adil ve temiz bir gıda üretim zinciri kurabiliriz. Bu değişim için planlama ve örgütleme gerekiyor. Yani nerede hangi ürünün bilimsel olarak ekileceğinin planlaması. İkinci olarak da küçük üretici kooperatiflerinin ve birliklerinin desteklenmesi. Tarladan sofraya tüm satış zincirini yönetebilmek için küçük üreticiye destek verilmesi. Türkiye'de bu iki konuda düzenleyici rol oynanırsa tarım sektörünün içine düştüğü sıkıntıların azalacağını biliyoruz. Türkiye, ithalata bağlı olmaktan kurtulmaya başlayacaktır. Köylüyü göçe zorlayan yanlışları değiştirmek mümkün. Dev şirketler karşısında alın terinin karşılığını alabileceği bir sistem mümkün. İklim krizi ve yanlış politikalarla azalan su kaynaklarımızı ve çoraklaşan topraklarımızı korumak mümkün. Sağlıklı ve ucuz gıdaya ulaştırmak mümkün. Tarımı, ülkemize ve istihdama en büyük katkıyı sağlar hale getirmek mümkün. Kısacası başka bir tarım mümkün. Başka bir tarım mümkün vizyonumuz ve 6 ayaklı İzmir tarımı stratejimiz işte bu mümkünü ortaya koyuyor." (ANKA)
Yorum Yazın