"Genel Başkanımız 16 yıldır şiddetin emniyet sibobu olmuştur"
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, meydanlara inen Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin bir mitingde partililerin ‘vur de vuralım’ sloganına verdiği cevaba açıklık getirdi. Sokağa çıkmadıklarını, meydanlara indiklerini, ikisi arasında...
- Ege Postası
- 19.04.2013 - 12:11
MHP’li Semih Yalçın, Cihan Haber Ajansı (Cihan) muhabirinin gündeme dair sorularını cevapladı. AK Parti’nin başta Çözüm Süreci olmak üzere birçok konuda kendisine tamamen destek verilmesini istediğini belirten Yalçın, her konuda yüzde yüz destek olamayacağını, AK Parti’nin anlamak istemediğinin de bu olduğunu ifade etti. Muhalefetin illa ki olacağını anlatan Yalçın, muhalefet olmadan iktidarın olamayacağını, bunu da iktidarın kabul etmesi gerektiğini söyledi. Yalçın, iktidarın ‘neden bunu kabul etmiyorsun'’ diyerek MHP’ye bir linç kampanyası başlattığını öne sürdü.
"İKİ PARTİ ARASINDA SİYASİ BİR MÜCADELE ŞEKLİNDE LANSE EDİLİYOR"
Hükümetin ve bazı çevrelerin MHP’nin üzerine geldiğini ve bunun da ahlaksız bir şekilde yapıldığını savunan Yalçın, parti olarak bunlara başta Genel Başkan olmak üzere misli ile cevap verdiklerini dile getirdi. Bu işin sadece siyasi bir mücadele olmaktan çıktığına dikkat çeken Yalçın, "Ülke meseleleri unutuldu, iki partinin mücadelesi şeklinde lanse edilmeye çalışılıyor. Halbuki geri planda koca bir ülkenin açılım politikalarla gittiği bir yer var ve biz orayı işaret ediyoruz. Bizim için orası önemli, siyasi bir rant çabası içerisinde de değiliz." diye konuştu.
"DEVLET BAHÇELİ, CUMHURİYETİ TARİHİNİN EN DÜRÜST GENEL BAŞKANLARINDAN"
Son olarak Başbakan Erdoğan’ın bir seyahat dönüşünde ‘koalisyon hükümeti için bir komisyon kurduracağım, inceleteceğim’ sözlerini hatırlatan Yalçın, şu ifadeleri kullandı; İşte siyasi şantajın geldiği nokta budur. Yoksa MHP liderinin böyle bir endişesi yok. İddia ediyorum, Cumhuriyet tarihine bakın lütfen. Parti liderleri içerisindeki en dürüst isimlerden biridir Sayın Devlet Bahçeli. Bu anlamda tek bir kir, pasak atamazsınız üzerine, bu çok ayıp olur. Yani bunu yaparsanız, bu kul hakkıdır aynı zamanda. Sayın Devlet Bahçeli ve MHP’yi tehdit ettiği noktada misli ile mukavele ediyoruz. Çünkü bir çekincemiz yok, yaramız da yok. Bu anlamda geçen grup toplantısında Genel Başkanımız ‘hodri meydan’ dedi. Hatta bu da cumhuriyet tarihinin ilklerinden olsa gerek, kendi parti milletvekillerine talimat verdi."
Bu siyasi şantajların kendilerini rahatsız ettiğini dile getiren Yalçın, Çözüm Süreci kapsamında kurulan ‘Akil İnsanlar Komisyonu’na değindi. Akil insanlar için memleket meselelerine aynı yönden bakamayan, aynı hassasiyeti gözetmeyen insanlar olarak tabir eden Yalçın, bir ortak akılda birleşemeyen güçlerin birleştirildiğini ileri sürdü. Böyle bir komisyonun kurulması için talimatın direkt Abdullah Öcalan tarafından verildiğini iddia eden Yalçın, bu söylediklerinin MHP’nin karşı durma sebebi olduğunu belirtti. Akil insanların topluma psikolojik etkide bulunması için görev getirildiğini savunan Yalçın, aldığı son haberlere göre 63 akil insana AK Parti milletvekillerinin de sahaya inerek destek çıkmaya başladığını öne sürdü.
"AKİL İNSANLAR BOZGUNA UĞRAYACAKTIR"
Akil İnsanların gittiği bölgelerde, illerde karşılaştığı tepkilere de değinen MHP’li Yalçın, bu tepkinin bir partinin organizasyonu olarak görülmemesi gerektiğini, tepkinin bizzat halk tarafından geldiğini savundu. ‘Sürece yüzde 70 destek var’ gibi açıklamaların yalan olduğunu söyleyen Yalçın, “Ne yüzde 70’i yüzde 70’in yarısı kadar bile destek yok. İktidar PKK ile BDP ile yada İmralı canisi ile yola gittiği müddetçe arzuladığı desteği hiçbir zaman halktan bulamayacaktır. Onun için iktidar toplum üzerindeki psikolojik harekata son vermesi gerekiyor. Zaten çok kısa bir süre sonra göreceksiniz ki bu Akil İnsanlar bozguna uğrayacaklar. Onu bozguna uğratacak güç de halkın tepkisi olacaktır.” şeklinde konuştu.
"SOKAĞA ÇIKMAK İLE MEYDANLARA İNMEK ÇOK FARKLIDIR"
Partisinin Bursa mitinginin çok ses getirdiğini aktaran Yalçın, mitingin Başbakan Erdoğan’ı, ABD Başkanı Barack Obama’yı ve bir de Abdullah Öcalan’ı tedirgin ettiğini savundu. Bursa mitingi ile amaçlarına da açıklık getiren Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Meydanlara inip, halkın sinesine inip derdimizi halka anlatmak. Biz sokağa çıkmadık, arada çok büyük bir fark var. Sokak farklıdır, şiddet içerebilir. Sayın Genel Başkanımız 16 yıldır bunun emniyet sibobu olmuştur. Bunu önemsemek lazım. Bugüne kadar o anlamda kimsenin burnunu kanatmamış, bunu da takdir etmek lazım. Meydanlara inip meydanlarda bir şeyler de söyleyecek tabi ki. Ha bu konuda son sözümü söylemedim söylerim de diyebiliyor. Bu lafı da sahipleniyoruz ve arkasındayız. Allah göstermesin o noktaya gelmeyi, kimse onu da temenni etmiyor. Yine ‘vur de vuralım’ sözü de aslında yarın illa öyle bir şey olacağı için değil, şarta bağlıyor. Diyor ki bakın söz bu süreci şöyle bir noktaya getirirseniz, biz burada suskun kalmayız. Bunu böyle algılamaları lazım.”
"BAZI GAZETECİLER BAŞBAKAN’A ‘MHP ŞİDDETE YÖNLENDİRİYOR KAPATILMASI LAZIM’ DİYE İSPİYONLAMIŞ"
Yalçın, bazı gazetecilerin uçakta Başbakan Erdoğan’a ‘efendim şiddeti içeriyor, şiddete yönlendiriyor, kapatılması lazım’ şeklinde soru yönelttiğini belirterek, “İşte ispiyoncu ve zurnacı gazetecilerde var bu ülkede. Uçakta bir gazeteci böyle sormuş. Direkt kapatılabilir mi diye sormuş. Bu nedir, bu siyasi bir linçtir.” dedi.
Partisinin de AK Parti gibi aralıklarla anketler yaptırdığını anlatan Yalçın, halkın bu gidişe destek vermediğini, vermeyeceğini öne sürerek, Hafta sonu İzmir’de yapacakları mitingin dikkatle izlenmesi önerisinde bulundu. Yalçın, bu sürecinin önünün alınmasının ancak milletin sandıkta vereceği cevapla mümkün olabileceğini kaydetti. Başbakan Erdoğan’ın yakın zamanda bir referandum ön gördüğünü anlatan Yalçın, o referandum da bütün gerçeklerin ortaya çıkacağını ifade etti.
"MHP’NİN TARİHİNDE IRKİ BİR SÖYLEME RASTLAYAMAZSINIZ"
MHP olarak sorunu tabanda farklı gördüklerini bildiren Yalçın, kendilerinin sorunu terör sorunu olarak gördüğünü, terörü ötekileştirmek istediklerini kaydetti. Yalçın, parti olarak merhum Alparslan Türkeş’ten bu yana hiçbir yöneticinin ırki bir söylemde bulunmadığını, kardeşlik vurgusunun daima yapıldığını ileri sürdü. Türkiye’de antidemokratik uygulamaların olduğunu kabullenen Yalçın, fakat bunun sadece Kürtlere yapılmadığını, tüm bölgelerde benzer uygulamaların olduğuna işaret etti.
"KASET SİYASETİNDEN SONRAKİ EN AHLAKSIZ DAVRANIŞ BİÇİMİ"
AK Parti ile MHP’nin bu süreçte aşırı zıtlaştığının hatırlatılması üzerine de Yalçın, bu zıtlaşmanın son bulmasının ancak, şantajlardan ve söz konusu politikalardan vazgeçilmesi ile mümkün olabileceğini söyledi. Kendilerine tehdit ve şantaj siyaseti yapıldığını iddia eden Yalçın, "Kaset siyasetinden sonraki en ahlaksız davranış biçimidir. Bir siyasi partiyi bu şekilde asla şantaj edemezsiniz. Bu anlamda Sayın Başbakan’ın bu siyasetten vazgeçmesi lazım. Geçmediği takdirde MHP’nin geri adım atması mümkün değil.
Yorum Yazın