'Irgat Yasası'na İzmir'den kırmızı kart
İzmirli işçiler "modern çağın ırgat pazarı" olarak nitelendirilen özel istihdam büroları ve esnek çalışma modeline kırmızı kart gösterdi. Düzenlemeye karşı çıkan DİSK ve bağlı sendikalar Konak Meydanı'ndan hükümete "Yürütülen bu çalışmalar karşısında işçi sınıfı olarak tüm Türkiye’de ve İzmir’de genel greve çıkacağız" diye seslendi. 'Irgat Yasası'na İzmir'den kırmızı kart
- Ege Postası
- 26.02.2016 - 13:53
“İŞÇİ SINIFINA KÖLELİK DAYATILIYOR”
İşçiler adına basın açıklaması yapan ve son gelişmeleri yorumlayan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, son günlerde gelen üst üste haberler sonrasında bin 500’ü aşkın işçinin işten çıkartıldığına dikkat çekti ve “Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşülen bir yasa tasarısı ile Türkiye’de emeği ile geçinen milyonlar köle haline getirilmek istenmektedir. Bu tasarı ile insanlık onuruna yakışmayan, köle simsarlığı yasal hale getirilmek istenmektedir. Getirilmek istenen yasa daha çıkmadan işçi ve emekçilerin boynuna yağlı bir urgan gibi geçirilmeye çalışılıyor. Başta İstanbul Çerkezköy olmak üzere ülkenin çeşitli illerinde 1500 işçi sebep gösterilmeksizin işten atılmış, özel istihdam bürolarının
önü açılmıştır. Özel istihdam bürolarına geçici iş ilişkisini de kapsayacak biçimde işçi kiralama yetkisi verilmesi başta olmak üzere, güvencesiz çalışmayı yaygınlaştıracak düzenlemeler bugün TBMM gündeminde yer almaktadır. TBMM’nde iktidar partisi tarafından dayatılan özel istihdam bürolarına dair yasa tasarısı, işçi sınıfına kölelik dayatmaktadır. Bu yasa tasarısı bir avuç işçi simsarının ve onlardan işçi kiralayacak bir avuç sermayedarın talebidir” dedi.
YİRMİ MADDELİK VETO
“Çin işçisi” olmak istemediklerini ve kölelik düzenine karşı çıktıklarının altını çizen DİSK Ege Bölge Temsilcisi Sarı, 20 gerekçeyle söz konusu yasa tasarısına karşı çıktıklarını dile getirdi ve “Üçlü Danışma Kurulu’nda hiçbir mutabakat olmamasına rağmen, bu yasa teklifi Meclis’e gönderilmiş, komisyonlardan apar topar geçirilmiştir. Özel istihdam büroları ile ilgili olarak başta DİSK olmak üzere, işçi kesiminden gelen hemen hiçbir itiraz dikkate alınmamıştır. Görmeyen gözler görsün, duymayan kulaklar duysun diye bir kere daha tekrar ediyoruz. Özel istihdam bürolarına karşı sonuna kadar direneceğiz. Bu mücadelemizin 20 temel gerekçesini sizlerle paylaşmak istiyorum. İş güvencesi ortadan kalkacaktır. Kıdem tazminatı fiili olarak yok edilecektir. İhbar tazminatı ortadan kaldırılacaktır. 1-9 arası işçi çalıştıran iş yerlerinde 5 işçiye kadar, 10’un üzerinde işçi çalıştıran işyerlerinde yüzde 25 oranında kiralık işçi çalıştırılabilecektir. Böylece kayıtlı istihdamın nerdeyse yarısı bu kölelik büroları aracılığı ile güvencesiz çalıştırılacaktır. Kural dışı, güvencesiz ve esnek çalışma biçimleri kural haline gelecektir. Sendikal örgütlenmeler çok ciddi kan kaybedecektir. İşverenlerin işten çıkarma maliyetleri düşecektir, işçiler istenildiği gibi kullanılıp kapı önüne konulacaktır. İddia edildiği gibi kayıt dışı istihdam düşmeyecektir. Çünkü işverenlerin tercih ettiği en esnek çalıştırma biçimleri kayıt dışındadır. Kayıt dışı istihdam edilenler güvence kazanmayacaklar; aksine formel sektörlerde, sendikal örgütlenmelerin var olduğu alanlarda işçiler güvencesiz hale gelecektir. İşçi sınıfı “kiralık işçilik” adı altında kölelik ilişkilerine mahkum edilecektir. Gelir, emeklilik, yıllık izin ve sağlık ile ilgili bütün haklar tamamen ortadan kalkacaktır. Kiralık işçiler aynı işi yapan diğer işçilere göre çok daha düşük ücrete mahkum olacaktır. Uzun çalışma saatleri açısından dünyada zirvede yer alan ülkemizde, kiralık işçiler yoğun çalışma temposuyla, yoğun bir sömürü çarkı içinde olacaktır. Ülkemizde iş hukuku, işçi-işveren arasındaki sözleşme, iş yeri ve iş kolu düzenlemeleri üzerine kuruludur. Meclisteki tasarı, bu hukuksal düzenlemeleri geçersiz hale getirecektir. Böylece çalışma yaşamı tamamen hukuk dışı bir hal alacaktır. İşverene toplu işten çıkarma hakkı tanınacak, işveren 8 ay sonra aynı işçiyi kölelik bürolarından çok daha ucuza, sendikasız, haksız hukuksuz kiralayabilecektir. İşverenler, Özel istihdam bürolarından işçi kiralama hakkı kazandığında, “kadrolu” işçilerin üzerinde sürekli bir baskı oluşturacaktır. Kiralık işçiler, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği uygulamalarından yaralanamayacak, ağır, tehlikeli ve ölümcül risklerle karşı karşıya kalacaktır. Kiralık işçilerin İşsizlik Fonundan yararlanma olanakları olmayacaktır. İş-Kur işlevsiz hale gelecek, kamu emek gücü piyasasındaki sorumluluklarını tamamen üstünden atmış olacaktır. Kamudaki alt işverenler, Özel İstihdam Bürolarından işçi kiralayabileceklerdir. Kamuda taşeron köleliğini aratan çalışma düzeni kurulacaktır. Özel İstihdam Büroları köle pazarlarıdır. Özel İstihdam Büroları İle geçici iş ilişkisi oluşturulması insan ticaretidir. İnsan ticareti, tarihteki en büyük insanlık suçlarından biridir. Bu yirmi maddenin her bir tek başına işçi sınıfı büyük bir saldırı anlamına gelmektedir” diye konuştu.
MART AYINDA GENEL GREVE
Mart ayında genel greve çıkacaklarını duyuran Sarı, HAK-İŞ ve TÜRK-İş’i de işçi sınıfına destek vermeye çağrı yaparak sözlerine şöyle son verdi: “Bu saldırılar büyük bir direnişi gerektirmektedir. Seçimlerden önce “taşerona kadro” afişleri ile oy toplayan AKP, seçimin ardından verdiği sözleri unutmuş, taşeron düzenine rahmet okutacak bir kölelik düzenini hızla Meclis gündemine taşımıştır. Bu de yetmemiştir kıdem tazminatımıza el uzatmıştır. Bu koşullar altında geleceğimize, çocuklarımızın geleceğine sahip çıkmak için mücadele etmek, ahlaki, sınıfsal ve siyasal bir görevdir. Tüm emekçileri, emek dostlarını, emekten, demokrasiden, özgürlüklerden yana olan tüm güçleri ortak mücadeleye davet ediyoruz.”
Yorum Yazın