'İsveç’e uçak ambulans var, Batman’a ambulans bile yok'

Türkiye’nin Koronavirüs ile mücadelesinde geldiği noktanın çok vahim olduğunu, salgının artması nedeniyle AKP iktidarının artık gerçek rakamları gizleyemediğini belirten Av. Sevda Erdan Kılıç, günlük hasta sayısının 30 binleri aştığını, ölen vatandaş sayısının da 200 civarına yükseldiğini bildirdi. 

CHP Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, çocuğu yaşlısı, kadını erkeği demeden ülkede artık herkesin Koronavirüsten dolayı hayatını kaybetmeye başladığını vurgulayarak, Batman’da son yaşanan ölüm olayının herkesi derinden üzdüğünü ifade etti. 

Batman’da Koronavirüs testi pozitif çıkan ve durumu kritik olmasına rağmen, çocuk solunum cihazı olmadığı için Batman Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’nden başka hastaneye sevk edilen 1,5 yaşındaki S.A’nın ihmaller zinciri sonucu yaşamını yitirdiğini dile getiren Av. Kılıç, ihmaller zincirini şöyle sıraladı:

“10 gün içerisinde 5 kez Batman Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi acil servisine götürülen epilepsi hastası 1,5 yaşındaki S.A. ‘üşütmüş’ denilerek, ilaç verilip eve gönderiliyor. Ateşinin düşmemesi, halsizlik ve nefes darlığı şikayetleriyle çocuklarını tekrar hastaneye götüren aileye bu kez bebeklerinin durumunun ağır olduğu söyleniyor ve S.A. Kovid-19 şüphesiyle yoğun bakıma alınıyor. Aileye daha sonra hastanede solunum cihazı olmadığı, S.A.'nın oksijen satürasyonunun 70'e düştüğü ve entübe edilebilmesi için başka bir hastaneye sevkinin yapılması gerektiği bilgisi veriliyor. Aile, 112 servisinden hiçbir hastanede boş yer olmadığı ve beklemeleri gerektiği yanıtını alıyor. Aileye bu arada,Batman'daki hiçbir devlet hastanesinde çocuklar için solunum cihazı olmadığı bilgisi veriliyor. Solunum cihazı bulunan Özel Zilan Hastanesi’nin ise bebeği Kovid-19 diye kabul etmediği; hastane yetkilisinin, bebeğin testinin negatif çıkması halinde hastayı alabileceklerini, aksi takdirde alamayacaklarını söylediği iletiliyor. Aile 1,5 yaşındaki bebeklerini güçlükle de olsaBatman Dünya Hastanesinde yoğun bakımda entübe ettiriyor ancak iki gün yoğun bakımda kalan bebek yaşamını yitiriyor.”

CHP İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, tüm belirtiler ortaya çıkmasına rağmen bebeğe hastanede ilk başta Koronavirüs testi yapılmamasını ve akciğer filminin çekilmemesini eleştirdi. 

“İktidar 1,5 yaşındaki bebeğin ölümünden sorumludur”

CHP’li Av. Kılıç, açıklamasına şöyle devam etti:

“Bir entübe solunum cihazı bulamadılar ve 1,5 yaşındaki bebeğin ölümüne neden oldular. Şimdi bu noktada herkes birbirini suçlayacaktır; devlet hastanesi özel hastaneyi, özel hastane devlet hastanesini, devlet hastanesindeki doktor özel hastanedeki doktoru, özel hastanedeki doktor da devlet hastanesindeki doktoru… Hatta her iki hastane ambulansı veya zamanında hastaneye getirmedikleri için aileyi bile suçlayabilirler. Ama kim kimi, hangi nedenden dolayı suçlarsa suçlasın, 1,5 yaşında daha yaşamının başında olan bir bebek bir dizi ihmaller sonucu hayatını kaybetmiştir. Burada suçlu olan ya da ihmali olan tektir ve o da AKP iktidarıdır, Sağlık Bakanlığıdır. İktidar, pandeminin ülke genelinde bu kadar yayıldığını bildiği, gördüğü ve Bilim Kurulu üyelerisürekli olarak uyardığı halde gerekli önlemleri zamanında almamış, gerçek rakamları açıklamamış, hafta sonu 20.00-10.00 saatleri arası sokağa çıkma yasağı gibi geçici çözümlerle korona salgınını durdurmaya çalışmıştır. İşte bu yüzden 1,5 yaşındaki S.A.’nın ölümünden sorumludur.”

İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, bebeğin ölümünde kimlerin ihmali ya da kusuru olup olmadığının mutlaka araştırılması,kim olduklarının ortaya çıkartılması ve yargılanması gerektiğini bildirdi. 

“Sevdiği gurbet elde değil de kendi vatanında olunca neden onu yalnız bırakıyor'”

CHP Milletvekili Av. Kılıç, şunları kaydetti:

“AKP iktidarı ve Sağlık Bakanlığı, kendi ülkesinde 1,5 yaşındaki bebek Koronavirüsten dolayı hayatını kaybederken, akciğerlerinde hava birikmesi sonucu Rusya’da tedavi altında bulunan 24 yaşındaki Haluk Hasan Seyithanoğlu’nu Türkiye’ye getirmek için bu ülkeye ambulans uçak gönderebilmiştir. Aynı şekilde İsveç’te Covid-19 teşhisi konulan kronik kalp hastası Emrullah Gülüşken’i ve çocuklarını da ambulans uçakla Türkiye’ye getirtebilmiştir. Emrullah Gülüşken'in kızları Leyla ve Samira, AKP Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'ya teşekkür etmiştir. Hatta Erdoğan, Emrullah Gülüşken'in kızı Leyla ile telefonda görüşmüş, sosyal medya hesabından da ‘Bu devlet, milletinin mecnunudur. Sevdiği gurbet elde olsa da onu asla yalnız bırakmaz.’ demiştir. Peki sevdiği gurbet elde değil de kendi vatanında olunca neden onu yalnız bırakıyo? Bunu bir devlet yetkilisi açıklayabilir m? Bunun gibi pek çok Kovid hastası yurt dışından uçakla ülkeye getirtilmiştir. Fakat Batman’daki 1,5 yaşındaki bebek, bırakın uçağı ambulansla aynı şehirdeki başka bir hastaneye bile götürülememiştir ve bu nedenle de hayatını kaybetmiştir. Yurtdışından uçakla hasta getirmekle övünen Cumhurbaşkanı ve Sağlık Bakanlığı’nın doğrusu bu ölüme karşı ne diyeceklerini merak ediyorum. İş reklama gelince Rusya’ya, İsveç’e ambulans uçak gönderiliyor ama reklam olmayınca Batman’a ambulans bile gönderilmiyor. Bunu hangi vicdan kabul eder.”

“COVID-19 acilen meslek hastalığı olarak kabul edilmelidir”

CHP’li Av. Sevda Erdan Kılıç, Türkiye’ninKoronavirüs ile mücadelesinde birçok eksikliği bulunduğunu ve bunları bir an gidermesi gerektiğini kaydetti. 

Bunların bazılarından örnekler veren Av. Kılıç, özel hastanelerin yoğun bakım sistemlerinin kamunun kullanımına açılması, hasta yatışlarının il bazında merkezi olarak yönetilmesi ve kamu hizmetine katkı vermeleri için gerekli sözleşmelerin hızla yapılması gerektiğini vurguladı. 

Sağlık alanında personel açığının giderilmesi ve atanamayan tüm sağlıkçıların atamasının yapılması gerektiğine de işaret eden Av. Sevda Erdan Kılıç, “Sağlık çalışanlarının barınma ve ulaşım ihtiyaçları giderilmelidir.Sağlık çalışanlarına söz verilen ek ödemeler hakkaniyet gözetilerek, üniversiteler ile özel sektörde çalışanları da kapsayacak biçimde ivedi olarak ödenmelidir.Sağlık emekçileri için COVID-19 acilen meslek hastalığı olarak kabul edilmelidir.” dedi