'Ölmeden morga konuldu' iddiası kafaları karıştırdı

İZMİR - İzmir'de mobilyacılık yapan 54 yaşındaki Sıddık Kanlı, geçen 4 Eylül’de, bir yakınının ölüm haberi üzerine iki arkadaşı ile Kars’a gitmek üzere yola çıktı. Kanlı’nın, yönetimindeki 35 YC 647 plakalı otomobil, Sivas’ın Zara ilçesi yakınlarında şarampole yuvarlanınca, araçtaki 3 kişi yaralandı. Kaza haberi üzerine olay yerine gelen sağlık görevlileri, Sıddık Kanlı’nın hayatını kaybettiğini söyleyip diğer yaralılara müdahale etti.

MORGDA 'YAŞIYOR' DENİLDİ

Sağlık görevlilerinin verdiği bilgiler üzerine de Sıddık Kanlı’nın cesedi, morga kaldırıldı. Kazayla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında da savcılık, ölüm muayenesi için hastaneye gitti. 

Kazadan 6 saat sonra, Sıddık Kanlı’ya yapılan ölüm muayenesi sırasında doktorlar, yüzeysel nabız atışı tespit etti. Kanlı, hemen acil servise çıkartıldı ve tekrar tedaviye alındı. Ancak buradaki müdahaleler sonrasında yapılan kontrolde ise, Kanlı’nın hayatını kaybettiği belirlendi.

AİLE TESADÜFEN ÖĞRENDİ

Hastanede büyük şaşkınlık yaratan olay sonrasında savcılık görevi ihmal suçlamasıyla soruşturma başlattı. Kaza sırasında, Sıddık Kanlı’nın öldüğünü söyleyen sağlık görevlileri erkek hemşire S.Ş. ve paramedik R.Ç. hakkında soruşturma için Zara Kaymakamlığı'ndan izin istedi.

Kaza sonrasında Sıddık Kanlı’nın oğlu Serkan Kanlı, hem kazayla ilgili adli raporları almak, hem de kaza yerine görmek için Sivas’a gittiğinde şoke eden gerçeği öğrendi.

KAYMAKAMLIK İZİN VERMEDİ

Savcılığın isteği üzerine Zara Kaymakamlığı Sivas Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Mahmut Aluç’u bilirkişi olarak görevlendirdi. Soruşturma kapsamında Dr. Aluç’un bilgisine başvurduğu paramedik R.Ç., kaza yerinde Sıddık Kanlı’ya müdahale ettiğinde nabız alamadığını, steteskopla yaptığı kontrolde de yine nabız alamadığını, son olarak cihazla kontrol yaptığını, bu sırada da düz çizgi gördüğünü ancak bunun çıktısını yoğunluktan dolayı alamadığını söyledi. 

Bilirkişi Dr. Mahmut Aluç’un hazırladığı raporda, 'Otopsi sırasında, Kanlı’nın solunumunun olmadığı ancak vücut sıcaklığının devam ettiği, yüzeysel bir nabız alındığı fakat bu nabzın, doktorun kendisine ait olabileceği, monitörizasyon esnasında kalp atımı saptanamadığı ve alınan kan basıncında pH değerinin 6.8 olmasının da hayat belirtileriyle bağdaşan bir durum olmadığı ve söz konusu olayda ihmal bulunmadığı anlaşılmıştır' dedi.

Bu rapor doğrultusunda da Zara Kaymakamlığı iki sağlık görevlisi hakkında, savcılığa soruşturma açma izni vermedi.

AİLE İTİRAZ ETTİ

Soruşturma izni verilmemesi üzerine Kanlı Ailesi, idari yargıya itirazda bulundu. Sıddık Kanlı’nın kızı Büşra Bulcaş, babasının tıbbi cinayete kurban gittiğine inandığını, sorumluların bu yöntemlerle yargılanmaktan kaçamayacağını söyledi. 

Melek Kanlı ise, eşinin ölümündeki ihmallerin aydınlatılmasını beklediklerini dile getirdi.(DHA)