'Seçilmiş olmak kimseye suç işleme özgürlüğü tanımaz'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Rize İl Teşkilatı'nın programında konuşma yaptı.. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Seçilmiş olmak hiç kimseye suç işleme özgürlüğü tanımaz. Hangi partiden olursa olsun. Şayet ortada göz göre göre işlenen bir suç varsa, devletin görevi buna müdahale etmektir" dedi.
- Ege Postası
- 25.08.2019 - 10:13
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Rize İl Başkanlığının düzenlediği yemekte konuştu.
Teşkilat mensuplarıyla bir araya gelmekten duyduğu mutluluğu dile getiren Erdoğan, yemeği düzenleyen İl Başkanlığına, İl Başkanı ve ekibine teşekkür etti.
Bugün açılışı yapılan eserlerin bir kez daha hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, hizmetlerin şehre kazandırılmasında emeği geçenleri kutladı.
31 Mart seçimlerinde AK Parti ve Cumhur İttifakı'na verdikleri güçlü destek için tüm hemşehrilerine şükranlarını sunan Erdoğan, "Rize, daha önceki tüm seçimlerde olduğu gibi yine bizi yalnız bırakmadı. Belediye Başkanlığında yüzde 74 gibi rekor bir oyla Rizeli kardeşlerim bir kez daha iradesine, geleceğine, şehrine sahip çıktı. Ahde vefaları, kadirşinaslıkları için her bir Rizeli hemşehrime buradan teşekkürü bir borç biliyorum. Bilhassa bu tarihi başarıda çok büyük emeği, alın teri olduğunu bildiğim siz teşkilat mensuplarımıza şükranlarımı sunuyorum." diye konuştu.
Seçimlerden önce MHP'nin Rize'de belediye başkan adayını çekerek, AK Parti'nin adayını destekleme kararı aldığını, Cumhur İttifakı olarak, MHP ile diğer pek çok ilde olduğu gibi Rize'de de dayanışma içinde hareket ettiklerini anımsatan Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile 15 Temmuz ihanetinin ardından 7 Ağustos'ta Yenikapı'da başlattıkları yakın iş birliğini, 31 Mart seçimlerinde çok daha ileri taşıdıklarını anlattı.
Erdoğan, içeriden ve dışarıdan gelen nifak girişimlerine rağmen Yenikapı ruhunu diri tutmayı başardıklarını ifade ederek, "Bu süreçte sadece saldırıları savuşturmadık, aynı zamanda siyasi tarihimizin en köklü reformlarından biri olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne de yine MHP ile birlikte imza attık. CHP, bölücü terör örgütünün siyasi uzantılarına koltuk değnekliği yaparken biz milli iradenin önündeki engelleri kaldırdık. CHP'nin başındaki zat, kontrollü darbe iftirasıyla milletin zaferine leke sürerken biz devletimizi FETÖ'cü alçakların elinden kurtardık." diye konuştu.
FETÖ virüsünün toplum ve devlet bünyesinden temizlenmesinde MHP ile iş birliğinin önemli payı bulunduğunu belirten Erdoğan, "15 Temmuz gecesi meydanlarda kurulan Cumhur İttifakı, aradan geçen süre zarfında Türkiye'nin bekasının, Türk demokrasisinin, milletimizin istikbal ve istiklalinin garantörü olmuştur. Türkiye ortak paydasının şekillendirdiği bu güzel birlikteliği inşallah daha da güçlendireceğiz." ifadelerini kullandı.
Milletin müşterek değerleri çerçevesinde, yine milletin çizdiği istikamet doğrultusunda gereken adımları atmaya devam edeceklerini dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gezi olaylarından itibaren ardı ardına yaşadığımız hadiseler, Türkiye'yi ve Türk milletini bekleyen tehlikeleri ortaya koymuştur. Ülkemiz Suriye'den Irak'a, Ege'den Akdeniz'e, terörden enerjiye kadar iç ve dış politikada siyasi tarihinin en kritik mücadelelerini vermektedir. Sorumluluk sahibi hiç kimse bu tehditler karşısında kayıtsız kalamaz. Böyle bir dönemde hiç kimse kendi çıkarlarını, milletin maslahatının önüne koyamaz. Böyle bir dönemde hiç kimse kendi ikbali, kendi siyasi hırsı için memleketin geleceğini ateşe atamaz. Dönem fedakarlık dönemidir, uzlaşma dönemidir, basiret ve ferasetle davranma dönemidir. Dönem siyasi ayrılıkları bir tarafa bırakarak asgari müşterekler etrafında bir araya gelme dönemidir. Bizim nazarımızda vatanımızın bekasından, milletimizin birlik, beraberlik ve dirliğinden daha hayati bir kriter yoktur. Bunun için her fırsatta muhataplarımıza iş birliği çağrısı yapıyoruz. Bunun için hiçbir komplekse kapılmadan, bizi sevsin sevmesin, her kesime elimizi uzatıyoruz. Altını çizerek ifade etmek isterim ki 'önce millet, önce memleket' diyen herkesle çalışmaya hazırız. Mesele vatansa gerisi teferruattır. Bu şuurla hareket eden herkese kapımız açıktır."
"TÜRKİYE'NİN ÇIKARLARI NEYİ GEREKTİRİYORSA ONU YAPMAYA GAYRET ETTİK"
AK Parti olarak bugüne kadar ülkeyi ilgilendiren tüm konularda partizanca bir davranışın içinde olmadıklarını belirten Erdoğan, Türkiye'nin çıkarı neyi gerektiriyorsa onu yapmaya gayret ettiklerini söyledi.
Devleti güçlendirmekten, milletin imkanlarını genişletmekten başka hiçbir gaye gütmediklerini dile getiren Erdoğan, "Bugün de aynı hassasiyeti taşıyoruz. Vatanımızın bekasına yönelik her türlü iç ve dış tehdidi bertaraf etmekte kararlıyız. Türk demokrasisinin üstüne vesayet gölgesinin düşmesine müsaade edemeyiz. Ne Gezivari sokak terörünün ne çukur terörünün ne de 15 Temmuz gibi ihanetlerin tekrarına izin vermeyiz, veremeyiz. AK Parti ve Cumhur İttifakı, işte bu tehditlerin önündeki en büyük engeldir. İnşallah hep birlikte Türkiye'yi başarıdan başarıya koşturmaya devam edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
AK Parti'nin 18'inci yaşının dün büyük bir coşkuyla kutlandığını anımsatan Erdoğan, şunları söyledi:
"14 Ağustos 2001 yılında 'bismillah' diyerek çıktığımız hizmet yolculuğunda hamdolsun şanla, şerefle, iftiharla dolu tam 18 yılı geride bıraktık. Adalet ve Kalkınma Partisinin 18'inci yaşının, ülkeme, milletime, demokrasimize ve tüm insanlığa hayırlı olmasını diliyorum. Bu harekete gönlünü veren, bu hareket için yüreğini ortaya koyan herkese bir kez daha muhabbetlerimi gönderiyorum. Gazze'den Somali'ye, Arakan'dan Türkistan'a, Afrika'dan Asya'ya, Balkanlar'a kadar dünyanın dört bir köşesinde AK Parti'nin başarısı için dua eden milyonlarca kardeşimize yine buradan selamlarımı iletiyorum. Kuruluşundan bugüne kadar AK Parti'nin tüm kademelerinde, bu davaya gönül vermiş, hizmet etmiş, katkı sağlamış, görev almış, partimize oy vermiş tüm kardeşlerime teşekkürlerimi sunuyorum.
Dar-ı bekaya uğurladığımız dava arkadaşlarımızın her birini özlemle anıyor, kendilerine Mevla'dan rahmet ve mağfiret niyaz ediyorum. Rabbim onların ruhlarını şad, mekanlarını cennet eylesin inşallah."
Bir siyasetçi için milletin sevdasından, milletin teveccühünden daha büyük bir bahtiyarlık olmadığına dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
"Rabbim, bize girdiğimiz 15 seçimin tamamında bu gururu yaşamayı nasip etti. Rabbim, sizlerle beraber milletimizin kahir ekseriyetinin de desteğini almayı bahşetti. Rabbim, bize on yıllardır kaderine terk edilmiş yüz milyonlarca mazlum ve mağdurun duasını almayı lütfetti. 17 yılı iktidar olmak üzere tam 18 senedir Rize ile beraber tüm Türkiye'ye hizmet etmenin mutluluğunu yaşıyoruz. İlk günkü aşkla, ilk günkü sevdayla, partimizi kurarken duyduğumuz o güzel heyecanla yolumuza devam ediyoruz. 18 sene önce yola revan olurken 'Bundan böyle hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.' demiştik Bilkent Üniversitesinin o büyük salonunda. Hamdolsun, bugün gönül rahatlığıyla 'Artık hiçbir şey eskisi gibi değil.' diyoruz. 18 senede, ülkemizi Cumhuriyet tarihimizin en büyük yatırımlarıyla, en büyük reform hamleleriyle tanıştırdık. Muhalefetin engellemeleri karşısında yılmadık, yıkılmadık, ülkemize hizmet aşkımızdan bir an olsun taviz vermedik. Başkalarıyla değil, daima kendimizle yarışarak bugünlere geldik. Türkiye, ayağına vurulan prangalardan bizim dönemimizde kurtuldu.
Milletimiz, yıllardır hasretini çektiği hizmet ve eser siyasetine yine bizim dönemimizde kavuştu. Öz güveni örselenmiş bir millet, seneler sonra yeniden kendine güvenmeye, kendine inanmaya başladı. Üniversite kapılarında gözyaşı döken kızlarımızın, meslek liselerinin, imam hatip okullarının karşılaştığı adaletsizlikler son buldu."
Göreve geldiklerinde savunma sanayisinin yüzde 20'sinin yerli üretildiğini, şu anda ise bu oranın yüzde 70'e çıktığını belirten Erdoğan, yıllık gelirin, savunma sanayisi ürünlerinde, 2,5 milyar dolara ulaştığını bildirdi.
Dost bilinen, müttefik ülkelerin insansız hava aracı, silahlı insansız hava aracı vermediğine işaret eden Erdoğan, kötü komşunun ev sahibi yaptığını, artık bunları Türkiye'nin ürettiğini aktardı.
Terörle mücadelede insansız hava araçlarının teröristlere kan kusturduğunu ifade eden Erdoğan, teröristlerin inlerine girildiğini dile getirdi.
"Pençe-1, Pençe-2, Pençe-3 harekatında biz kovalıyoruz, onlar kaçıyor, Irak'ın kuzeylerine kadar." diyen Erdoğan, Türkiye'nin artık kendi ayakları üzerinde durduğunu kaydetti.
Yusufeli Barajı inşaatında yaptığı incelemeyi anımsatan Erdoğan, enerji noktasında birilerinin kapısında dilenci olunmayacağını vurguladı.
Gelecek yıl barajın gövde bölümünün biteceğini, su tutulacağını anlatan Erdoğan, bütün bunların Türkiye'nin geldiği noktayı gösterdiğini belirtti.
"MİLLETE OLAN AŞK, YOLLARA DÜŞÜRDÜ"
Doğal gaz alımında da seviyeyi düşüreceklerini söyleyen Erdoğan, "Bugünkü doğal gaz alımına ihtiyacımız olmayacak, belki de doğal gazı sadece evlerde ısınmada kullanacağız." ifadesini kullandı.
Erdoğan, yapılan yatırımların AK Parti ile gerçekleştiğini anlattı.
Yapılan tünelleri anlatan Erdoğan, millete, ülkeye olan aşkın kendilerini yollara düşürdüğünü vurguladı.
Erdoğan, bugün Ege'de, Doğu Akdeniz'de haklarını savunan, menfaatlerini koruyan, donanması güçlü bir Türkiye bulunduğuna dikkati çekti.
Yurt dışında yaşayan vatandaşların farkı iyi gördüğünü belirten Erdoğan, yurt dışındaki vatandaşların dünyanın neresinde olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin koruyucu gölgesini her an üzerlerinde hissettiğini kaydetti.
Rize'nin de 18 yıl öncesiyle kıyaslanamayacak bir seviyeye ulaştığını dile getiren Erdoğan, AK Parti iktidarıyla beraber Türkiye'nin menzilinde ileri demokrasinin, kalkınmanın, barışın, kardeşliğin, dayanışmanın olduğu yeni bir yola girdiğine dikkati çekti.
"İDARİ KARARLARI İŞLETİR, KAPIYA KOYARIZ"
"Büyük ve güçlü Türkiye" idealini gerçeğe dönüştürmeye hiçbir gücün mani olamayacağının altını çizen Erdoğan, terör örgütlerinin, onların siyasi uzantılarının demokrasinin imkanlarını kullanarak milli iradeye pusu kurmasına göz yummayacaklarını ifade etti.
Meşru hedeflere gayrimeşru yollarla varılamayacağına değinen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Seçilmiş olmak, hiç kimseye suç işleme özgürlüğü tanımaz. Hangi partiden olursa olsun tanımaz. Sandığı, bölücü emellerin vasıtası kılmak onu yapılabilecek en büyük kötülüktür. Siyasetçiye yetki, ülkesine, şehrine, ilçesine hizmet etsin, hizmet götürsün diye veriliyor. Bu milletin vermiş olduğu vergiler, bu belediyelere, illere, insanlara hizmet verilsin diye, bu para onlara gönderiliyor. Eğer siz bunu, o ile, ilçeye değil de Kandil'e gönderecek olursanız, teröristlere gönderecek olursanız kusura bakmayın bizler de hukuk içerisinde idari kararları işletir ve sizleri kapıya koyarız. Şayet burada bir ihlal, ihanet varsa, göz göre göre işlenen bir suç varsa devletin görevi buna müdahale etmektir. Terör örgütlerinin siyaseti zehirlemesine, siyaset üzerinde baskı kurmasına, siyasi uzantıları aracılığıyla milletin hakkını gasbetmesine hiçbir yerde rıza gösterilemez, dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. İşte en son İspanya Katalonya'da bunun en güzel örneklerini verdi."
Erdoğan, devlet olarak daha önce bu konudaki tavizsiz tavrı ortaya koyduklarını, 31 Mart sürecinde de hukukun ve anayasanın çizdiği sınırları herkese hatırlattıklarını bildirdi.
Diyarbakır, Mardin ve Van'da yapılan belediye başkanvekili atamalarının, hukuku, sandığı, millet iradesini korumaya yönelik meşru bir refleks olduğuna dikkati çeken Erdoğan, demokrasiye inanan hiç kimsenin böyle bir adımdan rahatsızlık duymayacağını söyledi.
"AK PARTİ'NİN İÇİNDE GEDİK AÇMA ÇABALARI BOŞA ÇIKACAKTIR"
"Bir dönem gezi vandallığına sahip çıkmış, çukur terörünü sahiplenmiş, 15 Temmuz ihanetine alkış tutmuş çevreler, sabah akşam utanmadan bu kararı eleştiriyor." diyen Erdoğan, "31 Mart seçimlerinde yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen iki parti, beklendiği gibi milletten değil, millet iradesini hiçe sayanlardan yana tavır aldı. Maalesef birileri de bunlarla aynı çizgiye gelerek gerçek yüzlerini ve niyetlerini ifşa etti. Dile getirilen eleştirilerin, vicdanla, insafla, demokrasiye ve milli iradeye sahip çıkmakla hiçbir alakasının olmadığı açıktır. Şunu iyi bilin, amacın üzüm yemek değil bağcıyı dövmek olduğunu biliyoruz çünkü milletimiz bunlara asla hayal ettikleri gibi bir imkan vermez." şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"AK Parti'nin içinde gedik açma çabaları, hep olduğu gibi yine boşa çıkacaktır, onu da söyleyeyim. İstedikleri kadar dolaşsınlar, bunlardan önce de bu gayretlerin içinde olanlar oldu, ne olduğunu biliyorsunuz, anlatmama gerek var m? Eğer niyet hayır olmazsa, akıbet hayır olmaz. Bunların niyeti hayır değil, bunların niyeti farklı. Dert burada sadece, 'biz acaba Erdoğan'ı bir iki puan düşürmek suretiyle alaşağı eder miyiz'' Bu nereye çalışmaktır, bunlar şu anda projelere çalışıyor. Bu projelerin kimler olduğunu, olabileceğini tahmin ediyorsunuz. Biz bu partimizi 18 yıl önce milletimizle beraber kurduk, biz sadece tabelasını astık. Çalışmaları da İsmail Kahraman beyin evinde yürüttük."
Erdoğan, 82 milyonu kucaklayan, her bölgeden oy alan yegane hareketin AK Parti olduğunu söyledi.
"Biz hesapların değil, aynı davaya inanan, aynı ideallere gönül veren, aynı sevdanın, aynı manevi iklimin buluşturduğu kadroyuz." ifadesini kullanan Erdoğan, bu şekilde de yollarına devam edeceklerini, ilkelerden, kardeşlikten, kadim değerlerden taviz vermeyeceklerini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sevgililer sevgilisi peygamberimiz, 'Müslüman o kimsedir ki, elinden, dilinden yerlerinde emin olduğu insan.' buyuyor. Bunlarda böyle bir şey kaldı mı, kalmadı. El başka, dil başka, gönül başka çalışıyor. Varsın çalışsın. Biz Türkiye sevdasıyla 'yaşımız hep 18' diyerek ilk günkü aşkla milletimize hizmet etmeyi sürdüreceğiz."
Tevazunun dışında gurura, kibre partilerinde yer olmadığının altını çizen Erdoğan, bulunulan makamların geçici olduğunu söyledi.
Erdoğan, tevazu içerisinde, mütevazi olunması, vatandaşlara samimi davranılması gerektiğini vurguladı.
Yorum Yazın