'Seçilmişlerin, demokrasi dışı yollarla uzaklaştırılmasına karşıyız'
Demokratik Sol Partisi (DSP) Manavgat İlçe Başkanı Ahmet Çakmak, seçimle işbaşına gelen iktidarın, demokrasi dışı yollarla uzaklaştırılmasına karşı olduklarını söyledi.Ahmet Çakmak, yaptığı açıklamada, 27 Mayıs 1960 yılından...
- Ege Postası
- 19.06.2013 - 13:42
Ahmet Çakmak, yaptığı açıklamada, 27 Mayıs 1960 yılından itibaren başlayan askeri darbelerin, Türkiye'yi 50 yıl çağın dışına ittiğini belirtti. Çakmak, halkın sandıkta yetki verdiği seçilmişlerin, antidemokratik uygulamalarla önlerinin kesilmesini karşı her türlü girişimin karşısında olduklarını kaydetti.
Son olayların ülkede kutuplaşmayı hızlandırdığını savunan Çakmak, iktidarın kendisine oy veren vermeyen herkese eşit mesafede hizmet vermesi ve hiç kimseyi de düşüncesi ve inançlarından ötürü ötekileştirmemesi gerektiğini kaydetti.
Merhum liderleri Bülent Ecevit'in Türk siyasi tarihinde demokrasi dışı müdahalelerle direnen örnek bir lider olduğunu belirten Çakmak, 33 yıl önce demokratik sisteme yapılan müdahalenin toplumda bıraktığı derin izin halen varlığını sürdürdüğünü savundu.
Gezi Park eylemlerindeki manzaranın Türkiye'nin turizm imajına zarar verdiğine işaret eden Çakmak, her sorun sonrası AK Parti iktidarının sorunu çözme yerine, sürekli mazeret üretmesinin, iktidar partisini eylem ve söylem çelişkisine ittiğini söyledi.
Gezi Parkı eylemlerinin bu hale gelmesinde AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'un konuşma üslubunun da etkili olduğunu öne süren Çakmak, "Maalesef Başkakan Erdoğan'ın konuşma üslubu çok sert. Ülkeyi yönetenlerin halka hitap etmelerindeki ses tonları daha naif olmalı. Ülkemizde inançlara saygılı ilk temsilcisi partisi DSP'dir. Seçimle işbaşına gelmiş bir iktidarın, yine seçimle gitmesi taraftarıyız. İktidara karşı bunun dışındaki her türlü anti demokratik uygulamaları kabul etmiyoruz. İktidarın da söylemleriyle kendisine oy vermeyen insanları da ötekileştirme ve kendini ifade etmede söz hakkı vermemesine de karşıyız. Yüreğinde ülke sevdası olan ve gelecek nesillerin sorumluluğunu hisseden herkesin ülkede kaos ortamı oluşmasına karşı uyanık ve sağduyulu olmasını istiyoruz. Hepimiz aynı gemide yolculuk ediyoruz. Gemi su alır batarsa hepimiz boğuluruz." diye konuştu.
Yorum Yazın