'Sorulacak hesabımız vardır' dedi sert sözlerle yüklendi
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "'Beka sorunu yok, zeka sorunu var' diyen, 31 Mart'a yönelik sinsi sinsi kaos hazırlığı yapan siyasi maskaralardan sorulacak hesabımız vardır." dedi.
- Ege Postası
- 27.01.2019 - 19:16
Bahçeli, partisinin İstanbul İl Başkanlığı'nca Wow İstanbul Hotel'de, "Beka İçin Milli Karar, Cumhur İçin İstikrar" temasıyla gerçekleştirilen teşkilatlar toplantısına katıldı.
Bahçeli'yi, "Bozkurt" işareti yapıp, dev parti bayrağıyla karşılayan partililer, "Hareketin lideri Devlet Bahçeli" sloganı attı. Bahçeli'nin salona girişini birçok partili cep telefonlarıyla kaydetti. Partililer, genel başkanlarına sevgi gösterisinde bulunurken, Bahçeli, kendisini karşılayan partililerle selamlaştı. Etkinlikte, platformdaki dev iki ekranda, Bahçeli için hazırlanan klip izlettirildi.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, burada yaptığı konuşmada, 500 yıla yakın Türklüğün başkenti ve hükümdarlık merkezi olmuş İstanbul'un kendileri için öneminin ve anlamının ayrı olduğunu söyledi.
"İnancım odur ki, burada atacağınız her adım, yapacağınız her çalışma, huzurlu ve müreffeh bir Türkiye'nin oluşması için başlangıç teşkil edecektir." diyen Bahçeli, İstanbul'da elde edilecek siyasal sonuçların bütün yurttaki mücadelede moral ve motivasyon kaynağı olacağını belirtti.
İstanbul'un toplumsal dokusu ile ülkenin bütününü temsil eden büyük bir kaynaşmanın eseri olduğunu dile getiren Bahçeli, "İstanbul, Türkiye'nin özetidir, özelidir, öz güvenidir, ev ev, semt semt, sokak sokak, mahalle mahalle asırların olgunluğunu, milletimizin sahip olduğu bütün zenginlikleri ihtişamında buluşturan bir dünya kentidir. Burada aşacağımız her siyasi engel, ulaşacağımız her siyasal zemin, vatan sathında karşımıza çıkan bütün zorlukları aşmada bize heyecan verecektir. Bunun için göreviniz ağırdır, büyüktür, tarihidir. İstanbul'da hak ettiğimiz siyasi mevkiye gelmek, feleğin çemberini yarmak, şeytanın bacağını kırmak artık ertelenemez bir amaçtır." diye konuştu.
Bahçeli, partisinin il ve ilçe teşkilatlarının insanüstü bir gayretle, samimi ve dürüst bir mizaçla görevlerini yaptığını, kıt imkanlarla boğuşmalarına rağmen davayı bir adım daha ileriye taşımaktan asla vazgeçmediğini ifade etti.
Verilen mücadelelerin, katlanılan zahmetlerin, dayanılan zorlukların farkında olduğuna işaret eden Bahçeli, "Aynı zamanda yan gelip yatanların, köşe bucak dedikodu yayanların, emek vermek yerine engel çıkarmak için uğraşanların dönen tekere çomak sokmalarına izin vermiyorsunuz. Davayı büyütmek yerine kendisini büyütmeye çalışanlara, davayı yükseltmek yerine çıkarlarını yürütmeye çabalayanlara karşı çıkıyorsunuz. Kaldı ki olması gereken de budur. Bu nedenle hepinize müteşekkirim. Ancak mevcutla yetinemeyiz, mirasyedilere benzeyemeyiz, yerimizde sayamayız, hesabi davranamayız. Geçmişi konuşurken ne gerçekleri ne de geleceği gözardı edemeyiz. Halimize şükretsek bile hedeflerimizin gerisine düşemeyiz. Sürekli ve sürdürülebilir bir mücadele disiplininden asla ödün veremeyiz." ifadelerini kullandı.
"İSTANBUL, TÜRK-İSLAM MEDENİYETİNİN YÜZ AKIDIR"
"İstanbul muazzam bir fethin mirası, muhteşem bir Fatih'in mükafatıdır." diyen Bahçeli, şöyle devam etti:
"Bunu bilmek, buna müstahak olmak, buna müzahir hareket etmek sadece görev değil, tarihi mükellefiyettir. Dünyanın en büyük Türk kentinde fetih ruhuna sahip olmadıktan sonra ne yapılsa nafiledir, ne söylense beyhudedir. Şunu bir defa açık açık ifade etmek isterim ki, mazisi yarım asrı bulmuş Milliyetçi Hareket Partisi bu kentte olması gereken yerde, hayal ve hedefindeki mertebede değildir. Bunun pek çok sebebi vardır. Bu sebepleri doğru teşhis ederek, doğru tedaviyle buluşturarak gücümüze güç katmamız, yürüyüşümüze sürat eklememiz ortak gayemiz olmalıdır. Bu gayeden taviz veremeyiz, buna ilgisiz ve duyarsız kalamayız.
İstanbul, Türk-İslam medeniyetinin yüz akıdır. İstanbul, elleri öpülesi ecdadımızın şanlı emanetidir. Her karışında şehidin-şühedanın hatırası vardır. Her köşesinde camilerinden yükselen ezanları, hisarlarında çınlayan anıları, burçlarında dalgalanan umutları, 39 ilçesini kavrayan yüksek bir ahlakı vardır. Her yöresinde Müslüman Türk milletinin göz nuru, el emeği, helal kazancı, haysiyetli mücadelesi vardır ve görmesini bilenler için bütün değerleriyle meydandadır. Bu kentte gemiler karadan yürütülüp yıkılmaz denilen surlar yıkılmışsa, yani imkansız gibi görülen ne varsa biraz sabır, biraz akıl, biraz çaba, elbette büyük bir imanla üstesinden gelinmişse, aynısını biz niye yapmayalım, niye başarmayalı? Sevdalısı olduğumuz bu kentte niye geriye düşelim, neden arzuladığımız seviyede olmayalı? Dünyanın en büyük Türk kentinde, Türklüğün bekası için gerekirse candan vazgeçmeye hazır olan bir inanmışlığa sahip Milliyetçi Hareket'in gıpta edilecek diriliş ve şahlanışına neden imza atmayalı? Şunu bilin ki, inanırsak mutlaka başarırız."
"SİYASİ MASKARALARDAN SORULACAK HESABIMIZ VARDIR"
Çevresine kötümserlik aşılayanları, iş yapmak yerine laf yapanları kenara iterek önemli mesafeler alınabileceğine vurgu yapan Bahçeli, "Bir olursak her zorluğu yeneriz. Yüreklerimiz toplu vurursa her güçlüğü ezip geçeriz. Biz İstanbul'un surlarına tırmanıp yaralı halde üç hilali diken Ulubatlı Hasan'ın ahfadıyız. Biz Fatih'in nesli, fetih zincirinin son halkasıyız. Kendinizi küçük görmeyiniz, cüret etmekten, cesaretinizi sergilemekten, devamlı ilerlemekten çekinmeyiniz, gecikmeyiniz. Bunu yaparken şuurla hareket edip, güç ve güven veriniz. Ecdadımız Oğuz Kağan'ın asırlar öncesinden söylediği şu sözü ibret verici, hepimize yol göstericidir: Oğuz Kağan diyordu ki: 'Siz birbirinizden ayrılırsanız, hepinizi ok gibi birer birer kırıp parçalarlar. Oysa birlik olursanız, hiçbir güç sizi yıkamaz, kıramaz.' İstanbul ülküleri olanların harcıdır. İstanbul büyük düşünenlerin haysiyetidir. İstanbul dünyayı Türkçe okuyanların hedefidir. İstanbul biziz, biz İstanbul'uz, hepimiz büyük Türkiye'yiz, büyük Türk milletiyiz. 'Zulüm 1453'te başladı' diyen soysuzlarla görülecek hesabımız vardır. 'Beka sorunu yok, zeka sorunu var' diyen, 31 Mart'a yönelik olarak sinsi sinsi kaos hazırlığı yapan siyasi maskaralardan sorulacak hesabımız vardır." şeklinde konuştu.
Bahçeli, ülkücülüğün, hayat boyu devam eden, Türk milletine mensubiyet ve fedakarlıkla temellenen, kazancı dua ve şükranla şekillenen tek taraflı bir sevda sözleşmesi olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:
"Ya bir olacağız, birlikten kuvvet doğacağına inanacağız, ya da ümitleri heba ve israf edeceğiz. Ya adam gibi adam olup davamızı omuzlarda taşıyacağız, ya da serpilmek yerine yatağından taşan ırmaklar gibi sağa sola saçılıp gideceğiz. Elbette başarmanın dışında ikinci bir seçenek takmıyor, tanımıyoruz. Elbette egolarına teslim olan, kendisini dünyanın merkezi sanan, nefsinin esareti altına giren kim olursa olsun, elimizin tersiyle itiyor, önümüzden çekip atıyor, tabii ki yok sayıyoruz. Kendini aşmış, günlük hesapların peşinde koşmayan, davamızın vizyonunu İstanbul sathına yaymayı kafasına koymuş, üstelik bunu dert edinmiş yüksek vasıflı insanlarla hedeflerimize ulaşacağız. Bunun da, ancak ve ancak güçlü bir teşkilatla, kuvvetli bir kucaklaşmayla olabileceği ortadadır." dedi.
"CUMHUR İTTİFAKI'NIN BAŞARISI, MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ'NİN BAŞARISIDIR"
"Cumhur İttifakı'nın başarısı, Milliyetçi Hareket Partisi'nin başarısıdır." değerlendirmesinde bulunan Bahçeli, İstanbul'da Büyükşehir Belediye Başkan
adaylarının Binali Yıldırım olduğunun altını çizdi.
Cumhur İttifakı'nın İstanbul'da öne çıkması gerektiğine işaret eden Bahçeli, "İstanbul’un kronik sorunları kökünden çözülmelidir. Cumhur İttifakı'yla birlikte Milliyetçi Hareket Partisi 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçimlerinde İstanbul'a mührünü vurmalıdır. Şayet İstanbul zilletin yönetimi altında olursa
milli bekamız ağır hasar alacaktır çünkü zillette hayır yoktur, zillette umut yoktur, zillette gelecek yoktur. Allah'ın izniyle Cumhur İttifakı zilleti silip süpürecektir." ifadesini kullandı.
Bahçeli, "Zillet İttifakı"nın yeni hükümet sistemini boğma emelini bozguna uğratmak, kriz ve kaos çıkarma çabalarını püskürtmek gayesinde olduklarını dile getirdi.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, "İkinci ana siyasi hedefimiz, milli bekamız üzerinde oynanan tehlikeli oyunların bertarafı, aynı zamanda küresel tahrik ve dayatmalara karşı uyanık olmak, diri olmak, sağlam duruş göstermektir. 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçimleri'nde Türkiye'nin yeni bir tarih yazmasını arzuluyoruz. Milli mukavemeti kırmak için zaafımızı gözleyen iç ve dış mihraklara unutamayacakları bir dersin, altından kalkmayacakları bir cevabın verilmesini istiyoruz." diye konuştu.
Siyaseti gölgeleyecek hiçbir ilişki ağının içinde olmadıklarını aktaran Bahçeli, "Birkaç belediye alalım" diye ilkelerini çiğnemediklerini, boyun eğmediklerini kaydetti.
"31 Mart 2019'da düşman sevindirmeyeceğiz." ifadesini kullanan Bahçeli, "Zilleti güldürmeyeceğiz, buna karşılık İstanbul'da, inanıyorum ki, hasretle beklediğimiz zafere, önem ve öncelikle belirlediğimiz hedeflere muhakkak ulaşacağız. Ya beka ya bela seçiminde sonuna kadar beka diyeceğiz. Bu uğurda her fedakarlığı yapacağımızı aklımızdan bir an olsun çıkarmayacağız." diye konuştu.
"CHP YİNE TARİHİN YANLIŞ TARAFINDADIR"
"Beka demek var oluş demektir. Beka demek istiklal, istikbal, milli iffet, milli haysiyet demektir." ifadesini kullanan Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"'Beka sorunu yok, zeka sorunu var' diyenler, biliniz ki çukurdadır, uçurumun dibindedir. CHP yine tarihin yanlış tarafındadır. HDP'yle gönül ittifakı kuranlar, FETÖ'nün kumandası altında olanlar, YPG'yi kendi vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşum görenler bekayı nereden bilecek, bekanın nesini idrak edecekti? Biz hem beka deriz, hem de zekamızla bahtiyarlık duyarız. Biliriz ki, malum isimlere zekamızın sadakasını versek ömür boyu kendilerini alim, arif, ilim kutbu zannederler. Bunlar bekayı bilmeseler de zeka sorunları olmadığı kanaatimdeyim. Allah herkese nasibine göre az ya da çok bir zeka vermiştir. Ancak bunlarda vatana sadakat sorunu vardır, devlete bağlılık sorunu vardır, bayrağa sevgi sorunu vardır, demokrasiye muhabbet sorunu vardır, millete aidiyet sorunu ise had safhadadır. Terör bir beka sorunudur, teröristlere cici çocuk muamelesi yapanlar beka sorununu anlamazlar. 15 Temmuz FETÖ darbe teşebbüsüne tiyatro diyen kripto işbirlikçiler beka sorununu göremezler. 'Fırat'ın doğusuna girilmesin' diyen, Zeytin Dalı Harekatı'nı hazım zorluğu çeken çürümüşlere göre beka sorunu vehimden ibarettir. HDP'yle yasak ilişki yaşayanlar, PKK'lılara arkadaş diyenler için beka sorunu doğal olarak ham bir hayaldir. Güney sınırlarımız boyunca sahnelenen vahşet ve dehşete bir kez olsun tepki göstermeyen, haine 'hain' diyemeyen, katile 'katil' diyemeyen, milli güvenlik için kaygı taşımayan zevat için beka sorunu değil börek-çörek sorunu vardır."
"TRUMP'IN MADURO'YA DARBE TEŞEBBÜSÜNÜ ŞİDDETLE KINIYORUM"
Devlet Bahçeli, "Üstelik 1881 adet Atatürk hakkındaki kitabı 2 bin 500 liradan satanlar için beka sorunu değil, ballı kaymaklı ticaret sorunu vardır ve bu sorunu da alavere-dalavereyle çözmüşlerdir. Türkiye'nin beka sorunu yok demek için bir insanın ya sabah-akşam fok balığı belgeseli izlemesi ya da nesli tükenen kuşların peşine düşüp ülkeler arası mekik dokuması yeterlidir. Beka sorununu görmeyen belayı mutlaka bulacaktır." dedi.
Venezuela'da yaşananlara değinen Bahçeli, şöyle konuştu:
"Venezuela'daki tüyler ürpertici feci olayları görüyorsunuz. Tüm dünya bu ülkeye kilitlenmiş durumdadır. ABD Başkanı Trump seçilmiş bir devlet başkanını yayımladığı Twitter mesajıyla devirmeye kalkışmıştır. Bu haydutluktur, darbeciliktir, despotluktur, kanunsuzluktur, hüsran verici bir ilkelliktir. Maalesef demokrasi ve özgürlük savunucusu pek çok ülke sosyal medyadan verilen darbe çağrısına destek vermiştir. Küresel vicdan sınıfta kalmıştır. Demokrasi ağır bir yara almıştır. Uluslararası hukuk yırtılıp atılmıştır. Uluslararası düzen mahvın eşiğindedir. Birleşmiş Milletler zalimlerin yanında saf tutmuştur. Maduro'ya yapılan alçak girişim bundan sonra başka ülkeler için emsal teşkil edebilecektir. Trump yarın sabah kalktığında, canını sıkan, asabını bozan, sinirlerini oynatan bir devlet ya da hükümet başkanıyla ilgili yeni bir açıklama yaparsa dünyanın akıbeti ne olacaktı? Veya ABD'deki bir muhalefet lideri geçici başkan olarak herhangi bir ülke ya da ülkeler tarafından tanınır ve ilanı yapılırsa insanlığın nerelere doğru savrulacağını düşünen, hesap eden var mıdı? Trump'ın Maduro'ya darbe teşebbüsünü şiddetle kınıyorum ve de Venezuela'nın iç savaş şartlarına sürüklenmeden bu badireyi atlatmasını temenni ediyorum. Zalimlere direnmek haktan, hakikaten yana olmak demektir."
Venezuela Devlet Başkanı Maduro'nun teslim olmaması, boyun eğmemesi, emperyalizmin esaretine girmemesi dileğinde bulunan Bahçeli, "Dikkatlerimizi çekmedi sanılmasın, ülkemizdeki işbirlikçi tatlı su demokratlarından Maduro'yla ilgili tek bir söz işitilmiş değildir. Bunlar üç maymunu oynamaya devam ediyorlar. İbretlik şekilde zillet suskundur, vurgun yemiş gibidir. Biz ise zalime zalim demeyi sürdüreceğiz. Biz doğrudan ve halkın iradesinden yana tavrımızı sonuna kadar, her seviye ve durumda muhafaza edeceğiz. Zora dayalı siyasetin ters döneceğini, zorbaları perişan edeceğini inançla söyleyeceğiz, bunun da arkasında duracağız." dedi.
Bahçeli, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
"İnanıyorum ki 31 Mart 2019’da Türkiye ehline emanet edilecek, ülkemizi hiç kimse tutamayacak, Cumhur İttifakı'nın geleceği inşa amacına ve 2023 hedeflerini yakalama azmine hiçbir zalim ve zillet ehli ket vuramayacaktır. Bayrağa sahip çıkacağız. Vatanımıza sahip çıkacağız. Onurumuza sahip çıkacağız. Bekamıza sahip çıkacağız. Davamıza sahip çıkacağız. Geleceğimize sahip çıkacağız. Bin yıllık kardeşliğimizi yaşayıp yaşatacağız. Yoksulluğu bir kader olarak kabul etmeyeceğiz. Bölücülüğü meşru ve normal görmeyeceğiz. İstismara ve işbirlikçiliğe izin vermeyeceğiz. Çatışma ve kavganın vebaline ortak olmayacağız. Milli değerler etrafında kenetlenecek, bölünmeyeceğimizi dosta ve düşmana göstereceğiz. İstanbul'un önünde güveneceği Cumhur İttifakı, sırtını yaslayacağı Milliyetçi Hareket Partisi vardır."
İstanbul İl Başkanı Birol Gür de yerel seçimlerde başarı elde etmek için tüm teşkilatların özveriyle çalışacağını belirtti.
Yorum Yazın