'Tankların önünde dururdum'
Atabeyler davasının tek tutuklu sanığı eski Kara Pilot Yüzbaşı Murat Eren, özgürlüğünün ilk gününde Habertürk’e konuştu: “O gece dışarıda olsaydım o tankların önüne ben de geçerdim. Darbeyi başaracak gibi olsalardı ne olursa olsun cezaevinden kaçacaktım ve onlara karşı mücadelemi verecektim”
- Ege Postası
- 19.08.2016 - 09:06
FETÖ’nün kumpas davalarından olan Atabeyler davasında 3 yıl 7 ay 14 gün hapiste kalan ve önceki gece tahliye olan eski Kara Pilot Yüzbaşı Murat Eren, evindeki ilk günün sabahında Habertürk’e konuştu. Hem cezaevi günlerini hem de darbe gecesini ve FETÖ’ye ilişkin tanıklıklarını anlatan Eren’in ifadelerinden satırbaşları şöyle:
YARINDAN ŞÜPHEM YOK: Yeniden bir hayata başlayacağım. Nereden başlayacağımı bilmiyorum. Ama yarından en ufak bir şüphem yok. Hem ülke hem de şahsi olarak. İçerideyken kaybettiklerimden ziyade hep kazandıklarıma bakıyorum. Tanımadığım insanların gönül dostluğunu kazandım. Silah arkadaşlarımın yanımda olduğunu gördüm.
YUNANİSTAN’A KAÇMAYIZ: TSK’ya, devlete kırgın ya da küs değilim. Küslük olmaz. Devlet “Gel” der geliriz, “Git” der gideriz. Ama Yunanistan’a da gitmeyiz. Türk devleti gerçekten büyük devlet... Kimse 15 Temmuz’da halkın kahramanlığını gözardı edemez. TSK içindeki Atatürkçü subaylar yapmaları gerekenleri yaptı ama halk kahramanlık yaptı. Birbirimize kenetlendiğimizi sürece dünya üzerinde kıyamete kadar yaşayacak ülke Türkiye Cumhuriyeti’dir.
ERKEN TERFİLER: Şimdi iş geçtikten sonra tayin yerlerine, terfilere bakıyorsunuz; hepsinin ortak bir özelliği var. Hepsi erken terfilerle hiç olmayacak yerlere, o kişiler gitmiş. Diğerleri sistem dışına itilmiş. Hep aynı kişiler üzerinde dönmüş olay.
TAHMİN EDİYORDUK: Bu olay (kalkışma ihtimali), sadece benim değil bu işle uğraşan her akıllı subayın aklına geliyordu. Bizler, içinde olan kişiler bunu tahmin ediyorduk. Ben ne zaman olacağını hiç kestiremiyordum ama kestirenler varmış, bunu öğrendik.
‘EVDEN GİDİN’ DEDİM: O gece hemen anladım. FETÖ’nün yaptığı şüphe götürmüyordu. Darbe gecesi ilk başta ailem aklıma geldi. Çocuklarımı aradım. Büyük kızım İzmir’de, onu aradım, yapması gerekenleri söyledim, “Evi terk et” dedim. O bir arkadaşının evine gitti. Eşimi aradım, yapması gerekenleri söyledim. “Evi hemen terk et. Kayıtlı olan yerde durmayın” dedim. Küçük kızım, alçak uçuş yapan jetlerin sesini duyunca “Babam mı geldi, babamın arkadaşları mı'” diye sormuş hep.
PLAN YAPTIM: Hedefte olduğumu tahmin ediyorum. Belki onlar için çok büyük bir şey değildim ama bunun mücadelesini veren, kahrını çekenlerden bir tanesiyim. Hepimiz aynı risk altındaydık. Dışarıda olsaydım emin olun o tankların önüne ben de geçerdim. Ama içerideyken de teyakkuzda bekliyordum. Eğer başaracak gibi olsalardı, ben hemen cezaevinden kaçacaktım ve nasıl olursa olsun -ben bir Özel Kuvvetçiyim- mücadelemi verecektim onlara karşı. Ciddi ciddi bunun planlamalarını yaptım.
DAVAYA MÜDAHİL OLACAĞIM: Darbecilere karşı açılacak davaya müdahil olacağım. Zaten hâkimler hakkında şikâyette bulunmuştum. Darbeden 3-5 gün önce “Kovuşturmaya gerek yoktur” diye yazı gelmişti amirleri tarafından. Bir baktık ki 37 kişilik cunta planlayıcılarının içinde çıktılar
TEMİZLENMESİ İÇİN BİR NESİL GEREKİR: “TSK içinden temizlendiler m? Son 10 senedeki harp okulu mezunlarının teker teker incelenmesi lazım. Oran olarak da subayların yüzde 50’si bu işe bulaşmış olabilir. ‘Şu anda onlardan olan hâlâ bir yüzde 50 vardır’ diye düşünüyorum. Bu bir nesil atlama işidir. Nesil atlaması 25 yıldır. Bunlar 40 yıldır bu işle uğraşıyorlar. Hatta 46 yıl oldu. ‘Evet kazıdık’ demek için en az yarısı kadar da vakit harcanması gerekiyor.
Yorum Yazın