'Yabancı yatırımcı için güven önemli'
EKONOMİST Mahfi Eğilmez, "Türkiye her konuda sesini yükselten bir ülke konumuna geldi. Ama bu doğru değil. Çok konuştuğunuz zaman kendinizle çelişebiliyorsunuz. Yabancı yatırımcı için güven önemli. Ekonomide birçok reform yapılmalı" dedi.
- Ege Postası
- 17.08.2018 - 12:12
Ege Bölgesi Sanayi Odası'nda (EBSO) ekonomik gelişmelerin ele alındığı bir toplantıda konuşan ünlü ekonomist Mahfi Eğilmez, doların seyri ile ilgili bir tahmin yapmanın çok zor olduğunu öne sürerek Türkiye'nin krizi aşması için küresel piyasada kavgacı tutumdan vazgeçmesi gerektiğini savundu.
EBSO'da ekonomist Mahfi Eğilmez’in katılımıyla Türkiye ekonomisindeki son gelişmeler ele alındı. Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Uysal’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen toplantının açılış konuşmasını yapan EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, gerçek olmasını istemeyecekleri bir döviz hareketliliği yaşadıklarını belirterek benzincideki numaratörde artan hızdaki rakamlar gibi dolardaki artışa tanıklık ettiklerini ifade etti. Bu hareketliliği olağan dışı, ürkütücü ve sanal bir artış olarak tanımlayan Yorgancılar, "Bezi ithal edilen kundaktaki bebekten, gübresini ithal alan çiftçimize kadar herkesi ilgilendiren bir durumla karşı karşıyayız. Yani, 'dolarla işim yok' ya da 'Ayşe Teyze'nin dolarla işi olmaz', demek söz konusu değildir. Ama kuşkusuz en çok da biz sanayicileri, üreten kesimi bu durum olumsuz etkilemekte. Aslında sorunun kaynağı da, çözümün kendisi de bir cümlede gizli. 100 birim ihracatımızın 60 birimi ithalattan kaynaklanıyor. Üretmek için önce ithalat yapıp, sonra da işlemden geçirdikten sonra satıyoruz. Çok ciddi bir politika değişikliğine ihtiyacımız olduğunu biliyoruz. Farkındayız ama bir türlü tam olarak direksiyonu bu yöne kıvıramıyoruz. Kıvırıyormuş gibi yaptığımız bir anda bir bakıyoruz ki, ithalatın cazibesine kapılmış gidiyoruz" dedi.
'HEDEF, EKONOMİDE TAM BAĞIMSIZLIK'
Ege Bölgesi Sanayi Odası olarak 'Üretim yoksa kalkınmak hayaldir' anlayışını savunduklarını anlatan Başkan Sanayi 4.0 sürecinde yüksek katma değerli yerli üretimin ivedilikle hayata geçirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Rakiplerle eşit şartlarda üretim ile bunun mümkün olduğunu anlatan Ender Yorgancılar şöyle konuştu:
"Rekabetçi olamadığımız sürece, üretmenin de bir anlamı olmayacaktır. Bakınız, bugün öngörülemeyen bir liderin yaptırımlarından Türkiye de nasibini almaktadır. Ancak, dışa bağımlı yapımız ve ürettiğimizden fazla tüketme alışkanlığımız, dünyaya mal olmuş bir markamızın olmaması ne yazık ki, bu tür girişimlere fırsat vermektedir. O nedenle, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, 'Tam bağımsızlık ancak, ekonomik bağımsızlıkla mümkündür.' Bizim bundan sonraki tek hedefimiz, ekonomide tam bağımsızlığa ulaşmak olmalıdır. Tek çıkış noktası budur. Bireyden, iş dünyasına ve kamuya kadar ürün tercihinde daha hassas olabiliriz. Ancak, tam bağımsız, güçlü ve sözü geçen bir Türkiye hayalimiz için ivedilikle tarımdan, sanayiye tüm ürün gruplarında yerli ve milli üretimi eyleme geçiren adımlar atmalıyız. Dünya yıkıcı bir dönüşüm içerisinde iken biz, geleneksel hale gelmiş enflasyon, cari açık, kur artışları gibi sorunlarla boğuşuyoruz. Ve treni kaçırmak üzereyiz. Bir sanayici olarak, ülkemizin maddi ve manevi kazanımlarımızın erime riski ile karşı karşıya olmasından ve hala aynı meseleleri konuşuyor olmaktan büyük üzüntü duymaktayım."
Türkiye'nin yıllardır küresel ekonomide milli gelir sıralamasında 17'nci sırada yer aldığını açıklayan Başkan Ender Yorgancılar, 2017 itibari ile, 18'inci sıradaki Hollanda ile aradaki farkın 23 milyar dolara gerilerken, 16'ncı sıradaki Endonezya ile olan farkın 68 milyar dolardan 164 milyara çıktığını ifade etti. Yorgancılar, bu anlayış içerisinde ve bu kur seviyeleri ile ilk 20 ekonomi içinde rekabet etmenin imkansızlaştığını öne sürdü.
'ABD TİCARETİN ÖNÜNE ENGEL KOYDU'
Hazine geçmiş dönem müsteşarı, Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Mahfi Eğilmez, EBSO meclis ve meslek komiteleri üyelerine sanayicilerin riskli süreci yönetmelerine katkı sağlayabilmek amacıyla bir sunum yaptı. 2008 yılında başlayan küresel krizden ABD'nin çıktığını söyleyen Mahfiz Eğilmez, Donald Trump'ın bu süreci olumsuz yönde etkildiğini ileri sürdü. Euro bölgesinin de güçlü bir büyüme potansiyeline yaklaştığını anlatan Eğilmez, bu durumun ihracatının yüzde 50'sini Euro bölgesine yapan Türkiye gibi ülkeler için olumlu olduğunu dile getirdi. Çin'de yaşanan sorunlara da dikkat çeken Eğilmez, "Çin'in büyümesi yüzde 11 lerden yüzde 6'lara düştü. Bu sıkıntı bir krize dönüşürse biz ikinci kez krize gireriz. Çünkü Çin büyük bir ekonomi. Böyle bir ortamda ABD, Trump ile birlikte korumacılık faaliyetinin içine girmeye başladı. Halbuki kapitalist sistemin temelinde serbest ticaret vardır. Bu işin şampiyonluğunu yapan ABD ticaretin önüne engeller koymaya başladı. Dünya ilginç bir yere geldi. Çin serbest ticareti savunurken ABD korumacılığı savunur oldu. Ticaret savaşından kazanan hiç kimse olmaz. Karşılıklı gümrük duvarlarını yükselttiğinizde herkes kaybediyor" dedi. Son iki yılda hem Türkiye'de hem de dünyada büyük şoklar yaşandığını anlatan Eğilmez, tüm ekonomistlerin tahminler yaptığını ancak sürecin çok belirsiz olduğunu savundu. Merkez Bankası'nın ne yapacağını tahmin edemediklerini dile getiren Eğilmez, Türkiye'de iki farklı hükümet varmış gibi, 2002 ile 2009 ve 2010 ile 2017 arasında iki farklı dönem yaşandığını söyledi. Eğilmez şunları anlattı:
"İlk dönem gayri safi milli hasılasında inanılmaz bir artış yaşanmıştı. Kişi başına gelir, özelleştirme gelirleri aynı şekilde seyir gösterdi. 2010 ile 2017 arasında dış borçlanma arttı. Türkiye'nin ortalama potansiyel büyüme oranı yüzde 5'tir. Ancak büyüme sürdürülemediği için dış borçlanma artıyor. İnişli çıkışlı büyümeler yatırımcının kararlarını çok etkiliyor. Yatırıma karar veren bir sanayici kısa süre sonra vazgeçiyor. Ama Türk sanayicisi bu değişime açık."
ÖNLEMLERİ SIRALADI
Türkiye'de Tüketici Fiyatları Enflasyonu (TÜFE) ile Üretici Fiyatları Enflasyonu (ÜFE) arasında 10 puanlık fark bulunduğunu söyleyen Dr. Mahfi Eğilmez, üreticinin fiyat artışlarını tüketiciye yansıtamadığını belirtti. Bu durumun üreticiyi olumsuz etkilediğini dile getiren Eğilmez, "Bütçe açığını düşürmeyi geçmişte başardık. Tahminim bütçe açığında bu yıl yüzde 2.6'ya doğru hızla gidiyoruz. Seçimden önce verilen sözler bütçeye yük olacak. Cari açık 2011'de yüzde 10'lara yaklaştı. Türkiye tasarruf ile yatırım arasındaki dengeyi kuramadı. Türkiye ya bütçe açığı vererek ya cari açık vererek büyüyor. Bu ilginç bir durum. Açık vermemek mümkün olmasa da yüzde 2'ler civarında açıkla yüzde 5'lik büyümeyi yakalamalıyız. Teşvik sistemiyle bu mümkün" dedi.
Eğilmez Türkiye'nin dış borçlarının toplamının 466 milyar dolar olduğunu söyleyerek, gayrisafi milli hasılanın ise 850 milyar dolara ulaştığını kaydetti. Türkiye'nin kavgacı bir tutumdan vazgeçmesi gerektiğini söyleyen Eğilmez, risklerin kontrol edilerek kavgaların azaltılması durumunda krizlerin aşılacağını kaydetti.
Yabancı yatırımcı açısından yargı bağımsızlığına da dikkat çeken Eğilmez, "Türkiye her konuda sesini yükselten bir ülke konuma geldi. Ama bu doğru değil. Çok konuştuğunuz zaman kendinizle çelişebiliyorsunuz. Yabancı yatırımcı için güven önemli. Ekonomide birçok reform yapılmalı. Kurdaki büyük sıçramalara karşı kapıyı açık bırakmamalıyız. Kendi önlemlerimizi almamız lazım. Dolar ne olur tahmin etmek çok zor. Rahibi bıraksak bambaşka olur, Trump yeni bir tweet atarsa bambaşka olur. Normal koşullarda tahminlerim tutar. Ama normal koşullarda değiliz" diye konuştu. (DHA)
Yorum Yazın