'Acil serviste yuvalar yıkılıyor'

Türk Sağlık Sen İzmir Üniversiteler Şube Başkanı Yasemin Zengin, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Acil Servisi önünde yaptığı basın açıklamasında "Aciller kız bakma yeri değil, vatandaşa hayati müdahalelerde bulunurken kendi sağlıklarını ve hayatlarını riske atan sağlık çalışanlarının hizmet ürettikleri yerlerdir. Ortada böylesine bir tablo varken acil servislerin kız beğenme yeri olarak dile getirilmesi, magazin haberlerine alet edilmiş olması yanlıştır" dedi. 

Başbakan Binali Yıldırım'ın "Acil servislere kız bakmaya gidiyorlarmış. Artık hastaneler o kadar şirin hale geldi ki, vatandaşlar oğullarını, kızlarını evlendirmek için acil servislere gidiyorlar, oralara yuvalar kurmak için ziyaretler yapıyorlar. Acil servisler artık sadece sağlık hizmeti vermiyor, yuva kurmak için de hizmet veriyor. İşte geldiğimiz nokta bu" sözleri protesto edildi. Türk Sağlık Sen İzmir Üniversiteler Şube Başkanı Yasemin Zengin, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Acil Servisi önünde yaptığı basın açıklamasında şunları söyledi: 

"Başbakanın acil servisler ile duyduklarına değil gidip de gördüklerine inanması daha makul ve mantıklı olacaktır. Bugün acil servislerde iş yükü katlanılmaz bir hal almıştır. Bir yılda 100 milyonun üstünde acillerde muayene yapılmaktadır. Sadece dokuz günlük bayram tatilinde bir ilimizdeki 20 hastanenin acillerinde toplam 100 bin hasta muayene edilmesi yoğunluğu anlatmaya yeterlidir.

Acil servislerdeki bir başka önemli sorun ise acil olmayan hastaların acilde muayene olmak istemesinden dolayı yaşanan yoğunluk ve sıkıntıdır. Acil servislere başvuruların yüzde 70'inin acil olmadığını bizzat bakanlık tarafından tespit edilmiştir. Yeşil alan uygulamalarda ne yazık ki çare olmamıştır. Acil servislerdeki en önemli sorunlardan birisi de şiddettir. Acil servisler sağlık çalışanlarının en fazla şiddete uğradığı birimlerin başında gelmektedir. Bu birimde çalışanların tamamı sözlü veya fiziksel şiddete uğradıklarını ifade etmişlerdir. Gruplar halinde saldırıların gerçekleştiği ve talan edilen acil servislerde çalışmak aynı zamanda hayati tehlike altında hizmet vermekle eş anlama gelmiştir. Aciller kız bakma yeri değil, vatandaşa hayati müdahalelerde bulunurken kendi sağlıklarını ve hayatlarını riske atan sağlık çalışanlarının hizmet ürettikleri yerlerdir. Ortada böylesine bir tablo varken acil servislerin kız beğenme yeri olarak dile getirilmesi, magazin haberlerine alet edilmiş olması yanlıştır. Sorunların üstünün kapatılmasına neden olacaktır. Yuva kurmanın yeri olmak bir yana aşırı iş yükü ve nöbetler nedeniyle çalışanların aile hayatlarında sorunlar yaşamalarına neden olmaktadır. Sağlık çalışanları evlenmek bir yana iş yoğunluğundan evlerine gidememektedirler. Evlenen ve çocuk yapan sağlık çalışanının da süt iznini kullandığı için döner sermayesi kesilmektedir. Kısacası sağlık çalışanlarının evlenmesi ve mutlu bir aile hayatı sürmesi bizzat Bakanlık tarafından zorlaştırılmakta ve imkansız bir hale getirilmeye çalışılmaktadır. Üniversite hastaneleri gibi üçüncü basamak sağlık hizmeti sunan kurumlarımızda aylardır personel ve hemşire yetersizliği nedeni ile hizmet verilemediği, yatakların kapatıldığı dile getirilip, personel talebimize kulak tıkayan sayın Başbakan keşke o kürsüden bunları dile getirseydi. Hemşire ihtiyacımızı görmezden gelen sayın Başbakan'ın açıklamaları acillerde insan üstü güç ile çalışan hemşirelerimizi derinden yaralamıştır. Bu nedenle Sayın Başbakanımızdan talebimiz acilleri ziyaret ederek yaşananları bizzat yerinde görmesidir. Hatta kendisine çağrımızdır; bir hafta süre ile 7 gün 24 saat Acil Servis çalışanları ile beraber aynı ortamda çalışarak durum değerlendirmesi yapmalıdır. Gördüğü manzara karşısında eminiz ki acil çalışanlarının ve tüm sağlık çalışanlarının durumlarının iyileştirmesi için çalışmalar yapma talimatını verecektir. Durumu magazinleştirmeye yönelik ifadelere itibar etmemelidir."