3. büyük ayrılık

Başbakan Erdoğan, Ankara'daki yürüyüşte barikatların kaldırılması konusunda kendisinin talimat vermediğini açıkladı ve ‘’Sayın Cumhurbaşkanının da böyle bir talimat verdiğini sanmıyorum. Ülke yönetiminde çift başlılık olamaz" dedi. Gül ise ‘’Cumhuriyet Bayramı’nın bütün ülkede nezih bir şekilde kutlanmasıyla ilgili yetkililerin dikkatini çekmemden daha doğal bir şey olmaz” cevabını verdi. Gül’ün yürüyüş öncesi Ankara Valisini Çankaya köşküne çağırıp esnek olunması talimatı verdiği de ortaya çıktı.

TUTUKLU VEKİLLER

Gül ile Erdoğan arasındaki fikir ayrılığı tutuklu milletvekilleri konusunda da ortaya çıktı ve Gül 1 Ekim’deki Meclis konuşmasında ‘’Seçimlere yasal olarak katılmış, halkın oyunu almış, milletvekili sıfatını taşımaya hak kazanmış herkesin, haklarında kesin yargı kararları ortaya çıkana kadar yasama faaliyetine katılması gerektiğini düşünüyorum” demişti. Erdoğan ise Gül ile farklı düşündüğünü, ancak polemiğe girmek istemediği cevabını verdi.

Gül’ün görev süresinin 7 yıl olduğu ve 2014’de yeniden aday olamayacağına ilişkin yasanın ‘’Yeniden adaylık’’ bölümünün Anayasa mahkemesince iptali sonrası Cumhurbaşkanlığı sözcüsü Ahmet Sever’in açıklamaları da dikkat çekti. Sever ‘’Yeniden aday olmasını engellemeye yönelik yasak konulması kendisini kırdı. Cumhurbaşkanı pekala yeniden aday olabilir’’ demiş ve Gül’ün Anayasa mahkemesi kararını da eleştiren bazı hükümet üyelerine kırgınlığını da ima etmişti.

BAŞKANLIK SİSTEMİ

Bunların dışında BDP’lilerin dokunulmazlıkları konusunda da Gül ile Erdoğan farklı düşünüyor. Gül, “Meclis kompozisyonunda meydana gelebilecek her türlü noksanlık, geçmişte yapılanları tekrar etmekten ve çok ihtiyacımız olan çözümleri daha da ötelemekten başka bir işe yaramayacaktır” demişti. Erdoğan ise özellikle PKK’lılar ile kucaklaşan BDP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasından yana tavır koyuyor.

Gül, Başbakan Erdoğan’ın savunduğu Başkanlık sitemine de mesafeli duruyor. Bu konuda “Alternatif anayasal sistemlerin gündeme getirilmesi, olumlu ve olumsuz yanlarının irdelenmesi sağlıklı bir tartışmadır. Bu sistemlerin dünyada başarıyla uygulandığı ve ciddi sıkıntılara yol açtığı örnekler de mevcuttur’’ diyen Gül, başkanlık sistemine mesafeli bakıyor.

Gül’ün TBMM konuşmasındaki ‘’Bir ülkede yazarların, düşünürlerin ve fikir adamlarının görüşlerini korkusuzca paylaşabilmeleri, o ülkeye itibar kazandırır. Medya mensuplarının halkı haberdar etme görevlerini yerine getirirken hiçbir engelle karşılaşmamaları da temel esastır” sözleri ise AKP kongresine bazı muhalif gazetelerin alınmamasına gönderme biçiminde nitelenmişti. Gül’ün “Hiç kimse fikirleri ve fikirlerini açıklaması yüzünden hapse düşmemelidir’’ sözleri de “Bazı kitaplar bombadan daha tesirlidir” diyen Başbakan’la farklı düşündüğünü göstermişti. (GAZETEPORT)