30 Ağustos’ta CHP İzmir’den iktidara yaylım ateşi

TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- CHP İzmir İl Başkanlığı, Kurtuluş Savaşı’nın zaferle taçlanmasının tarihi olan 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 100. yılı kapsamında Cumhuriyet Meydanı’nda çelenk sunma töreni gerçekleştirdi.

Törene, ev sahibi CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’in yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP Genel Başkan Yardımcıları Seyit Torun ve Ali Öztunç, CHP İzmir milletvekilleri, ilçe belediye başkanları ve ilçe başkanları katıldı.

Törende yapılan konuşmalarda mevcut iktidar eleştiri yağmuruna tutulurken afişlerde kullanılan “barış” kelimesine yönelik tepkilere de yanıt verildi.

Törende ayrıca TBMM eski Başkanı İsmail Kahraman’ın 9 Eylül’e ilişkin sözleri de yaylım ateşine tutuldu.

YÜCEL: ZAFER NE KADAR DEĞERLİYSE BARIŞ DA O KADAR DEĞERLİDİR

30 Ağustos’un önemine vurgu yaparak konuşmasına başlayan İl Başkanı Yücel, zafer ve barışın ayrılmaz bir ikili olduğunu belirtti ve “Bugün ülkede yaşayan herkes, bayrağımız altında özgür bir birey olarak aldığı her nefesin yanında, sahip olduğu her görevi ve makamı borçlu olduğu, o büyük ismi asla unutmamalıdır. O isim, Türk milletine bin yıldır ev sahipliği yapan Anadolu’yu milletimize vatan toprağı yapan, düşmanla işbirliği içinde, saltanatına saltanat katanların haramzadeliğine son veren, cumhuriyeti kuran, kendisine saraylar, makam uçakları ve yandaş satın almak yerine, ülkemize fabrikalar, okullar, hastaneler, demiryolları yaptıran ve tüm dünyada itibar gören, saygın bir devleti inşa eden,  Mustafa Kemal Atatürk’tür. Zafer Türk milleti için ne kadar değerliyse, barış da o kadar değerlidir. Dünya genelinde 60 milyondan fazla insan ölürken dönemin Cumhurbaşkanı, ömrü savaş meydanlarında geçmiş “Batı Cepheleri Komutanı ve Lozan Kahramanı” İsmet İnönü’nün öngörüsü ve feraseti sayesinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti 2. Dünya Harbine girmemiştir. Ve bugün İsmet İnönü’nün o kesin ve net tavrı sayesinde birçoğumuz hayattayız ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bölünmez bütünlüğü ve misakı milli hala korunuyor. O yüzden barış, zafer kadar kıymetlidir. Kimse barıştan rahatsız olmasın” dedi.

“BİZ BU ZİHNİYETİ KAMBUR İZZETTEN BİLİYORUZ”

TBMM eski Başkanı İsmail Kahraman’ın 9 Eylül’e ilişkin ifadelerini de eleştiren Yücel, “Bugün 30 Ağustos. Dünyada ikinci bir kent yoktur ki, bir milletin kurtuluş mücadelesi hem o kentte başlasın, hem o kentte zaferle sonuçlansın. İzmir dünyada tektir. Ama buna rağmen; İzmir’in bu özelliğini, Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptıklarını, şehit ve gazilerimizi görmezden gelen, her fırsatta küçümseyen ve itibarsızlaştırmaya çalışanlar hala aramızda yaşıyor. Bir dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanlığı da yapmış olan İsmail Kahraman da o zihniyetin bir temsilcisi. Biz bu zihniyeti İzmir’in İşgali sırasında işgal komutanının eteğini öperek görevine devam eden, dönemin İzmir Valisi Kambur İzzet’ten, işgal kuvvetlerinin maaşını 6 katına çıkardığı dönemin Belediye Başkanı Hacı Hasan Paşa’dan ve Kuvayi milliyetçilerin öldürülmesi fetvasını veren Dürrizade Abdullah’tan tanıyoruz. Şundan kimsenin şüphesi olmasın.  Yeri geldiğinde ve fırsatını bulduklarında düşmanla, emperyalist güçlerle, işgalcilerle her türlü iş birliğini yapan bu zihniyetten memleketi kurtaran Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden giderek bugün Atatürk ve Cumhuriyetle hesaplaşma çabasında olan zihniyetten de bu ülkeyi ilk seçimde kurtaracak, Atatürk aydınlanmasını egemen kılacağız” diye konuştu.

“TÜRKİYE’Yİ AKP KAMBURUNDAN KURTARACAĞIZ”

Son olarak mevcut iktidarı da eleştiren Başkan Yücel, sandık göndermesi yaptı ve “Bugün tüm Türkiye’de 30 Ağustos Zafer Bayramımızın coşkusu ve haklı gururu yaşanıyor. Bu zafer, öylesine büyük ve tarihin akışını değiştiren bir zaferdir ki; 100 yıl sonrasında bile, şanlı ordumuzun destansı zaferi, tüm dünyada konuşulmakta. Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir ekonomik buhran yaşanıyor ve halk her geçen gün yoksullaşırken, memleket dünyada itibar kaybederken, hukuk sistemi halka ve yandaşlara göre ayrı ayrı uygulanırken günümüz iktidar sahiplerinin ve saray sevdalılarının daha da zenginleştiğine, cumhuriyeti ve devleti koruyan tüm kurumlarını yozlaştırmasına ve liyakatsizleştirmesine şahit oluyoruz. Kendilerini eleştiren, saraya yandaş olmayı kabul etmeyen sanatçı, akademisyen, gazeteci her kim varsa hukuk kurallarını ve adalet sistemini hiçe sayarak, en ağır müeyyideleri uygulayan tek adam zihniyeti, iş kendi çatısı altında rüşvet alan, ihaleye fesat karıştıran, her türlü yolsuzluğu yapan danışmanlara, müdürlere, bakanlara ve yandaşlara gelince sağır, dilsiz ve yüzsüz oluyor. Halkın kursağına girecek iki lokmaya göz dikenler bu ülkenin üzerindeki en büyük kamburdur. Bu adaletsizlikleri, bu yoksulluğu, yandaşlarla birlikte ülke kaynaklarının sömürülmesini, 20 yıldır süre gelen baskı, tehdit ve ayrıştırıcı zihniyeti, 30 Ağustos Zafer Bayramımızın 101. Yılında, siyasi tarihin karanlık sayfalarına göndermiş olacağız. Halkımızı, saray ve tek adam yönetiminden, Cumhuriyetimizi saltanat sevdalılarından, Türkiye’yi sırtındaki AKP kamburundan kurtaracağız” ifadelerini kullandı.

SOYER: BARIŞ SÖZCÜĞÜNDEN RAHATSIZ OLANLARIN…

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise 9 Eylül afişlerinde kullanılan “barış” kelimesine yöneltilen eleştirilere yanıt verirken iktidara üstü kapalı gönderme yaptı ve “Zaferin, kurtuluşun ve tam bağımsızlığın günü olan 30 Ağustos’ta burada birlikte olmak çok büyük guru. Hasan Tahsin, son kurlunu sıkmadan önce ‘Sen başla, bitiren bulunur’ demiş. Bu, önümüzdeki tüm engeller sıkılan ilk kurşunun tarifidir. Bu yol, bizim e Mustafa Kemal’in askerlerinin yoludur .Biz geçen hafta bu zafer yolunu Afyon’dan başlattığımız 400 kilometrelik yolla ete kemiğe büründürdük. Yürüdük çünkü biz hürriyetimize aşığız, bizim vefamız var. hafızamızı tazeledikçe bu vatana olan bağlılık ve sorumluluğumuz artıyor.  Yürüdük, yürüyoruz ve yürüyeceğiz. Kalıcı zaferlerin pusulası daima barışı gösteririm. Her hakiki zaferden kalan miras her zaman barıştır. Zafer ne kadar büyükse barış o kadar kalıcıdır. Önderimiz Atatürk, daime barış için savaştı. Bunun aksinin cinayet olduğunu söyledi. Öldüreceğiz diyenlere karşı ölmeyeceğiz diyerek savaşa girebiliriz ancak. Bu inanç ve kararlılıkla milletimize yalnızca tarihin en büyük zaferini değil aynı zamanda 100 yıl süren barışı miras bıraktı. Unutmayın, bir zaferi kazanmanın yolu savaşta, o zaferi korumanın yolu barıştır. Biz bu barışa sımsıkı sahip çıkacağız. Çünkü barış aynı zamanda vatanın ve demokrasinin teminatıdır. Bu nedenle, bu kararlılığımızdan asla vazgeçemeyiz, vazgeçmeyeceğiz. Çünkü kurtuluşun ikinci yüzyılını demokrasi ile taçlandıracağız. Barış sözcüğünden rahatsız olanların iki yakası iki dünyada da elimizde olacak” dedi.

ÖZTUNÇ: SİZİN DERDİNİZ KURTULUŞ SAVAŞIYLA

Konuşmasında TBMM eski Başkanı İsmail Kahraman’ın “şehirlerin kurtuluşunun kutlamasına” ilişkin sözlerini eleştiren Genel Başkan Yardımcısı Öztunç, “30 Ağustos Bayramımız kutlu olsun. Birileri 30 Ağustos’tan bir gün önce birtakım açıklamalar yapıyorlar. Neymiş şehirlerin kurtuluşunu kutlamak yanlıştır gibi saçma sapan sözler kullanıyorlar bu isim maalesef ki TBMM eski başkanı ve bugün cumhurbaşkanlığında görevi olan birisi. Fesli Kadir vardı, hatırlar mısınız? Deli Kadir vardı Deli Kadir’in bıraktığı boşluğu İsmail Kahraman doldurmaya çalışıyor. Ama şunu unutuyor: Bu millet sizin gibilere prim vermedi vermeyecek. Biz, şehirlerin kurtuluşunu kutlamaya devam edeceğiz. Çatlasanız a patlasanız da devam edecek. Sizin derdiniz kurtuluş savaşıyla. Bunu biliyoruz. Ama az kaldı. 10 ay sonra millet bunları uğurlayacak. Bundan sonra bayramlarımızı ve kurtuluşumuz daha büyük bir coşkuyla kutlayacağız” diye konuştu.

TORUN: CUMHURİYETE KAST EDENLER…

Son olarak kısa bir konuşma yapan Genel Başkan Yardımcısı Torun ise şunları söyledi; “Bu vatan toprakları kolay kazanılmadı. Bugün her ne kadar cumhuriyete kast edenler hakkı hukuku tanımayanlar olsa da bizler birlikte mücadele etmeliyiz. Bu ülkenin sorunlarını çözmek için sermaye ve insan birikimi var. Bizler sadece kaynakları doğru yönetmeliyiz. İnşallah önümüzdeki seçimlerden sonra bunu yapacağız. Nice yıllara, geliyor gelmekte olan.”