Dolar 34,6539
%0.03
Euro 36,6501
%0.74
Altın 2.942,120
%0.36
Bist-100 9.640,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
5.5 milyon kişi haykırıyor: Biz de varız

5.5 milyon kişi haykırıyor: Biz de varız

Türkiye’de yaklaşık 2 milyon bipolar, 3.2 milyon depresyon ve 300 binden fazla şizofreni hastası bulunuyor. Kronik ruhsal hastalığı olanlar için de yakınları için de sıkıntıların başında ‘toplumdan dışlanmak’ geliyor. Sadece bu sebepten tedaviye ulaşamayan, tedavisini yarım bırakan binlerce insan var. Hastaları toplumdan koparmadan ve hastaneye yatmalarına gerek kalmadan tedavi etmek amacıyla kurulan Toplum Ruh Sağlığı Merkezi (TRSM) sayısı 78 ilde 163’e ulaştı. İstanbul’un çeşitli noktalarında TRSM’leri gezdik, hastalarla, uzmanlarla konuştuk. Bir yandan tedavilerine devam eden bir yandan müzik, resimle uğraşarak hayata tutunan hastalar, “Bu haya

  • Ege Postası
  • 10.06.2018 - 07:23

İZOLASYON, dışlama ve koğuş kültürü ruhsal bozuklukların tedavisini zorlaştırıyor. Sağlık Bakanlığı’nın TRSM’lerle amacı, ruh sağlığı politikasında hastane temelli modelden toplum temelli modele geçmek. Bu model, İtalya’da ruh sağlığı reformuyla 1961’de başlamıştı. Türkiye’de ise 2011’den beri uygulanıyor. TRSM’lerde halen yaklaşık 8 bin kronik, ağır ruhsal rahatsızlığı bulunan hasta, hem tedavi hem rehabilitasyon hizmeti alıyor. Hastalar ailelerinden, sosyal yaşamdan uzaklaşmadan ve dışlanmadan, hatta bir işe yerleştirilerek yaşamlarını sürdürebiliyor. Hastalar arasında yemek yapmaktan, resim, müziğe kadar farklı becerilerini geliştirenler, KPSS’ye hazırlananlar dahi var.

KENDİMİ AŞTIM BEN

Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne bağlı Çekmeköy Toplum Ruh Sağlığı Merkezi iyi işleyen örneklerden biri. Merkezde tedavisi takip edilen H.C., resim, müzik, el işi faaliyetlerine de severek katılıyor. H.C. “Çok yararlandım buradan. Kimi zaman çalışabiliyorum kimi zaman ara veriyorum. Ama ilaçlarımı hiç bırakmıyorum. Aslında burası bize özgürlüğümüzü kazandırdı. Toplumda daha fazla yer almaya çalışıyorum. Kendimi aştım ben” diyor. Geçmişte hastalığı nedeniyle büyük acılar yaşadığını anlatan H.C., “Toplumda, işyerinde, fabrikada bize sakat, dengesi bozuk gözüyle bakıyorlar. Toplumdan istediğim bizim gibi hastalara böyle bakmasınlar. Değer versinler. Hastaneye atılıp, ‘hastalar ne yaparsa yapsın’ denilen günleri aştık çok şükür” diye konuşuyor.
Bipolar hastası R.A. (48) yaklaşık bir senedir aynı yerde tedavi görüyor. Haftanın bir günü TRSM’ye gelerek, resim dersleri alıyor. Merkezin hemen her duvarında onun yaptığı tablolar asılı. R.A. “Resim yapmak bana çok iyi geliyor” diyor.

‘AKARSU GİBİYDİM DURULDUM’

Şizofreni hastası 42 yaşındaki H.T. ise şunları söylüyor: “İlaçlarımı almayınca başkalarının ölmemi istediğini sanıyorum. İnsanları kötü görüyorum. Ama ilaçları içince hiçbir sorun yaşamıyorum. Burada tedavinin ne kadar önemli olduğunu anladım. Kimsenin ‘ilaç al’ demesine gerek kalmadan kendim içiyorum. Eskiden akarsu gibiydim, şimdi duruldum. Kendime bakabiliyorum, dükkanları geziyorum, komşularla konuşabiliyorum.” 
R.S. de şizofreni hastası. TRSM’de müzik, resim ve seramikle ilgileniyor. Evinden 45 dakika yürüyerek her gün merkeze geliyor. R.S. “Hastalanırsam kendimi Atatürk görüyorum. Ama normalde, ilaçlarımı aldığımda R. oluyorum. Bazen kendimi iyi hissedip ilaçlarımı bırakmak istiyorum. Ama doktorum buna karar verecek. Buradaki faaliyetlerden en çok müzik ve resmi seviyorum” diyor.

‘KPSS’YE HAZIRLANIYORUM’

Bakırköy Ruh ve Sinir Hastanesi Bağcılar Meydan Toplum Ruh Sağlığı Merkezi’ndeki 22 yaşında M.E., “Resim, bilgisayar dersi alıyorum, sporla uğraşıyorum burada. İş görüşmeleri yaptım, bir işe de girdim. O işten çıktım ama yenisine bakıyorum” derken, 39 yaşındaki, endüstri mühendisi C.K., ise şöyle konuşuyor: “Ben de buraya her gün geliyorum. Hem tedavim yapılıyor hem de bilgisayar derslerine giriyorum. Spor yapıyorum. Resim, takı çalışmalarına da katılıyorum. Kendi mesleğimi hiç yapamadım. Ama şimdi çalışmak istiyorum. Burada engelli KPSS’ye hazırlanıyorum.”

HASTANEYE YATMADAN TOPLUM İÇİNDE TEDAVİ

TRSM’lerden biri de yaklaşık 9 aydır hizmet veren Bakırköy Mazhar Osman Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Meydan Toplum Ruh Sağlığı Merkezi. Uzman Psikiyatrist Dr. Cenk Varlık’ın sorumluluğunu üstlendiği, bir apartmanın giriş katındaki merkezde ayrıca, asistan psikiyatrist, iki hemşire, bir psikolog, sosyal hizmet uzmanı ve uğraş eğitmenleri görev yapıyor. Kapısı hafta için her gün açık, öğle yemekleri aynı mutfakta, hastalarla birlikte yeniyor. Dr. Cenk Varlık, “TRSM’lerde ilk amacımız hastaların hastaneye yatışını engellemek. Tedaviyi bırakan hastaların evlerine gidip, yeniden tedavi programına katıyoruz. Hastalık sürecinde hastalarda ciddi mesleki, sosyal ve zihinsel yetersizlikler gelişiyor. Burada becerilerini tekrar kazandırıyoruz. Her hastanın bir vaka danışmanı, yöneticisi var. Hasta ve ailesiyle birlikte bir rehabilitasyon, bakım programı çiziyoruz” diye konuşuyor.

Dr. Varlık’ın verdiği bilgiye göre, ‘mutfak becerilerinden kendi söküklerini dikmeye’ kadar yaşamın farklı alanlarını geliştirmeye çalışıyorlar. Hastaları engelli KPSS’sine hazırlıyorlar. Dr. Varlık, “80 kurum, 86 ev ziyareti yaptık. İş görüşmelerine biz de katılıyoruz. İş, rehabilitasyonun bir parçası. İşe giren hastanın hayatı düzene giriyor, öz güven kazanıyor. Ayrıca aile de hastaya daha farklı bakıyor. Burada hastalar gülüyor” diyor.

‘EVLENDİRDİĞİMİZ HASTALARIMIZ VAR’

ERENKÖY Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Çekmeköy TRSM de örnek merkezlerden biri. Sorumlusu Dr. Feyza Ersan Ünal, amaçlarını şöyle açıklıyor: “Hastaların hastaneye yatırılmadan, sosyal ortamlardan koparılmadan tedavi, eğitim, rehabilitasyon ve takibini yapmak, toplumun içinde aktif rol alan ve üretime katılan bireyler olabilmelerine katkıda bulunmak.”ERENKÖY Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Çekmeköy TRSM de örnek merkezlerden biri. Sorumlusu Dr. Feyza Ersan Ünal, amaçlarını şöyle açıklıyor: “Hastaların hastaneye yatırılmadan, sosyal ortamlardan koparılmadan tedavi, eğitim, rehabilitasyon ve takibini yapmak, toplumun içinde aktif rol alan ve üretime katılan bireyler olabilmelerine katkıda bulunmak.” Kronik ruhsal rahatsızlığı olanlar veya hasta yakınları bizzat gelerek ya da telefonla TRSM’ye başvurabiliyor. Bu merkezde 475 hasta kayıtlı. 185’i bipolar, 290’ı ise psikoz hastası (şizofreni vs.). Dr. Ünal, şöyle konuşuyor: “Bu bir ekip çalışması. Doktoru, hemşiresi, psikologu, sosyal hizmet uzmanı, sağlık memuru, halk eğitim merkezlerinin görevlendirdiği öğretmenlerle hep birlikte çalışıyoruz. TRSM’lerin tüm ekipleri zaten Sağlık Bakanlığı tarafından eğitildi. Hastalıkları ve sonuçlarıyla, hastayla birlikte mücadele ediyoruz. İş bulduğumuz, evlendirdiğimiz hastalar var. Sadece hastanelerin değil, ülkenin ciddi bir ekonomik yükünü sırtından alıyoruz. Hastaları iyileştirip, işlevselliklerini arttırınca toplum tarafından damgalanmayı da önlüyoruz. İŞKUR ve gerekirse işverenleriyle görüşüyoruz.”AİLE DE tedaviye dahilTRSM’lerin en önemli özelliği sadece hasta değil, aileyi de tedaviye dahil etmek. Ailelere de hastalıkları ve nasıl davranmaları gerektiği anlatılıyor. Dr. Ünal, “Ruhsal bozukluklara oldukça olumsuz bir bakış açısı var. Toplum temelli yaklaşımda ‘hastalık olsun o zaman tedavi ederim’ görüşü yerine ‘hastanın hastalanmasını engelleme, iyileştirme ve birlikte yaşama’ hedefi var” diyor. 

3.2 MİLYON DEPRESYON HASTASI

Sık görülen bazı psikiyatrik hastalıklar şöyle:

Türkiye’de yaklaşık 2 milyon bipolar bozukluk hastası var. Bipolar bozukluğun (farklı klinik alt tipleri dahil) yaşam boyu görülme sıklığı yüzde 1.5-2.5 civarında.

Yaklaşık 3.2 milyon depresyon hastası var.

Türkiye Ruh Sağlığı Profili Çalışması’na göre, 12 aylık depresif nöbet yaygınlığı yüzde 4.

300 binden fazla şizofreni hastası var. Başka bir deyişle, her 1000 kişiden 4’ü şizofreni hastası.

Sağlık Bakanlığı verilerine göre 2015 yılında 7 milyon 915 bin 911 kişi ruh sağlığı ve hastalıkları kliniklerinde muayene oldu.

Muayene sayısı bir yılda 740 bin 602 kişi artarak 2016 yılında 8 milyon 656 bin 513 kişiye yükseldi.

2017 yılının ilk dört ayında ise ruh sağlığı ve sinir hastalıkları dalında muayene olanların sayısı 3 milyon 238 bin 430 olarak açıklanmıştı.

100 bin kişiye bir psikiyatri UZMANI

Türkiye’de 12 psikiyatri hastanesinde, 4 bin 352 yatak var. Yaklaşık 10 bin kişiye düşen toplam psikiyatri yatağı sayısı 1.3. Bunun 10 binde 0.8’i ruh hastalıklarının özel dal hastanelerinde, kalan 0.5’i ise genel amaçlı hastanelerde bulunuyor. Türkiye’de 100 bin kişiye bir psikiyatri uzmanı, bir psikiyatri hemşiresi, bir psikolog düşüyor.

RUH SAĞLIĞIMIZ ALARM VERİYOR

% 17.2 : Türkiye’de farklı bölgelerdeki 3 bin 889 haneden, toplam 16 bin 550 kişiyle yapılan Türkiye Ruh Sağlığı Profili Araştırması’nın sonuçlarına göre: 

18 yaş üstü nüfusta ruhsal bozukluk görülme sıklığı yüzde 17.2. Şehirlerde ruhsal hastalık görülme oranı, kasaba ve köylerden daha yüksek.

Yetişkinlerde son bir yıl içinde tedaviye başvuru oranı yüzde 4.7, çocuk ve gençlerde ise yüzde 0.3.

Kadınlarda ruhsal rahatsızlık görülme oranı erkeklerden iki kat daha fazla.

Ruhsal sorunların yüzde 39’u ilk başvurularını psikiyatri uzmanlarına yapıyor. Psikiyatri dışı uzmanlara yüzde 33, pratisyen hekimlere yüzde 21, üniversite öğretim üyelerine de yüzde 3.6 oranında başvuruluyor. m Tedavi amacıyla ilaç kullanma sıklığı yüzde 5. Bunların üçte ikisini antidepresan, dörtte birini ise sedatif-hipnotikler (sakinleştirici, uyku veren vs.) oluşturuyor. HÜRRİYET

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.