8. Gün'de yoğun gündem! Umutoğulları: Birileri Gürbüz’e operasyon yapmak istiyor
Sekizinci Gün programında hafta sonu gündemi; Çeşme’de yaşadıkları çadırlar Çeşme Belediyesi tarafından kaldırılan Roman vatandaşlarla ilgili son durum, tartışma yaşadığı bir esnafı vurdurduğu iddia edilen Foça Belediye Başkanı CHP'li Fatih Gürbüz ve FETÖ-PYD suçlamasıyla gözaltına alınıp tutuklanan ve yargılaması süren Urla Belediyesi eski Başkanı Burak Oğuz’un durumu hakkındaki son gelişmeler ele alındı.
- Ege Postası
- 20.06.2020 - 14:15
EGEPOSTASI-Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran’ın Roman vatandaşların yaşadığı çadırları kaldırmasını vicdansızlık olarak nitelendiren TV 35 Yönetim Kurulu Başkanı Mithat Umutoğulları, yaşananları sert bir dille eleştirdi.
Mithat Umutoğulları, “Böyle sıkıntılı bir süreçte, dünya can derdine düşmüşken, bu kadar sağlık problemi varken, gideceksin orada beş tane Roman vatandaşın içinde olduğu çadırları yıkacaksın. Bu vicdansızlık ya! Belediye başkanları caka satıp hava atıyorlar ya, pandemide işte bu kadar yardım yaptık diye, arkadaş kim bir adamın sokakta kalmasına sebep olan bir adamın var ya, kusura bakma, yatacak yeri yok. Bunu ister Ekrem Oran, ister Tunç Soyer, ister Recep Tayyip Erdoğan olsun, kim olursa olsun, bir kişinin sokakta bırakan, evini barkını yıkıp sonrasında sırtını dönüp hiçbir şey olmamış gibi davranan adamın ben vicdanını sorgularım” yorumunu yaptı.
Nakçı: Kanunlara herkes uymak zorunda
Gazeteci Adem Nakçı ise, yasaların herkese uygulanması gerektiğini, talimatı kaymakamlık ve valiliğin verdiğini kaydederek, “Bu memlekette kanunlara kurallara herkes uymak zorunda. Buna vali de kaymakam da belediye başkanı da cumhurbaşkanı da uyacak. 13 senedir bu film dönüyor. Bu filmde bu sefer ne va? Özcan Purçu da şark kurnazlığı yaparak, bu adamları niye dışlıyorsunuz demek yerine, Ekinoks madara etmiş seni, Purçu neredesin diye, fırsattan istifade hemen vay belediye niye böyle yapt? Kardeşim belediyeye gelmeden önce belediye niye böyle yaptı, böyle bir kanun var mı'” diye sordu.
Umutoğulları: Birileri Gürbüz’e operasyon yapmak istiyor
Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz hakkındaki adam vurdurduğu iddialarına inanmadığını da dile getiren Mithat Umutoğulları, “Her belediye başkanı tartıştığı adamı vurdurmaya kalksa valla adam kalmaz. Şahsi kanaatim, CHP’nin gülen yüzü, Foça’da sakin birine bence birileri operasyon yapmak istiyor” diye konuştu.
PROGRAMIN SATIR BAŞLARI:
NE KADAR VİCDANİDİR
Mithat Umutoğulları: Ekonomik krizin bu kadar yoğun olduğu en çok etkilenen insanların böle bir zamanda evlerinin yıkılıyor olması acı verici bir durum. Bu bana göre kabul edilebilir değil. bu insanların yaptıkları barakaları yıkarak onları kendi kaderlerine bırakmak ne kadar vicdanidir.
YENİ BİR OLAY DEĞİL
Adem Nakçı: Yeni bir olay değil. Çeşme’nin girişinde burası. Her sene bundan önce Faik başkan zamanında da Muhittin Başkan zamanında da yapıldı aynı şey. Çevre halkı asayiş, güvenlik bahaneleriyle şikayet ediyor. Valilik ve kaymakamlık oluruyla belediye her sene burada bir temizlik yapıyor. Bu sene çok ön plana çıkma sebebi şu; beş gün önce yapıldı bu iş. Bu işle ilgili ekinoks diye bir çevre derneği mesaj yayınladı. Nerede Özcan Purçu diye de seslendiler. O videolar da paylaşıldı. Bayağı tartışma yapıldı. Sert tartışmalar geçti. Ondan sonra Özcan Purçu kolay olanı seçti. Devlet erkanının aldığı kararı sorgulamak yerine kendi belediyesini dövmeye çalışıyor. Özcan Purçu orada biraz siyasi şova kaçtı. Bu ekinokstan dolayı. Bu insanlara bir yer yurt belirlenir ondan sonra. Ama boşaltın diye önceden bir beyan verilmiş.
O ZAMAN İZİN VERMEYECEKTİN
Mithat Umutoğulları: Karşıyaka Belediyesi İzmir’de ilk kentsel dönüşümü yapan belediyelerden. Örnekköy. Kim yaşıyordu orad? Romanlar. Baraka derme çatma. Bu insanların yaşaması için illa ki bir mülkiyete mi sahip olması gerekiyo? Deprem olduğunda biz hepimiz ne yapıyoru? Devlet hemen bir çadır kent kuruyor ya da prefabrikten ev yapıyor insanlara barınma yeri sağlıyor. Bu 13 sene böyle. Alaçatı’da çalışıyor bu insanlar. Şöyle bir şey yapsa belediye; buradan Adana, Mersin’e mevsimlik işçiler gidiyor. Tarlanın sahibi işçilerin barınacağı yeri yapıyor. Çeşme Belediyesi de böyle bir sorun varsa, bu insanlara barınacak bir yer versin. Şehrin içine girmesini istemiyorlar ya. Kim yıkt? Kaymakamlık mı valilik m? Haberlerde valilik geldi bizim evimizi yıktı diyor m? Muhatap ki? Kaçak yapı tespit ediliyor. Kaymakamlık yıkın diyor, kim gidiyor yıkmay? Belediye. Belediye kaçak yapının yapılmasına ses çıkarmıyor, göz yumuyor sonra valilik sen bu kaçak yapıya niye izin verdin, yıktın diyor. Vay kaymakamlık valilik söyledi, benim hiçbir şeyden haberim yok. Arkadaş sen zaten burayı yaptırmamakla yükümlüsün. Bu adam oraya çadırı kurduğunda kurdurmasaydın. Senin zabıtan var, uydun var, her türlü görüntüyü alıyorsun. Yeni bir yapı oluştuğunda sistemde görebiliyorsun. O zaman izin vermeyecektin.
İzin vereceksin, adam gelecek yerleşecek oraya 13 yıldır. Ondan sonra kusura bakma arkadaşım, gel otur, işine gelmedi, yıkacaksın. Nereden bakarsan bak elinde kalıyor. Eğer böyle bir problemin varsa, kaç kişi, çiçek satan, çöp toplayan kişi sayısı belli. İhale ile veriliyor çöp toplama işi. Adam diyor ki, doğru söylüyor, siz ırkçılık yapıyorsunuz diyor, nasıl olsa Romanlar, kimse bir şey demez diyorsunuz diyor.
Adem Nakçı: Valilik, kaymakamlık yıkma talimatı veriyor, ırkçılık değil. Belediye yıkım yapıyor, belediye ırkçı.
VALİLİK NİYE BELEDİYEYİ UYARIYOR'
Mithat Umutoğulları: Belediye başkanları kentin gelişiminden, kaçaktan göçekten sorumlu. Valilik niye belediyeyi uyarıyo? Kaçak yaptırdığı için, göz yumduğu için. Bu işi ne valiye ne kaymakamlığa yıkabilirsin. Belediye başkanının asli görevidir bu. Kaçak yapı yaptırmamak. Kaçak yapıdan kaç belediye başkanı ceza aldı. Belediye başkanlığı düşen adamlar var. Bu belediye başkanı abi, göz yummayacaksın. 3-5 10 yıllık sorun. İnsanlar, bu insanlar aylardır çalışmıyor. Kameraman arkadaşları Roman mahallelerine gönderdim. Neden biliyor musu? Kimi çiçek satıyor, kimi çöp topluyor, kimi eğlence mekanlarında çalışıyor. Bunların tüm sektörleri durdu. Devlet bin lira veriyor. Belediyeler iaşe gönderiyor. Bu adamlar böyle geçiniyor. Böyle sıkıntılı bir süreçte, dünya can derdine düşmüşken, bu kadar sağlık problemi varken, gideceksin orada beş tane Roman vatandaşın içinde olduğu çadırları yıkacaksın. Bu vicdansızlık ya! Belediye başkanları caka satıp hava atıyorlar ya, pandemide işte bu kadar yardım yaptık diye, arkadaş kim bir adamın sokakta kalmasına sebep olan bir adamın var ya, kusura bakma, yatacak yeri yok. Bunu ister Ekrem Oran, ister Tunç Soyer, ister Recep Tayyip Erdoğan olsun, kim olursa olsun, bir kişinin sokakta bırakan, evini barkını yıkıp sonrasında sırtını dönüp hiçbir şey olmamış gibi davranan adamın ben vicdanını sorgularım. Kusura bakma. Sen de bunu savunuyorsan, vallahi de billahi de sende de vicdan yok.
Adem Nakçı: Bu kanun herkese kanun. Doğru mu'
Mithat Umutoğulları: O evleri çadırları niye yaptırdın o zaman'
KANUNLARA HERKES UYMAK ZORUNDA!
Adem Nakçı: Benim üzerimden duyar kasma. İkincisi, muhatabı Ekrem Oran değil. Bu memlekette kanunlara kurallara herkes uymak zorunda. Buna vali de kaymakam da belediye başkanı da cumhurbaşkanı da uyacak. 13 senedir bu film dönüyor. Bu filmde bu sefer ne va? Özcan Purçu da şark kurnazlığı yaparak, bu adamları niye dışlıyorsunuz demek yerine, Ekinoks madara etmiş seni, Purçu neredesin diye, fırsattan istifade hemen vay belediye niye böyle yapt? Kardeşim belediyeye gelmeden önce belediye niye böyle yaptı, böyle bir kanun var mı'
NEDNE O KAÇAK VİLLAYI YIKMADI'
Mithat Umutoğulları: Peki kardeşim, aynı belediye başkanı Çeşme Belediyesi Roman vatandaşların evini yıkıyor da, niye CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu’nun kaçak villasını yıkmadı'
AYKUT ERDOĞDU KENDİSİ BALYOZLARLA YIKTI
Adem Nakçı: Yıkmadı. Bizzat Ekrem Oran, başında durdu. Aykut Erdoğdu kendisi balyozlarla yıktı.
Mithat Umutoğulları: Günlerce bir ajans haber yaptı. Mecburen aldı gitti balyozu yıktı. Sen orayı yaptıracaksın çadır gibi adam kendine oturma alanı yaratacak, sonra döneceksin, biri bu işi tespit ettiğinde gideceksin al balyozu eline yık. Niy? Yapma.
Adem Nakçı: Sen şu anda tiyatro yapıyorsun. Bu kadar adam varken kalkıp birini dövmek kasıttır.
BEN 80'DE KÖYÜ BOŞALTILMIŞ BİR KÖYÜN EVLADIYIM
Mithat Umutoğulları: Benim tiyatro yapmam bu insanların sokakta kaldığı, yattığı gerçeğini değiştirmez. Ben 80’de Köyü boşaltılmış bir köyün evladıyım. Devlet baba diyor ki, benim köyüm burada, ben senin köyünü buradan taşıyorum, beş kilometre öbür tarafa götürüyorum diyor. Ben de diyorum ki, devlet baba burada büyüdüm, doğdum, acılarım sevinçlerim var burada. Bu iş dozeri dayayıp kepçeyle yıkmak yerine, belediye başkanı çok akıllı bir adam da, herkesle toplantı yapıyor. Döndü bu tarafa, herkesle oturup nasıl bir Çeşme istiyoruzu konuştu. Bu vatandaşları da çağırsaydı, arkadaşlar gelin bakalım, biz ne yapacağız ne yapalım, böyle bir sıkıntı var kentle ilgili, sizi şuraya taşıyalım deyip çözüm üretseydi. Bunlar zaten gelip arazinin üzerine konup gasp etmişler, zaten bunlara kepçe dayasam, bunların arkasında ne polis ne jandarma durur diyor. Yıkıyor git diyor bilmem nereye, dağın başına, seni kimse görmesin, sen vebalısın, sen gelme, bu kentte gözükme diyor.
Adem Nakçı: Valilik kararında asayiş, çevre, temizlik gibi gerekçeler var benim bildiğim kadarıyla. Kaçak yapı evet. Gariban belediye başkanı.
HANGİ İNSAN O ÇADIRDA YAŞAMK İSTER
Mithat Umutoğulları: Vay arkadaş ya. Gariban burada işte. İzmir’de 12 tane Roman derneği şu anda açıklama yapıyor bununla ilgili. Biz köyden geldik buraya. Derme çatma bir ev bulduk, eve girdik, evin penceresi yok, naylonla kapladık. Sonra biri geldi, boşaltın diye. Vatandaş ekmek derdine düşmüş ekmek derdine. Hangi insan o çadırda yaşamak ister, hangi insan haz alır o çöpü karıştırmaktan, hangi insan kışın o soğuğunda oturup sadece bir çiçeği beş liraya satmak için saatlerce bekle? Hangi adam üç tane sarhoşun ağız kokusunu çekip evine üç kuruş ekmek götürmek iste? Bunlar kolay işler değil. O insanların yattığı yerde yanlış anlama, hayvan bağlasan yaşamaz ya! Hala kalkmış zavallı belediye başkanı. Vicdansızlık yapıyorsun sen.
Adem Nakçı: Niye belediye engel olmadı diyorsun.
Mithat Umutoğulları: Yıkmasın belediye. Belediye suç işlemiştir demiyorum. Yer göstersin diyorum.
Adem Nakçı: Senin evini yıkmadan önce seni uyarıyor kardeşim. Bu adam yasağa uymayacak. E belediye niye yıkmad? Belediye yıkınca.
VİCDANINIZ KURUSUN YA!
Mithat Umutoğulları: Vicdanınız kurusun ya. Ben bir insanın 3 aydır sokağa çıkma yasağı var üstelik, hırsızlık yapmamış ha, gidip evine helal lokma sokmak için çadırda yatıyor. Adam soymamış, gidip adam öldürmemiş. Gitmiş o çadırda onurluca yaşıyor. Gidip o adamın evini başına yıkacaksın, ondan sonra kalkmış bana ajitasyon yapıyorsun diyorsun.
Adem Nakçı: Kararı alan Valilik, talimatı veren kaymakamlık, benim partimin belediye başkanı bana bir şey demez diyen milletvekili, sen buradan vicdandan bahsedeceksin. Kanunsa herkese kanun, sana ayrı bana ayrı kanun yok. Adam sana dört tane yer gösteriyor.
CHP ACABA YALNIZ MI BIRAKTI'
Mithat Umutoğulları: Dönelim Burak Oğuz. FETÖ PYD soruşturması kapsamında tutuklanmıştı. Duruşmalar devam ediyor. Sanıyorum dava 3 Temmuz’a ertelendi. 15 yıl isteniyor. Tutukluluk halinin devamına denildi. İlk bu olay olduğunda AK Parti ve CHP cephesinde ciddi tartışmalar yaşanmıştı. Fakat davalar ilerledikçe Burak Oğuz’un davasına CHP’liler uğramaz oldu. Açıklamaları yok. CHP acaba yalnız mı bıraktı'
GERİ ÇEKİLDİLER GİBİ GELDİ!
Adem Nakçı: Bence geri çekildiler gibi geldi. Burak Oğuz da kendini savunmaya başladı. Bugün ilginç şeyler söylemiş. Aleyhime tanıklık yapanların çoğu AK partili. Siyasi bir cezalandırma. 450 şirketin defterini tutuyorum, on tanesi FETÖ ile ilgiliymiş. Telefon kayıtlarım ortada. Suçlu olan yargılansın. Savunması bu.
Mithat Umutoğulları: Oğuz davası FETÖ tartışmalarının seyrini de değiştirdi. Hakkında polis tahkikat yapmış, ta 2002’lere gitmiş.
Adem Nakçı: Suçlamalar ağır. Ama adam da siyasi hesaplaşma, suçlamaları AK Partililer yapıyor diyor.
Mithat Umutoğulları: Tabiki AK Partililer genelde bu konuda müdahil oluyorlar. Bugün CHP iktidarda olsaydı CHP bugün kavga ediyor olacaktı. Geçmişte iktidara yakın olmasının da getirdiği bir şey var. Çoğu kimin ne faaliyet içinde olduğunu biliyor.
Adem Nakçı: Başbakan yardımcılığı da yapmış olan Manisa Milletvekili de olan Bülent Arınç Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı için parsael parsel sattı burayı demişti. Bundan üç beş gün önce, bir televizyon programında, başka bir milletvekili de aynı şeyi söyledi.
Mithat Umutoğulları: AK Parti'de siyaset yapmış birçok kişi de gözaltına alındı.
EN BAŞARILISI ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ OLDU
Adem Nakçı: Arınç, parsel parsel sattı kenti diyor. Pandemi sonrası gördük vatandaşa gitmek zorunda kaldı. En başarılı Ankara Büyükşehir Belediyesi oldu. Bir yandan bakıyorsunuz o kadar insanın sorununu çözen para, dinazor parka harcanan paranın yarısı bile değil. bu konularda da sadece terör örgütü kapsamında değil, herkese olsun abi. Ben merak ediyorum Burak Oğuz bu davadan beraat ettiğinde, geri mi verecekler belediye başkanlığını Burak Oğuz’a. Surçiçi belediye başkanı tahliye oldu, suçlama düştü, ne olaca? Geri mi verecekler'
CHP'NİN SESSİZ KALMASI TUHAF
Mithat Umutoğulları: Hakkınızda soruşturma açılıyor, yargılanırsanız düşüyor belediye başkanlığınız Avrupa’da. Dolayısıyla yargılamanı sonucunu bekleyelim. CHP’nin bu kadar sessiz kalması da tuhaf. Çok yaygara yapıldı ama.
Dönelim Foça’ya. Belediye Başkanı Fatih Gürbüz ile ilgili son 20 gündür kamuoyunu meşgul eden gelişmeler yaşanıyor. İşte Foça Belediye Başkanının tartıştığı bir vatandaşla ilgili şey yaptığı, onu vurmaya azmettirdiği ifade ediliyor.
Adem Nakçı: İddianamede müşteki olarak görünüyor Foça Belediye Başkanı. Yani mağdur edilmiş insan olarak görünüyor. Fatih Gürbüz’ün açıklaması var. Benden para istediler, senin için vurduk diye geldiler diye mesajları var karşılıklı. Çok isimli bir davanın müştekisi durumunda.
Mithat Umutoğulları': Ve belediye başkanı burada valiye, kaymakama bilgi veriyor.
Adem Nakçı: İsimlerden bir tanesinin Arjantin’de yakalanmasının ardından bir sürü şey çıktı. Bir iki belediye başkanını çete ve suç örgütleriyle ilişkilendirilip görevden alınması olasıdır dediler. Böyle bir iddia da ortaya attılar. Kurbanlardan biri Fatih Gürbüz mü olacak diye aklıma geldi.
CHP’Lİ BELEDİYELERLE İLGİLİ ÇOK DAHA DİKKATLİ DAVRANIYOR
Mithat Umutoğulları: Savcıların ve hükümetin dikkatli davranacağını düşünüyorum. Çünkü 2014 seçimlerinden önce belediyeye operasyon yapılmıştı. Sadece AK Parti İzmir’de seçim kazanmasın diye, büyükşehir kitlendi resmen, Aziz Bey Fransa’da idi o zaman. Apar topar döndü. AK Parti zaman zaman ağır eleştirilerde görüyoruz. Mesela HDP’li belediyelerle ilgili uygulamalar tartışılabiliyor. Biraz daha HDP’nin terör örgütleriyle ilişkilendirilmesi ve bundan dolayı maalesef bazen hükümet risk almadan hassas davranabiliyor. Fakat CHP’li belediyelerle ilgili çok daha dikkatli davranıyor. Sayın Cumhurbaşkanı yaratılan bir mağduriyetin siyasi sonuç açısından kendisine birşey getirmeyeceğini biliyor. Dolayısıyla İzmir gibi bir yerde CHP’li belediye başkanı, yasa çok açık, deliller çok açık. Adem Nakçı bana tokat attı desem, kanıtlar n? Biri mi gördü, kayıt var m? Bir belediye başkanı düşünün. Ben de sen de iyi tanıyoruz onu. Şeceresine bak futbol oynamış, itfaiye eri olmuş, bugüne kadar adamın bu tip suç üreten kişilerle yolu hiç çakışmamış. Hepimiz tanıyoruz. Bu adamın böyle birşeyi olmamış.
Buradaki hikaye başka. Bazı insanlar vardır ya bir yere oturtamazsın. Fatih Gürbüz’e de bu oturmadı. Kiminle konuşursam konuşayım kimse oturtamadı. Yok, olmaz diyor insanlar.
Adem Nakçı: Savcı da oturtamamış ki, onuncu sırada müşteki yani mağdur olarak yer vermiş.
NİYE ADAM SENİ VURDURSUN'
Mithat Umutoğulları: Birini vuruyorlar, vatandaş gelip diyor ki, başkan beni vurdurdu. Niy? İki gün önce tartışmıştım. O da bana bunu yaptı. Niye adam seni vurdursu? Böyle bir şey yapacaksaçıkar Avrupa’ya gider, seni de vurdurur gider. Bir de seni vuruyorlar. Vuran adam, mesaj atıyor başkana, biz sana laf söyletmeyiz, biz senin için yaptık, sen de gereğini yaparsın. Zaten gereğini yaparsın cümlesinde karşı tarafın nasıl böyle bir başkanı kumpasın içine çekip, bundan ne beklediğini çok net ortaya koyuyor. İfadede çok garip, enteresan ifadeler var.
Adem Nakçı: Sadece Fatih Gürbüz ile de kalmıyor. İyi de sen bu kentin belediye başkanısın. Belediye başkanı esnafı kollamayacak da ne yapacak'
Mithat Umutoğulları: Bir de, ne gerekiyorsa yapalım demiş. Başkan hastaneye gidip doktorla konuşuyor, bunu bile mağdur olan yani kurşunlanan vatandaş, vay efendim başkan geldi, bana yakın durdu, bana yakın durmasının nedeni de, bu ben hala, hayatımda hiçbir belediye başkanı için kefalet cümlesini kurmadım. Ama ben 20 yıldır bu sektörün içindeyim, şimdiye kadar yüzlerce insanla çalıştım, dört dönemdir belediye başkanı görüyorum, 120 belediye başkanı yapar. Bu olayların yüzlercesini görmüş bir kişi olarak, ben çok net ve açık söylüyorum, hala sözümün arkasındayım, ben kefilim arkadaş. Bu adamın öyle alengirli işlerle işi olmaz. Adamın birileri ile konuşurken bir abi diyor, ağzından elli tane abi lafı çıkıyor. Sokakta kime sorarsanız sorun.
Adem Nakçı: O ifadeleri gördükten sonra sanki sistemli bir şekilde CHP’li belediye başkanlarına yönelik.
FOÇA’DA SAKİN BİRİNE BENCE BİRİLERİ OPERASYON YAPTIRMAK İSTİYOR
Mithat Umutoğulları: Bu kişileri tamam diyelim ki, Fatih Gürbüz kullandı diyelim. Bu adamlarla ilgili yakalandılar, yüzlerce dosya var. Bunların hepsini Fatih Gürbüz mü yapt? Bu ne kadar önemli k? Namus davası m? Herhangi bir belediyeye gidin Fatih Gürbüz’ün esnafla yaptığı tartışma, git buradan Bayraklı’ya sor, Serdar Sandal onlarca olay yaşamıştır. Her belediye başkanı tartıştığı adamı vurdurmaya kalksa valla adam kalmaz. Şahsi kanaatim, CHP’nin gülen yüzü, Foça’da sakin birine bence birileri operasyon yaptırmak istiyor. Bu iş o kadar tehlikeli boyuta gidiyor ki, adam birini vuruyor, ben diyor devlet için yaptım. Devlet işini gücünü bırakmış mafyacılık mı oynuyo? Bırakın şu devleti ya. İçişleri Bakanının Cumhurbaşkanının işi yok. 30-40 bin nüfuslu Foça’ya mı gidece? Belediye başkanına şey mi yapaca? Bu olayı savcılar ortaya çıkarır. FETÖ’cülerin büyükşehire yaptığı operasyon nasıl çökmüştü hatırlıyor musu? Bir ihale işi var, en fazla ihaleye fesat karıştırma. Mandalin ve eşarp işi vardı. Sendikacıların bir ihaleyi engellediği. Karşı tarafın yani sendikacıların avukatları şeyden kullandıkları cep telefonlarının kayıtlarını istiyor. İhale Salı günü saat 14.0=’te olmuş. Diyor ki Salı günü saat 14.00’te bu adam nered? Buca’da. Cep telefonu sinyali Buca’dan geliyor. Cep telefonundan gelen sinyallerle iddianameyi çökerttiler biliyor musu? Bir belediye başkanının birini vurdurması çok ciddi bir suç. Onunla diyaloğa girmesi lazım. Ya da ona yakın birinin bu şeyi yapması lazım. Savcılığın da birinin sadece söylediği bir cümleden kaynaklı bir kişiyi alıp cezaevine atacağım seni diyecek bir durumu, hele hele bir belediye başkanını, söz konusu olamaz. Somut, açık ve kesin bilgiler gerekiyor. Türkçesi şu, toplum eğer temiz toplum istiyorsak, ki devletin en büyük görevi budur. Toplumda temiz insanlara yapılan bu tip kumpasları, toplumda örnek olmuş, gittiğinde hakikaten güzel izler bırakacak insanlara atılacak bu kirli alçakça iftiralara bu insanları yem etmeyece? Sayın savcıların dikkat etmesi lazım.
Adem Nakçı: Ben birini vurdurmak istesem bir buçuk dakika sonra burnunun dibinde olmam. Beklerim. Vurdular beni, belediye başkanı hemen geldi diyor. Belediyenin önünde vurmuşlar seni. Adam gelmiş, ne yapabilirim diy? Rakip de olsan, bir dahaki seçimde oy verir, yardım ederim derim. Dar anında yanında olayım ki yarın öbür gün oy verir bana.
Mithat Umutoğulları: O vatandaş başkanla yaptığı tartışmayı çok kişiselleştirmiş. Ama kul hakkı var ya. Bir yerden çıkar insanın. Gerçekten bu konuda bir şeyi yoksa, Allah öbür tarafta bunun hesabını sorar.
Yorum Yazın