AK Parti Grup Sözcüsü Fatih Taştan'dan ESHOT eleştirisi
İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Sözcüsü Fatih Taştan, “1943 yılında kurulan ESHOT’un vizyonu bölümüne ‘toplumun tüm kesimlerini gözeten’ ifadesi bu yıl eklenmiştir. Ümit ediyorum bu sorumluluğu yerine getirir” dedi. AK Parti Grup Sözcüsü Taştan'dan ESHOT eleştirisi
- Ege Postası
- 28.11.2019 - 16:34
İzmir Büyükşehir Belediyesi‘nin Kasım ayındaki yedinci meclis toplantısında ESHOT Genel Müdürlüğü‘nün 2020 yılı mali bütçesinin görüşülmesi gündemiyle gerçekleştirildi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda bütçe oy çokluğuyla kabul edildi.
SON YIL BİNİŞLER NEDEN AZALDI'
AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Meclis Grup Sözcüsü Fatih Taştan, ESHOT’un durumuyla ilgili bir dizi eleştiri sıraladı. Taştan CHP Grubundan konuşmacıların daha iyi taşıma ve konforu ifade ettiklerini belirterek, “ ESHOT ve diğer ulaşım birimlerimizin hepsinde son 10 yılda 5-6 milyon artmış. Geçtiğimiz yıl 1 buçuk milyon, totalde bu sayı düştü. Yani tramvaya kaydı filan değil; toplam binişten söz ediyorum. Her yıl yaptığımız 5-6 milyonluk biniş artışını da nüfus artışına göre düşünürsek, 6 milyon ya da 6 buçuk milyon biniş eksiğimiz var. Daha konforlu, daha ekonomik bir seyahat sunuyorsak, bu iki veriyi ki, her ikisi de ESHOT’un verisi aynı zamanda, bu iki veriyi nasıl karşılaştıracağız. Buradan ne çıkarmamız gerekiyor'” diye sordu.
KAPALI DURAKLARIN DURUMU
Taştan, otobüs duraklarının durumuyla ilgili de bazı rakamlar vererek, “Hala 5 bin civarında eski tip dediğimiz, bir şekilde duvara monte edilmiş, açık halde oranın durak olduğunu belirten levhadan ibaret yerlerimiz var. Neden bunlar bu şekilde diye sorduğumuzda, ortaya şöyle bir cevap çıkıyor: Yer yok. Yer sorunumuz var. Peki neden yer sorunumuz va? Kaldırımlarımız yeteri kadar geniş değil, ki bu planlamalar nerden geliyo? Bu planlamalara kim onay veriyo? Yine bu kurum onay veriyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi. Yeni açılan caddelerde, otobüs güzergahlarında buralara durak yapılacağı hesap edilmeden mi kaldırım genişliklerine izin veriliyor'” diye konuştu.
GÖRME ENGELLİ ÇİZGİLERİ
Taştan görme engellilerin çizgilerinin kesilmemesi adına bazı çalışmaların yapıldığının ifade edildiğini de hatırlatarak, “Yine bunun yanında görme engelliler için ayrılmış olan yürüyüş bantlarının kesilmemesi adına söyleniyor; ama bugün baktığımızda belediyelerin reklam panolarının da TEDAŞ’ın trafolarının da tamamı bu çizgileri keser vaziyette. Yani şuradan sokağa çıktığımızda hemen her caddede bir örneğini görebiliriz. Dahası bir ağaç dikilmiş, o sarı çizgiler kesilmiş vaziyette. Bunun da özünde bir ehemmiyeti kalmamış durumda” açıklamasını yaptı.
KOOPERATİF VE HİZMET KALİTESİ
Taştan, pilot bölge olarak Seferihisar-Ürkmez’de başlatılan kooperatif taşımacılığına değinerek, “Halk arasında özel otobüs diye bildiğimiz taşımacılık sistemi denilen, Seferihisar’da-Ürkmez’de başlattığımız bir kooperatif sisteminden söz ediyoruz. Biz buna pilot olması sebebiyle, sadece bir saha raporu alabilmek adına, evet dedik. Sonuçta bir gözlemdi bu. Verileri görelim, dedik. Ancak, buradan elde edemeyeceğimiz bir veri var. Bu da örgütlenmedir. Neyin örgütlenmes? İşte bu kooperatiflerin sayıca artmasıyla birlikte, söz söyleme güçlerinin de artması. Bunun sonucunda da Sayın (Mustafa) Özuslu’nun da üstü kapalı olarak adli vaka dediği, hepimizin de bildiği yol kesmeler, değnekler, polise karşı taşlı, sopalı dirençler…İşte bunların sebebi ortada bir protokolün olmayışı falan değil. Mevcut protokolün uygulanamayışı. Buna, hiçbir şart altında fırsat tanımamamız gerekiyor. Biraz da eşyanın tabiatına aykırı bir şey söylüyorum. Baktığınızda, altını çizerek söylüyorum, kar amacı güden bir çalışma sistemi var; diğer tarafta ise tamamen sosyal belediyecilik yapmak isteyen bir taşıma sistemi var. Şimdi biz, bunu buna adapte etmeye çalışıyoruz. İşte bu, eşyanın tabiatına aykırı” diye konuştu.
NEDEN BU YOLA BAŞVURULUYOR'
ESHOT yetkililerinin kendilerine bu yolun daha ekonomik olmasıyla ilgili cevaplar verdiğini anlatan Taştan şöyle konuştu: “ Daha ekonomik olanı tanımlamalarını istediğimizde, iki başlık çıkıyor karşımıza. Birincisi, personel gideri, ikincisi de maliyetler. Neden aynı işi bizden daha az’a mal ediyor, bu kooperatifle? Biz bugün bir aracımıza, bir parça almak istediğimiz zaman, koskoca ESHOT ciddi bir filo. Bununla ilgili bir alıma çıktığımızda elbette ki piyasadakilerin çok altında rakamlara biz tedarik ediyoruz. Çünkü biz ESHOT olarak günü gününe vatandaşın sağlığını, yoldaki insanların sağlığını düşünerek, gereken bakımları, gereken parçaları orijinalleriyle değiştirme mecburiyetinde ve sorumluluğundayız. Ama diğer taraf o sorumlulukta değil. Eğer o sorumluluktaysa, o zaman maliyetin farklılığından yine söz edemeyiz.
Keza yine personel gideri diyoruz. Personelimize biz gereken eğitimleri veriyoruz. Her türlü desteği sağlıyoruz. İşte yemek konusu, bildiğim kadarıyla, öğle yemeği tedariki bu yıl gündeme geldi. Ama kooperatiflerde bu yok. Yani personelin de burada aldığı maaşlar, bizim kurumumuzla bir değil. Keza bunu toplu sözleşme zamanlarında, başta siz olmak üzere önceki dönem belediye başkanlarımız da, ilgili sendikalar da kutlayarak imzalar atıldı. Şimdi biz sahaya aynı işi yapan daha düşük gelir elde eden ve bakım aralığı uzamış, belki orijinal parça kullanmayan araçları sahaya sürüyoruz. Sonucunda da aynı sosyal belediyeciliğin bakışını yerleştirmeye çalışıyoruz.”
KÖR KİLOMETRE KONUSU
Sosyal belediyecilik adına kör kilometre adı verilen noktalara da girildiğini hatırlatan Taştan, “Normalde akşam belli bir saatte kadın yolcu varsa onu bırakacak, kar-maliyeti birbirini karşılamıyorsa, ben o sokaktan geçmiyorum diyebilecek bir yapıya biz sahip değiliz. Sosyal belediyeciliğin gereğini yapıyoruz. Peki biz bunu kooperatiflere devrettiğimizde onlar bunu yapacak m? Hayır, onlarda kör kilometre yok. Hali hazırda vatandaş bu hizmeti alamıyorsa, ESHOT yapmasın o zaman. Ben vatandaş olarak bu hizmeti alamadıktan sonra, bana bu hizmeti vermeyenin ESHOT ya da birlik-kooperatif olması beni çok ilgilendirmiyor ki. Ben, aynı kalitede ve konforda ulaşıma bakmakla mükellefim” ifadesine yer verdi.
VİZYONA EKLENEN İFADE
Taştan, ESHOT’un vizyonu hakkında da görüş belirterek, şunları söyledi:
Bir çok hattımız olduğundan, yeni araç alımından söz edildi. Bu vesileyle ESHOT’un uzun vadeli perspektifine bakmak istiyorum. İşte 1943’te kurulduğu ifade edilir. Misyonumuzun bu yıl değiştiğini görüyoruz. Genel anlamda değişen tek cümlesi ‘toplumun tüm kesimlerini gözeten’ ibaresi. Mevcut ifadeye ön ek olarak konulmuş. Bunu bir misyon olarak edindi ve 1943’ten bu yana ilk defa bunu buraya koydu. Ümit ediyorum bu üstlendiği sorumluluğu da aynı şekilde bizim yıllardan beri söylediğimiz, çeperde yaşayanlarla daha önde olan semtlere yeni araçların verilmesiyle bir tutulabilir. Bunu da geçtiğimiz dönemlerde ifade ettiğimizde, ‘Turizmin göbeğine ben eski aracı nasıl vereyim’ cevabını biz bu meclis salonunda aldık.”
KÖRÜKLÜ OTOBÜS BİLMECESİ
Taştan, körüklü otobüs-elektrikli otobüs tercihinde her yıl çelişkili ifadelerin konuşulduğunu söyleyerek, “Bu salonda bundan 3 yıl önce, ‘Biz, bundan sonra mazotlu aracı bırakıyoruz. Fosil atık yok. Tamamen elektrikli otobüs alacağız’ ifadelerini dinledik. Basında da yer aldı bunlar. Bu ifadelerden bir yıl sonra, ‘Elektrikli otobüs hiçbir şekilde iyi bir şey değil. Biz bundan sonra elektrikli otobüs almayacağız’ denildi. Şimdi bu yıl, ‘Elektrikli otobüs alıyoruz’ dediler. Üç yıl önce, ‘Körüklü otobüs garabettir. Kavşakta otobüsün başı kırmızı, körüğü sarı, arkası yeşil ışık yanıyor. Trafiği de kilitliyor’ dediğimiz bir hadiseydi. Bildiğim kadarıyla siz iyi bir bisiklet sürücüsüsünüz. Trafiğe çıktığında motosiklet ve bisiklet sürücülerinin de şikayet ettiği bir şey bu. Aracın kullanımı randımanlı değil. Peki neden bunlara rağmen, geçmişte bu sözler söylenmişken şu an neden tercih ediyoruz sorusuna, aynı şoförle benzer yakıt maliyetiyle 60 yolcu daha fazla taşıyoruz. Geçen sene de bu böyleydi. 10 yıl önce de böyleydi. Körüklü otobüs çıktığında da böyleydi. Dolayısıyla sürekli bir değişim söz konusu, ESHOT’ta. Bunun neden böyle olduğunu sorduğumuzda da, siyasi irade ne karar alıyorsa biz de aynı şekilde devam ediyoruz, diyorlar. Haklılar. Ne diyecekler. Netice itibariyle köklü bir kurumun bu anlamda, bana göre siyasi taleplerden ziyade, teknik bir vizyon amacında, ancak çağın gereklerine göre evirilerek devam etmesi gerekir” dedi.
NEREDE ESKİ USTALAR'
Taştan, ESHOT’un tamir etme konusunda da geriye gittiğinin altını çizerek, “ESHOT bundan 20- 30 sene önce gıptayla bakılan ustalara, ustabaşlarına sahip bir kurumdu. Şimdiyse bir araçta arıza varsa, çıkar onu, yeni yedek parçayla değiştir ve devam et mantığıyla gidiyoruz. Konuşmalarımızın tamamında AK Parti Grubu olarak biz, neden ESHOT zarar ediyor demedik. Ama bize cevap veren hatipler, ESHOT’un neden giderinin bu kadar yüksek olduğunu anlatmayla mücadele ediyor. Biz bunun nedenlerini zaten biliyoruz. Biz tasarruf adına neler yapıldığını öğrenmek istiyoruz. Tek bir cümle söyleniyor, ‘Tasarruf tedbirlerini uyguluyoruz’. Ama içeriğiyle ilgili bir bilgi yok” görüşüne yer verdi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de, “ESHOT Genel Müdürümüz entegrasyon ile ilgili derli toplu uzun bir sunum yapsın. Bu sistemin İzmir’e nasıl adapte edileceğini anlatalım” dedi.
Yorum Yazın