AK Parti'de Meclis Üyesi'nden şok iddialar
AKP'li belediye meclis üyesi, "paralelci" olmakla suçladığı ilçe başkanını görevden almayan il başkanından "şüphelendiği"ni açıkladı. AK Parti Meclis Üyesi Kavuz'dan parti içi bombardıman
- Ege Postası
- 24.08.2015 - 13:10
AK PARTİ'DEN CHP'YE GEÇENLERİ YENİDEN YÖNETİME ALDI
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından 2013 yılında istifa eden isimlerin, 2014 yılında İlçe Başkanı Erol Körüklü tarafından, 2014 yönetime alındığını söyleyen Kavuz, “Erol Körüklü ile ilgili rahatsızlığım Karabağlar Kongresi'nde başladı. 2014 yılında olan kongrede yönetim listesinde 2013 yılında bizim partimizde ilçe başkan yardımcılığı yapmış, gençlik kolları başkanlığı yapmış kişiler istifa edip Ankara CHP Genel Merkez'de Kılıçdaroğlu tarafından rozet takıldı. 2013 yılında bize ihanet eden isimlerin 2014 yılında Erol Körüklü tarafından tekrar yönetime alınmasıyla başladı” dedi.
KÖRÜKLÜ CEMAATE “SİZE HİZMET EDECEĞİM” DEDİ
Kongrede tek aday gösterilmesinden sonra da paralel yapıya hizmet sözü verdiği duyumunu aldığını iddia eden Kavuz şunları söyledi: “Bununla ilgili birçok sıkıntı daha yaşandı. Özellikle kongreden iki gün sonra, Erol Körüklü ‘nün Karabağlar ‘da tek aday gösterilmesinden sonra İzmir'e ilk geldiğinde “hava alanından inip paralel yapının Ege Bölgesi yönetim kurulu ağabeylerinin toplantısına katılıp, orada onlara size hizmet edeceğim sözü vermesini” duyunca biz üzerine gittik. Bu terör örgütü paralel yapı, ülkemiz zarar görmesin diye AK Parti'nin içindeki kişilerine karşı bir mücadele başlattık. Erol Körüklü ‘nün “size hizmet edeceğim” sözünü bizzat duyan kişi konuyu bize getirdi. Biz de bu kişiyi ismiyle birlikte İl Balkanımız Sayın Bülent Delican'a ilettik. 7 Haziran seçimlerinden 6-7 ay önce oldu. Bu sıkıntıları dile getirince İl Başkanı Sayın Bülent Delican beni görüşmek için il binasına çağırdı.”
“GÖREVDEN ALACAĞIM DEDİ” ALMADI
AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican'ın aynı gün toplantıya Erol Körüklü'yü de çağırdığını anlatan Kavuz, “Gittim, odasına girdikten sonra Erol Körüklü de girdi. Benimle birlikte onu da çağırmış. Üçümüz il başkanımızın makamında oturduk. Sıkıntıları sordu. Ben de hepsini tek tek anlattım. Paralel yapıdaki ağabeylere hizmet edeceği sözünü verdiğini de anlattım ve kendi yazmış olduğu bir il delegesinin bunu bildiğini ve Başkana onu arayıp detayları öğrenmesini söyledim ve partimize ihanet etmiş o arkadaşları yönetime aldığını söyledim. Tayyip Erdoğan ve Davutoğlu'nun bunları bildiği taktirde çok kızacağını söyledim. Bize ihanet ederek Kılıçdaroğlu’na giderek rozet takan isimlerin bir sene sonra tekrar AK Patiye gelerek yönetime yazmalarının kendilerine sıkıntı yaratacağını anlattım. Ve Karabağlar ile ilgili daha birçok şey İl Başkanımız Sayın Bülent Delican’a anlattım. Bunun üzerine İl Başkanımız İlçe Başkanımız Erol Köprülü’yü odadan çıkarttı. Sonra benim yanıma gelerek elini sırtıma koydu ve dedi ki; 'şimdi hiçbir şeye karışma gerekli yere bana ilettin mevzularda çok önemli en kısa zamanda gerekeni yapacağım. İki satır yazıma bakıyor hemen görevden alacağım' dedi” ifadelerini kullandı.
BÜTÜN TEŞKİLAT BİLİYOR
Yaşananlardan sonra Körüklü'nün görevden alınmadığını ifade eden Kavuz, “Sonra içeriden çıkarken, “İçimizde gizli bir şekilde paralel yapıya hizmet eden ilçe başkanından kurtulacağız bana düşen görevi yaptım” diye çıktım. Aylarca sessiz kaldım. Aylarca müdahale etmedim. Seçim sürecinde Erol Körüklü ‘nün hiçbir çalışmaya katılmadığını gördüm. Alttan alttan partimizin aleyhine çalıştığını fark ettim bunu sadece ben değil bütün Karabağlar teşkilat biliyor” dedi.
“YURDU KARARGH GİBİ KULLANDILAR”
Türkiye'de cemaatin en güçlü yerin Karabağlar olduğuna dikkat çeken Kavuz, Karabağlar'da Cemaatin kontrolünde olduğunu söylediği yurdun karargah gibi kullandıklarını ileri sürerken, “Paralel yapının Karabağlar’da karargâh olarak kullandıkları bir yurdu var. Türkiye'de Cemaatin en güçlü olduğu yer Karabağlardır. Fethullah Gülen’in akrabaları hep buradadır. Burada Cemaatin kontrolünde olan bir yurt var. Seçimden iki ay önceydi. Yurtlarda ortaokul öğrencileri kalıyor. Yurtta öğrenci harici dışardan kimse yatamaz, yasak. Şayet yatarsa bu yurt için kapatma sebebidir. Buna rağmen elimde delil kalmadığı için ama Bülent Delican'a ben ismiyle bunu söyledim” dedi.
CEMAATİN AĞABEY’İ BABASINI ÖLÜME TERK ETTİ!
İl Başkanı Delican'a yurtta yaşananları anlattığını söyleyen Kavuz, “Babasına ölü süsü verdiğini ismiyle ve ofisinin yeriyle birlikte söyledim. İsmini vermeyeceğim elimde delilim yok, çünkü deliller yok oldu. Yurdun alt katında mutfak var. Yurdun mutfağın olduğu bodrumunda güneş görmeyen bir yer sağlık koşulları elverişli değil. Bu mutfağın köşesinde oda yapmışlar, bu oda da İzmir’de de mütevelli heyetinin önde gelen abilerinden birisi babasını huzur evinde yatıramıyor. Çünkü mütevellinin en başındaki adam… ‘Babasına bakmadı’ denilir diye çekiniyor. Kalkıyor 80 yaşındaki babasına bu yurdun mutfağın olduğu bodrumunda güneş görmeyen sağlıksız koşullarda yatırıyor. Seçimden 2-3 ay önce adam orada ölüyor. Bunların da yaptıkları suç olduğu için yurdun cesedi kilime sarıyorlar yurdun önündeki arabanın içine koyuyorlar ve götürüyorlar abinin ofisine. Ofiste koltuğa oturtuyorlar doktoru savcıyı getirip orada ölüm süsü verip işlem yaptırıyorlar. Bu olaydan bir saat sonra bana haber verildi” şeklinde konuştu.
DELİCAN’DAN ŞÜPHELENMEYE BAŞLADIM
Kavuz sözlerini şöyle sürdürdü: “Yurdun kameraları var, bırakın yurdun kameralarını silebilirler yurdun karşısında lastikçi esnafın kameraları var. 10 metre yurdun karşısında… Cesedi kilime koyup götürdükleri net görünüyordur. Ben emniyeti arasam, ihbar etsem paralel yapının müdürleri, komiserleri hala içimizde olabilir. Gelir ört bas ederler korkusuyla düşündüm ne yapayım diye… 1 saat olmuşken il başkanımızı aradım cep telefonundan aradım. Olayı bütün detaylarıyla anlattım. Bana dedi ki bana çok önemli bir bilgi verdin, çok teşekkür ederim sen hiçbir şey karışma dedi il emniyeti devreye sokup bunu çözeceğiz dedi. Ben de il başkanımızın olaya el attığı düşüncesiyle uğraşmadım. 5-10 gün bekledim sonra hiçbir şey yapılmadığını gördüm. Bu sefer il başkanımızdan da şüphelenmeye başladım. Çünkü Erol Bey'le ilgili anlattıklarımdan sonra, Erol Bey de kabul edince bana görevden alacağını söyledi görevden almadı.”
CEMAATİN FAALİYETLERİNİ İL BAŞKANINA ANLATTIM ÜSTÜNÜ KAPATTI
Seçim öncesinde yaşanan bu olayın Cemaati çökertecek bir olay olduğunu ileri süren Kavuz, “Bir de bu olay var. Seçim öncesi paralel yapıyı Karabağlar'da çökertecek bir olaydı. Halkımız görecekti. 80 yaşında babasına merhameti olmayan sözde Müslümanım, imanlıyım diye geçinen cemaatin en önemli abilerinden biri babasını hayat koşulları iyi olmayan yerde ölüme terk etmişti. Orada suç işleniyordu ve Bu yurt şu an paralel yapının, İlhan İşbilen’in karargâh olarak kullandığı bir yer. Cemaate yakın gazeteler buraya geliyor buradan tüm esnafa bedava dağıtılıyor. Afişleme ve bütün çalışmalarını buradan yapıyorlar. AK Parti olarak güzel bir mücadele vermiş olacaktık. Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız bizden bunu istiyor ve il başkanımız İzmir'de en güzel olayı ona sunmama rağmen olayı örtbas etti. Sonra lastikçiye gittiğimizde bir ayı geçmişti. Kayıtlar bir ay duruyormuş kayıtlara ulaşamadık. Ama il başkanımızla bizzat görüştüm ve bu olayları bizzat il başkanımız ört pas etti. İl başkanı görmemezlikten geldi. İl başkanımızın AK Parti'ye zerre kadar fayda sağlamayacağını, teşkilatlara zarar veriyor” diye konuştu.
İL BAŞKANINA PEŞKEŞİ ENGELLE DEDİM AMA…
Buca'da SGK'ya ait binanın Cemaate peşkeş çekildiğini söyleyen Kavuz, “Buca'da SGK yeri 45 bin metre kareydi. Burayı o zaman SGK ilçe müdürü Remzi Ayboğa ve o zaman mali işlerden sorumlu SGK il müdür yardımcısı Engin Bilgili bir nevi orayı peşkeş çekip Cemaatin hastanesine verdiler. Devletin yerini... Sonra SGK'yı Buca'da kira bedeli karşılığında daha uzak bir yere götürdüler. Kendi yerinin değerinin 50'li de 1'i etmez. O güzelim yeri sen Cemaat hastanesine peşkeş çek sonra Hastane senin tuttuğun kötü yerin kirasını ödesin. Böyle bir anlaşma yapıyorlar. Bunun karşılığında da makam olarak ödüllendiriliyorlar. Engin Bilgili SGK il müdürü oluyor. Remzi Ayboğa'da onun il müdür yardımcısı oluyor. Bunlara el atılmasını istedim. İl Başkanına, il başkan yardımcılarına o kurumumuzun tekrar SGK kurumuna verilmesi gerektiğini, terör ilan edilmiş paralel yapının hastanesi...” şeklinde konuştu.
PARALEL YAPIYA HİZMET EDEN İL BAŞKANI VE İLÇE BAŞKANINDAN KURTULMAMIZ LAZIM
“Bu terör örgütüne hizmet eden il başkanımdan ve ilçe başkanımdan benim partimin kurtulması lazım” diyen Kavuz “Orası bizim kurumumuzu işgal etmiş. Bunu geri almaları için mücadele ettim. Geçen SGK Aliağa ilçe müdürlüğüne Engin Bilgili'nin kardeşi Bilgin Bilgili atandı ve buna il başkanımız müsaade etti. Bilgin Bilgili'de bütün İzmir'in bildiği cemaatin ağabeylerinden bir adam. Tayyip Erdoğan, Ahmet Davutoğlu paralel yapı ile mücadeleyi yaparken benim il başkanım abileri kurumlara müdür atıyor. Şuandan itibaren siyasi kariyerimi de göze aldım. Kâğıt üzerinde AK Partiye üye olmak, meclis üyesi olmak, yönetici olmak hiç önemli değil. Biz Allah’ın izni ile vatandaş olarak, AK Parti'ye Tayyip Erdoğan’a gönül vermiş biri olarak çevremizdeki insanların gönüllerini kazanarak AK Partiye hizmet etmeye teşvik ediyoruz. Ben bunları söyledim. Söylemek zorundaydım Çünkü bunlar üzerimde bir vebal. Paralel yapı benim gözümde İsrail’e hizmet eden aynı PKK’yla aynı statüde bir terör örgütü. Bu terör örgütüne hizmet eden il başkanımdan ve ilçe başkanımdan benim partimin kurtulması lazım” dedi.
CEMAATİN ADAMINI ZİYARET ETTİ!
Yaşananlardan sonra Körüklü'nün görevden alınmadığını ifade eden Kavuz, “Genel merkez eski ilçe başkanlarını ziyaret edin diye sözde talimat vermiş. Belki de vermiştir. Bu da kalkmış Sinan Demirci'yi Kadir Uçar'ı ve Osman Sakman'ı ziyaret etmiş. Osman Sakman Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde açık olarak Ekmeleddin'e çalışarak yüzünü gösterdi. Ak Partili olmadığını AK Parti aleyhinde çalıştığı Paralelci olduğunu net bir şekilde bütün İzmir’e gösterdi. Bunu bütün teşkilat biliyor” ifadelerini kullandı.
PARALEL İLÇE BAŞKANINI ZİYARET ETTİ
Körüklü'nün eski ilçe başkanı Osman Sakman'a yaptığı ziyareti de eleştiren Kavuz, iddialarını şöyle devam ettirdi: “7 Haziran seçimleri sonra biz AK Parti tek başına iktidar olamadığı için Facebook adresinde sevinç yazıları, gırgır makara yazıları yazdı. Bununla ilgili tartıştık. Bütün İzmir Osman Sakman’ın paralelci olduğunu bütün İzmir biliyor. Peki, ilçe Başkanı Erol Körüklü ne yaptı kalktı Osman Sakman’i ziyaret etti ve ziyaretinden bir gün sonra Osman Sakman paralel yapıda mensubu olmaktan dolayı gözaltına alındı. Kalkmış “genel merkez talimat verdi diyor” biz de diyoruz ki Ey Erol Körüklü o zaman sen genel merkez eski milletvekillerimizi ziyaret edin dese Hakan Şükür, İdris Naim Şahin, İlhan İşbilen'i ziyaret eder böyle bir adam. Karabağlar ‘da hatta İzmir’de biraz yüreğinde AK Parti sevdası olan Tayyip Erdoğan’ı seven bütün kardeşlerimin hepsi, hem İlçe Başkanı Erol Körüklü hakkında hem de İl Başkanı Bülent Delican hakkında benimle aynı fikirde aynı düşüncede. İnsanların sesiz kalmasının tek sebebi ise, “kol kırılır yel içinde kalır” mantığı içinde de ama bu kol kırılmaz. Kolun kırılmasına izin verirsen vücudun her tarafı gider. Bu teşkilat içi bir çekişme değil, bu bir ihanet. Bu vatana ihanet, millete ihanet, AK Partin içinde görev yapınlar için AK Partiye ihanet. Ve ben bunun için bunları dile getirdim.”
Yorum Yazın