AK Parti'den flaş Kültürpark önerisi: Referandum yapalım!

ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- Kentteki meslek odaları, sivil toplum örgütleri, dernekler ve belediye arasında çeşitli tartışmalara yol açan proje polemiği sonrasında AK Parti’den flaş bir öneri geldi. Büyükşehir Belediyesi tarafından kurul onayına sunulan dev projede halkın görüşlerine önem verilmediğini savunan AK Parti’li Bilal Doğan İstanbul’u örnek göstererek referandum önerisini gündeme taşıdı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde Başkanvekili Sırrı Aydoğan idaresinde gerçekleşen Kasım ayının üçüncü meclis toplantısında başlıca gündem maddesi bir kez daha Kültürpark projesi oldu. Oturumda Kültürpark ile ilgili söz alarak projeye dair görüşlerini sunan AK Parti Grup Başkanvekili Bilal Doğan, “Kentimizin en büyük yeşil alanı olan Kültürpark'la ilgili gelişmeleri vatandaşlarımız gibi bizler de kaygıyla takip ediyoruz. Kamuoyundan yükselen itirazları gördükçe hem üzülüyor, hem de bazı eksiklikler olduğunu görüyoruz. Meslek odaları, çeşitli dernekler, sivil toplum örgütleri ve vatandaşlarımızdan yükselen bu itirazlar bizlere göstermektedir ki, bu proje halka iyi anlatılmamış, kamuoyunda iyice anlaşılamamıştır. Milyonlarca liralık bu çalışma her ne kadar kurul onayına sunulsa da, İzmirliler bu projeye henüz gererken onayı vermemiştir. Bu proje daha başlamadan krize yol açmıştır. Demek ki, proje halka, meslek odalarına, vatandaşlara, dernek ve sivil toplum örgütlerine, yeterince iyi anlatamamış, görüş ve öneriler dikkate alınmamıştır. Reklam afişleri, göstermelik toplantılar, içi boş anketlerden bahsetmiyoruz” dedi. 

DOĞAN’NDAN İSTANBUL ÖRNEĞİ VE REFERANDUM ÇAĞRISI

“Kültürpark'ın değerleri Kültürpark'ta kalsın” diyerek sözlerini sürdüren AK Parti’li Doğan, halkın belediyeye güvensizlik duyduğunu ve projeye ilgi göstermediğini söyledi. Sözlerinin devamında katılımcılık vurgusu yapan Bilal Doğan, İstanbul Bakırköy Belediyesi’nin ilçede yapılacak marina projesi için referanduma gitmesini örnek gösterdi ve “Katılımcı, şeffaf ve hesap verilebilir yönetim anlayışı" gereği, halkın yanında, halka el ele bir çalışma yapmanızı önereceğiz. Kültürpkark için halkımızın ortak akıl, çoğulculuk ve katılımcılık açısından iradesini sandığa yansıtması için bir fırsat yaratın. Gelin bu inadınızdan vazgeçin. Kültürpkark için referandum düzenleyelim. Projeye "Ben yaptım oldu" gözüyle bakmak yerine, halk istiyorsa, halka birlikte hayata geçirin. İzmirliler istemiyorsa, bu projeyi zorla, dayatmayla yapmanın da bir anlamı yoktur. Eğer kendinize ve projenize güveniyorsanız, sizi seçen, size oy veren vatandaşlarınızdan onay isteyin. Halkın evet demediği bir uygulamaya imza atmayın” diye konuştu. 

AYDOĞAN: DİNİN YARISI İNSAF

Kültürpark’ın geleceğine İzmirliler ile birlikte karar verilmesini isteyen ve tramvaya benzememesini dileyen Doğan’a yanıt veren Başkanvekili Sırrı Aydoğan ise şunları kaydetti: “Dinin yarısı insaf… En çok tartışılan, en çok açıklanan konulardan biri Kültürpark’tır. Beğenmeyebilirsiniz, ama “Kimsenin haberi yok” “Tartışılmadı” derseniz olmaz. Bu konu çok tartışıldı. Kendi kafamıza göre referandum yapamayız. Genel hatlarıyla bu projeye karşı çıkan yok. Bir tasarımı yüz mimara sunun kalıp çıkmaz. Kuruldan izin çıkarsa uygulamaya geçeceğiz. Sizin öneriniz her yerde olacak şey değil.” 

AK PARTİ’DEN ORTAK KINAMA

Öte yandan, meclis oturumunun ardından AK Parti grubu ortak bir basın açıklaması düzenledi. CHP Milletvekili Ali Yiğit’in İzmir’le ilgili sözlerini değerlendiren AK Parti’li Meclis üyeleri adına ortak açıklama yapan Grup Başkanvekili Bilal Doğan, “Kendisinin “İzmir Türkiye’den ayrılsın Avrupa’ya girsin” şeklindeki talihsiz açıklamasını kınıyoruz. İzmir Türkiye’nin en güzel ve en gözde kentlerinden bir tanesidir. İzmir’le ilgili olarak yeteri kadar bilgisi yok. Sayın Yiğit bilmelidir ki, İzmir düşman işgalinde milli mücadelenin başladığı, düşmana ilk kurşunun atıldığı ve işgalcilerin denize döküldüğü kenttir. İzmir vatanın birlik beraberliği için büyük fedakarlık yapmış bir kenttir. Bu kent Türkiye’nin bölünmez bir parçasıdır. CHP bugün böyle ayrılıkçı ve HDP’ye yakın mesajlar veriyor. CHP’nin son günlerde izlediği bu politikayı kınıyoruz. Bu açıklamalar bir CHP İzmir milletvekiline yakışmamıştır. Aynı şekilde CHP’li meclis üyeleri, il teşkilatı ve parti genel merkezinin de bu açıklamayı kınamasını bekliyoruz. Milli birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz böylesine bir dönemde yapılan bu açıklamalar manidardır” şeklinde konuştu.

CHP'DEN DÜZENLEME TEPKİSİ 

İZMİR Büyükşehir Belediyesi'nin CHP'li meclis üyeleri ise cinsel istismar suçunda, mağdur ile failin evlenmesi halinde fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya cezanın ertelenmesine imkan veren düzenlemeye, meclis toplantısı öncesi yaptıkları basın açıklamasıyla tepki gösterdi. CHP'li Filiz Ceritoğlu Sengel, yapılmak istenen düzenlemenin uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu söyledi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi önündeki basın açıklamasına, CHP'li Büyükşehir Belediyesi meclis üyeleri katıldı. Grup adına basın açıklamasını CHP meclis üyesi Filiz Ceritoğlu Sengel yaptı. 18 Kasım'ın 'Avrupa Çocuğun Cinsel Sömürüsü ve Cinsel İstismarına Son verme Günü' olduğunu hatırlatan Sengel, "Ne büyük ironi ki; bugünün ilk saatlerinde Türkiye Büyük Millet Meclisimize gelen tecavüzün meşrulaştırılmasına ilişkin önergeye imza atan AKP'li milletvekilleri var meclisimizde. Çocuk yaştaki kıza cebir, tehdit, hile ve iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın 16 Kasım 2016 tarihine kadar işlenen cinsel istismar suçunda; mağdurla failin evlenmesi durumunda, hükmün geri bırakılmasına, şayet hüküm verilmiş ise cezanın infazının ertelenmesine karar verilmesini mümkün kılınsın denmiştir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması demek 5 yıl boyunca kasıtlı bir suç işlemezsen hakkında açılan dava hiç açılmamış sayılacak demektir. Önerge kabul edilirse yaklaşık 4 bin istismar suçlusunun tahliye olacağı tahmin ediliyor. Sayın Adalet Bakanı da bu rakamı doğruluyor" diye konuştu.

'BU DÜZENİ ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL'

Çocuklarını güven içinde büyütmek istediklerini dile getiren Sengel, "9 Aylık bebeğe tecavüz edilen bir ülkede yaşıyoruz. Çocuklarımızı bu ülkede güven içinde büyütmek istiyoruz. Ancak milletin vekilleri, bu güven ortamını sağlayacaklarına, tam tersine, artık sokakta tek başına yürümeye korkan nesiller, kadınlar oluşturmaya çalışıyor. Tecavüzü meşrulaştırmaya yönelik bu şekilde bir önergenin meclise gelmesi bile tek başına suç olmalı. Daha dün Özgecan çığlıkları atan, Özgecan'ın, Güldünyaların sesi olmaya çalışan biz kadınlar bu tasarının yasalaşmasına kesinlikle çığlık atarcasına hayır diyoruz. Bu teklifle gelecek olan düzenleme Anayasamızın, imzaladığımız ve tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmelerin ihlalidir" dedi.