AK Parti'ye açıklama çağrısında bulundular

HALİDE DEMİR POLATLI/EGEPOSTASI- Mithat Umutoğulları, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, partisinde görevden el çektirilen belediye başkanlarıyla ilgili kamuoyuna açıklama yapması gerektiğini söyledi. Umutoğulları, “Sayın Cumhurbaşkanı'nın AK Parti’nin bununla ilgili kamuoyunu rahatlatacak veya tatmin edecek bir açıklama yapması gerekiyor. Gerekçesini sağlam anlatması gerekiyor. Artık her kafadan bir ses çıkıyor” dedi.

Adem Nakçı da, “Bu başkanların tamamının FETÖ ile ilişkisi olduğu ididası var. Balıkesir Belediye Başkanıyla ilgili iki gündür hükümete yakın medyadan 17-25 Aralık sürecinde onların cenazesine gitmiş diyerek itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor. Melih Gökçek’in oğulları onların okullarında okudu. Damadı böyle böle yaptı doğru. Bursa’daki işadamları bunları ziyaret etmemize bakan ve vali dedi. Konya Belediye Başkanı kayınbiraderi bylock operasyonundan alınıyor, Konya spor Başkanı, tutuksuz yargılanmak üzere bırakılıyor. İstifa ettiriliyor baskıyla. E sen Konya Büyükşehir Belediye Başkanını alıyorsun, belediyeler birliği başkanlığına bırakıyorsun Topbaş’ın yerine. Tak adam seçiliyor. Madem öyle, birini damadından dolayı alıyorsun da diğerini kayınçosundan dolayı almıyorsun ve üst mertebeye getiriyorsun. Madem öyle iddialar buysa niye yargıya aksettirmiyorsun. Yüz binin üzerinde adamı işten attın sen. O zaman belediye başkanlarını bundan almışsan bundan dolayı yargılayacaksın. Yolsuzluk nedeniyle almışsan yolsuzluktan yargılayacaksın. Mahir Ünal ve Bekir Bozdağ belediye başkanlarının istifası yargı süreci değildir, yargıya götürülmeyecek diyor.  Neye göre aldın o zaman'” diye sordu.

İŞTE PROGRAMIN SATIRBAŞLARI:

Mithat Umutoğulları: AK Parti’den başlayalım. Altı yedi belediye başkanının alınacağı iddiaları var.

Adem Nakçı: Altı ay önce konuştuk. Ankara İstanbul Bursa Balıkesir gitmez dediler. Çıktı dediğimiz. Antalya ordu Gaziantep Nevşehir afyon ve Uşak olduğu söyleniyor. Durum sıkıntılı AK Parti adına. İlçeleri bekleyin diye bir ifade de var. Oralarda daha fazla hengame çıkacağı belirtiliyor. İlçelerdeki ilişkiler daha grift ve sıcak. Balıkesir belediye Başkanı gidip ne yapacak yolsuzluk yaptım diyecek değil. Ama Erzurum Hınıs’ta izah etmek zorundasın.

Mithat Umutoğulları: Fatma Şahin bakanlık da yaptı. Antalya Belediye Başkanı yine seçim kazandı. Trabzon ve Karadeniz’de aday belirlerken titiz davranılmıştı. İç Anadolu’da da kentlerin olması söz konusu. Muhalefet FETÖ’cü mü, suç mu işledi diyor ama acaba AK Parti 2019’a hazırlık mı yapıyo? İstanbul, Ankara anlaşılabilir. Uzun süre siyasetin içinde olan isimler yıpranır. Ama Fatma Şahin bakanlık yaptı, geldi seçim kazandı Antep’te. Antalya ha keza öyle.

Adem Nakçı: Trabzon Belediye Başkanı. Kendilerine göre bu kadar başarılı addedilen insanların bir defada böyle kötü imajı verilip el çektirilmesi..

Mithat Umutoğulları: Sayın Cumhurbaşkanının AK Parti’nin bununla ilgili kamuoyunu rahatlatacak veya tatmin edecek bir açıklama yapması gerekiyor. Gerekçesini sağlam anlatması gerekiyor. Artık her kafadan bir ses çıkıyor. Melih Gökçek çok polemik konusu oldu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı da damadından dolayı çok polemik konusu oldu. Anlayabiliyoruz da şu ismi geçenlerle ilgili çok tartışma oldu. Bunların çoğu karşı çıkmayan, biat eden isimler. Balıkesir Belediye Başkanı dirense ne yapacaksı? İstifa ediyorum CHP’ye geçiyorum deseler ne olaca? Bu isimleri ortaya atıp nabız yoklama diye görüyorum. Bu konuları bir CHP’li milletvekili gündeme getiriyor. Barış Yarkadaş söylemişti geçmişte. Neden bir CHP’liye servis ediliyor bunlar. Ankara, Antep, Antalya’yı söyledi Yarkadaş.

Adem Nakçı: Daha vahim olan. Bu başkanların tamamının FETÖ ile ilişkisi olduğu ididası var. Balıkesir Belediye Başkanıyla ilgili iki gündür hükümete yakın medyadan 17-25 Aralık sürecinde onların cenazesine gitmiş diyerek itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor. Melih Gökçek’in oğulları onların okullarında okudu. Damadı böyle böle yaptı doğru. Bursa’daki işadamları bunları ziyaret etmemize bakan ve vali dedi. Konya Belediye Başkanı kayınbiraderi bylock operasyonundan alınıyor, Konya spor Başkanı, tutuksuz yargılanmak üzere bırakılıyor. İstifa ettiriliyor baskıyla. E sen Konya Büyükşehir Belediye Başkanını alıyorsun, belediyeler birliği başkanlığına bırakıyorsun Topbaş’ın yerine. Tak adam seçiliyor. Madem öyle, birini damadından dolayı alıyorsun da diğerini kayınçosundan dolayı almıyorsun ve üst mertebeye getiriyorsun. Madem öyle iddialar buysa niye yargıya aksettirmiyorsun. Yüz binin üzerinde adamı işten attın sen. O zaman belediye başkanlarını bundan almışsan bundan dolayı yargılayacaksın. Yolsuzluk nedeniyle almışsan yolsuzluktan yargılayacaksın. Mahir Ünal ve Bekir Bozdağ belediye başkanlarının istifası yargı süreci değildir, yargıya götürülmeyecek diyor.  Neye göre aldın o zama? Bu süreçte CHP’nin korkunç bir sessizliği var. HDP’nin açıklaması var. Ayhan Bilgen’in. Belediye başkanları görevden alınamaz diyor. Gülüyoruz CHP’nin haline. 80 küsur alınırken neredeydiniz diyor. Neden aldı? İfade etmen gerekiyor. Yargılayacaksan da niye yargıladığını belirtmen lazım. HDP’nin içeri alınan milletvekillerinden ilk bırakılanı Sırrı Süreyya Önder idi.  Beni alın, biz Oslo’da ne yaptığımızı, ne konuştuğumuzu mahkemede anlatalım dedi.  Bir daha dokunulmadı adama. Bir şeylerin üstü mü örtülüyor algısı oluşmaya başladı. CHP ve AK Parti muhaliflerinde değil AK Partililerde oluştu. Tüm bunlar önümüzdeki süreçte seçimlere çok kötü yansıyacak.

Mithat Umutoğulları: CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan’ın diktatör açıklaması var Cumhurbaşkanı hakkında. Bir ülkenin Cumhurbaşkanına, bir siyasi partinin genel başkanına, bir partinin genel başkan yardımcısına diktatör, faşistsin deyip dava açıldıktan sonra ifadesini tekrarlamasını doğru bulmuyorum. Siyaseti gerginleştiriyor, sertleştiriyor. Bizim buradaki derdimiz bağcıyı dövmek mi üzüm yemek m? Rekabet, mizah vardır siyasette ama bu kadar sert ifadelere gerek yok. Biz de geriliyoruz. Hükümete yakın gazeteciler de sert bir dil kullanmaya başlıyor. Kamuya açık bir alanda dememen lazım.

Adem Nakçı: Türkiye’de bir kutuplaşma siyaseti yapılıyor. Öyle bir hale geldi ki sen buradan sıkıntı üretiyorsun. İnsanlar birbirine düşman oluyor. İki tane grup sözcüsü Mahir Ünal da Bülent Tezcan da sert bir üslupla konuşuyor. Bu iş sokağa iner, sokağa inerse de tehlike olur. Sosyal medyada birbirlerine ettikleri hakaretin haddi var hesabı yok.

Adem Nakçı: Başarılı işleri görmek lazım. Kadın belediye başkanının bir başarısı bence alkışlanmalı. Başarı takdir edileceğine eleştiriyoruz. Kötü bir süreçten geçiyoruz yani.

Mithat Umutoğulları: Köy mallarıyla ilgili satış vardı sanırım. Paylaştı beş dakika sonra kayboldu.

Adem Nakçı: Dağ köylerinde üretilen kestane, ceviz gibi ürünler için güzel bir kooperatif kurdu.

Adem Nakçı: Bir hafta on gün hikayelerini çok gördüm. AK Parti’de büyükşehir kongreleri sonraya ötelenecekse hemen olmaz.

Mithat Umutoğulları: Bülent Delican’ın istifa süreci 7 Haziran seçimleriyle başladı aslında. O arada çok şanslı bir adam. Bülent Delican inanılmaz şanslı bir adam. Arkasından seçim geldi. Cihat Akay zamanında darbe mi oldu'

Adem Nakçı: On güne alınacak on güne alınacak. 50 tane on gün bitti adam hala görevde. Süreç belli. Önümüzde kongrelerin ötelenmesi kavramı var. Ordu, Antep, Antalya büyükşehir. Bunlarla ilgili  operasyonlar var iken, kalkıp kimse il başkanını almaz. Tartışmayı başka noktaya çekmez. Zaten bir büyükşehir adaylarının kim olacağıyla ilgili kriz var. O adam giderse ben ölürüm değil. Aydın Şengül’ü de Ali Aşlık’ın il başkanlığını da gördüm. AK Parti önce bir gündem yaratıyor. Tartışıyor, tepkiyi ölçüyor. Anket yapıyor. Bu kente anketörler de görüşmeciler de geldi. Koordinatörler de geldi. Kötü rapor olsa bu adamı bir dakika tutmazlar.

Mithat Umutoğulları: AK Parti il başkanının kim olacağından banane. Kim olursa olsun. Ali olur Ahmet olur. Ömer Cihat Akay, Aydın Şengül, Ali Aşlık’ın yaptığı dönem normal zamanlardı. Türkiye’nin ve partinin ciddi sıkıntıları var. Cumhurbaşkanı bangır bangır bağırıyor. İzmir’de geriye dönüp baktığında, 7 Haziran seçimlerinde iktidar olamadı. Sonra teşkilatlarına döndü. 1 Kasım seçimleri bitti. Arkasından darbe oldu. O süreçte AK Parti kendi içine döndü. Darbe derken genel başkan değişikliği oldu, iki kez. Bu arada belediye başkanları başladı. İlla ki sıra teşkilatlara gelecek. Ya Bülent Delican bu kongreleri yapacak ya da alınacak. Ama benim aldığım intiba şu Delican’ın 10 gün içinde durumunun netleşeceği şeklinde. Gidecek diyorlar. Bence başarılı. İki dönem yönetim yapmıştır. Yüz kişiyle çalışmış, 98’ini değiştirmiş. İlçelerin hepsiyle pin pon topu gibi oynamıştır ya da onlarla kavga etmiştir. Milletvekilleriyle zaten arası bozuk.Bir tarz oturtamadı. Bülent Delican şöyledir dedirtemedi. Bu nedenle ben AK Parti’de bu kadar yönünü kaybetmiş, AK Parti İl Başkanı Bülent Delican lastiği  patlamış kamyon gibi gidiyor. Bir duvara çarpıp durması lazım. Nereye gittiği ne yaptığı belli değil.

Adem Nakçı: Senin gibi sert muhalefete rağmen duruyorsa başarılıdır demek ki. Asgari kongreye kadar yerinde kalır. Koordinatörler, raportörler geliyor, anketörler gelip anket yapıyor. Sonuç demek ki yerinde.

Mithat Umutoğulları: Meclise Yücel Özen gibi adamlar lazım. Yücel Özen’in laflarını  referans olarak mı alıyorsun. Renkli bir adam. Dediklerimi çarpıtma. Savunma kalkanı oluşturmuşsun kafanda. Gazetecilik yapalım.

Adem Nakçı: 1 Kasım 2017. Yücel Özen ile Mithat Umutoğulları hemfikir.

Mithat Umutoğulları: Köy malları konusunda sadece tarzını ve üslubunu tartıştık. Sosyal medya üzerinden paylaşmasaydı demiştik. Halbuki adam tüm iç dinamikleri kullanmış. Konuyu bilmiyorduk o zaman. Konu yeni patlamıştı. Ne zaman Sındır röportaj verdiğinde Yücel Abi çıkıp ben sana böyle demedim mi dediğinde çıktı. İl yönetiminde konuşmuş tamam. Adam Yargıtay’a gitmiş meğer. Bütün aşamaları şey yapmış. Ama bunlar ölü taklidi yapmış. Niy? Yücel Özen’i tebrik ediyorum. Bir tek şey yazmadı. Bu da bu konudaki samimiyetini gösterir. Mutlaka ve mutlaka bunun gelişmesi ve büyümesi için bize de sorumluluklar düşüyor. Gerekli desteği vereceğiz kendisine.

Adem Nakçı: Yücel Özen’i gitmesiyle de AK Parti rahat etmiştir.

Mithat Umutoğulları: AK Parti’de ilçelerin durumu ne olacak. Bir sessizlik var. İl başkanının bir çalışması yok, o da kendini kurtarmaya bakıyor. Ciddi sıkıntıları var. Bu ilçe başkanları devam edecek mi duracaklar mı'

Adem Nakçı: İnsanlar aynı şeyi soruyor. Özellikle de iki ilçeyi söylüyorlar. Biri, Kemalpaşa. Kemalpaşa ile ilgili her türlü soruyu soruyorlar. Koordinatör geldiğinde koordinatörü sahte yöneticilerle karşıladı diyorlar. Muhaliflerle görüştürmedi diyorlar. İddialar var.

Mithat Umutoğulları: Yeni kural bu. Kimin FETÖ’cü kimin olmadığını bilmiyoruz. Mundar etmek için FETÖ’cü  oluyorsun bir anda.

Adem Nakçı: Çok fazla yakınlaşan insan var. 17-25 Aralık sürecinden sonra 15 Temmuz’da meydanda olmasına karşın alınanları gördük. Çözüm meydanda bayrak sallamak değildi. Çoğunu aldılar. Yeni sistem AK Parti içinde entegre olmak. Hala iddia ediyorum. Bugün AK Parti’ye üye olmak isteyenler ince elenip sık dokunmaya başladı. Bu iddialardan dolayı. İl yönetiminde, ilçe yönetimlerinde FETÖ’cülerden var. Körfez Dershanesi’nin Kurban kesiminde 600-700 hayvan kesilirdi.Müteahhitler parti içinde. Böyle olunca teşkilatlarda çok sorun olması normal.  Dışarıda kalanların en büyük handikabı gidip belgeleri genel merkeze sunmak yerine bulundukları ortamda, sosyal medya üzerinde sallamaları. Oysa ki elle tutulur. Sıkıntı fazla. Ama AK Partidekiler CHP’lileşiyor. Ama CHP’deki muhalefet bilincini edinemediler. CHP’liler kendi içinde çok iyi muhalefet yaptığı için söylüyorum. Kötü gidişatın sorumluları varsa cezalandırılacaktır. İstanbul’a göre Ankara da İzmir de taşradır. Sedat Simavi’nin dediği gibi İstanbul’a kar yağmazsa Türkiye’ye kış gelmez.