AK Parti’den o meydana ‘Aziz Kocaoğlu’ önerisi
İzmir Büyükşehir Belediyesi Eylül ayı ilk oturumu tartışmalar ve yoğun gündem maddeleri arasında yapılırken, geçtiğimiz günlerde istifa eden Foça Belediye Meclisi Üyesi Osman Mert'in yerine Alp Atay getirildi. Öte yandan Ankara 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 28 Şubat davasında müebbet hapis cezası alması sonrası rütbeleri sökülen Çevik Bir bir kez daha İzmir gündemine geldi. Buca’da Çevik Bir Meydanı’nın isminin değiştirilmesi önerisi getirildi. AK Parti Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe, "Burayla ilgili Gazi Mustafa Kemal Atatürk ismini önermiştik. Ancak meydan küçük olduğundan Aziz Kocaoğlu ismi verilebilir, eski bakanlık yapmış isimler, belediye başkanlık yapmış olan isimler verilebilir" dedi.
- Ege Postası
- 13.09.2021 - 21:58
EGEPOSTASI- İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Eylül ayı olağan meclis toplantısının ilk oturumu İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Tunç Soyer idaresinde Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde (AASSM) yapıldı.
Toplantının açılışında konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın ve İzmir’in kurtuluşunun 99. yıl dönümleri için yapılan etkinlikler, 90. İzmir Enternasyonal Fuarı’nın (İEF) ve dördüncüsüne İzmir'in ev sahipliği yaptığı Dünya Belediyeler Birliği (UCLG) Kültür Zirvesi hakkında açıklamalarda bulundu.
"İZMİRLİ OLMAKTAN GURUR DUYDUK YÜZÜMÜZ AĞARDI"
30 Ağustos Zafer Bayramı, 9 Eylül kutlamaları ile bu yıl 90. kez düzenlenen İEF Fuarı ve Dünya Belediyeler Birliği (UCLG) Kültür Zirvesi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Başkan Soyer, şunları söyledi:
"Fuarımız dün akşam (12 Eylül) itibariyle kapandı. İzmirli ve İzmir dışından gelen insanların ilgisine mazhar oldu. Canlı, neşeli, çok katılımlı bir fuar yaşadık. Hepimiz özlemişiz. Bir parça nostalji de oldu. Her köşesinde konserler, toplantılar, paneller, eğlenceler güzel geçti. 9-10-11 Eylül tarihlerinde 2 yılda bir yapılan dünyanın en büyük zirvelerinden olan Kültür Zirvesi’ne İzmir’de ev sahipliği yaptık. 65 ülkeden 864 konuşmacının katıldığı önemli bir zirveydi. Organizasyon kapasitesi katılım ve içerik kalitesi açısından da bugüne kadar yapılan en başarılı zirve oldu. Bolca teşekkür aldık katılımcılardan. Bundan İzmir olarak iftihar ediyoruz. Bu tip toplantıların, zirvelerin asıl zirve bittikten sonra etkisi ortaya çıkar. Aylarca yıllarca konuşulacak içeriği tartışılacak bir zirveydi. Kısacası İzmir olarak bundan da yüz akıyla çıktığımızı söylemek isterim. Bununla da çok gurur duyduğumuzu bilmenizi isterim. 9 Eylül kutlamaları da olağanüstü güzeldi. Yine şenlikliydi, eğlenceliydi. Resmi sınırlar içinde tarifi yapılan bir kutlama programı değildi. İzmirliler çok yoğun bir biçimde kendileri de şahsen katılmaya gayret ettiler. Bu katılımlar gruplar halinde vatandaşlarımızın aileleriyle komşularıyla hakikaten karnaval havasında yaşanılan çok keyifli coşkulu bir kutlama oldu. Kısacası bütün bunlar hepimizin yüzünü ağartan, İzmirli olmakla gurur duymamıza vesile olan etkinliklerdi. En başta meclisimize, İzmirlilere şükranlarımı sunuyorum. İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi olarak en büyük ödülümüz vatandaşlarımızın coşkuyla, neşe içinde, el ele bu etkinliklerin içinde yer almasıdır” şeklinde konuştu.
“DÜNYANIN HER YERİNDEN İZMİR’E YATIRIM YAPMA KONUSUNDA BÜYÜK TEVECCÜH VAR”
Soyer yürütülen projelerden de örnekler verirken, “Ağustos ayında çok önemli birkaç ihale yaptık. Buca Metrosu’nun ihalesi gerçekleşti. 8 büyük uluslararası konsorsiyum katıldı. En düşük 3 milyar 400 milyondan 9 milyara varan 8 ayrı teklif sunuldu. Yine aynı şekilde Örnekköy-Yeni Girne arasında 5 kilometrelik tramvay hattının proje ihalesini 13 firmanın katılımıyla düzenledik. 5 kilometrelik hattı kısa sürede yapmayı hedefliyoruz. Buca Tüneli ihalesine de 25 firma teklif verdi. Bunlar da kent içinden geçen en uzun tünel olma özelliğini taşıyor. Bağlantılı olarak 2 viyadük 2 altgeçit projeleri de buna ekleniyor. Konak ile İzmir Otogarı arasındaki yaklaşık 45 dakikada gidilen bu güzergah kent içi trafiğine hiç girmeden 10 dakika içinde ulaşılabilecek bir güzergaha dönecek. Bunun da ihalesinin yapmış olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Her yağışta Mavişehir’de su baskınları yaşanırdı. Buradaki rehabilitasyon projesinin sonuna geldik. Bir daha Mavişehir’de su baskını yaşanmayacak. Sadece bunun için 37 milyonluk bütçe ayırdık. Özetle; bütün bunlar İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin açık, şeffaf ihale politikalarının sonuçlarını gösterirken, sadece Türkiye'den değil dünyanın her yerinden İzmir’e yatırım yapma konusunda büyük teveccüh olduğunu gösteriyor. Bununla da hep beraber gurur duyuyoruz” açıklamasında bulundu.
İSTİFA EDEN OSMAN MERT'İN YERİNE ATAY GETİRİLDİ
Geçtiğimiz günlerde istifa eden Foça Belediye Meclisi Üyesi Osman Mert'in yerine gelen isim belli oldu YSK’da yapılan inceleme sonrası Mert'in istifasının ardından Alp Atay getirildi.
'ÇEVİK BİR MEYDANI' İÇİN İSİM DEĞİŞİKLİĞİ ÖNERİSİ
Eski Orgeneral Çevik Bir'in Ankara 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 28 Şubat davasında müebbet hapis cezası alması sonrası bir kez daha düğmeye basan AK Parti ve MHP'li Meclis üyeleri, Buca'nın en büyük meydanı olan ve eski Buca Stadı yanında yer alan Çevik Bir Meydanı'nın isminin değiştirilmesi için İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne önerge verdi. Meclis üyeleri tarafından getirilen önergeler kısmında yer alan öneriye göre, 28 Şubat davasında müebbet hapis cezası alan ve rütbesi sökülen Çevik Bir'in ismini İzmir'de görev almış eski belediye başkanlarından birinin ya da eski bakanlardan birinin isminin verilmesi önerisinde bulundu.
AK PARTİ'DEN 'KOCAOĞLU' ÖNERİSİ
Gündem maddesi için söz alan AK Parti Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe, "Burayla ilgili Gazi Mustafa Kemal Atatürk ismini önermiştik. Ancak meydan küçük olduğundan Aziz Kocaoğlu ismi verilebilir, eski bakanlık yapmış isimler, belediye başkanlık yapmış olan isimler verilebilir" dedi.
İlgili gündem maddesi açıklamalar sonrası Hukuk Komisyonu'na oy birliğiyle gönderildi.
SOYER’E KREDİ YETKİSİ ÖNERİSİ
Kriz belediyeciliği kapsamında yatırımlarda kullanmak amacıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 2021 mali yılı bütçesine ek olarak yatırım, kamulaştırma ve diğer harcamalar için nakdi veya gayri nakdi olarak, dilimler halinde kullanılmak üzere; bankalardan 145 milyon TL'ye kadar kredinin sağlanması ve kullanılması amacıyla İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'e yetki verilmesi önerisi meclis gündemine geldi. Gündemde görüşülen ilgili gündem maddesi oy birliğiyle acil kaydıyla Bütçe Komisyonu’na sevk edildi.
MECLİSTE 'SEYYAR' GERGİNLİĞİ
İzmir sınırları içerisinde yer alan seyyar satıcıların bazılarının 'çiçek ve kestane satıcıları' kayıt altına alınması ve İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından belirlenen alanlarda satış yapabilmesini sağlayan Sosyal Projeler Dairesi Başkanlığı ve Zabıta Dairesi Başkanlığınca birlikte yürütülmesi planlanan “Geçici Süreli İzinlendirilen Seyyar Satış Faaliyetlerinin Düzenlenmesine ilişkin Yönetmelik Taslağı”nın değişikliği ile İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis gündemine getirildi. Komisyonda oy çokluğu ile gelen maddenin mecliste görüşülmesi esnasında tartışmalara neden oldu.
GÖNEN: “SEYYAR SATICILAR İLE İLGİLİ OLAN MEVCUT MEVZUAT BAŞ AĞRISI OLDU”
Gündem maddesi ile ilgili söz alan AK Partili Meclis Üyesi Ali Gönen, "Bu konu gündeme geldiğinde biz esnaf komisyonu başkanımızı Şerif başkan ile konuşmuştuk. Bu esnafımızın yarayan kanası. Seyyar satıcılar ile ilgili olan mevcut mevzuat baş ağrısı oldu. Esna vergisini vererek insanlar çalıştırılıyor ancak karşısına seyyar geldiğinde haksız kazanç algısı oluşuyor. Bununla ilgili zaman zaman Şerif başkanımıza sorduğumda buna sıcak bakamadığına ancak düzenlenmeler ile bunların giderildiğini söyledi. Bunla ilgili Zekeriya Mutlu ile bir görüşme yaptık onunda bazı çekincelerini olduğunu ileti. Bunların bazıları komisyonda karşılık bulmuş. Açılacak noktalarda bir çiçekçi olacak ancak bunun mevcut işyerine uzak olması yönünde bir konu var. Ne kadar uzak ne kadar yakın olacağı ile ilgili bir şey söylemek mümkün değil. Biz bunlara devamı gelecek olursa bunun önünü kesemeyebiliriz. Bugünlerde mısırcı, çiçekçi, kestaneciler için bu imkanı sağlıyoruz ancak ileride midyesi, fındık satıcısı bunla ilgili talepte bulunsa önünü almayız. Diğer taraftan da yasası olmayan ticari faaliyeti meşrulaştırmış oluyoruz. Bundan dolayı biz oy çokluğu verdik" dedi.
CHP’Lİ SÜRÜCÜ: “KENT BİR NEBZE TOPARLANMIŞ OLACAK”
AK Partili Gönen'in ardından söz alan Esnaf Komisyonu Başkanı CHP'li Şerif Sürücü ise, "Son toplantıya katılamadım hastanedeydim. Bir konuda haklı kendilerini aydınlatamadım. Ancak evrakı göndermiştim toplantıya. Burada seyyar satıcılık ile ilgili hiçbir şey yok. Seyyar satıcıları da meşrulaştırmıyoruz. Biz bu yönetmeliği Esnaf Odalar birliği ve çiçekçiler odasından öneriler alarak, katılımcılar ile hem de ortak akılla yapılmış önerge. Burada seyyar satıcıların hiçbir kelimesi geçmiyor. Bunun başlığını da değiştirdik. Burada hiçbir seyyar satıcı yok. Burada müracaatlar söyle olacak. Belediyemize müracaatlar olacak, 70-80 nokta gibi pilot bölge seçildi, burada komisyon belirlendi. Burada çiçeklerin yer belirlenmesi konusunda odaların temsilcisi var. Bir de esnaf komisyonunda temsilci var. Yani ortak mutabakat var. Günümüzün en büyük sıkıntısı olan işsizliğe başkanımız iş imkanı yaratmak için mücadele vermiş. Hiçbir kayıt dışı yok, vergiye müracaat edecekler, esnaf odalarına müracaat edecekler. Buralarda hiçbir kaçak bir şey yok denetim altında ve herkes tek tip giyinecek. Çiçekçiler şu an seyyar var zaten bunları kayıt altına almış olacağız. Kenti de bir nebze toparlamış olacak" diye konuştu.
SOYER: DİLERİM Kİ KAYGILARINIZ HAYAT BULMAZ
Tartışmalara dahil olarak öneride bulunan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer , "Ali Bey gönül isterdi ki bütün tereddütlerinizi gidermiş olalım ancak bu tam sağlanamamış. Bu yeni bir adım. İzlemek lazım. Bunun önünü alamayız kaygınız için bunu belirtiyorum. Biz eğer bu uygulamadan yeterli bir sonuç alamazsak bırakın genişlemeyi durdurma ihtimalimiz söz konusu. Bu esna odamız, odalar birlik başkanımızı ile mutabakat içinde gidilen bir nokta oldu. Dilerim ki bu kaygılarınız hayat bulmaz" ifadelerini kullandı.
HIZAL: İZMİR BİR DENEME TAHTASI MI?
AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal konunun yasal hale getirilme çabası içerisinde olunduğunu vurgulayarak “Bu konuyla alakalı isminin değiştirilmesi, farklı isimlerin telaffuz edilmesi vs. falan bu aslında çok da doğru şeyler değil. Burada illegal olan bir seyyar satıcılığın legal hale getirilme çabasından başka bir şey değildir. Yoksa hiç birbirimizi kandırmayalım. İsmi değişmiş, işgalci olmuş. İşgal harcı yatırılacakmış vs. O zaman bunun içerine bugün kafelerden alınan resmi işgal harcını bunun içine mi ekleyeceğiz? O da bir soru işareti. Burada başka bir konu mesele eklemenin anlamı yok. Elbette ki İBB Başkanı bir kentteki bir şehirdeki her türlü hususta ilgilenecek. Başta işsizlik olmak üzere. Ama bunun ne yapması gerekiyor? Önce bu şehrin önünü açması gerekiyor. Tunç Soyer, İBB Başkanlığında göreve başladığında bir vizyonla göreve başladı ve şunu dedi: “Biz İzmir’i bir dünya kenti yapacağız.” Bu haliyle mi dünya kenti yapacağız? Çıkıp bir deneyelim, olmazsa vazgeçeriz. İzmir bir deneme tahtası mı? Deneme yanılma yöntemiyle mi biz bu şehri yöneteceğiz? Bu ne kadar doğru bir yönetim anlayışı? Kaldı ki, hepimiz İzmirliyiz. Uzun süredir bu şehirde yaşıyoruz. Hepimiz inşallah çok uzun süre daha bu şehirde yaşayacağız. Geçmişte büfelerle ilgili çıkan hadiseleri hepimiz biliyoruz. Toplantı da dile getirmiştik. Bu komisyon içerisinde daire başkanlıklarından arkadaşlarımız olacak. Bürokrat arkadaşlarımız. Bunlardan bir tanesi de Zabıta Daire Başkanlığı. Zabıta ne yapacak? Bir taraftan seyyar satıcılarla mücadele edecek, bir sokağın bir tarafından onlar için koşturacak. Öbür tarafından hangi cadde veya sokağa seyyar satıcı noktası kurulacağını belirleyecek. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu derler. Böyle bir şey olmaz. Bunu siz de çok iyi biliyordunuz. İşin esasına bakalım, yoksa meseleyi yumuşatarak bu şekilde çözemezsiniz” dedi.
ÖZUSLU: BU ŞEHRİN BİR DÜNYA KENTİ VİZYONU EĞER TEST EDİLECEKSE…
CHP Grup Başkanvekili Mustafa Özuslu ise Hızal’a yanıt vererek, “AK Parti Grup Başkanvekili arkadaşımız bir genelleme ile yola çıktı. İzmir’in bir dünya kenti vizyonu ile yönetilip yönetilemediğini test etmek istiyorsanız daha iki gün önce biten Dünya Kültür Zirvesindeki görüşmelere, oradaki sonuçlara, yerli ve dışarıdan gelen ülkemizin içinden ve dışarıdan gelen birçok önemli katılımcının yerel yönetimlerde ilkelerinde ciddi paylaşımlar, görevler üstlenmiş katılımcıların söylediklerini bakmak gerekir. Ortaya konan vizyona bakmak gerekir. Bu şehrin bir dünya kenti vizyonu eğer test edilecekse Sayın Tunç Soyer’in ortaya koyduğu özellikle Birleşmiş Milletlerin genel olarak da stratejik plan vaziyetinde ortaya koyduğu 17 maddenin üzerine bizim İzmir’in kendi özelliklerinde içine kattığımız 10 stratejik hedefle ciddi gideceği İzmir’i nasıl bir marka kent haline getireceğimizin belgeleriyle biraz geriye dönüp bakabiliriz. Keza, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin bu yıl belediyelere baktığımızda en büyüğü hatta tüm yerlere bakıldığında çok ciddi bir büyüklüğe sahip Buca Metrosuyla onun ihalesinin tamamlanmasıyla İzmir’i ulaşımda hangi boyutlara hangi dünya kentleriyle yarışabilir, hangi dünya kentleriyle kıyaslanabilir boyuta getirdiğini de görebiliriz. Biraz daha bakarsanız, Karabağlar ve Gaziemir Metrosu var. Proje bazında ihaleye çıkmış olan Kemalpaşa Metrosu, Çiğli Tramvayı ve yakın bir zamanda bitecek olan Narlıdere Metrosuyla hangi plan ve hangi vizyonla bu kenti nereye taşımak istediğimizi ortaya koyan belgelerle bunu görebiliriz. Körfez, yüzülebilir bir körfez olduğunu… Bütün bu düzenleme içinde ekteki gündem maddesi ile konuştuğumuz gündem maddesi ithafen diyorum, orada da bugün İzmir’in gerçeği olana bakın. Gidin sahilde mısır satan, kestane satan insanları görecesiniz. Bunların düzenlenmesi kayıt altına alınması ve örgütlenmesi meslek odaları ile birlikte değerlendirilerek vergi vererek aşı ile işi ile onuru ile çalışan vatandaşlar haline getirilmesi konusunda ki bu desteğin bu derece küçük görülmesini, hafife alınmasını esefle karşılıyorum” diye konuştu.
KÖKKILINÇ: KİMSENİN ENDİŞESİ OLMASIN
CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç ise, “Bu konuda da yine abartıldığını düşünüyorum. Yanlış bir algı yaratılmaya çalışıldığını düşünüyorum. Seyyarla ilgili bir düzenleme değil artık bu. Yasada işgal harcı düzenlenmiştir. Bugün seyyarlarda kaçak çok fazla çalışan insan var ve zabıta elbette bu insanları denetlemeyle yükümlü. Eğer işgal harcı ödemiyorsa zaten izin verilmiyor. İşgal harcı almak kamu yararına olan bir düzenleme. İşgal kavramı bizi mevzuatımızda da düzenlenmiş bir kavram. Biz burada asla haddimizi aşarak belediye meclisinin yetisinin üstüne çıkmış değiliz. Geçici işgal faaliyetlerinin düzenlenmesine dair bir önerge hazırladık. Kimsenin endişesi olmasın, çok güzel bir kent görecekler” dedi
Yorum Yazın