AK Partili Aşlık, yeni sistemin önemini anlattı
AK Parti İzmir il eski başkanı ve eski milletvekili avukat Ali Aşlık, Türkiye'nin yer aldığı coğrafyada devre dışı bırakılmaya çalışıldığını söyledi, anayasa değişikliği ile getirilmek istenen sistemin önemine dikkat çekti. Aşlık, yeni sistemde vekillerin kalitesinin artacağını söyledi. AK Partili Aşlık, yeni sistemin önemini anlattı ve ekledi:
- Ege Postası
- 15.02.2017 - 10:29
EGE POSTASI - AK Parti İzmir il eski başkanı ve eski milletvekili avukat Ali Aşlık, Radyo Egepostası'nda anayasa değişikliği teklifine yönelik önemli mesajlar verdi. Aşlık, Türkiye'nin de yer aldığı coğrafyada devre dışı bırakılmaya çalışıldığını söyledi, yeni sisteminin önemine dikkat çekti. Aşlık, yeni sistemde özellikle vekillerin kalitesinin artacağını söyledi; gerçek anlamda halk iktidarının oluşacağını belirtti.
Aşlık, Radyo Egepostası'nda Sercan Avcı ve Mithat Umutoğulları'na konuk olduğu programda şunları söyledi;
VEKİL KALİTESİ ARTACAK
"100 yıl önce bu coğrafyada bütün sınırlar cetvel ile belirlendi. Sosyolojik alt yapısı olmadan sınırlar belirlendi bu biçilen gömlek bu coğrafyaya dar geliyor. Bu yeniden yapılanmada Türkiye devre dışı bırakılmaya çalışılıyor. Türkiye'nin devlet aklı sadece Tayyip Erdoğan'ın şahsi meselesi değildir. Bu sürecin ki bugün MHP’nin destek vermesinden de bunu anlamaları gerekir, bu süreç sağlıklı şekilde güçlü şekilde ancak tek başına iktidarla mümkün olur. Cumhurbaşkanlığı sistemleri başkanlık sistemleri ile olur. Parlamenter sistem bize göre bir sistem değil. 16 Nisan'da ‘evet’ çıkarsa şunu göreceksiniz; hükümet kurulacak hükümet yasa çıkartma yetkisine sahip değil meclis çıkaracak hükümet sadece idari konularda kararname çıkaracak. Diyelim ki toplumu ilgilendiren bir yasa sadece hükümetin çoğunluğuyla geçmeye bilir. Zaten hükümetin milletvekilleri ders çalışacaklar kimseye inanamadığı bir şeye kolay kolay imza attıramazsınız. Hükümet meclisten çıkmadığı için yasa yapacak ve denetleyecek. Cumhurbaşkanlığı sisteminde muhalefette fonksiyonel olacak o kadar güzel teklifler getirir ki toplumun gündemine sizin 'hayır' deme şansınız kalmaz. Yeni süreçte milletvekillerinin kalitesi de artacak Milletvekili idealist olana memleket meselelerini ön plana çıkaran insanlar milletvekili olacak. Orada bir katkısı olmazsa yasamaya, denetlemeye bir katkısı olmazsa iş güç takip edenler hükümetten yana olurlar bir şekilde yerlerini alırlar. Ülkenin geleceği ile alakalı çalışma yapacak olanlar ve yürütmeyi denetleyecek olanlar daha idealist insanlar olur. Ve her zaman söylediğim bir şey var Cumhurbaşkanlığı sisteminde milletvekilleri arasında uzlaşma bugünkünden çok daha iyi olacak kavgalar olmayacak mecliste bir çok konuda uzlaşılarak çıkartılacak yasalar toplumun ihtiyacına cevap verecek şekilde çıkacak. Parlamenter sistemde bürokrasiyi kitlemek amacıyla güç elde edebiliyorlar Cumhurbaşkanlığı sisteminde böyle bir şey söz konusu olamayacak. Gerçek anlamda halk iktidarı oluşacak. Ben 16 Nisan’ı böyle okuyorum.
ATATÜRK DE CHP'NİN BAŞINDAYDI
Partili Cumhurbaşkanlığı değil aslında halk düşmanlarının zihinsel düşünceleri bu... Cumhuriyeti kuran kadronun başındaki isim Mustafa Kemal Atatürk, CHP’nin de başındaydı. 1924 Anayasası da başkanlık sistemine yakın bir yapıdır, o anayasa da başbakan semboliktir. Büyükelçi atamalarından tutunda, vali atamalarına kara Atatürk Cumhurbaşkanı olduğu sürece bir çok atamaya Başbakanı karıştırmamıştır.
CUMHURBAŞKANININ CEZAİ SORUMLULUĞU OLACAK
'Evet' çıkarsa 2019’dan sonra seçilecek Cumhurbaşkanının cezai sorumluluğu da var. Şuan da sadece vatana ihanet suçundan yargılarsın başka hiçbir şekilde yargılayamazsın. Hiçbir şeyden başka türlü hesap soramazsın. 16 Nisan’daki değişiklikten sonra Cumhurbaşkanının cezai sorumluluğu getiriliyor. Gerçek anlamda demokrasiyi savunan hukuk devletini savunan bunu da savunuyor olması lazım. Dikkat ederseniz bu konulara hiç girmiyorlar vatan elden gidiyor memleket bölünecek diyorlar. Parlamenter sistem olarak devam edeceksek Cumhurbaşkanını sembolik bir hale getirmemiz lazım şuanda ki anayasadan bahsediyorum değişen anayasadan bahsetmiyorum.
30 YILDIR BU SİSTEMİ SAVUNUYORUM
Türkiye bu coğrafyada olacaksa birliğini bütünlüğünü muhafaza edecekse bu yangın bu coğrafya’da bir an önce sönecekse güçlü Türkiye’ye ihtiyacımız var. AK Parti 2001’de kuruldu. 30 yıldır Cumhurbaşkanılığı sistemini savunan bir insanım. Lise yıllarımdan beri ben hep bu sistemin ülkemiz için daha iyi olacağını savunan biriyim. Bu sistemi Erbakan, Türkeş, Demirel, Özal savunmuş ama Özal da, Demirel de inişe geçtiği zaman bunu dillendirmişlerdir. Tayyip Erdoğan ise bunu zirvedeyken söylüyor. İki gün önce sayın Cumhurbaşkanımız ne dedi; Tayyip Erdoğan fanidir... Millet sanıyor ki Tayyip Erdoğan için bu yetkileri veriyoruz. Tayyip Erdoğan üzerinden olumsuz politika üretilmeye çalışılıyor. Bu çok doğru bir şey değil. Erdoğan’ın yarın sabaha çıkacağının garantisi yok hiç birimizin yok. Nefes alırsın veremezsin gittin. İnsan hayatı bu kadar pamuk ipliğine bağlıdır esasen... Türkiye önemli bir ülke bu coğrafyada. Böyle karizmatik liderler olmadan da yönetilir kılmamız lazım. 10 yıldır Tayyip Erdoğan’ın karizmasıyla Türkiye bir ivme kazandı. Güçlü liderlerin olmadığı vasat bir liderle de ülkenin yönetilir olması lazım. İşte bunun adı Cumhurbaşkanlığı sistemi. Uzlaşı bunun temeli çünkü sistem gelirken uzlaşıldı. Zaten düne kadar Devlet Bahçeli söylemediğini bırakmamıştı ama ülkenin geleceği ile ilgili bir konu olduğunda partinin menfaatlerini bir kenara bırakıp ülke meselesi adına oturdu masada anlaşıldı.
HER 'HAYIR' DİYENE VATAN HAİNİ DİYEMEYİZ
‘Evet’ diyen vatanseverdir, ‘hayır’ diyen vatan hainidir yaklaşımı da doğru değil ama şunu bilmek gerekir vatan hainlerinin tamamı ‘hayır’ diyor. Biz her ‘hayır’ diyene vatan haini diyemeyiz. Ancak bu memlekete ihanet edenlerin tamamı da içinde hiçbir tane ‘evet’ diyen yok."
Yorum Yazın