AK Partili Dağ'dan İZBAN krizi yorumu
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Av. Hamza Dağ, hafta sonu gerçekleşen İZBAN Selçuk-Torbalı hattının açılışında yaşanan olaylarla ilgili açıklama yapan Genel Başkan Yardımcılarının ve milletvekillerinin sözlerine yönelik bir demeç verdi. AK Partili Dağ'dan İZBAN krizi yorumu
- Ege Postası
- 12.09.2017 - 10:32
Başbakan Binali Yıldırım'ın da katıldığı Selçuk İZBAN açılışı sırasında, aleyhte tezahuratlar nedeniyle konuşmasını yapamayan ve tepki gösterip töreni terk eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun tavrını ve sonrasında CHP'lilerden gelen tepkileri değerlendiren AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, Kocaoğlu'nun tavrının saygısızlık olduğunu söyledi.
Aziz Kocaoğlu’nun tören sırasında "Buluttan nem kapar derecesinde bir anda parlaması ve sınırları aşan açıklamalarda bulunması"nın orada bulunan başta Başbakan, milletvekilleri ve vatandaşlara karşı apaçık bir saygısızlık olduğunu ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı'na yakışmadığını kaydeden Dağ, "Kendileri son dönemlerde ki siyasi beceriksizliklerini, belediyeye karşı şikâyetleri, huzursuzlukları, yapılamayan hizmetleri ve trafik problemini böyle bir kavga içine girerek ört bas etmeye çalışmaktadır. Aslında bu yaptıklarına şaşırmamak lazım, çünkü karşımızda kendi partisinden ilçe belediye başkanlarıyla bile sürekli kavgaya tutuşan Aziz Kocaoğlu var. Biz 'yatırım' diyoruz, 'yeni projeler' diyoruz, 'daha gelişmiş ve daha güzel bir İzmir' diyoruz; onlar ise ısrarla 'kavga' diyor, gerginlik çıkarıyor" dedi.
Olayda lanse edildiği gibi kendilerinin bulunduğu yerden bir yuhalama veya bir laf atma durumu söz konusu olmadığını kaydeden Dağ, "Bir grup “İzmir azizdir aziz kalacak” sloganı atıyor, diğer bir grup ise “Recep Tayyip Erdoğan” sloganı atıyor. Sayın Kocaoğlu böyle bir slogan karşısında “benimde Cumhurbaşkanımdır”, deyip geçebilirdi, fakat kendisi üslupsuzluğu tercih etmiştir" diye konuştu.
Kocaoğlu'nun özellikle bu tavırlarını İzmir aşığı Başbakan Binali Yıldırım karşısında yapmasının nezaket kurallarını hiçe saydığının göstergesi olduğunu anlatan Hamza Dağ, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti Başbakanı’na karşı el kol hareketleri yaparak bağıra bağıra konuşmak devlet terbiyesine yakışmaz. Kendilerinin Başbakanımıza ve İzmirlilere bir özür borcunun olduğunu düşünüyoruz. Başbakanımızın İzmir’e ve İzmirlilere olan muhabbeti ve sevgisi herkesin bildiği bir gerçektir. Kendileri Başbakan olmaları dışında İzmir milletvekilliği görevini de çok iyi bir şekilde yerine getirmektedir. İzmir ile ilgili yatırımlarla ve projelerle ilgili bizzat sorumluluk almakta ve takip etmektedir. Bu projelerin hayata geçmesi sürecinde ekstra çaba sarf etmektedir" dedi. Dağ açıklamasını şöyle sürdürdü:
"CHP Genel Başkan Yardımcılarının Aziz Kocaoğlu, İzmir ve belediyecilik ile ilgili açıklamalarını hayretle okuduk. Açıklamalarda Ak Parti’yi İzmir’e müjde verip hiçbir şey yapmamakla itham etmişler. Bu açıklamaları yapanlar eğer İzmir’e hava yolu ile gelecek olursa son dönemde yapılan havaalanını göreceklerdir. Havaalanından çıkıp Yeşildere üzerinden CHP İl Başkanlığı’nı veya İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret edecek olurlar ise de Konak Tüneli’nden geçecektirler. Ankara’dan kara yolu ile gelecek olanlarsa Belkahve Tüneli’ni görecektirler. İstanbul’dan gelecek olanlarda 1 Temmuz’dan sonra Sabuncubeli Tüneli’ni görecektir. İzmirliler bu yatırımları ve dahası fazlasını hak ediyor.
İzmir milletvekili olduğu için olaylara dahil olma zorunluluğu hisseden Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok kimsenin anlamadığı bir tablo ortaya koymuştur. İzmir’le ilgili yorum yapmadan önce kendilerini İzmir’e gelip bu şehrin havasını solumalarını tavsiye ediyoruz. Ancak, kendisi o kadar bu şehre yabancı ki kaybolacağı endişesi de taşımıyor değiliz. Temel atma törenleriyle açılış törenleri arasındaki farkı dahi bilmeden karalama içerisine girmesi biz İzmirlilerin kabulleneceği bir durum değildir.
CHP’nin asli görevlerini dahi yapmaktan aciz olan İzmir Büyükşehir Belediyesine hesap sormak yerine hükümetimizin yatırımlarına dil uzatması akıl fukaralığıdır. Büyükşehir Belediyesinin 2 milyarlık yatırım yaptığı 2016 yılında sağımıza solumuza bakıyoruz, fakat ortada elle tutulur bir şey göremiyoruz. Gördüğümüz tek şey tramvay hizmetidir. Bu projenin gerekliliğinin tüm İzmirliler için bir soru işareti olduğunu da biliyoruz. Bu projenin İzmir’e faydalı mı yoksa zararlı mı olduğunu zaman gösterecektir.
Sürekli olarak İzmir Büyükşehir Belediyesinin kredini notunun yükseldiği ve rahatlıkla kredi alabildiğinden söz ediliyor. Açıkçası kredi alabilmekten ziyade belediyelerin başarısı yapmış olduğu hizmetlerle ölçülür. Yani krediyi alıp hizmet yapmayacaksa aldığı o paranın ne anlamı kalıyo? Zaten ortada bahsettikleri gibi bir tablo bulunmuyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, İslam Kalkınma Bankası’da dahil bir çok yere kredi için başvurduğu halde olumlu dönüş alamadığını biliyoruz.
KAYNAK AKTARILMIYOR EDEBİYATI...
Merkezi yönetimin Büyükşehir belediyelerine ayırmış olduğu bütçeyi nüfusa orantılandığımız da İzmir'in 664 TL ile Ankara ve İstanbul'un önünde ikinci sırada olduğunu sadece 2016 rakamlarına bakarsak anlayacağız..
Ayrıca İzmir'in, İstanbul gibi bütçesi pek çok devletin bütçesinden büyük olan bir belediyeden daha avantajlı olduğunu, Bütün büyükşehirlerin kişi başına düşen geliri açısından değerlendirildiğinde ise ortalamanın 1.5 katı gibi bir orana sahip olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla iktidarın kaynak aktarmadığı, yada hizmet üretmediği gibi bir argüman ile yapılan saygısızlığı ve hakareti meşru görme çabası gerçekten tam bir aymazlıktır. Bugüne kadar İzmir'de çakılı bir çivisi dahi olmayanların hizmet üzerinden bizi eleştirmeye kalkmaları hiç bir anlam da ifade etmemektedir."
Yorum Yazın