AK Partili Dağ'dan Soyer'e 'yatırım' tepkisi: Mağdur edebiyatı yapıyor!

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, partisinin Karaburun, Çeşme ve Urla ilçe başkanlığını ziyaret etti. Dağ’a AK Parti MKYK Üyesi Dilek Yıldız Büyükdağ, İl Tanıtım ve Medya Başkanı Dilaver Kişili, İl Gençlik Kolları Başkanı Recep Tayyip Taslak ve partisinin bazı yöneticileri eşlik etti. 

İlk olarak Karaburun İlçe Başkanlığı’nda partililerle buluşan Dağ, beraberindekilerle Çeşme İlçe Başkanlığı’nı ziyaret etti. AK Partili Dağ, burada yaptığı konuşmada, partisinin teşkilatında görev yapan mensuplarına teşekkür ederek, geçen mayıs ayında yapılan genel seçimlerde elde edilen siyasi zaferi 31 Mart 2024’te yapılacak yerel seçimlerle taçlandıracaklarını vurguladı. Dağ, AK Parti olarak şu ana kadar girdikleri her seçimi kazanmanın mutluluğuna şahit olduğu için kendini şanslı hissettiğini dile getirerek, partisinin 2002’de elde ettiği başarıya dikkati çekti. 

Dağ, “3 Kasım 2002 seçimlerinin ne kadar önemli olduğunu şu anda daha iyi anladık. O seçimde o virajı almasaydık şu anda birçok alanda attığımız hamleleri konuşmuyor, bambaşka bir Türkiye’yi konuşuyor olacaktır. Enerjide, savunma sanayisinde, ekonomide nereden bakarsak bakalım zorluklar yaşadık. Hepsini aştık çok şükür. 2002’de kişi başı milli gelir 3 bin dolardı, bu sene sonu 12 bin 500 dolara doğru giden milli geliri hedefliyoruz. Zor seçimler geride bıraktık. 2023 seçimi ise 20 yılın sonunda herkesin artık her şeyi söyleyebildiği bir Türkiye’yi oluşturdu. Karşımızda Ankara ve İstanbul’u kazanmış, buraların belediye başkanlarını ‘popstar’ gibi gezdiren, birbirine benzemeyen partilerin oluşturduğu ittifaklar, ABD ve Avrupa Birliği gibi rakipler vardı. Bu tablo karşısında zafer elde etmiş bir lider ve Cumhur İttifakı var.” değerlendirmesinde bulundu. 

CHP’deki genel başkanlık değişimine de değinen Dağ, “(Kemal Kılıçdaroğlu’nu kastederek) CHP’de bütün her şeyi bir kişinin üstüne ittiler. Onu günah keçisi ilanettiler. Yenilgide sanki kendilerinin payı olduğunu unuttular. Onu, çok da ahlaki olmayan bir şekilde, resmen hançerleyerek gönderdiler. Gönderincede her şey düzeldi mi? Değişen hiçbir şey yok. Zaman gösterecek ki daha beceriksiz, daha sığ, daha çocuksu bir genel başkanla karşı karşıya kalacaklar. CHP her geçen gün geriye giderken, AK Parti daha ileriye gidiyor.” yorumunda bulundu. 

AK Partili Dağ konuşmasını şöyle sürdürdü: 

“İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Fransa’nın Ankara Büyükelçisi’ne İzmir'in hak ettiği desteği alamadığına dair açıklamalarda ve deyim yerindeyse şikayette bulunmuş. Sayın Soyer, bizim kendisine ve yapmak istediklerine ilişkin verdiğimiz destekten ötürü hem bana hem de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür etti. Şimdi ne oldu da, yeteri kadar destek alamadığını dile getiriyor. Bunun net bir izahı var. Soyer, aday olamayacağını anlayınca mağdur edebiyatı yapıyor. Bu boş sözleri artık kimse yemiyor.

Biz İzmir’e daha çok hizmet etmek istiyoruz. Bizim derdimiz, kentimize daha çok hizmeti nasıl götürürüz, derdidir. İzmir’de 12 yıl milletvekilliği yapmış, 7 yıl genel başkanlığı görevinde bulunan bir siyasetçi olarak, yerel yönetimle merkezi yönetimin uyumunun çok önemli olduğunu gördüm. İnşallah, önümüzdeki yerel seçimlerde İzmir’de de seçim kazanarak bu amacımıza ulaşırız.”

Daha sonra AK Parti Urla İlçe Başkanlığı’nda parti mensuplarıyla bir araya gelen Dağ, CHP’nin ilçedeki belediye başkanlığı aday adaylarıyla ilgili konuştu. 

CHP’lilerin hizmet anlayışının, kendi reklamını yapmaktan ve kendine çalışmanın dışına çıkmadığının altını çizen Dağ, “CHP’li belediyelerin ‘hizmet’ diye bir derdi yok. CHP’li belediye başkanları, hizmetsiz geçen günleri umursamıyor, nasıl olsa ‘millet bize oy veriyor’ diye hareket ediyor. Urla’da belediye başkanlığı için 47 aday adayı başvuruda bulunmuş. Çoğu buradaoturmuyor bile. Başvurunun yüksek olmasının sebeplerinden biri buradaki yüksek ranttır. Nasıl olsa CHP burayı kazanıyor. Nasıl olsa CHP’liler hizmete oy vermiyor, düşüncesindeler. 2019’da gördük, CHP’den seçilen belediye başkanı FETÖ ile iltisaklı olduğu için hapis cezasına çarptırıldı. Dolayısıyla CHP yönetimi yaptığı tercihle seçmenini cezalandırdı.” açıklamasında bulundu.