AK Partili Kaya: 'AYM'nin kararı anayasaya aykırı'
AK Parti MKYK Üyesi ve İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, Anayasa Mahkemesi'nin Can Dündar ve Erdem Gül hakkındaki gerekçeli kararını değerlendirdi. Kaya, Anayasa Mahkemesi'nin kendisine verilen hukuki sınırlarını net bir şekilde aşarak görev gasbı yaptığını belirtti. AK Partili Kaya: 'AYM'nin kararı anayasaya aykırı'
- Ege Postası
- 11.03.2016 - 13:08
CASUSLUK FAALİYETİ
FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne bağlı kolluk ve yargı mensuplarının, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ortadan kaldırmaya, görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ve yöneticilerini teröre yardım eden bir ülke konumuna sokarak uluslararası ceza mahkemesinde yargılatmak amacında olduklarının belli olduğunu belirten Kaya, "Can Dündar ve Erdem Gül, savcılık tarafından alınan 29 Mayıs 2015 tarihinde yayınları ve içerikleri durdurma kararına rağmen, 11, 12 Haziran ve 15 Ekim 2015 tarihlerinde aynı haberi tekrar yayınlanmış, aynı amaca hizmet etmeye devam etmişlerdir. Bu davanın esasından koparılıp bir basın özgürlüğü davası olarak yansıtılması kabul edilemez. Konu iki gazetecinin haber yapması, görüş beyan etmesi konusu değildir. Ortada açıkça Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne yönelik bir casusluk faaliyeti söz konusudur" dedi.
AYM, AİHM KARARLARINA AYKIRI DAVRANMIŞTIR
Batılı gelişmiş ülkeler dâhil, bütün devlet sistemlerinin, vatandaşlarına ve egemenliklerine yönelik milli güvenlik tedbirlerini almakta olduğunu hatırlatan AK Parti MKYK Üyesi ve İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, "Milli güvenlik olgusu bağlamında ele alınması gereken bu dosyada, Anayasa Mahkemesi basın ve ifade özgürlüğü kapsamında anayasanın 148. Maddesini çiğneyerek yaptığı incelemelerle aynı zamanda AİHM kararlarına da aykırı davranmıştır. AİHM uygulamalarında milli güvenlik ve devlete ait gizli bilgilerin açıklanmasının önlenmesi amacıyla basın ve ifade hürriyetinin sınırlanabileceği bellidir. Ve bu durum her ülkenin kendi şartlarına göre değişkenlik göstererek, ulusal makamlara geniş bir takdir alanı bırakılmıştır. Anayasa Mahkemesi, bariz olarak vermiş olduğu anayasaya aykırı karar sonrası, hukuki izah ve çabalara rağmen anayasayı çiğnemeye devam etmiş, hatalarını kapatamamıştır. 'Delilleri değerlendirmedim' demiş, delillerin eksikliğinden bahsetmiş, 'Esasa girmedim' demiş ama bu sefer de basın ve ifade özgürlüğünden bahsederek işin esasına girmiştir. Ayrıca önünde binlerce dosya varken, bu dosya nasıl ilk inceleme sıralarına ulaşmıştır. Bu kararla davası tutuklu olarak devam eden herkesin dosyasını öne alıp kendini yerel mahkeme yerine koyarak aynı şekilde incelemeler yapmaya devam edebilecekler midir' Bu olaya nereden bakarsanız bakın, hukuku katleden bir kararın ortaya çıktığını görürsünüz" değerlendirmesinde bulundu.
Yorum Yazın