AK Partili vekilden TV35’te önemli koronavirüs açıklamaları

EGEPOSTASI - İzmir için sokağa çıkma yasağının şu an için söz konusu olmadığını, İzmir’i de yakından izlediklerini belirten AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, kritik günlerden geçtiklerini ve vatandaşların evden çıkmama yönündeki tedbirlere uymasının hayati önem taşıdığını vurguladı.

İZMİR İLE İLGİLİ VERİLERE BAKMAK LAZIM

İzmir’de sokağa çıkma yasası ile ilgili değerlendirmelerin gerekli kurumlar tarafından yapılacağını belirten AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, “Takip ediliyor şu anda. Valimiz ve pandemi kurulu tarafından. Sokağa çıkma konusunda İzmir’de normalin üzerinde bir durum olursa buna bakılır. Hepsi bunlar masanın üzerinde olan hususlar. Bunu özellikle şu anda takibi yapılıyor. Sokağa çıkma yasağı ile ilgili veriler önümde değil.  Verilere bakmak lazım. O verilere göre bir karar vermek lazım. Büyük oranda uyum söz konusu ise, İzmir’de de böyle olduğunu düşünüyorum. Gerek olmayabilir. Ama problem hala çözülememişse gerekli kurumlar gerekli kararı verirler” dedi.

BİR ŞEY SAKLAMA SÖZ KONUSU OLAMAZ

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, muhalefetten aklı ve kalbi selim davranma beklentisi içinde olduklarını da vurgulayarak, şeffaflık ilkesinden ödün vermediklerini, hiçbir verinin gizli tutulmadığını söyledi. Dağ, “Muhalefetten bu dönemde akli selim, kalbi selim davranmasını bekleriz ve isteriz. Çünkü bu bizim meselemiz değil. Böyle bir dönemde şeffaflığı kenara bırakabilecek kimseyi bulamazsınız. Çünkü onlarca yüzlerce binlerce kişiyle iş yapıyorsunuz. Tek başına değilsiniz. Verilere göre açıklama yapıyorsunuz. Bu kadar teknolojinin olduğu bir dönemde sizin bir şeyi saklama söz konusu olamaz” diye konuştu.

AÇIKLAMALARIN SATIR BAŞLARI:

Ülke olarak dünya olarak kritik bir süreçten geçtiğimiz hepimizin malumu. Neredeyse bütün başka gündemlerimiz bir kenarda kaldı. Bütün gündem koronaya yoğunlaştı. Aslında perşembenin gelişi çarşambadan belliydi. Çin’de ortaya çıkan hadise fiziken uzak olsak da dünyanın küreselleşmesinden kaynaklı durumlar vesilesiyle diğer ülkelere de sıçrama ihtimali hepimizin gündemindeydi.

KRİTİK BİR SÜREÇTEN GEÇİYORUZ

Daha o günden beri hep hükümetimizin, devletimizin gündeminde oldu Corona konusu. Sonra İran’a sıçradı. Önce Çin’den gelen herkesin havaalanlarında kontrolü gerçekleştirildi. İran ile sınır ilişkileri kaldırıldı. Giriş ve çıkışlar yasaklandı. Sonrasında İtalya, İspanya’ya yansıması ve sonra ülkemize gelmesi açıkçası dünya gerçekten de çok kritik bir süreçten geçiyor.

BİZE DE BELEDİYELERE DE VATANDAŞA DA GÖREV DÜŞÜYOR

Şu anda baktığımızda vaka sayıları, vefat ve ekonomi noktasındaki hususlara baktığımızda daha avantajlı noktada, pozitif bir ayrılma noktasında olduğumuzu söyleyebiliriz. Dolayısıyla tabi bu süreçte herkese bir görev düşüyor. 83 milyon vatandaşın her birinin yapması gereken işler var. İlk etapta bir beklenti içinde olunduğunda hükümetten, devletten, yönetenlerden yana bir beklenti olması normal. Biz iktidar partisi olarak önceliği tabi ki bize düşüyor. Ama belediyeleri iktidarda olanlara da vatandaşa da görev düşüyor.

HAYAL GİBİ GELİYORDU AMA…

Burada bir salgın hepimize anlatıldı. 100 200 yıl önce de salgınlar yaşanmıştı. Veba salgınları yaşanmıştı. Belki biz onları yaşamadığımız için hayal gibi geliyordu. Ama teknolojiyle de işin bağlantısı yok. Bu salgın insandan insana geçen ve insanın olduğu her yerde sürekli yayılan bir özelliği var. Öncelikle yayılmayı engellemeniz gerekiyor. Zor bir şey aslında. Bir anda esnafın dükkanını, iş adamının fabrikasını kapatması.

BU BADİREYİ HEP BİRLİKTE ATLATACAĞIZ

100 milyarın üzerinde destek verilecek. Vergi, sgk, esnek çalışma, sosyal yardımlaşmadan destek alanların kendi ihtiyaçlarını gidermesi için biner lira ödenmesi gibi birçok alanda birçok önemli destekler sağlandı. Daha fazlası olamaz m? Olabilir. Ama bunun tabi ki eldeki şartlara göre bunu değerlendirmek gerekir. Net bir şekilde söyleyebilirim, biz bu badireyi hep birlikte atlatacağız, üstesinden geleceğiz. Geldikten sonra dünyada çok pozitif ayrılan ülkeler olacak. Bunların arasında Türkiye ilk sıralarda gelecek. Çünkü her bir vatandaşı yek vücut olmuş şekilde bu işin üstesinden gelme çabasında.

BU SÜREÇ DÜNYADA FARKLI BİR DÖNEMİ BAŞLATACAK

Biz de her gün telefonla değişik sektörlerden insanlarla konuşuyoruz. Sektör ve şahsi taleplerini iletiyorlar. Her birine çözüm üretmeye çalışıyoruz, üretiyoruz da. Çünkü çözüm üretme niyetinde olan bir yönetim var ve çözüm üretme mecburiyeti olan bir süreçten geçiyoruz. Yani bu meselede bu sorunda her birimiz bir şekilde bunu aşmak için elimizi taşın altına koymalıyız. Dediğim gibi işin bir sağlık boyutu var. Orada önemli hamleler gerçekleştiriliyor. Daha virüs gelmeden önce hangi hastanelerin bu konuda yetkili olacağı, özel hastanelerin bu işin içine girmesi, hızlı kit hayata geçirildi. Ekonomi asıl en çok etkilenecek alan. Küreselleşmiş ekonomi söz konusu. İhracat, ithalat, dijitalleşme ile beraber dünyanın köy haline gelmesi söz konusu idi. Ama şimdi her ülke dışarıyla bağlantısını kesmiş durumda. Bunun şu anki ekonomiye etkisi nasıl olacak. Bu süreç dünyada farklı bir dönemi başlatacak. Bu süreç ne kadar sürer, dünya ve ülke ekonomisine etkisi ne olacak. Bu daha fazla üzerinde duracağımız husus olacak.

MUHALEFETTEN AKLI SELİM, KALBİ SELİM DAVRANMASINI BEKLERİZ

Muhalefet partisindeki arkadaşlar şeffaflık yok diyemezler. Sosyal medya trollüğünün ötesinde bir şey değil. Muhalefetten bu dönemde akli selim, kalbi selim davranmasını bekleriz ve isteriz. Çünkü bu bizim meselemiz değil. Böyle bir dönemde şeffaflığı kenara bırakabilecek kimseyi bulamazsınız. Çünkü onlarca yüzlerce binlerce kişiyle iş yapıyorsunuz. Tek başına değilsiniz. Verilere göre açıklama yapıyorsunuz. Bu kadar teknolojinin olduğu bir dönemde sizin bir şeyi saklama söz konusu olamaz.

İSTANBUL’DA OTURUP İZMİR’İ DİZAYN ETME İSTEKLERİ BİTMEDİ

İzmir özelinde de bazı köşe yazarlarının azmi, heyecanı bitmedi. İstanbul’da oturup İzmir’i dizayn etme ve toplum mühendisliği istekleri bitmedi. Ben onlara gerekli cevabı verdim. İzmir’i ve İzmir’deki vakaları her gün takip ediyorum. Valimizle, il sağlık müdürümüzle, diğer kurum müdürlerimizle birlikte takip ediyoruz. Diğer illerle karşılaştırmalarını yapıyoruz. Diğer illerle karşılaştırdığımızda da bir sonuç ortaya çıkıyoruz. İzmir üçüncü yüksek nüfuslu bir il. Buna göre bizdeki vakalar çok daha ileri mi yoksa ülke ortalaması düzeyinde mi diye bakıyoruz. Hepsinin takibini yapıyoruz. Dolayısıyla burada muhalefetin yapmış olduğu eleştiri çok doğru değil.

SOSYAL MEDYADA KARŞILAŞTIRMA YAPANLAR ÇIKIYOR…

Sosyal medyada yine karşılaştırma yapanlar çıkıyor. İşte belediyeler bunu yaptı, hükümet şunu yaptı. Bu doğru değil. Bunlar doğru şeyler değil. Üç tane gazeteci, üç tane belediye hükümetten daha iyi işler yaptı demiş. Yani bu dönemde gerçekten gülünecek şeyler. Bu, muhalefet falan da değil. Bu acaba parlatabilir miyiz kaygısından başka bir şey değil. Ben üç tane belediye başkanından açıkçası üçünün arasında bir çalışma yapılsa herhalde çok farklı sonuçlar çıkar ama bu süreçte bunlar konuşulacak şeyler değil. Bu süreci Allah’ın izniyle atlatacağız. Zaten dünyanın konusu. Hem panik yapmadan hem zamanında karar verip uygulamayı iyi şekilde gerçekleştirip atlatacağız.

İZMİR İÇİN VERİLERE BAKMAK LAZIM

Takip ediliyor şu anda. Valimiz ve pandemi kurulu tarafından. Sokağa çıkma konusunda İzmir’de normalin üzerinde bir durum olursa buna bakılır. Hepsi bunlar masanın üzerinde olan hususlar. Bunu özellikle şu anda takibi yapılıyor. En son İçişleri Bakanı açıkladı. Yüzde 90’a yakın bir hareketlilik donmuş durumda. Bizim birbirinden bulaşma silsilesini kesmemiz lazım ve eğriyi de yatay hale getirmemiz lazım. İnşallah birkaç gün içinde olacaktır diye düşünüyorum. Sokağa çıkma yasağı ile ilgili veriler önümde değil.  Verilere bakmak lazım. O verilere göre bir karar vermek lazım. Büyük oranda uyum söz konusu ise, İzmir’de de böyle olduğunu düşünüyorum. Gerek olmayabilir. Ama problem hala çözülememişse gerekli kurumlar gerekli kararı verirler.

İCRAAT NOKTASINDA UYUM GÖZLEMLİYORUZ AMA BAZI…

Çok memnuniyet verici. Biz zaten İzmir’de İzmir’in projeleri konusunda önemli mesafeler kat etmiştik. Merkezi hükümetin –çoğunda- onayını almıştık. İktidar ya da muhalefet olarak değerlendirilebilecek bir süreç değil. Bazı açıklamalar, CHP İstanbul İl Başkanının bir tveeti vardı, gördüm. Sanki bu süreçte başarısız netice alınsın da bize de gün doğsun gibi bir beklenti içinde olduklarını görüyoruz. Ama icraat noktasında bir uyum içinde bir çalışmayı gözlemliyoruz. Allah yar ve yardımcımız olsun. İnşallah 83 milyon vatandaşımızla bu meseleyi çözüme kavuşturacağız.

İlgili Haber

AK Partili Dağ'dan FETÖ'cülere sert çıkış!