AYM'den 'dokunulmazlık' kararı: Hükümetten ilk yorum

 Anayasa Mahkemesi, bazı CHP'li ve HDP'li vekillerin dokunulmazlıkların kaldırılması ile ilgili bireysel başvurularını reddetti.

Anayasa Mahkemesi, HDP ve CHP milletvekillerinin, dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili anayasa değişikliğine ilişkin kanunun iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle yaptığı başvuryu reddetti.

Anayasa Mahkemesi (AYM) heyeti, CHP ve HDP milletvekillerinin "dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili anayasa değişikliğine ilişkin iptal ve yürürlüğün durdurulması istemi"ni incelemeye aldığını duyurmuştu.

HDP ve bazı CHP milletvekilleri, dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili anayasa değişikliğine ilişkin kanunun iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle Yüksek Mahkemeye başvurmuştu. Başvuruların, Anayasa'nın 85. maddesi uyarınca yapıldığı bildirilmişti.

Yüksek Mahkemenin ret gerekçesinin, yazımın tamamlanmasının ardından öğleden sonra açıklanacağı öğrenildi. 

Dokunulmazlıkla ilgili düzenleme Meclis'te 376 oyla kabul edilmişti. Meclis'in kararından hemen sonra HDP'nin tüm milletvekilleri, CHP'den ise Sezgin Tanrıkulu, Haluk Pekşen, Tanju Özcan, Namık Havutça ve Ceyhun İrgil iptal için başvuru yapmıştı.

Kurtulmuş: AYM’nin kararı doğru, artık söz mahkemelerde

Anayasa Mahkemesi’nin dokunulmazlıklarla ilgili başvuruyu reddetmesini “doğru bir karar” olarak nitelendiren Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “Söz artık mahkemelerin” dedi.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) CHP ve HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarla ilgili yaptığı başvuruyu reddetmesini değerlendirdi.

Kurtulmuş, şöyle konuştu: 

"Burada güçler ayrımı prensibine uygun bir şekilde Anayasa Mahkemesinin kararının ortaya çıktığı görülüyor. Bu açıdan da bizim açımızdan da Anayasa Mahkemesinin kararı yerindedir, doğrudur. Bundan sonra tabii artık dokunulmazlıkların kaldırılması ve tek tek bütün bu fezlekelerin mahkemelere intikali ile ilgili süreç geliyor. 

Bu süreçte artık söz Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin ya da Anayasa Mahkemesi gibi bir üst yargı organının değil, söz bütünüyle her dosyayla ilgili o dosyanın gittiği mahkemeleri ilgilendiren durumdadır, yani söz artık mahkemelerindir."